11. Yargı Paketi, Adalet Komisyonu'nda… CHP'li Alp: "Kovid-19 Düzenlemesinde Suç Ayrımı Yapılmamalı"
CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, TBMM Adalet Komisyonu'nda, kamuoyunda "11. Yargı Paketi" olarak nitelendirilen Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ndeki Kovid-19 düzenlemesine ilişkin, “2018 yılında Sayın Cumhurbaşkanı, MHP'nin hazırladığı ve TBMM'ye sunmayı planladığı af tasarısına ilişkin ‘Eğer bir suç devlete karşı işleniyorsa devletin bunu af yetkisi vardır fakat şahıslara karşı işleniyorsa bunun affı devlette değildir, bunu affedebilecek olan yetki mazlum ve mağdur şahısların kendisidir’ demiş. Bugün ise devlete karşı işlenmiş suçları görüşmüyoruz, tam tersi Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ve örgütlü suçlar kapsam dışı bırakılıyor. Eşitsiz bir sonuç doğuracaktır bu kanun. Bir suç ayrımı yapılmaktadır. Ben burada bir suç ayrımı yapılmaksızın kanun düzenlemesinden tarafım. Bu haliyle de eşitsizliğin devam edeceğini düşünüyorum” dedi.
Haber: Esra TOKAT
(ANKARA) - CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, TBMM Adalet Komisyonu'nda, kamuoyunda "11. Yargı Paketi" olarak nitelendirilen Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ndeki Kovid-19 düzenlemesine ilişkin, "2018 yılında Sayın Cumhurbaşkanı, MHP'nin hazırladığı ve TBMM'ye sunmayı planladığı af tasarısına ilişkin 'Eğer bir suç devlete karşı işleniyorsa devletin bunu af yetkisi vardır fakat şahıslara karşı işleniyorsa bunun affı devlette değildir, bunu affedebilecek olan yetki mazlum ve mağdur şahısların kendisidir' demiş. Bugün ise devlete karşı işlenmiş suçları görüşmüyoruz, tam tersi Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ve örgütlü suçlar kapsam dışı bırakılıyor. Eşitsiz bir sonuç doğuracaktır bu kanun. Bir suç ayrımı yapılmaktadır. Ben burada bir suç ayrımı yapılmaksızın kanun düzenlemesinden tarafım. Bu haliyle de eşitsizliğin devam edeceğini düşünüyorum" dedi.
TBMM Adalet Komisyonu'nda, kamuoyunda "11. Yargı Paketi" olarak nitelendirilen Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmeleri ikinci gününde devam ediyor.
Komisyonda genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun, kişilerin toplu olarak bulundukları yerlerde işlenmesi halinde seri muhakeme usulü kapsamı dışına çıkarılmasını öngören 23'üncü maddenin görüşülmesinde söz alan CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, söz konusu maddenin 10'uncu Yargı Paketi'nde de geldiğini hatırlattı. "Genel güvenlik" ibaresinin soyut olduğunu ve teklifin gerekçesinin de açıklanmadığını belirten Özer, "Toplanma hakkına, gösteri ve yürüyüş düzenleme hakkına, ifade özgürlüğüne bir engel teşkil ediyor bu madde. Eylem yapanlara 'genel güvenliği tehdit ediyorsunuz' denilir ve işlem başlatılabilir" dedi.
Teklifin 23'üncü, 24'üncü, 25'inci ve 26'ncı maddesi de oy çokluğu ile kabul edildi.
Kamuoyunda tartışılan, 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle hükümlü olanların, Kovid-19 düzenlemesiyle getirilen 3 yıl daha erken açık ceza infaz kurumuna ve/veya denetimli serbestliğe ayrılma imkanından yararlanmasını öngören 27. madde de görüşüldü.
"Kadınlar öldürülmeden hemen önce kapı kapı dolaşarak 'beni koruyun' demek zorunda kalıyor"
İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, düzenlemeyi olumlu bulduklarını ancak çekincelerinin olduğunu ifade etti ve şunları söyledi:
"Kapsamı genişlediğinde hangi suçların içereceği akıllarda soru işareti uyandırıyor. Türkiye kadına yönelik şiddetin hem yaygınlığı hem de yıkıcılığı bakımından açık ara en kötü tabloya sahip ülkedir. Türkiye'de şiddetin yoğunluğu Avrupa ortalamasının neredeyse iki katıdır. Ülkemizde cezasızlık oluştuğu durumda kadınların ölme ihtimali Avrupa'nın iki katıdır. Doğru model, doğru uygulama hayat kurtarıyor. İspanya bunun bir örneği. İspanya'da bu suçlar uzlaşmaya tabi tutulmuyor, hızlı kararlar veriliyor. Türkiye'de öldürülen kadınların pek çoğu öldürülmeden önce pek çok kez devletin kurumlarına başvuruyor, kapı kapı dolaşarak 'beni koruyun' demek zorunda kalıyor."
AK Parti'den önerge
Söz konusu maddeye ilişkin AK Parti tarafından verilen öngergede alt soy ve üst soya, kardeşe, eşe, boşanılan eşe, kadına, çocuklara, beden veya ruh bakımından kendisini savunmayacak kişiye yönelik kasten öldürme, cinsel saldırı ile çocuğun cinsel istismarı suçlardan hükümlülerin düzenleme kapsamından çıkarılması istendi.
DEM Parti Şırnak Milletvekili Dilan Kunt Ayan, söz alarak kadına karşı şiddet suçunda sadece kasten öldürmenin değil, kasten yaralamanın da dahil edilmesi gerektiğini ifade etti.
AK Parti İstanbul Milletvekili Şengül Karslı da, "Bizim hukuk anlayışımızda kamu vicdanını tatmin etmek de hayatidir. Özellikle kendisini savunma gücünden yoksun çocuklar ve toplumsal hayatın öznesi olan kadınlara yönelik fiiller bizim nazarımıza törpülenecek veya görmezden gelinecek suçlar kategorisinde değildir. Bu çerçevede teknik kapsamı değerlendirilirken kadına karşı şiddet, çocuğun cinsel istismarı suçu açısından hiçbir esnek alanı tanımamız mümkün değildir" dedi.
"İBB iddianamesinde tahliye edilenlerin bazıları hakkında yeniden gözaltı kararı verildiğini öğreniyoruz"
CHP'li Özer de "MS hastası Tayfun Kahraman eli kelepçeli cezaevi aracında saatlerce bekletildi. Çocuk işçileri ölüme yollayan MESEM projesini protesto eden TİP'li öğrenciler tutuklandı. İBB soruşturmasında iddianamede adı olmayan 19 sanık tahliye edildi bugün. Ama şu an tahliyesine karar verilen bazı sanıklar hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tutukluluğa itiraz etmek yerine yeniden gözaltı kararı verdiğini öğreniyoruz. Aileler Silivri'de bulunan cezaevi önünde bekliyor, arkadaşlarımız avukatlarıyla görüştürülmüyor. Bunun adı eziyettir. Böyle bir hukuk devleti şekli yok, böyle bir adalet şekli yok" diye konuştu.
CHP'li Alp: "Barış sürecine de bir katkı sunmak lazım, bu bir fırsattır aslında"
CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp de şu değerlendirmede bulundu:
"30 yıl önce SHP ilçe başkanının sonradan hakim olmasının yargının siyasallaştırılmasına örnek olarak bize anlattı. 15 Temmuz'dan sonra onların ipine tutunmak için nasıl çırpındığınızı size hatırlatmak istiyorum. Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki bir savcı çıktı adli emanetteki uyuşturucuyu arkadaşları ile kullanırken yakalandı. Bu kanun nasıl çıkarsa çıksın toplumda bazı kesimler rahatsız olacak. Çünkü örtülü bir kanun bu, kabul edelim. Şu anda hüküm altında bulunan 100 binden fazla insanın tahliyesi söz konusu. Daha önce yaptığımız eşitsiz bir kanunun eksikliğini gidermek için bir teklif getirdiniz. 2018 yılında Sayın Cumhurbaşkanı, MHP'nin hazırladığı ve TBMM'ye sunmayı planladığı af tasarısına ilişkin 'Eğer bir suç devlete karşı işleniyorsa devletin bunu af yetkisi vardır fakat şahıslara karşı işleniyorsa bunun affı devlette değildir, bunu affedebilecek olan yetki mazlum ve mağdur şahısların kendisidir' demiş. Bugün ise devlete karşı işlenmiş suçları görüşmüyoruz, tam tersi Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ve örgütlü suçlar da kapsam dışı bırakılıyor. Eşitsiz bir sonuç doğuracaktır bu kanun. Bir suç ayrımı yapılmaktadır. Ben burada bir suç ayrımı yapılmaksızın bu kanun düzenlemesinden tarafım kişisel olarak. Bu haliyle de eşitsizliğin devam edeceğini düşünüyorum. Bütün bu tartışmaları aslında daha sağlıklı yapmak lazım. Yargının siyasallaşması tartışmalarına boğmamak lazım. Hatta öyle bir dönemden geçiyoruz ki yarın bir gün önümüze daha ciddi kanunlar gelecek. Yürüttüğümüz bir süreç de var, 'Barış süreci'ne de bir katkı sunmak lazım, bu bir fırsattır aslında. Bugün yaşanan tartışmaların tıkanıklıklarını aşmak diğer komisyonlardaki düğümleri çözecek. Bu düzenlemeye bir fırsat olarak, soğukkanlılıkla bakalım."
(ANKARA) - CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, TBMM Adalet Komisyonu'nda, kamuoyunda "11. Yargı Paketi" olarak nitelendirilen Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ndeki Kovid-19 düzenlemesine ilişkin, "2018 yılında Sayın Cumhurbaşkanı, MHP'nin hazırladığı ve TBMM'ye sunmayı planladığı af tasarısına ilişkin 'Eğer bir suç devlete karşı işleniyorsa devletin bunu af yetkisi vardır fakat şahıslara karşı işleniyorsa bunun affı devlette değildir, bunu affedebilecek olan yetki mazlum ve mağdur şahısların kendisidir' demiş. Bugün ise devlete karşı işlenmiş suçları görüşmüyoruz, tam tersi Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ve örgütlü suçlar kapsam dışı bırakılıyor. Eşitsiz bir sonuç doğuracaktır bu kanun. Bir suç ayrımı yapılmaktadır. Ben burada bir suç ayrımı yapılmaksızın kanun düzenlemesinden tarafım. Bu haliyle de eşitsizliğin devam edeceğini düşünüyorum" dedi.
TBMM Adalet Komisyonu'nda, kamuoyunda "11. Yargı Paketi" olarak nitelendirilen Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmeleri ikinci gününde devam ediyor.
Komisyonda genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun, kişilerin toplu olarak bulundukları yerlerde işlenmesi halinde seri muhakeme usulü kapsamı dışına çıkarılmasını öngören 23'üncü maddenin görüşülmesinde söz alan CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, söz konusu maddenin 10'uncu Yargı Paketi'nde de geldiğini hatırlattı. "Genel güvenlik" ibaresinin soyut olduğunu ve teklifin gerekçesinin de açıklanmadığını belirten Özer, "Toplanma hakkına, gösteri ve yürüyüş düzenleme hakkına, ifade özgürlüğüne bir engel teşkil ediyor bu madde. Eylem yapanlara 'genel güvenliği tehdit ediyorsunuz' denilir ve işlem başlatılabilir" dedi.
Teklifin 23'üncü, 24'üncü, 25'inci ve 26'ncı maddesi de oy çokluğu ile kabul edildi.
Kamuoyunda tartışılan, 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle hükümlü olanların, Kovid-19 düzenlemesiyle getirilen 3 yıl daha erken açık ceza infaz kurumuna ve/veya denetimli serbestliğe ayrılma imkanından yararlanmasını öngören 27. madde de görüşüldü.
"Kadınlar öldürülmeden hemen önce kapı kapı dolaşarak 'beni koruyun' demek zorunda kalıyor"
İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, düzenlemeyi olumlu bulduklarını ancak çekincelerinin olduğunu ifade etti ve şunları söyledi:
"Kapsamı genişlediğinde hangi suçların içereceği akıllarda soru işareti uyandırıyor. Türkiye kadına yönelik şiddetin hem yaygınlığı hem de yıkıcılığı bakımından açık ara en kötü tabloya sahip ülkedir. Türkiye'de şiddetin yoğunluğu Avrupa ortalamasının neredeyse iki katıdır. Ülkemizde cezasızlık oluştuğu durumda kadınların ölme ihtimali Avrupa'nın iki katıdır. Doğru model, doğru uygulama hayat kurtarıyor. İspanya bunun bir örneği. İspanya'da bu suçlar uzlaşmaya tabi tutulmuyor, hızlı kararlar veriliyor. Türkiye'de öldürülen kadınların pek çoğu öldürülmeden önce pek çok kez devletin kurumlarına başvuruyor, kapı kapı dolaşarak 'beni koruyun' demek zorunda kalıyor."
AK Parti'den önerge
Söz konusu maddeye ilişkin AK Parti tarafından verilen öngergede alt soy ve üst soya, kardeşe, eşe, boşanılan eşe, kadına, çocuklara, beden veya ruh bakımından kendisini savunmayacak kişiye yönelik kasten öldürme, cinsel saldırı ile çocuğun cinsel istismarı suçlardan hükümlülerin düzenleme kapsamından çıkarılması istendi.
DEM Parti Şırnak Milletvekili Dilan Kunt Ayan, söz alarak kadına karşı şiddet suçunda sadece kasten öldürmenin değil, kasten yaralamanın da dahil edilmesi gerektiğini ifade etti.
AK Parti İstanbul Milletvekili Şengül Karslı da, "Bizim hukuk anlayışımızda kamu vicdanını tatmin etmek de hayatidir. Özellikle kendisini savunma gücünden yoksun çocuklar ve toplumsal hayatın öznesi olan kadınlara yönelik fiiller bizim nazarımıza törpülenecek veya görmezden gelinecek suçlar kategorisinde değildir. Bu çerçevede teknik kapsamı değerlendirilirken kadına karşı şiddet, çocuğun cinsel istismarı suçu açısından hiçbir esnek alanı tanımamız mümkün değildir" dedi.
"İBB iddianamesinde tahliye edilenlerin bazıları hakkında yeniden gözaltı kararı verildiğini öğreniyoruz"
CHP'li Özer de "MS hastası Tayfun Kahraman eli kelepçeli cezaevi aracında saatlerce bekletildi. Çocuk işçileri ölüme yollayan MESEM projesini protesto eden TİP'li öğrenciler tutuklandı. İBB soruşturmasında iddianamede adı olmayan 19 sanık tahliye edildi bugün. Ama şu an tahliyesine karar verilen bazı sanıklar hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tutukluluğa itiraz etmek yerine yeniden gözaltı kararı verdiğini öğreniyoruz. Aileler Silivri'de bulunan cezaevi önünde bekliyor, arkadaşlarımız avukatlarıyla görüştürülmüyor. Bunun adı eziyettir. Böyle bir hukuk devleti şekli yok, böyle bir adalet şekli yok" diye konuştu.
CHP'li Alp: "Barış sürecine de bir katkı sunmak lazım, bu bir fırsattır aslında"
CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp de şu değerlendirmede bulundu:
"30 yıl önce SHP ilçe başkanının sonradan hakim olmasının yargının siyasallaştırılmasına örnek olarak bize anlattı. 15 Temmuz'dan sonra onların ipine tutunmak için nasıl çırpındığınızı size hatırlatmak istiyorum. Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki bir savcı çıktı adli emanetteki uyuşturucuyu arkadaşları ile kullanırken yakalandı. Bu kanun nasıl çıkarsa çıksın toplumda bazı kesimler rahatsız olacak. Çünkü örtülü bir kanun bu, kabul edelim. Şu anda hüküm altında bulunan 100 binden fazla insanın tahliyesi söz konusu. Daha önce yaptığımız eşitsiz bir kanunun eksikliğini gidermek için bir teklif getirdiniz. 2018 yılında Sayın Cumhurbaşkanı, MHP'nin hazırladığı ve TBMM'ye sunmayı planladığı af tasarısına ilişkin 'Eğer bir suç devlete karşı işleniyorsa devletin bunu af yetkisi vardır fakat şahıslara karşı işleniyorsa bunun affı devlette değildir, bunu affedebilecek olan yetki mazlum ve mağdur şahısların kendisidir' demiş. Bugün ise devlete karşı işlenmiş suçları görüşmüyoruz, tam tersi Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ve örgütlü suçlar da kapsam dışı bırakılıyor. Eşitsiz bir sonuç doğuracaktır bu kanun. Bir suç ayrımı yapılmaktadır. Ben burada bir suç ayrımı yapılmaksızın bu kanun düzenlemesinden tarafım kişisel olarak. Bu haliyle de eşitsizliğin devam edeceğini düşünüyorum. Bütün bu tartışmaları aslında daha sağlıklı yapmak lazım. Yargının siyasallaşması tartışmalarına boğmamak lazım. Hatta öyle bir dönemden geçiyoruz ki yarın bir gün önümüze daha ciddi kanunlar gelecek. Yürüttüğümüz bir süreç de var, 'Barış süreci'ne de bir katkı sunmak lazım, bu bir fırsattır aslında. Bugün yaşanan tartışmaların tıkanıklıklarını aşmak diğer komisyonlardaki düğümleri çözecek. Bu düzenlemeye bir fırsat olarak, soğukkanlılıkla bakalım."
Kaynak: ANKA / Güncel
tbmm adalet komisyonu, İnan Akgün Alp, Milletvekili, Güncel, Kars, TBMM, Kars, Milletvekili, Yargı Paketi, Cumhurbaşkanı, İnan Akgün Alp, Adalet Komisyonu, tbmm adalet komisyonu, Terörle Mücadele Kanunu, Güncel, Haberler
- AK PARTİ
- AVRUPA BİRLİĞİ
- AZERBAYCAN
- BASKETBOL
- BELEDİYE
- BEŞİKTAŞ
- CHP
- ÇEVRE
- DEM
- DİPLOMASİ
- DOĞA
- DONALD TRUMP
- DEVLET BAHÇELİ
- EĞİTİM
- EKREM İMAMOĞLU
- ELON MUSK
- EMEKLİ
- EMLAK
- ENERJİ
- ENFLASYON
- ESNAF
- FENERBAHÇE
- FİKSTÜR
- FİLİSTİN
- FUTBOL
- GALATASARAY
- GASTRONOMİ
- GAZZE
- GÜNCEL
- GÜVENLİK
- GÖÇMEN
- HAKAN FİDAN
- HASTANE
- HAYVAN HAKLARI
- HIRSIZLIK
- HUKUK
- IRAK
- İNSAN HAKLARI
- İRAN
- İSRAİL
- İSTANBUL
- İŞÇİ
- İTFAİYE
- JANDARMA
- JOSE MOURINHO
- KAZA