Sudan'ın Ankara Büyükelçisi Altayeb: "El-Faşir'deki Katliamın Arkasında Bae Var; Uluslararası Toplum Sessiz"

Güncel Haberler

Sudan Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçisi Nadir Yusuf Altayeb, geçen hafta Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (RSF) Sudan’ın Darfur bölgesindeki El Faşir kentini ele geçirmelerinin ardından yaşanan katliamlara ilişkin, “Aslında bu yaşananlar, açık bir şekilde etnik temizlik savaşıdır... Bu vahşetin arkasında kimlerin olduğunu artık açıkça görebiliyoruz: Birleşik Arap Emirlikleri. Cezasızlık, suçu büyütmektedir. Biz, uluslararası toplumun bu sessizliğinden büyük bir hayal kırıklığı duyuyoruz" dedi. Büyükelçi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne, BAE'yi şikayet ettiklerini bildirdi.

(ANKARA) - Sudan Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçisi Nadir Yusuf Altayeb, geçen hafta Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (RSF) Sudan'ın Darfur bölgesindeki El Faşir kentini ele geçirmelerinin ardından yaşanan katliamlara ilişkin, "Aslında bu yaşananlar, açık bir şekilde etnik temizlik savaşıdır... Bu vahşetin arkasında kimlerin olduğunu artık açıkça görebiliyoruz: Birleşik Arap Emirlikleri. Cezasızlık, suçu büyütmektedir. Biz, uluslararası toplumun bu sessizliğinden büyük bir hayal kırıklığı duyuyoruz" dedi. Büyükelçi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne, BAE'yi şikayet ettiklerini bildirdi.
Sudan Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçisi Nadir Yusuf Altayeb, Sudan'ın Ankara Büyükelçiliği'nde, El-Faşer'deki yaşanan son gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Büyükelçinin konuşması öncesinde Kuran-ı Kerim okundu. Daha sonra Sudan ve Türkiye'nin milli marşları çalındı. Sudan'da yaşanan son gelişmelere ilişkin de kısa bir video gösterilmesinin ardından Sudan'da hayatını kaybedenler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Büyükelçi Altayeb, "Bugün sizlerle, Sudan'da özellikle El-Faşir'de son günlerde yaşanan korkunç olaylar hakkında bilgi paylaşmak istiyoruz" diyerek, geçen hafta El-Faşir'de yaşananlarla ilgili şöyle konuştu:
"Geçen hafta El-Faşir'de insanlık tarihinde benzeri görülmemiş bir vahşet yaşanmıştır. Sivillere karşı gerçekleştirilen bu saldırılar, gaddarlığın en üst seviyesini göstermektedir. El-Faşir şehri, bu olaylardan önce de iki yıl boyunca kuşatma altındaydı. Bu süre içinde şehre ne gıda ne içme suyu ne de ilaç girmesine izin verildi. Aslında bu yaşananlar, açık bir şekilde etnik temizlik savaşıdır. Komutanlar hiçbir yargılama olmadan, sadece insanları öldürmektedir. Suudi Arabistan'a ait bir hastaneye saldırı düzenlenmiş, yaklaşık 460 kişi hayatını kaybetmiştir. Ardından saldırılar tüm mahallelere yayılmış, kadın, çocuk, yaşlı demeden siviller katledilmiştir. Geçen haftadan şimdiye kadar yaklaşık 3 bin sivil öldürülmüş, toplamda ise şehit sayımız 2 bine yaklaşmıştır.
"BAE, milislere hem silah hem para desteği sağlıyor"
Bu vahşetin arkasında kimlerin olduğunu artık açıkça görebiliyoruz: Birleşik Arap Emirlikleri. Bu ülke, milislere hem silah hem para desteği sağlamakta, hatta Kolombiya, Güney Sudan ve başka ülkelerden askeri uzmanlar getirerek onlara eğitim vermektedir. Birleşik Arap Emirlikleri yalnızca askeri ve mali değil, aynı zamanda siyasi ve medya desteği de sunmaktadır. Yapılan bu insanlık suçlarında en büyük sorumluluk onlara aittir. Bu gerçek artık gizli değildir; Sudan halkı ve hatta dağdaki çoban bile kimin bu vahşetin arkasında olduğunu bilmektedir. Ne yazık ki uluslararası toplum ve medya, yaşanan bu insan hakları ihlalleri karşısında sessiz kalmaktadır. Bu sessizlik, milisleri daha da cesaretlendirmiştir. Uluslararası hukuk tamamen yok sayılmakta, masum insanlar keyfi şekilde öldürülmektedir. Bazı milisler, yüzlerce kişiyi öldürdüklerini açıkça övünerek söylemektedir."
"Cezasızlık, suçu büyütmektedir"
Cezasızlığın, suçu büyüttüğünü, uluslararası toplumun bu sessizliğinden büyük bir hayal kırıklığı duyduklarını anlatan Altayeb, şunları kaydetti:
"Kendilerine sormak istiyoruz: Sudan halkının kanı bu kadar mı değersiz? Bu milisler şimdiye kadar 107 köy ve şehirde soykırım uygulamışlardır. Birleşik Arap Emirlikleri'nin askeri desteği her geçen gün artmakta, son teknoloji İHA ve SİHA'lar milislere tedarik edilmektedir. Bu araçları kullanamayan milislere, dışarıdan getirilen uzmanlar eğitim vermektedir. Bu duruma artık son verilmelidir. Birleşik Arap Emirlikleri'ne ciddi bir uluslararası baskı uygulanmalı ve yetkilileri Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanmalıdır. Sudan halkı bu zorlu süreçte onurlu ve cesur bir duruş sergilemiştir. Biz, bu savaşın sonunda adaletin ve Sudan halkının galip geleceğine inanıyoruz."
Büyükelçi, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne, her zaman yanlarında durduğu için "içten teşekkürlerini" sundu.
"Çağrımız nettir: 'Bu milisler terörist ilan edilmelidir"
Sudan Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçisi Nadir Yusuf Altayeb, "Çağrımız nettir: 'Bu milisler terörist ilan edilmelidir'. İnsani yardım girişlerini engelleyen ambargolar kaldırılmalıdır. Uluslararası toplum, bu soykırıma artık sessiz kalmamalıdır. Bugün El-Faşir'de yaklaşık 200 bin kişi, gıda ve ilaçtan yoksun bir şekilde hayatta kalmaya çalışıyor. Bu insanlık dramına kayıtsız kalmak, suça ortak olmaktır" dedi.
"Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne de BAE'yi şikayet ettik"
Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Sudan Büyükelçisi Altayeb, "BAE'nin Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanması için Sudan tarafından bir dava açılıp açılmadığının" sorulması üzerine, "Sudan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne şikayette bulundu ve bunun için bütün delilleri ve kanıtları buraya sundu. Aynı zamanda insan hakları savunucularıyla da her zaman bir temas içerisindeyiz. Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne de BAE'yi şikayet ettik ve yine bütün kanıtları mahkemeye sunduk. Biz her zaman haklarımızı bırakmayıp savunuyoruz" diye konuştu.
"Cumhurbaşkanı Erdoğan, anlaşmazlıklar ve gerginlikler bitsin diye çok ciddi bir girişimde bulunmuştur"
Türkiye'nin Sudan'daki yaşananlara yaklaşımını nasıl değerlendirdiği sorulan Büyükelçi, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gerçekten Sudan ve BAE arasındaki anlaşmazlıklar ve gerginlikler bitsin diye çok ciddi bir girişimde bulunmuştur. Biz, bu girişimi iyi niyetle karşıladık. Ancak bu girişim, sekteye uğradı çünkü BAE, hiçbir zaman milislere destek verdiğini kabul etmedi. İnkar ediyor hala. Eğer biz çözüm gerekiyorsa önce kabul etmeliler ama yapmıyorlar" ifadelerini kullandı.