Kamu İktidarında Yolsuzluk Tepkisi: 26 Kilogram Altın ve Yüksek Mal Varlıkları
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, DHMİ eski Daire Başkanı'nın evinden çıkan 26 kilogram külçe altın ve yüksek miktarda döviz, yolsuzluk ve rüşvet suçlamalarını gündeme taşıdı. Kamu çalışanlarının yoksulluk sınırının altında maaş aldığı belirtilirken, bürokratların mal varlıkları üzerine eleştiriler yapıldı.
(ANKARA) - Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, rüşvet ve yolsuzluk suçlamasıyla tutuklanan eski DHMİ Daire Başkanı Mehmet Cemil Acar'ın maaşıyla bağdaşmayan çok sayıda taşınmaz, döviz ve altına sahip olmasına ilişkin "İktidarın yirmi yılı aşkın süredir sürdürdüğü politikalar, kamuda görev yapan birçok bürokratı halktan koparmış, yurttaşın alın teriyle oluşturulan kaynaklar, belli bir zümrenin servetine dönüşmüştür. Kamu çalışanlarının maaşları yoksulluk sınırının altında seyrederken, kimi bürokratların milyonlarca liralık mal varlığı edinmesi vicdanları sızlatmaktadır" açıklamasını yapı.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Merkez Yönetim Kurulu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'na bağlı Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) eski Daire Başkanı Mehmet Cemil Acar hakkında yürütülen rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasında evinden 26 kilogram külçe altın, 1 milyon 320 bin dolar ve 121 bin euro çıkmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü'nden emekli olan Mehmet Cemil Acar'ın evinden 26 kilogram altın çıkmasıyla ortaya saçılan tablo, Türkiye'de kamu yönetiminin nasıl yozlaştığını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Acar hakkında yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan müfettiş raporu, yalnızca bir kişinin değil, iktidar eliyle şekillenen bürokratik düzenin iç yüzünü göstermektedir.
Raporlarda, Acar'ın kamu görevinden elde ettiği sınırlı maaş gelirlerine karşın milyonlarca lira değerinde gayrimenkul, araç, banka mevduatı ve döviz hesabına sahip olduğu açıkça belirtilmiştir. Üstelik bu mal varlıklarının bir kısmının resmi bildirimlerde yer almadığı da tespit edilmiştir. Bu durum, kamu görevinde şeffaflığın, hesap verebilirliğin ve etik ilkelerin tamamen ortadan kalktığının somut göstergesidir.
"Bugün bir daire başkanının evinden çıkan 26 kilogram altın, yarın başka bir kurumda farklı biçimlerde karşımıza çıkacaktır"
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak yıllardır uyarıyoruz: Kamu yönetimi liyakatten uzaklaştıkça, bürokrasi partizanlaşmakta, kamu kaynakları kişisel servetlerin aracı haline getirilmektedir. Bugün bir daire başkanının evinden çıkan 26 kilogram altın, yarın başka bir kurumda farklı biçimlerde karşımıza çıkacaktır.
İktidarın yirmi yılı aşkın süredir sürdürdüğü politikalar, kamuda görev yapan birçok bürokratı halktan koparmış, yurttaşın alın teriyle oluşturulan kaynaklar, belli bir zümrenin servetine dönüşmüştür. Kamu çalışanlarının maaşları yoksulluk sınırının altında seyrederken, kimi bürokratların milyonlarca liralık mal varlığı edinmesi vicdanları sızlatmaktadır.
Bu nedenle Birleşik Kamu-İş olarak; tüm kamu kurumlarında bürokratların mal varlıklarının düzenli olarak kamuoyuna açıklanmasını, kaynağı belirsiz zenginleşmelerin yargı önünde hesap vermesini, kamu görevinde etik denetim mekanizmalarının bağımsız biçimde yeniden tesis edilmesini talep ediyoruz. Kamu emekçileri alın teriyle geçinmeye çalışırken, kamu bürokrasisinin bir kısmının servet biriktirme aracına dönüşmesi kabul edilemez. Bu tablo, yalnızca bir kişinin değil, sistemin yozlaşmasının sonucudur. Birleşik Kamu-İş olarak, halkın vergileriyle oluşturulan her kuruşun hesabının verilmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Bu ülkenin gerçek sahipleri, yoksullaştırılan milyonlardır, değil kasalarında altın saklayan bürokratlar."
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Merkez Yönetim Kurulu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'na bağlı Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) eski Daire Başkanı Mehmet Cemil Acar hakkında yürütülen rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasında evinden 26 kilogram külçe altın, 1 milyon 320 bin dolar ve 121 bin euro çıkmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü'nden emekli olan Mehmet Cemil Acar'ın evinden 26 kilogram altın çıkmasıyla ortaya saçılan tablo, Türkiye'de kamu yönetiminin nasıl yozlaştığını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Acar hakkında yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan müfettiş raporu, yalnızca bir kişinin değil, iktidar eliyle şekillenen bürokratik düzenin iç yüzünü göstermektedir.
Raporlarda, Acar'ın kamu görevinden elde ettiği sınırlı maaş gelirlerine karşın milyonlarca lira değerinde gayrimenkul, araç, banka mevduatı ve döviz hesabına sahip olduğu açıkça belirtilmiştir. Üstelik bu mal varlıklarının bir kısmının resmi bildirimlerde yer almadığı da tespit edilmiştir. Bu durum, kamu görevinde şeffaflığın, hesap verebilirliğin ve etik ilkelerin tamamen ortadan kalktığının somut göstergesidir.
"Bugün bir daire başkanının evinden çıkan 26 kilogram altın, yarın başka bir kurumda farklı biçimlerde karşımıza çıkacaktır"
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak yıllardır uyarıyoruz: Kamu yönetimi liyakatten uzaklaştıkça, bürokrasi partizanlaşmakta, kamu kaynakları kişisel servetlerin aracı haline getirilmektedir. Bugün bir daire başkanının evinden çıkan 26 kilogram altın, yarın başka bir kurumda farklı biçimlerde karşımıza çıkacaktır.
İktidarın yirmi yılı aşkın süredir sürdürdüğü politikalar, kamuda görev yapan birçok bürokratı halktan koparmış, yurttaşın alın teriyle oluşturulan kaynaklar, belli bir zümrenin servetine dönüşmüştür. Kamu çalışanlarının maaşları yoksulluk sınırının altında seyrederken, kimi bürokratların milyonlarca liralık mal varlığı edinmesi vicdanları sızlatmaktadır.
Bu nedenle Birleşik Kamu-İş olarak; tüm kamu kurumlarında bürokratların mal varlıklarının düzenli olarak kamuoyuna açıklanmasını, kaynağı belirsiz zenginleşmelerin yargı önünde hesap vermesini, kamu görevinde etik denetim mekanizmalarının bağımsız biçimde yeniden tesis edilmesini talep ediyoruz. Kamu emekçileri alın teriyle geçinmeye çalışırken, kamu bürokrasisinin bir kısmının servet biriktirme aracına dönüşmesi kabul edilemez. Bu tablo, yalnızca bir kişinin değil, sistemin yozlaşmasının sonucudur. Birleşik Kamu-İş olarak, halkın vergileriyle oluşturulan her kuruşun hesabının verilmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Bu ülkenin gerçek sahipleri, yoksullaştırılan milyonlardır, değil kasalarında altın saklayan bürokratlar."
Kaynak: ANKA / Güncel
Yoksulluk, Ekonomi, Güncel, Döviz, Dhmi, Kamu, Dhmi, Kamu, Döviz, Altın, Rüşvet, İktidar, Yoksulluk, Yolsuzluk, Ekonomi, Güncel, Haberler
- AK PARTİ
- AVRUPA BİRLİĞİ
- AZERBAYCAN
- BASKETBOL
- BELEDİYE
- BEŞİKTAŞ
- CHP
- ÇEVRE
- DEM
- DİPLOMASİ
- DOĞA
- DONALD TRUMP
- DEVLET BAHÇELİ
- EĞİTİM
- EKREM İMAMOĞLU
- ELON MUSK
- EMEKLİ
- EMLAK
- ENERJİ
- ENFLASYON
- ESNAF
- FENERBAHÇE
- FİKSTÜR
- FİLİSTİN
- FUTBOL
- GALATASARAY
- GASTRONOMİ
- GAZZE
- GÜNCEL
- GÜVENLİK
- GÖÇMEN
- HAKAN FİDAN
- HASTANE
- HAYVAN HAKLARI
- HIRSIZLIK
- HUKUK
- IRAK
- İNSAN HAKLARI
- İRAN
- İSRAİL
- İSTANBUL
- İŞÇİ
- İTFAİYE
- JANDARMA
- JOSE MOURINHO
- KAZA