İSTİB aralık ayı meclis toplantısı düzenlendi

Ekonomi Haberleri

İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, teknolojik dönüşümün ekonomik başarı üzerindeki etkilerini değerlendirerek, yapay zekanın tüm sektörler için yeni bir lokomotif haline geldiğini açıkladı. Ayrıca, Türkiye’de e-ticaretin büyük bir büyüme kaydettiğine vurgu yaptı.

İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, teknolojik dönüşüme uyum kabiliyetinin, ekonomik başarının en önemli belirleyicisi haline geldiğini belirterek "Yapay zeka, küçük işletmelerden büyük sanayi kuruluşlarına kadar tüm sektörlerin yeni lokomotifi oldu." ifadesini kullandı.
İSTİB'den yapılan açıklamaya göre, Borsanın aralık ayı meclis toplantısı yapıldı.
Toplantıda konuşan Kopuz, 21. yüzyılın ilk çeyreğini geride bırakırken son 25 yılda hem Türkiye'de hem de dünyada olağanüstü bir değişim yaşandığını belirtti.
Yaşanan değişimin teknolojik karakterine dikkati çeken Kopuz, çağın lokomotifinin dijital dönüşümle güçlenen üretim ve verimlilik olduğunu ifade etti.
Kopuz, bu yüzyılın karakterini belirleyen dijitalleşme, yapay zeka ve e-ticaret başlıklarına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sadece 2025 yılını değil, 21. asrın ilk çeyreğini de geride bırakıyoruz. Aynı zamanda Cumhuriyet'imizin ikinci yüzyılının başındayız. Bu süreçte hem dünyada hem de ülkemizde olağanüstü bir dönüşüm yaşandı. Teknolojik dönüşüme uyum kabiliyeti, ekonomik başarının en önemli belirleyicisi haline geldi. Yapay zeka, küçük işletmelerden büyük sanayi kuruluşlarına kadar tüm sektörlerin yeni lokomotifi oldu.
E-ticaret tarihi zirvelere ulaştı. Türkiye'de perakende ticaretin yaklaşık beşte biri artık e-ticaret üzerinden gerçekleşiyor. Zor, oyunu bozar derler. Pandemi ile birlikte, özellikle gıda sektöründe olmaz denilen oldu. İnsanlar, online kanallardan her zamankinden daha fazla gıda satın almaya başladılar. Dijitalleşmeye uyum sağlayamayan işletmeler rekabette geri kalıyor. Bu nedenle rekabet gücümüzü artırmak için dijital dönüşümü hızlandırmak zorundayız."
"Türkiye'deki enflasyonun nedenlerini, hem arz hem de talep yönünden iyi incelemek gerekiyor"
İSTİB Başkanı Kopuz, küresel ekonomi sınırlı bir büyüme patikasında ilerlerken Türkiye ekonomisi enflasyonla mücadele ekseninde bir dengelenme sürecinden geçtiğini belirtti.
Sıkı para politikasına rağmen büyümenin istikrarlı şekilde devam etmesinin önemli bir kazanım olduğunu belirten Kopuz, diğer yandan reel sektörün, özellikle KOBİ'lerin, yüksek finansman maliyetleri ve krediye erişim sorunlarıyla karşı karşıya olduğunu vurguladı.
Kopuz, "Türkiye'deki enflasyonun nedenlerini, hem arz hem de talep yönünden iyi incelemek gerekiyor. Nitekim bugün geldiğimiz noktada, tüketim kaynaklı fiyat artış hızının yavaşladığını görüyoruz." açıklamasında bulundu.
"Ateşin altının kısılmış" durumda olduğunu ancak meselenin sadece harcamalarda bitmediğini vurgulayan Kopuz, eğer üretimde, tedarikte ya da maliyetlerde sorunlar ortaya çıkarsa, bu kez arz tarafının, fiyatları yukarı itmeye başlayacağını belirtti.
Kopuz, "Bu nedenle kalıcı fiyat istikrarı için yapısal dönüşüm, verimlilik artışı ve üretim gücü birlikte ve kararlılıkla ele alınmalıdır. Nitekim Türkiye, özellikle savunma sanayisi başta olmak üzere 21. yüzyıldaki kazanımlarını da günlük politikalarla değil, bu kararlılık sayesinde elde etmiştir." ifadelerini kullandı.
"Lojistik, depolama ve stok yönetimi zincirin ayrılmaz halkalarıdır"
Tarım sektöründe, iklim değişikliği, kuraklık, girdi maliyetleri ve iş gücü sorunları nedeniyle artık meselenin ne kadar üretildiğinden çok, nasıl ve ne kadar verimli üretildiği olduğunu belirten Kopuz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Lojistik, depolama ve stok yönetimi ise bu zincirin ayrılmaz halkalarıdır. Doğru ürünün doğru yerde ve doğru miktarda üretilmesi, fiyat istikrarının da temelidir. Bu kapsamda 2025 yılında başlatılan ve tarımsal üretimin planlanmasına zemin oluşturacak olan tarım envanteri çalışmaları büyük önem taşımaktadır. Ayrıca bizim de İSTİB olarak talep etmiş olduğumuz konulardan olan, bitki koruma ürünlerine ilişkin yeni düzenleme ile tarım ilaçlarının reçeteye bağlanması, kayıt, izleme ve denetim açısından önemli bir adımdır.
Tarım ve gıda sektöründe devamlılığın anahtarı, yalnızca toprakta ya da teknolojide değil, insandadır. Nitelikli iş gücü olmadan verimlilik ve kalite artışı mümkün değildir. Bu nedenle mesleki eğitim ile sektör arasındaki bağın güçlendirilmesini önceliklerimiz arasına aldık. Bu çerçevede, TOBB ile YÖK arasında imzalanan Meslek Yüksekokulları Eğitim-İş Birliği Protokolü'nü, son derece kıymetli buluyorum."
Kopuz, protokol gereği, Türkiye'de en hızlı harekete geçerek çalışmaları başlatan borsa olduklarını belirterek, "İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Veterinerlik Meslek Yüksek Okulu ve Ormancılık Yüksek Okulu ile çalışmalarımız sürüyor. Hem burs ve okul imkanlarının geliştirilmesi hem de staj çalışmalarıyla, inşallah öğrencilerimiz sektöre daha hazır bir şekilde mezun olacaklar." değerlendirmesinde bulundu.