İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün vefatının üzerinden 52 yıl geçti

Güncel Haberler

Kurtuluş Savaşı'nın önemli isimlerinden ve Türkiye Cumhuriyeti'nin İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, hayata gözlerini yumduğunun 52. yıl dönümünde anılıyor. Askerlik kariyerinin yanı sıra, diplomat ve siyasetçi olarak da önemli roller üstlenen İnönü, Türkiye'nin bağımsızlığını ve egemenliğini savundu.

Kurtuluş Savaşı'nın askeri ve diplomatik mimarlarından, Türk siyasi tarihinde asker, dışişleri bakanı, başbakan, cumhurbaşkanı ve muhalefet lideri olarak görev yapan, Türkiye Cumhuriyeti'nin İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün vefatının üzerinden 52 yıl geçti.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, İsmet İnönü, 24 Eylül 1884'te İzmir'de dünyaya geldi. Babası Malatya'ya yerleşmiş Kürümoğulları ailesinden Reşit Bey, annesi Bulgaristan'ın Deliorman bölgesinden Cevriye Hanım'dı.
Sivas Askeri Rüştiyesini bitiren İnönü, Topçu Harbiyesinden 1903'te, Harp Akademisinden ise 1906'da birincilikle mezun oldu.
Birinci Dünya Savaşı'nda Başkomutanlık Karargahı'nda Harekat Şubesi Müdürlüğü yapan İsmet İnönü, 1914'te yarbay rütbesine yükseldi. Ertesi yıl albaylığa yükselerek Trakya'daki İkinci Ordu Kurmay Başkanlığına atanan İnönü, daha sonra Doğu ve Suriye cephelerinde Dördüncü, Yirminci ve Üçüncü Kolordu komutanlıklarında bulundu.
Bu dönemde İkinci Ordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa ile çalıştı ve aralarında derin bir dostluk doğdu, ondan yüksek ve anlamlı bir sicil aldı. 1916'da İstanbul'da Mevhibe Hanım ile evlendi ancak hemen cepheye dönmek zorunda kaldı. Mondros Mütarekesi günlerinde İstanbul'a geri gelerek 1918'de Harbiye Nezareti Müsteşarı oldu ve Askeri Şura'da görev aldı.
Mondros Mütarekesi sonrasında Anadolu'da başlayan Milli Mücadele'ye Mustafa Kemal Atatürk'ün en yakın çalışma arkadaşlarından biri olarak katılan İnönü, Ankara'ya geçerek Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görev aldı.
Cephede kazanılan zaferler, Ankara Hükümetinin konumunu güçlendirdi
İnönü, düzenli ordunun kurulmasında etkin rol üstlendi, Batı Cephesi Komutanı olarak Birinci ve İkinci İnönü Muharebelerini kazandı. Bu başarılar, hem cephede hem de uluslararası alanda Ankara Hükümetinin konumunu güçlendiren dönüm noktaları arasında yer aldı. TBMM Başkanı Mustafa Kemal Paşa telgraf göndererek İsmet Bey'i "Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz." sözleriyle tebrik etti.
Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz sürecinde de görev alan İnönü, zaferin ardından Mudanya Ateşkes Görüşmeleri'nde Türkiye'yi temsil etti.
1922'de Dışişleri Bakanı olan İnönü, Lozan Barış Konferansı'na Türk heyeti başkanı olarak katıldı.
Görüşmeler sırasında Türkiye'nin çıkarlarını titizlikle savunan İsmet Paşa, konferansta, "Efendiler, çok ızdırap çektik, çok kan akıttık, bütün medeni milletler gibi hürriyet ve bağımsızlık istiyoruz" dedi. İnönü, 24 Temmuz 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığının ve egemenliğinin tanınmasını sağlayan Lozan Antlaşması'nı imzaladı.
30 Ekim 1923'te ilk Cumhuriyet hükümetini kuran İnönü, Kasım 1924'te başbakanlıktan ayrıldı. İnönü, daha sonra Şeyh Sait isyanı nedeniyle yeniden aynı göreve getirildi.
Aynı zamanda Halk Fırkası Genel Başkan Vekilliğini üstlenen İnönü,1934'te Soyadı Kanunu çıktığında Atatürk'ten İnönü soy ismini aldı.
İnönü, bu süreçte devletin kurumsallaşması ile hukuk, eğitim ve yönetim alanlarında yürütülen düzenlemelerin uygulanmasında etkili oldu.
Türkiye'yi savaşın dışında tutan bir çizgi izledi
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatının ardından 11 Kasım 1938'de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Cumhuriyet'in ikinci Cumhurbaşkanı seçilen İnönü'nün görev süresi, İkinci Dünya Savaşı'nın gölgesinde geçti.
İkinci Dünya Savaşı'na Türkiye'yi sokmamak için devletler arası politikada çok yönlü çalışmalarda bulunan İnönü, Türkiye'nin çok partili demokratik hayata geçişini de sağladı.
CHP Genel Başkanı ve muhalefet lideri olarak 10 yıl boyunca siyaset yapan İnönü, 27 Mayıs ihtilali ve seçimler sonucunda gerçekleşen üç koalisyonda başbakanlık yaptı ve bu görevini 6 Şubat 1965'e kadar sürdürdü.
CHP'de "ortanın solu" hareketini başlatan İnönü, 8 Mayıs 1972'de ise parti içi mücadeleler sonucunda CHP'den istifa ederek senatör kimliğiyle TBMM'de görev aldı.
Siyasi yaşamının yanı sıra kültür ve sanat alanlarına ilgisiyle de bilinen İnönü, Cumhuriyet döneminde çok sesli müziğin gelişimini destekleyen devlet politikalarının şekillenmesine önem verdi.
Konservatuvarların gelişmesi, orkestraların desteklenmesi ve sanat kurumlarının kurumsal çerçeveye kavuşturulması yönündeki uygulamalar dönemin belgelerine yansıdı.
İsmet İnönü, 25 Aralık 1973'te bir hafta süren rahatsızlığının ardından hayata gözlerini yumdu. İnönü'nün naaşı, hükümet kararıyla Anıtkabir'e defnedildi.