CHP Pm Üyesi Bozoğlu: "Sinop'un Nükleer Santrale Değil Daha Kalkınmacı Bir Bakış Açısına İhtiyacı Var"
CHP Parti Meclisi (PM) Üyesi Baran Bozoğlu, Sinop'a yapılması planlanan nükleer santrale ilişkin "Sinop'un nükleer santrale değil daha kalkınmacı ve çevreyi koruyan bir bakış açısıyla, doğayı koruyarak kalkınan bir perspektifle yaşama ihtiyacı var" dedi. Türkiye'nin ev sahipliğinde gelecek yıl düzenlenecek BM İklim Değişikliği Çerçevese Sözleşmesi kapsamındaki 31. Taraflar Konferansı'nın başkanlığının Avustralya'ya verilmesini eleştiren Bozoğlu, "Bu Türkiye'ye yapılmış büyük bir haksızlık" ifadesini kullandı.
Haber : Mustafa USTA
(SİNOP) - Chp Parti Meclisi (PM) Üyesi Baran Bozoğlu, Sinop'a yapılması planlanan nükleer santrale ilişkin "Sinop'un nükleer santrale değil daha kalkınmacı ve çevreyi koruyan bir bakış açısıyla, doğayı koruyarak kalkınan bir perspektifle yaşama ihtiyacı var" dedi. Türkiye'nin ev sahipliğinde gelecek yıl düzenlenecek BM İklim Değişikliği Çerçevese Sözleşmesi kapsamındaki 31. Taraflar Konferansı'nın başkanlığının Avustralya'ya verilmesini eleştiren Bozoğlu, "Bu Türkiye'ye yapılmış büyük bir haksızlık" ifadesini kullandı.
CHP Parti Meclis Üyesi Baran Bozoğlu, bir dizi ziyaret kapsamında geldiği Sinop'ta ANKA Haber Ajansı'na açıklamalarda bulundu. Bozoğlu, şunları söyledi:
"Dünyanın en prestijli uluslararası toplantısı Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında düzenlenen Taraflar Konferansı. Bu yıl 30'ncusu Brezilya'da düzenleniyor. Geçen yıl 29'ncusu Azerbaycan'da düzenlenmişti. Türkiye Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı üzerinden bu zirveyi Antalya'da düzenlemek için yani 31'ncisini gelecek yıl yapılacak olanı büyük bir çaba içerisinde olduğunu biliyoruz. Biz de Cumhuriyet Halk Partisi olarak ülkemizde böylesine önemli bir etkinliğin düzenleniyor olmasının çok değerli olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla bu karar oldukça önemli. Gelecek yıl kasım ayında bütün dünyadaki uzmanların, bu konuda çalışan özel sektör kuruluşlarının, ülke temsilcilerinin ve devlet liderlerinin Antalya'da buluşuyor olması ve iklim değişikliğini konuşuyor olması çok önemli. Bunun gerçekten biz de uzun zamandır olması gerektiğini, Türkiye'nin bu etkinin düzenlemesi gerektiğini uluslararası platformlarda dile getirmiştik.
"Bu Türkiye'ye yapılmış büyük bir haksızlık"
Ancak şöyle bir problemimiz var. Ne yazık ki bu etkinliğin sadece ve sadece ev sahipliğini Türkiye'ye verdiler. Bu toplantının, bu zirvenin başkanlığını Avustralya'ya verdiler. Dolayısıyla Türkiye sadece ev sahipliği yapacak. Ancak bu konunun diplomasisini, iklim diplomasisini, konu başlıklarının belirlenmesinde ve müzakere süreçlerinde bu konuda yürütülecek tartışmalarda bir yönetici pozisyonu olmayacak Türkiye'nin. Bu büyük bir haksızlık. Bu bir anlamda da aslında AK Parti'nin bu süreçte yürüttüğü diplomasideki problemin de bir göstergesi. Yani bir tarafta zirvenin başkanlığını Avustralya'da yapacak, Avustralya hükümeti gerçekleştirecek. Biz sadece konunun ev sahipliğini, mekanlarını kullandıran tarafında yer alacağız. Bu Türkiye'ye yapılmış büyük bir haksızlık. Bu haksızlığın da giderilmesi gerektiğini ben özellikle vurgulamak istiyorum. Türkiye bu zirvenin başkanlığını yapabilecek kabiliyette ve bu sorunları en üst perdeden dile getirmesi gereken bir ülke konumundadır. Çünkü Türkiye'de ciddi bir iklim değişikliği problemi var. Akdeniz havzası içerisinde Türkiye bölgesindeki en çok etkilenen ülkelerin başında geliyor. İstanbul ve İzmir başta olmak üzere Karadeniz Bölgesi'nde yoğun bir iklim değişikliği problemiyle karşı karşıyayız. Son 5 yıldır sel felaketlerinden 300 vatandaşımızı kaybetmek durumunda kaldık. Aynı zamanda çeşidi belirsiz canlıların denizlerimize gelmeye başladığını görüyoruz. Su krizi ve kuraklıkla boğuşuyoruz. Dolayısıyla Türkiye şu anda iklim krizinden en çok etkilenen ülkenin başında geliyor."
"Doğal süreçlerle kalkınmayı öngörerek yapılandırılması lazım"
Bozoğlu, Sinop'ta kurulmak istenen nükleer enerji santraline ilişkin ise şunları söyledi:
"Biz hiç kuşkusuz Cumhuriyet Halk Partisi olarak Türkiye'nin enerji güvenliğinin değerli olduğunu düşün düşünüyoruz. Yani farklı enerji kaynaklarından enerji üreten bir ülke olmamız gerekiyor. Bu bizim enerji bağımsızlığım için de oldukça önemli. Dolayısıyla biz sistematik olarak tek bir alana dair bir karşıtlık değil. Daha çok ülke ekonomisinin gelişmesi, kalkınması ve aynı zamanda çevreye duyarlı bir şekilde toplumun zarar görmeyeceği, doğanın zarar görmeyeceği bir şekilde bir yaşam biçimini öngörüyoruz. Önümüzdeki hafta yapacağımız kurultayda da bu programda da bu şekilde bu mevzuyu ifade etmek için çaba çabamız var ve bu konuda bir duyurumuz, bildirimimiz olacak programımız kapsamında. Sinop özerine gelecek olursak, Sinop'ta bir nükleer santralin yapılması yönünde bir eylem olduğunu ve bu nükleer santralin içeriğine, projesine, yapısına dair herhangi bir bilgi paylaşımı yapılmadan ağaçların apar topar, yüz yıllık bin yıllık ağaçların apar topar kesildiğini gördük ve yıllardır o ağaçlar o kesilmiş halde o çorak toprak yaratılmış durumda. Bu çok büyük bir plansızlığın, programsızlığın aslında somut göstergesi. Dolayısıyla AK Parti iktidarının bu plansız ve programsız bakış açısının doğaya yarattığı tahribatın Sinop'ta vücut bulduğunu görüyoruz. Bu yanlış politikalardan bir an önce vazgeçilmesi gerekiyor. Çünkü bazı kentler doğasıyla, toprağıyla, üretiminin daha çok doğal süreçlerle kalkınmayı öngörerek yapılandırılması lazım.
"Sinop'un nükleer santrale ne kadar hazırlıklı olabileceği şüphelerimiz var"
Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak yerelin kendi kaynaklarını ve kendi çıkarlarını da gözeterek ülkenin ulusal çıkarlarıyla bağlantılı bir perspektif olması gerektiğini görüyoruz. Biz bugüne kadar Sinop'ta yapılan AK Parti iktidarı tarafından üretilmeye çalışılan projelerin topluma ve kamuya bir yararı olmadığını ne yazık ki görüyoruz. Dolayısıyla bu süreçlerin mutlaka ve mutlaka bu kadar riskli süreçlerin şeffaf yönetilmesi lazım. Bakın bir örnek vermek gerekirse Türkiye'nin Ermenistan sınırında Ermenistan'da bulunan bir Metzamor nükleer santrali var ve bu nükleer santral Iğdır, Kars bölgemize yaklaşık 16 km uzakta yani çok yakınında. Ancak bu nükleer santralin herhangi bir güvenlik önlemi olmaması ve çok eski olmuş olmasına rağmen burada yaşanacak olası bir felakete dair bölgenin hazırlıklı olmadığına dair veriler var elimizde. Valiliklerin, kaymakamlıkların, okulların olası bir Metsam nükleer santral kazasına karşı hazırlıklı olmadığı, iyot tabletleri dahil bu konuda herhangi bir çalışmanın, afete dair hazırlık çalışmasının yapılmadığını görüyoruz. Dolayısıyla bu kadar yakın mesafede olan bir riske karşı bile hazırlıklı olmayan siyasi iktidarın Sinop'un cennet bölgesine yapılması planlanan bir nükleer santrale dahi ne kadar hazırlıklı olabileceği konusunda büyük şüphelerimiz var. Benzer durumun biz Mersin'de de olduğunu üzülerek görüyoruz. Dolayısıyla bu gibi riskli alanlara dair hazırlık konusunda, şeffaflık konusunda açık bir bilgi paylaşımına ihtiyacımız var. Sinop'un nükleer santrale değil daha kalkınmacı bir bakış açısı ve çevreyi koruyan bir bakış açısıyla doğayı koruyarak kalkınan bir perspektifle yaşama ihtiyacı var."
İklim Değişikliği, CHP Parti Meclisi, Yerel Haberler, Avustralya, Türkiye, Enerji, Sinop, Çevre, Yerel, Sinop, Türkiye, Nükleer, Avustralya, İklim Değişikliği, CHP Parti Meclisi, Yerel Haberler, Enerji, Çevre, Yerel, Haberler
- AK PARTİ
- AVRUPA BİRLİĞİ
- AZERBAYCAN
- BASKETBOL
- BELEDİYE
- BEŞİKTAŞ
- CHP
- ÇEVRE
- DEM
- DİPLOMASİ
- DOĞA
- DONALD TRUMP
- DEVLET BAHÇELİ
- EĞİTİM
- EKREM İMAMOĞLU
- ELON MUSK
- EMEKLİ
- EMLAK
- ENERJİ
- ENFLASYON
- ESNAF
- FENERBAHÇE
- FİKSTÜR
- FİLİSTİN
- FUTBOL
- GALATASARAY
- GASTRONOMİ
- GAZZE
- GÜNCEL
- GÜVENLİK
- GÖÇMEN
- HAKAN FİDAN
- HASTANE
- HAYVAN HAKLARI
- HIRSIZLIK
- HUKUK
- IRAK
- İNSAN HAKLARI
- İRAN
- İSRAİL
- İSTANBUL
- İŞÇİ
- İTFAİYE
- JANDARMA
- JOSE MOURINHO
- KAZA