Bakan Tunç: "Denetimli Serbestlik Cezasızlık Değil, Toplumsal Onarım Modelidir"
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Türk Denetimli Serbestlik Sistemi'nin 20 Yıllık Panoraması Sempozyumu"nda yaptığı konuşmada, denetimli serbestliğin teknik bir infaz modeli olmanın ötesinde, insanı merkeze alan onarıcı bir adalet anlayışının sahadaki en somut karşılığı olduğunu söyledi. Tunç, "Adalet sadece geçmişi cezalandırmak değil, geleceği de inşa etmektir" dedi.
(ANKARA) - Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Türk Denetimli Serbestlik Sistemi'nin 20 Yıllık Panoraması Sempozyumu"nda yaptığı konuşmada, denetimli serbestliğin teknik bir infaz modeli olmanın ötesinde, insanı merkeze alan onarıcı bir adalet anlayışının sahadaki en somut karşılığı olduğunu söyledi. Tunç, "Adalet sadece geçmişi cezalandırmak değil, geleceği de inşa etmektir" dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Türk Denetimli Serbestlik Sistemi'nin 20 Yıllık Panoraması Sempozyumu"na katıldı. 2005 yılında ceza adalet sistemine dahil edilen denetimli serbestlik hizmetlerinde 20 yılı geride bıraktıklarını belirten Tunç, bu kapsamda farklı illerde bölgesel toplantılar ve sempozyumlar düzenlediklerini ifade etti. Tunç, "Sistemimizin gelişimini değerlendirdik, geleceğe dönük adımlarımızı planladık ve ortak akılla daha güçlü bir yapı için istişarelerde bulunduk" dedi.
"Amaç cezalandırmak değil, topluma yeniden kazandırmak"
Ceza adaletinin temel felsefesinin yalnızca suç işleyeni cezalandırmak olmadığını vurgulayan Tunç, asıl hedefin bireyin sorumluluk sahibi bir yurttaş olarak topluma yeniden kazandırılması olduğunu dile getirdi. Modern ceza hukukunun intikamı değil ıslahı esas aldığını belirten Tunç, "Adalet sadece geçmişi cezalandırmak değil, geleceği de inşa etmektir" ifadelerini kullandı.
Denetimli serbestlik sisteminin suçla yüzleşmiş bireyi toplumdan koparmadan, rehberlik ve sorumluluk temelinde yeniden hayata kazandırmayı amaçladığını kaydeden Tunç, "Bu sistem bir cezasızlık alanı değildir. Denetim, sorumluluk ve rehberliği birlikte barındıran etkin bir infaz modelidir" diye konuştu.
"5,6 milyon yükümlüye doğrudan ulaşıldı"
Tunç, denetimli serbestlik sistemi kapsamında 2005'ten bu yana 8 milyon 474 bin kararın infaz edildiğini, 5,6 milyon yükümlüye doğrudan ulaşıldığını belirtti. Aynı dönemde 3 milyon 819 bin iyileştirme faaliyeti yürütüldüğünü, 1 milyon 868 bin bağımlılıkla mücadele çalışması yapıldığını aktaran Tunç, 1 milyon 520 bin yükümlünün kamuya yararlı işlerde görevlendirildiğini söyledi.
Çevreye yönelik çalışmalar kapsamında 2 milyon 400 bin fidanın toprakla buluşturulduğunu kaydeden Tunç, denetimli serbestliğin hem toplumsal fayda ürettiğini hem de kamu kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağladığını ifade etti. Adalet Bakanı Tunç, 10. Yargı Paketi ile denetimli serbestlikte "cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya" yönelik önemli düzenlemeler yapıldığını söyledi. Cezası az olan hükümlüler de dahil olmak üzere tüm hükümlülerin, koşullu salıverilme tarihine kadarki sürenin en az onda birini ceza infaz kurumunda geçirmesi zorunlu hale getirildiğini belirten Tunç, ayrıca özel infaz usullerinin kapsamının genişletildiğini, konutta infaz ve geceleyin veya hafta sonu infaz uygulamalarının daha geniş bir çerçevede uygulanabileceğini belirtti. Tunç, 11. Yargı Paketi ile de trafik suçları, silahla ateş etme, örgüt suçları ve toplumsal huzuru bozan eylemlere yönelik cezaların artırıldığını kaydetti.
Eğitim, üretim ve rehabilitasyon vurgusu
Ceza ve infaz kurumlarında yürütülen eğitim faaliyetlerine de değinen Tunç, 81 binden fazla hükümlü ve tutuklunun eğitim gördüğünü, binlerce kişinin okuma-yazma öğrendiğini, mesleki eğitimlerle kalıcı istihdamın hedeflendiğini söyledi. İşyurtları kapsamında 378 tesiste her yıl ortalama 70 bin hükümlü ve tutuklunun çalıştığını belirten Tunç, üretim faaliyetlerinin topluma kazandırma sürecinde önemli rol oynadığını ifade etti.
Bakan Tunç, önümüzdeki dönemde denetimli serbestlik sisteminde dijital denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi, kurumlar arası iş birliğinin artırılması ve yükümlü yakınlarının sürece daha etkin biçimde dahil edilmesi yönünde adımlar atılacağını açıkladı. Tunç, insanı merkeze alan, suçu önlemeyi hedefleyen ve onarıcı adalet anlayışına dayalı uygulamaların yaygınlaştırılacağını belirterek, denetimli serbestliğin daha öngörülebilir, etkili ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulmasının hedeflendiğini ifade etti.
"İnsanı merkeze alan adalet anlayışını güçlendireceğiz"
Bakan Tunç, bağımlılıkla mücadele kapsamında da özel olarak yapılandırılan Rehberlik ve Rehabilitasyon Ceza İnfaz Kurumlarının yaygınlaştırılacağını belirterek, Adana Suluca Açık Ceza İnfaz Kurumu, Bolu Ceza İnfaz Kurumu ve Bakırköy Kadın Ceza İnfaz Kurumu'nda yeni rehabilitasyon birimlerinin hayata geçirileceğini açıkladı. Tunç, çevrim içi psikososyal destek projeleriyle özel ihtiyaç sahibi hükümlülere ülke genelinde uzman desteğinin erişilebilir hale getirileceğini, üniversitelerle yürütülen iş birliklerinin artırılarak denetimli serbestlik uygulamalarının bilimsel temelde güçlendirileceğini ifade etti.
Kapanışta "Türkiye Yüzyılı" vizyonuna atıfta bulunan Tunç, adalet alanında insanı merkeze alan, onarıcı ve dönüştürücü bir hukuk anlayışıyla hareket etmeye devam edeceklerini belirterek, "Her bir yükümlünün doğru rehberlik ve denetimle yeniden topluma kazandırılabileceğine inanıyoruz" dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Türk Denetimli Serbestlik Sistemi'nin 20 Yıllık Panoraması Sempozyumu"na katıldı. 2005 yılında ceza adalet sistemine dahil edilen denetimli serbestlik hizmetlerinde 20 yılı geride bıraktıklarını belirten Tunç, bu kapsamda farklı illerde bölgesel toplantılar ve sempozyumlar düzenlediklerini ifade etti. Tunç, "Sistemimizin gelişimini değerlendirdik, geleceğe dönük adımlarımızı planladık ve ortak akılla daha güçlü bir yapı için istişarelerde bulunduk" dedi.
"Amaç cezalandırmak değil, topluma yeniden kazandırmak"
Ceza adaletinin temel felsefesinin yalnızca suç işleyeni cezalandırmak olmadığını vurgulayan Tunç, asıl hedefin bireyin sorumluluk sahibi bir yurttaş olarak topluma yeniden kazandırılması olduğunu dile getirdi. Modern ceza hukukunun intikamı değil ıslahı esas aldığını belirten Tunç, "Adalet sadece geçmişi cezalandırmak değil, geleceği de inşa etmektir" ifadelerini kullandı.
Denetimli serbestlik sisteminin suçla yüzleşmiş bireyi toplumdan koparmadan, rehberlik ve sorumluluk temelinde yeniden hayata kazandırmayı amaçladığını kaydeden Tunç, "Bu sistem bir cezasızlık alanı değildir. Denetim, sorumluluk ve rehberliği birlikte barındıran etkin bir infaz modelidir" diye konuştu.
"5,6 milyon yükümlüye doğrudan ulaşıldı"
Tunç, denetimli serbestlik sistemi kapsamında 2005'ten bu yana 8 milyon 474 bin kararın infaz edildiğini, 5,6 milyon yükümlüye doğrudan ulaşıldığını belirtti. Aynı dönemde 3 milyon 819 bin iyileştirme faaliyeti yürütüldüğünü, 1 milyon 868 bin bağımlılıkla mücadele çalışması yapıldığını aktaran Tunç, 1 milyon 520 bin yükümlünün kamuya yararlı işlerde görevlendirildiğini söyledi.
Çevreye yönelik çalışmalar kapsamında 2 milyon 400 bin fidanın toprakla buluşturulduğunu kaydeden Tunç, denetimli serbestliğin hem toplumsal fayda ürettiğini hem de kamu kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağladığını ifade etti. Adalet Bakanı Tunç, 10. Yargı Paketi ile denetimli serbestlikte "cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya" yönelik önemli düzenlemeler yapıldığını söyledi. Cezası az olan hükümlüler de dahil olmak üzere tüm hükümlülerin, koşullu salıverilme tarihine kadarki sürenin en az onda birini ceza infaz kurumunda geçirmesi zorunlu hale getirildiğini belirten Tunç, ayrıca özel infaz usullerinin kapsamının genişletildiğini, konutta infaz ve geceleyin veya hafta sonu infaz uygulamalarının daha geniş bir çerçevede uygulanabileceğini belirtti. Tunç, 11. Yargı Paketi ile de trafik suçları, silahla ateş etme, örgüt suçları ve toplumsal huzuru bozan eylemlere yönelik cezaların artırıldığını kaydetti.
Eğitim, üretim ve rehabilitasyon vurgusu
Ceza ve infaz kurumlarında yürütülen eğitim faaliyetlerine de değinen Tunç, 81 binden fazla hükümlü ve tutuklunun eğitim gördüğünü, binlerce kişinin okuma-yazma öğrendiğini, mesleki eğitimlerle kalıcı istihdamın hedeflendiğini söyledi. İşyurtları kapsamında 378 tesiste her yıl ortalama 70 bin hükümlü ve tutuklunun çalıştığını belirten Tunç, üretim faaliyetlerinin topluma kazandırma sürecinde önemli rol oynadığını ifade etti.
Bakan Tunç, önümüzdeki dönemde denetimli serbestlik sisteminde dijital denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi, kurumlar arası iş birliğinin artırılması ve yükümlü yakınlarının sürece daha etkin biçimde dahil edilmesi yönünde adımlar atılacağını açıkladı. Tunç, insanı merkeze alan, suçu önlemeyi hedefleyen ve onarıcı adalet anlayışına dayalı uygulamaların yaygınlaştırılacağını belirterek, denetimli serbestliğin daha öngörülebilir, etkili ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulmasının hedeflendiğini ifade etti.
"İnsanı merkeze alan adalet anlayışını güçlendireceğiz"
Bakan Tunç, bağımlılıkla mücadele kapsamında da özel olarak yapılandırılan Rehberlik ve Rehabilitasyon Ceza İnfaz Kurumlarının yaygınlaştırılacağını belirterek, Adana Suluca Açık Ceza İnfaz Kurumu, Bolu Ceza İnfaz Kurumu ve Bakırköy Kadın Ceza İnfaz Kurumu'nda yeni rehabilitasyon birimlerinin hayata geçirileceğini açıkladı. Tunç, çevrim içi psikososyal destek projeleriyle özel ihtiyaç sahibi hükümlülere ülke genelinde uzman desteğinin erişilebilir hale getirileceğini, üniversitelerle yürütülen iş birliklerinin artırılarak denetimli serbestlik uygulamalarının bilimsel temelde güçlendirileceğini ifade etti.
Kapanışta "Türkiye Yüzyılı" vizyonuna atıfta bulunan Tunç, adalet alanında insanı merkeze alan, onarıcı ve dönüştürücü bir hukuk anlayışıyla hareket etmeye devam edeceklerini belirterek, "Her bir yükümlünün doğru rehberlik ve denetimle yeniden topluma kazandırılabileceğine inanıyoruz" dedi.
Kaynak: ANKA / Güncel
Yılmaz Tunç, Güncel, Türk, İnfaz, Adalet, Denetimli Serbestlik, Yılmaz Tunç, Güncel, Haberler
- AK PARTİ
- AVRUPA BİRLİĞİ
- AZERBAYCAN
- BASKETBOL
- BELEDİYE
- BEŞİKTAŞ
- CHP
- ÇEVRE
- DEM
- DİPLOMASİ
- DOĞA
- DONALD TRUMP
- DEVLET BAHÇELİ
- EĞİTİM
- EKREM İMAMOĞLU
- ELON MUSK
- EMEKLİ
- EMLAK
- ENERJİ
- ENFLASYON
- ESNAF
- FENERBAHÇE
- FİKSTÜR
- FİLİSTİN
- FUTBOL
- GALATASARAY
- GASTRONOMİ
- GAZZE
- GÜNCEL
- GÜVENLİK
- GÖÇMEN
- HAKAN FİDAN
- HASTANE
- HAYVAN HAKLARI
- HIRSIZLIK
- HUKUK
- IRAK
- İNSAN HAKLARI
- İRAN
- İSRAİL
- İSTANBUL
- İŞÇİ
- İTFAİYE
- JANDARMA
- JOSE MOURINHO
- KAZA