2026 Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda... Selçuk Özdağ: "Siz Hayat Pahalılığını, Kiraları Aşağı Çekmek İstediniz de Anayasa'nın Hangi Maddesi Engel Oldu?"

Güncel Haberler

Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, "Toplumu susturarak gerçekleri gizleyemezsiniz. Ondan sonra çıkıp 'anayasayı değiştirelim' diyorsunuz. Siz asgari ücreti arttırmak istediniz de, enflasyonu aşağı çekmek istediniz de, siz hayat pahalılığını aşağı çekmek istediniz, kiraları aşağı çekmek istediniz de mevcut Anayasa'nın hangi maddesi engel oldu? Hiçbiri engel olmadı. Siz bu Anayasa'ya uymuyorsunuz ki. Yasama, yürütme, yargı uyacaksınız. AİHM kararlarına uyuyor musun, uymuyorsun. Yeni anaysaya uyacağının teminatı var mı, yok" dedi.

(TBMM) - Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, "Toplumu susturarak gerçekleri gizleyemezsiniz. Ondan sonra çıkıp 'anayasayı değiştirelim' diyorsunuz. Siz asgari ücreti arttırmak istediniz de, enflasyonu aşağı çekmek istediniz de, siz hayat pahalılığını aşağı çekmek istediniz, kiraları aşağı çekmek istediniz de mevcut Anayasa'nın hangi maddesi engel oldu? Hiçbiri engel olmadı. Siz bu Anayasa'ya uymuyorsunuz ki. Yasama, yürütme, yargı uyacaksınız. Aihm kararlarına uyuyor musun, uymuyorsun. Yeni anaysaya uyacağının teminatı var mı, yok" dedi.

TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurulu'nda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı'nın 2026 yılı bütçe görüşmeleri devam ediyor. Bütçeler üzerinde grubu olan siyasi partiler görüş ve önerilerini dile getiriyor.

Yeni Yol Grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin yarattığı sorunları eleştirerek, "Bakanlar Cumhurbaşkanına bağlı, millete karşı bir sorumlulukları yok. Bu kişiler Cumhurbaşkanına karşı sorumlular. Bu Meclis'in görevlerinden biri kanun yapmak. Burda binin üzerinde kanun teklifi verildi hiçbiri kabul edilmedi. Bir tek soru önergesine net bir cevap alabilmiş değiliz. Hükümeti öncelikle Sayıştay denetler. Sayıştay denetleyebiliyor mu, denetleyemiyor. Medya, parlamento denetleyebiliyor mu, onlar da denetleyemiyor. Kime hesap vereceksiniz siz o zaman" dedi.

"Asgari ücret ortalam ücret haline gelmiş, memur ek iş yapıyor"

Vatandaşın yargıya ve devlete güveninin azalmasının da en temel nedeninin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olduğunu belirten Özdağ, "Beğenmediğiniz o parlamenter sistemdeki başarılarınıza hasretsiniz. Enflasyonu kağıt üzerinde indirebilirsiniz ama ben o enflasyona enflasyon demem. Enflasyon indikçe benim gıda fiyatım, kıyafetim, faturalarım düşmüyorsa bu kağıt üstünde düşmüş demektir. Kötü yönetiyorsunuz çünkü organize değilsiniz. En küçük eleştiri hakaret sayılıyor. Asgari ücret ortalam ücret haline gelmiş, memur ek iş yapıyor. Büyük devletiz diyorsunuz, SMA hastalığını bile çözmüyorsunuz. Konut sayısı artıyor ama kiralar artmış durumda, dosyalar istinafta bekliyor. Demokrasiden, adaletten, hukuktan, şeffaflıktan korkuyorsunuz" ifadelerini kullandı.

Tek kişinin yönettiği bir parti devletine evrildiğini belirten Özdağ, "Sözde tek parti dönemini eleştiriyorsunuz, ne farkınız var? İki yıl önce seçimleri kazanmak için 'bunların arkasında Kandil var, PKK var diyordunuz'. Tabii ki barışın arkasındayız ama şimdi tam tersini yapıyorsunuz. Seçimleri kazandınız ama ne ileri gitti? Hollanda nasıl bizden daha ileride? Çünkü siz ehliyete, ahlaka, bilime önem vermiyorsunuz. Benim partilim mi ona bakıyorsunuz. Önemli olan seçimleri kazanmak değil, kaybedebilmeyi de hazmetmek lazım. Bazı seçimleri haksız rekabetle kazandınız. Vatandaşla hakikat arasına medyanızı koydunuz. Ardından 'burada rekabet var' diyorsunuz, ne rekabeti" diyerek tepki gösterdi.

"Bu memlekette kim hırsızsa gerekeni yapalım"

16,5 milyon emeklinin aç olduğunu, 5 bin liranın bile emekliye verilemediğini belirten Özdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İnsanları korkutarak yanlışların önüne geçmeye korkuyorsunuz. En fazla dava uyuşturucu ikincisi ise cumhurbaşkanına hakaret. Bu doğru değil.Toplumu susturarak gerçekleri gizleyemezsiniz. Ondan sonra çıkıp 'anayasayı değiştirelim' diyorsunuz. Siz asgari ücreti arttırmak istediniz de enflasyonu aşağı çekmek istediniz de siz hayat pahalılığını aşağı çekmek istediniz, kiraları aşağı çekmek istediniz de mevcut Anayasa'nın hangi maddesi engel oldu söyler misiniz bana. Hiçbiri engel olmadı. Siz bu Anayasa'ya uymuyorsunuz ki. Yasama, yürütme, yargı uyacaksınız. AİHM kararlarına uyuyor musun, uymuyorsun. Yeni anaysaya uyacağının teminatı var mı, yok."

Siyasetçilerin mal varlığına ilişkin araştırma önergesi verdiğini ve kendisini AK Parti grubundan geri çekmesi için arayanlar olduğunu söyleyen Özdağ, "'Öneriyi çekmem' dedim. Bana 'Selçuk Özdağ korktu derler' dedim" ifadelerini kullandı. Arayan kişilerin kim olduğunun sorulması üzerine ise Özdağ, "Söylerim çok kötü olursunuz. Beni daha fazla konuşturmayın. Söylerim utanırsınız. Niye bu araştırma önergesine 'hayır' dediniz? Gelin bu memlekette temiz eller operasyonu yapalım diyorum, siz 'şu hırsız, bu hırsız' diyorsunuz. Bu memlekette kim hırsızsa gerekeni yapalım. Eline silah alandan daha büyük terörist rüşvet alanlar, ihaleye fesat karıştıranlar ve mülakat üzerinden başkalarının kul hakkını yiyenlerdir" dedi.

"Mesele hukukun hala 20. yüzyılın çalışma modelinde ısrar ediyor olması"

Yeni Yol Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, çalışma hayatının güncellenmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi

"Araştırmalar 2030 yılında 102 milyon işin görev tanımı yok olacak diyor buna karşılık da 62 milyon işin de ortaya çıkacağını gösteriyor. Bizim bunun için bir hazırlığımız var mı? 2030'da kaybolacak dediğimiz işlere bugün üniversiteler hala adam yetiştiriyorlar. İşyeri kanunu yeni işleri kapsamıyor. İş Kanunu hala işçi, işveren ve fiziksel işyeri üçgeninde sıkışmış durumda. İşten çıkarma, verimlilik gibi kavramlarla ele alınıyor oysa işin anlamsızlaşması gibi bir meselemiz var ortada. Bu sorun tanımlanmak zorunda. Birçok çalışma tipi iş kanununda işçi sayılmıyor ya da sorumluluğu sözleşme hukukuna atıyor. Çalışma Genel Müdürlüğünüz yarını geçtim bugünün ihtiyaçlarına bile cevap veremeyen bu İş Kanunu'nu güncellemiyorsa nasıl yapısal reform yapacaksınız? İş-Kur'un politikalarının savunmacı ve sınırlılığı karşısında iş güvencesini, sosyal güvenliği, sendikal hakkı biz nasıl konuşacağız? Bu kadar hızlı değişen bir çalışma hayatı varken 20- 30 yıllık kanunlarla nasıl yöneteceğiz bu işleri? Mesele sadece bazı işlerin yok olması meselesi değil; hukukun hala 20. yüzyılın çalışma modelinde ısrar ediyor olması."

"Bizim itirazımız şahıslara değil sistemin kendisinedir"

Yeni Yol Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman ise şunları söyledi:

"Bugün sadece rakamları değil aslında bu ülkenin yönetim anlayışını, devlet aklının nasıl şekillendiğini, millet iradesinin nerede durduğunu ve adalet terazisinin nasıl işlediğini konuşuyoruz. Cumhurbaşkanı'na tanınan olağanüstü geniş yetkiler, demokrasinin temel taşı olan güçler ayrılığı ilkesinde ciddi bir erezyona yol açmıştır. Yasama, yürütme ve yargı arasındaki denge fiilen bozulmuştur. Meclis, millet iradesinin tecelli ettiği asli merkez olmaktan uzaklaşmıştır. Yargı ise tarafsızlığı ve bağımsızlığı konusunda derin bir güven kaybı yaşamıştır. Bizim itirazımız şahıslara değil sistemin kendisinedir. Çünkü bu sistem politika üretimini istişareden koparmış, merkezi bir anlayışı hakim kılmıştır. Yerel yönetimler, Meclis ve sivil toplum karar alma süreçlerinden dışlanmış, devlet aklı dar bir merkezde toplanmıştır. Oysa istişare olmayan yerde bereket olmaz, denge olmayan yerde adalet ayakta kalmaz. Merkeziyetçi yapı yalnızca siyasi dengeleri değil, ekonomik kaynakların dağılımını da adaletsiz hale getirmiştir. Uygulanan faizli kapitalist ekonomi programı, kamu çalışanlarını, emeklileri ve dar gelirli vatandaşlarımızı baskılarken servet sahipleri yüksek faiz ve varlık artışlarıyla kazançlarını arttırmıştır."