Yankı Bağcıoğlu: "İha'nın Tespitini Müteakip Yapılan İşlemler ve Alınan Düzeltici Tedbirler Açık Bir Şekilde Anlatılmalıdır"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, "Türk hava sahasına giren bir İHA’nın Çankırı–Elmadağ hattında düşürülmesi, milli hava savunmasına dair yıllardır devam eden tartışmaları yeniden gündeme getirmiştir. Asıl önemli olan, yaşanan olaydan dersler çıkarılması ve düzeltici tedbirlerin gecikmeden hayata geçirilmesidir. Burada şeffaflık esastır. Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılacak ilk haftalık basın bilgilendirme toplantısında, İHA’nın tespitini müteakip yapılan işlemler ve alınan düzeltici tedbirler açık bir şekilde anlatılmalıdır. Aksi takdirde, geçmişteki trajik olaylarda da görüldüğü üzere bilgi kirliliği ve algı yönetimi devam edecektir" dedi.
(ANKARA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, "Türk hava sahasına giren bir İHA'nın Çankırı–Elmadağ hattında düşürülmesi, milli hava savunmasına dair yıllardır devam eden tartışmaları yeniden gündeme getirmiştir. Asıl önemli olan, yaşanan olaydan dersler çıkarılması ve düzeltici tedbirlerin gecikmeden hayata geçirilmesidir. Burada şeffaflık esastır. Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılacak ilk haftalık basın bilgilendirme toplantısında, İHA'nın tespitini müteakip yapılan işlemler ve alınan düzeltici tedbirler açık bir şekilde anlatılmalıdır. Aksi takdirde, geçmişteki trajik olaylarda da görüldüğü üzere bilgi kirliliği ve algı yönetimi devam edecektir" dedi.
CHP'nin Milli Savunma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Türk hava sahasına giren ve F-16'lar tarafından düşürülen insansız hava aracına (İHA) ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Bağcıoğlu şunları kaydetti:
"Türk hava sahasına giren bir İHA'nın Çankırı–Elmadağ hattında düşürülmesi, milli hava savunmasına dair yıllardır devam eden tartışmaları yeniden gündeme getirmiştir. Ne yazık ki konu hakkında yeterli bilgisi olmayanların dahi varsayımlar üzerinden hüküm verdiği, eksik bilgilerle yapılan açıklamaların öne çıktığı bir iklimdeyiz. Eleştiri yapılmalıdır; sorumlu makamların yönetim zafiyetleri ortaya konulmalıdır. Ancak fedakarca görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin moralini zedeleyecek üslup ve tutumdan da kaçınılmalıdır. Asıl önemli olan, yaşanan olaydan dersler çıkarılması ve düzeltici tedbirlerin gecikmeden hayata geçirilmesidir. Burada şeffaflık esastır. Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılacak ilk haftalık basın bilgilendirme toplantısında, İHA'nın tespitini müteakip yapılan işlemler ve alınan düzeltici tedbirler açık bir şekilde anlatılmalıdır. Aksi takdirde, geçmişteki trajik olaylarda da görüldüğü üzere bilgi kirliliği ve algı yönetimi devam edecektir.
"Uçak topu kullanımı, hedefin süratinin düşük olması nedeniyle emniyetsiz durumlar yaratabilmektedir"
İnsansız sistemler, özellikle Rusya–Ukrayna Savaşı'nda taktik avantaj sağlayan önemli unsurlar haline gelmiştir. Geleneksel savunma ve kuvvet koruma anlayışı, alçak irtifada uçan ve düşük iz bırakan İHA'lar karşısında yetersiz kalmaktadır. İzinsiz İHA faaliyetleri nedeniyle uçuşların durdurulması; sivil havacılık, kritik altyapı ve askeri tesislerin insansız tehditlere karşı kırılganlığını ortaya koymuştur. Karadeniz'de insansız sualtı araçlarıyla gerçekleştirilen saldırı, üs ve limanların düşük maliyetli otonom sistemler karşısında ciddi risk altında olduğunu göstermiştir. Hava sahası ihlalleri ve insansız tehditler küresel bir sorundur. Benzer ihlaller ABD dahil (ÇHC balonları) birçok ülkede yaşanmış; dersler alınmış ve düzeltici tedbirler uygulamaya konulmuştur. Alternatif çözümler üzerinde çalışılsa da bir İHA'yı güvenli ve etkin biçimde düşürmek için şimdilik en çok tercih edilen yöntem havadan havaya füzedir. Uçak topu kullanımı, hedefin süratinin düşük olması nedeniyle emniyetsiz durumlar yaratabilmektedir.
"Kritik tesis ve altyapıya yönelik kuvvet koruma projeleri arzu edilen seviyede değildir"
S-400 alımı, maruz kalınan yaptırımların yanı sıra milli hava savunma sistemi projelerinin gecikmesine neden olmuştur. Ancak son İHA olayındaki gelişmelere doğrudan etkisi yoktur. Tespit, teşhis, erken ihbar ve angajman yeteneğine sahip Entegre Hava Savunma Sistemleri çevre ülkelerde onlarca yıl önce kurulmuşken, Türkiye Çelik Kubbe Projesi'ni ancak 2024 yılında başlatabilmiştir. TF-2000 hava savunma muhribi projesi yaklaşık 30 yıl gecikmiştir. Bu durum, anavatanın hava tehditlerine karşı ileriden savunulmasında — son olayda da görüldüğü üzere — ciddi bir zafiyet yaratmıştır. Kritik tesis ve altyapıya yönelik kuvvet koruma projeleri arzu edilen seviyede değildir.
"Savunma sanayii yönetiminde bir paradigma değişikliğine gidilmesi zorunludur"
Gelişen ve değişen tehdit ortamı dikkate alındığında, savunma sanayii yönetiminde bir paradigma değişikliğine gidilmesi zorunludur. Güvenlik ve savunma bağlamında hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Dinamik, kurumsal ve siyasi saiklerden uzak bir yönetim anlayışının benimsenmesi önemlidir. Devam eden yaklaşık 3 bin savunma projesi, gerçek tehditler temelinde gözden geçirilmeli ve öncelikle dirilmelidir. Kaynak aktarımı buna göre yapılmalıdır. Bekamızı etkileyecek kritik ve acil projeler (alçak irtifayı da kapsayacak tüm bileşenleriyle Çelik Kubbe Sistemi, TF-2000 hava savunma muhribi, yönlendirilmiş enerji silahları, kritik tesis/üs kuvvet koruma projeleri vb.) öne alınmalı; popülist iç siyasete hizmet eden projelere kaynak aktarımı yapılmamalıdır. TF-2000 muhribinin envantere girmesine daha uzun süre olduğu dikkate alınarak, Karadeniz'de veya tehdidin arttığı bölgelerde hava gözetlemesine fırkateynler ve korvetlerle destek sağlanmalıdır. Deniz–hava destek harekatı tüm dünyada yaygın olarak uygulanan bir usuldür. İHA faaliyetinin reaksiyon ölçme kapsamında yapılmış olabileceği ihtimali de dikkate alınarak, hazırlık durumlarının yeniden değerlendirilmesi ve karar verme sürecinin gözden geçirilmesi uygun olacaktır."
CHP'nin Milli Savunma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Türk hava sahasına giren ve F-16'lar tarafından düşürülen insansız hava aracına (İHA) ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Bağcıoğlu şunları kaydetti:
"Türk hava sahasına giren bir İHA'nın Çankırı–Elmadağ hattında düşürülmesi, milli hava savunmasına dair yıllardır devam eden tartışmaları yeniden gündeme getirmiştir. Ne yazık ki konu hakkında yeterli bilgisi olmayanların dahi varsayımlar üzerinden hüküm verdiği, eksik bilgilerle yapılan açıklamaların öne çıktığı bir iklimdeyiz. Eleştiri yapılmalıdır; sorumlu makamların yönetim zafiyetleri ortaya konulmalıdır. Ancak fedakarca görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin moralini zedeleyecek üslup ve tutumdan da kaçınılmalıdır. Asıl önemli olan, yaşanan olaydan dersler çıkarılması ve düzeltici tedbirlerin gecikmeden hayata geçirilmesidir. Burada şeffaflık esastır. Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılacak ilk haftalık basın bilgilendirme toplantısında, İHA'nın tespitini müteakip yapılan işlemler ve alınan düzeltici tedbirler açık bir şekilde anlatılmalıdır. Aksi takdirde, geçmişteki trajik olaylarda da görüldüğü üzere bilgi kirliliği ve algı yönetimi devam edecektir.
"Uçak topu kullanımı, hedefin süratinin düşük olması nedeniyle emniyetsiz durumlar yaratabilmektedir"
İnsansız sistemler, özellikle Rusya–Ukrayna Savaşı'nda taktik avantaj sağlayan önemli unsurlar haline gelmiştir. Geleneksel savunma ve kuvvet koruma anlayışı, alçak irtifada uçan ve düşük iz bırakan İHA'lar karşısında yetersiz kalmaktadır. İzinsiz İHA faaliyetleri nedeniyle uçuşların durdurulması; sivil havacılık, kritik altyapı ve askeri tesislerin insansız tehditlere karşı kırılganlığını ortaya koymuştur. Karadeniz'de insansız sualtı araçlarıyla gerçekleştirilen saldırı, üs ve limanların düşük maliyetli otonom sistemler karşısında ciddi risk altında olduğunu göstermiştir. Hava sahası ihlalleri ve insansız tehditler küresel bir sorundur. Benzer ihlaller ABD dahil (ÇHC balonları) birçok ülkede yaşanmış; dersler alınmış ve düzeltici tedbirler uygulamaya konulmuştur. Alternatif çözümler üzerinde çalışılsa da bir İHA'yı güvenli ve etkin biçimde düşürmek için şimdilik en çok tercih edilen yöntem havadan havaya füzedir. Uçak topu kullanımı, hedefin süratinin düşük olması nedeniyle emniyetsiz durumlar yaratabilmektedir.
"Kritik tesis ve altyapıya yönelik kuvvet koruma projeleri arzu edilen seviyede değildir"
S-400 alımı, maruz kalınan yaptırımların yanı sıra milli hava savunma sistemi projelerinin gecikmesine neden olmuştur. Ancak son İHA olayındaki gelişmelere doğrudan etkisi yoktur. Tespit, teşhis, erken ihbar ve angajman yeteneğine sahip Entegre Hava Savunma Sistemleri çevre ülkelerde onlarca yıl önce kurulmuşken, Türkiye Çelik Kubbe Projesi'ni ancak 2024 yılında başlatabilmiştir. TF-2000 hava savunma muhribi projesi yaklaşık 30 yıl gecikmiştir. Bu durum, anavatanın hava tehditlerine karşı ileriden savunulmasında — son olayda da görüldüğü üzere — ciddi bir zafiyet yaratmıştır. Kritik tesis ve altyapıya yönelik kuvvet koruma projeleri arzu edilen seviyede değildir.
"Savunma sanayii yönetiminde bir paradigma değişikliğine gidilmesi zorunludur"
Gelişen ve değişen tehdit ortamı dikkate alındığında, savunma sanayii yönetiminde bir paradigma değişikliğine gidilmesi zorunludur. Güvenlik ve savunma bağlamında hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Dinamik, kurumsal ve siyasi saiklerden uzak bir yönetim anlayışının benimsenmesi önemlidir. Devam eden yaklaşık 3 bin savunma projesi, gerçek tehditler temelinde gözden geçirilmeli ve öncelikle dirilmelidir. Kaynak aktarımı buna göre yapılmalıdır. Bekamızı etkileyecek kritik ve acil projeler (alçak irtifayı da kapsayacak tüm bileşenleriyle Çelik Kubbe Sistemi, TF-2000 hava savunma muhribi, yönlendirilmiş enerji silahları, kritik tesis/üs kuvvet koruma projeleri vb.) öne alınmalı; popülist iç siyasete hizmet eden projelere kaynak aktarımı yapılmamalıdır. TF-2000 muhribinin envantere girmesine daha uzun süre olduğu dikkate alınarak, Karadeniz'de veya tehdidin arttığı bölgelerde hava gözetlemesine fırkateynler ve korvetlerle destek sağlanmalıdır. Deniz–hava destek harekatı tüm dünyada yaygın olarak uygulanan bir usuldür. İHA faaliyetinin reaksiyon ölçme kapsamında yapılmış olabileceği ihtimali de dikkate alınarak, hazırlık durumlarının yeniden değerlendirilmesi ve karar verme sürecinin gözden geçirilmesi uygun olacaktır."
Kaynak: ANKA / Güncel
Milli Savunma Bakanlığı, Yankı Bağcıoğlu, Teknoloji, Politika, Güvenlik, Çankırı, Savunma, Güncel, Türk, Çankırı, Yankı Bağcıoğlu, Milli Savunma Bakanlığı, Teknoloji, Politika, Güvenlik, Savunma, Güncel, Haberler
- AK PARTİ
- AVRUPA BİRLİĞİ
- AZERBAYCAN
- BASKETBOL
- BELEDİYE
- BEŞİKTAŞ
- CHP
- ÇEVRE
- DEM
- DİPLOMASİ
- DOĞA
- DONALD TRUMP
- DEVLET BAHÇELİ
- EĞİTİM
- EKREM İMAMOĞLU
- ELON MUSK
- EMEKLİ
- EMLAK
- ENERJİ
- ENFLASYON
- ESNAF
- FENERBAHÇE
- FİKSTÜR
- FİLİSTİN
- FUTBOL
- GALATASARAY
- GASTRONOMİ
- GAZZE
- GÜNCEL
- GÜVENLİK
- GÖÇMEN
- HAKAN FİDAN
- HASTANE
- HAYVAN HAKLARI
- HIRSIZLIK
- HUKUK
- IRAK
- İNSAN HAKLARI
- İRAN
- İSRAİL
- İSTANBUL
- İŞÇİ
- İTFAİYE
- JANDARMA
- JOSE MOURINHO
- KAZA