Midyat'tan Çin'e Uzanan Lezzet Yolculuğu: Sultan 20 Yaşında
Sultan Türk Restoranı, Çin'deki yolculuğunun 20. yılını gururla kutluyor. İlk olarak 2005 yılında Guangzhou'da kapılarını açan Sultan, aradan geçen iki on yılda Çin'in en bilinen helal Türk mutfağı markalarından biri haline geldi.
Sultan, kurulduğu ilk günden bu yana, memleketlerinden uzakta yaşayan küçük bir tüccar topluluğuna samimi ve gerçek Türk lezzetleri sunma hedefiyle yola çıktı. Bugün ise Guangzhou, Yiwu, Urumqi, Pekin ve Şanghay'daki şubeleriyle geniş bir kitleye hitap ediyor.
Restoranın temelleri, Türkiye'nin kadim İpek Yolu üzerinde yer alan tarihi Midyat'a uzanıyor. 2005 yılında Neville Ceasar, Halil Sezer ve Özcan Sezer tarafından kurulan Sultan, bir aile işletmesi olarak başladığı yolculuğunu, farklı kültürleri bir araya getiren uluslararası bir gastronomi markasına dönüştürdü.
Mütevazı Bir Başlangıçtan Güçlü Bir Markaya
Sultan'ın Guangzhou'daki ilk günleri büyük bütçeler ya da geniş ekiplerle değil; inanç, emek ve uzun mutfak geceleriyle şekillendi. Kurucu ortaklardan Özcan Sezer, o günleri şu sözlerle anlatıyor:
"Büyük bir bütçemiz ya da tanınmış bir ismimiz yoktu. Ama büyük hayallerimiz vardı. O dönem başarı; iyi yemek yapmak, kiranın ödenmesi ve misafirlerin tekrar gelmesiydi. Bugün ise başarı, güven inşa etmek, kültür yaratmak ve farklı ülkelerden insanları bir araya getirmek demek. Biz sadece yemek sunmuyoruz; ruhu olan bir misafirperverlik paylaşıyoruz."
Guangzhou'daki Baiyun Oteli içinde yer alan ilk şube, kısa sürede Kanton Fuarı ziyaretçileri, yabancı misafirler ve Türk mutfağını keşfetmek isteyen yerel lezzet tutkunları için vazgeçilmez bir durak haline geldi. Günlük yemeklerden büyük davetlere ve özel toplantılara uygun üç katlı yapısıyla Sultan'ın gelecekteki vizyonunu da yansıttı.
Büyüme süreci doğal bir şekilde ilerledi. Yiwu'da 2010 yılında açılan ilk şubeyi, 2021 ve 2023'te yeni yatırımlar izledi. Urumqi 2022'de, Pekin 2023'te ve Şanghay ise 2024'te Sultan ailesine katıldı. Her şehir kendi dinamiklerine göre şekillenirken, markanın öz kimliği korunmaya devam etti.
Kurucu ortaklardan Neville Ceasar, bu yolculuğu şu sözlerle özetliyor:
"Yirmi yıl önce bu noktaya geleceğimizi hayal bile edemezdik. Zorluklar çoktu ama azim, sıkı çalışma ve inanç bizi bugünlere taşıdı. En büyük gücümüz, bir aile gibi çalışan ekibimizdir. Kalıcı olmak isteyen her işletme için bu aile ortamı şart."

Paylaşım Üzerine Kurulu Bir Menü
Sultan'ın menüsü, Türk ve Akdeniz mutfağının paylaşıma dayalı zenginliğini yansıtıyor. Odun kömürü ızgarasında pişirilen kebaplar, karışık mangal tabakları, pideler, Mevlana pidesi, humus ve tabule gibi mezeler menünün öne çıkan lezzetleri arasında yer alıyor.
Adana kebap, kuzu şiş, döner dürüm, lahmacun ve ızgara balık gibi klasikler tüm şubelerde sunulurken; baklava ve künefe gibi geleneksel tatlılar sofrayı tatlı bir finalle tamamlıyor. Menü, şehir ve mevsime göre küçük farklılıklar gösterse de, her zaman bol porsiyon, güçlü lezzet ve paylaşım kültürü ön planda tutuluyor.
Çin ile Birlikte Büyümek
Çin'in hızla küreselleşen gastronomi sahnesi içinde Sultan da farklı şehirler, farklı beklentiler ve farklı kültürlerle birlikte gelişti. Kurucu ortaklardan Halil Sezer, bu başarının kolektif bir emek olduğunu vurguluyor:
"Bu tek bir kişinin başarısı değil. Onlarca, hatta yüzlerce insanın aynı özen ve istikrarla birlikte çalışmasının sonucu. Sultan'ın bir aile olmasını sağlayan şey birliktir. Bu birlik sayesinde geleceğe güvenle bakıyoruz."
Sultan, Türk kültürünü ve misafirperverliğini özgün bir şekilde temsil etmeyi kuruluşundan bu yana temel ilke olarak benimsiyor. Her şube, her çalışan ve her misafir markanın hikâyesine kendi izini bırakıyor.
Geleceğe Bakış
Özcan Sezer'e göre 20. yıl bir son değil, güçlü bir başlangıç:
"Yirmi yıl bitiş değil, bir temel. Bundan sonrası daha yüksek standartlar, daha güçlü ekipler, daha akıllı sistemler ve markanın ruhunu kaybetmeden sürdürülebilir büyüme demek. Başarı bir kez ulaşılan bir nokta değil; her gün yeniden kazanılan bir değer."
Sultan ekibi için en anlamlı anlar ise hâlâ en sade olanlar: Farklı kültürlerden insanların aynı masada buluşması, yemek eşliğinde hikâyeler paylaşması ve yeni anılarla ayrılması.
Midyat'tan Guangzhou'ya, tek bir restorandan ülke geneline yayılan bir markaya uzanan Sultan Türk Restoranı'nın İpek Yolu yolculuğu, aynı ruh ve kararlılıkla devam ediyor.
Kültür Sanat, İş Dünyası, Gastronomi, Guangzhou, Midyat, Yaşam, Dünya, Türk, Helal, Midyat, Guangzhou, İş Dünyası, Gastronomi, Kültür Sanat, Yaşam, Dünya, Haberler
- AK PARTİ
- AVRUPA BİRLİĞİ
- AZERBAYCAN
- BASKETBOL
- BELEDİYE
- BEŞİKTAŞ
- CHP
- ÇEVRE
- DEM
- DİPLOMASİ
- DOĞA
- DONALD TRUMP
- DEVLET BAHÇELİ
- EĞİTİM
- EKREM İMAMOĞLU
- ELON MUSK
- EMEKLİ
- EMLAK
- ENERJİ
- ENFLASYON
- ESNAF
- FENERBAHÇE
- FİKSTÜR
- FİLİSTİN
- FUTBOL
- GALATASARAY
- GASTRONOMİ
- GAZZE
- GÜNCEL
- GÜVENLİK
- GÖÇMEN
- HAKAN FİDAN
- HASTANE
- HAYVAN HAKLARI
- HIRSIZLIK
- HUKUK
- IRAK
- İNSAN HAKLARI
- İRAN
- İSRAİL
- İSTANBUL
- İŞÇİ
- İTFAİYE
- JANDARMA
- JOSE MOURINHO
- KAZA