Burçak Evren, Kısa Film Festivali'nde Film Okuma Atölyesi Düzenledi
Sinema tarihçisi Burçak Evren, 10. Kısa Film Festivali kapsamında 'Film Okuma Atölyesi' düzenledi. Etkinlikte Coralie Fargeat'nın yönettiği 'Le Telegramme' adlı kısa film gösterildi ve film analizi yapıldı. Evren, film okumanın öneminden ve sanat eserleriyle bağ kurmanın gerekliliğinden bahsetti.
Sinema tarihçisi ve yazar Burçak Evren, "10. Kısa'dan Hisse Kısa Film Festivali" kapsamında "Film Okuma Atölyesi" gerçekleştirdi.
Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Yeşilçam Sineması'nda düzenlenen etkinliğin moderatörlüğünü festivalin etkinlik koordinatörü ve gazeteci Ali Demirtaş üstlendi.
Etkinlikte, yönetmenliğini Coralie Fargeat'nın üstlendiği, senaryosunu Jan Crichton Smith ve Carolie Fargeat'nın kaleme aldığı, başrollerinde ise Arlette Tephany, Myriam Boyer ve Stephane Dausse'un olduğu 2003 yapımı kısa film "Le Telegramme" gösterildi.
Gösterimin ardından filmin analiz edildiği etkinlikte konuşan Burçak Evren, filmi ilk defa yaklaşık 20 yıl önce izlediğini ve görev yaptığı üniversitelerde bu filmi sürekli öğrencilere gösterdiğini söyledi.
Evren, kendi film okuma yönteminden bahsederek, "Bir sanat eserini okurken her türlü ideolojik bakıştan kurtulmak gerekmektedir. Filmi okumak ve anlamak, onu bir bilmece gibi çözmeye çalışmak değil, yapıtla bağ kurmaktır." dedi.
Bir filmde önemli olan temel noktaların başında halden anlamanın geldiğine işaret eden Evren, "Her insanın bir derdi vardır. Hayatta her şey bir dert olabilir, bir derde dönüşebilir. Bu anlamda derdin küçüğü ya da büyüğü olmaz. Yanıtını aradığımız her şey bir derttir. Derdi olanın hikayesi olur. Bizler filmi izlerken, karakterleri çözümlerken, o karakteri anlamaya başlarız. Benim için önemli olan, bir filmi anlamak için okumaktır." diye konuştu.
Evren, bir film okumanın standartları olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Le Telegramme, hiçbir dil bilinmese de anlaşılabilecek bir filmdir. Bu da filmin kalitesini bize göstermektedir. Okuma yaparken önemli olan bir diğer unsur okuduğunuz sanat eserindeki olguya sadık kalmaktır. Başarılı sanat eserleri, en küçük insan da bile bir anlaşılırlık uyandırır. Picasso'nun tabloları bu duruma bir örnektir. Bu film de onu izleyen herkeste bir anlam uyandıran, dahası sanat eserinin taşıması gereken özellikleri içinde barındıran, bütün bunları da 10 dakikaya sığdıran bir yapımdır."
Filmin başarısını belirleyen unsurlardan birinin, yönetmenin anlamı izleyiciye aktarma biçiminde saklı olduğuna dikkati çeken Burçak Evren, kimi zaman önemli olanın tek bir kelime söylemeden yaşananları anlatabilmek olduğunu ifade etti.
Yoğun katılımın olduğu etkinlik sonunda Evren'e günün anısına plaket takdim edildi.
Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Yeşilçam Sineması'nda düzenlenen etkinliğin moderatörlüğünü festivalin etkinlik koordinatörü ve gazeteci Ali Demirtaş üstlendi.
Etkinlikte, yönetmenliğini Coralie Fargeat'nın üstlendiği, senaryosunu Jan Crichton Smith ve Carolie Fargeat'nın kaleme aldığı, başrollerinde ise Arlette Tephany, Myriam Boyer ve Stephane Dausse'un olduğu 2003 yapımı kısa film "Le Telegramme" gösterildi.
Gösterimin ardından filmin analiz edildiği etkinlikte konuşan Burçak Evren, filmi ilk defa yaklaşık 20 yıl önce izlediğini ve görev yaptığı üniversitelerde bu filmi sürekli öğrencilere gösterdiğini söyledi.
Evren, kendi film okuma yönteminden bahsederek, "Bir sanat eserini okurken her türlü ideolojik bakıştan kurtulmak gerekmektedir. Filmi okumak ve anlamak, onu bir bilmece gibi çözmeye çalışmak değil, yapıtla bağ kurmaktır." dedi.
Bir filmde önemli olan temel noktaların başında halden anlamanın geldiğine işaret eden Evren, "Her insanın bir derdi vardır. Hayatta her şey bir dert olabilir, bir derde dönüşebilir. Bu anlamda derdin küçüğü ya da büyüğü olmaz. Yanıtını aradığımız her şey bir derttir. Derdi olanın hikayesi olur. Bizler filmi izlerken, karakterleri çözümlerken, o karakteri anlamaya başlarız. Benim için önemli olan, bir filmi anlamak için okumaktır." diye konuştu.
Evren, bir film okumanın standartları olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Le Telegramme, hiçbir dil bilinmese de anlaşılabilecek bir filmdir. Bu da filmin kalitesini bize göstermektedir. Okuma yaparken önemli olan bir diğer unsur okuduğunuz sanat eserindeki olguya sadık kalmaktır. Başarılı sanat eserleri, en küçük insan da bile bir anlaşılırlık uyandırır. Picasso'nun tabloları bu duruma bir örnektir. Bu film de onu izleyen herkeste bir anlam uyandıran, dahası sanat eserinin taşıması gereken özellikleri içinde barındıran, bütün bunları da 10 dakikaya sığdıran bir yapımdır."
Filmin başarısını belirleyen unsurlardan birinin, yönetmenin anlamı izleyiciye aktarma biçiminde saklı olduğuna dikkati çeken Burçak Evren, kimi zaman önemli olanın tek bir kelime söylemeden yaşananları anlatabilmek olduğunu ifade etti.
Yoğun katılımın olduğu etkinlik sonunda Evren'e günün anısına plaket takdim edildi.
Kaynak: AA / Kültür Sanat
Film Festivali, Burçak Evren, Kültür Sanat, Etkinlik, Kültür, Sinema, Evren, Sanat, Film, Evren, Kısa Film, Burçak Evren, Film Festivali, Sanat, Etkinlik, Kültür, Sinema, Kültür Sanat, Haberler
- AK PARTİ
- AVRUPA BİRLİĞİ
- AZERBAYCAN
- BASKETBOL
- BELEDİYE
- BEŞİKTAŞ
- CHP
- ÇEVRE
- DEM
- DİPLOMASİ
- DOĞA
- DONALD TRUMP
- DEVLET BAHÇELİ
- EĞİTİM
- EKREM İMAMOĞLU
- ELON MUSK
- EMEKLİ
- EMLAK
- ENERJİ
- ENFLASYON
- ESNAF
- FENERBAHÇE
- FİKSTÜR
- FİLİSTİN
- FUTBOL
- GALATASARAY
- GASTRONOMİ
- GAZZE
- GÜNCEL
- GÜVENLİK
- GÖÇMEN
- HAKAN FİDAN
- HASTANE
- HAYVAN HAKLARI
- HIRSIZLIK
- HUKUK
- IRAK
- İNSAN HAKLARI
- İRAN
- İSRAİL
- İSTANBUL
- İŞÇİ
- İTFAİYE
- JANDARMA
- JOSE MOURINHO
- KAZA