Babasından aldığı mesleği 60 yıldır devam ettiriyor
Babasından aldığı mesleği 60 yıldır devam ettiriyor 60 yıldır bıkmadan bisiklet tamiri yapıyor 72 yaşındaki bisiklet tamircisi Aydın Yıkılmazoğlu: Babasından öğrendiği bisiklet tamirciliği mesleğini 60 yıldır devam ettiren Aydın Yıkılmazoğlu, dükkanında çırak olmadan tek başına çalışıyor.
Babasından aldığı mesleği 60 yıldır devam ettiriyor60 yıldır bıkmadan bisiklet tamiri yapıyor72 yaşındaki bisiklet tamircisi Aydın Yıkılmazoğlu:
ESKİŞEHİR - Babasından öğrendiği bisiklet tamirciliği mesleğini 60 yıldır devam ettiren Aydın Yıkılmazoğlu, dükkanında çırak olmadan tek başına çalışıyor. Eskişehir'in İstiklal Mahallesi'nde bulunan küçük bir dükkana 60 yıl önce babasının yanına işi öğrenmek için giren 72 yaşındaki Aydın Yıkılmazoğlu, çırak bulmakta zorluk çektiği için tek başına çalışıyor. Bisiklet tamirciliği için üniversiteyi yarıda bıraktığını ve askerlik süreci haricinde işinden hiç ayrı kalmadığını söyleyen Yıkılmazoğlu, "Babamın yanında çıraklıkla başladım bu işe. 1962 yılından bugüne kadar askerlik ve okul hayatımın haricinde devamlı bisiklet tamirciliği yapıyorum. İlkokul bitti çıraklığa başladım. Ondan sonra ortaokul, lise ve üniversite cağlarında yarım gün okul, yarım günde dükkan çalıştım. Askerlikte 20 ay süresince bu işten uzak kaldım. İlk dükkanımıza başladığımız zaman herkesin mesleğini sevmesi gibi işimizi çok sevdik ama o zaman başka alternatif yoktu. ya devlet memuru olacaktın ya da işçi olacaktın. Kendi işimizi devam ettirmeyi seçtik. Ama istediğimiz ticaret hayatına gelemedik. Bugünlere şükür olsun 'sevdiğini elde edemiyorsan elde ettiğini sev' demişler. Biz elde ettiğimizi sevdik" diye konuştu."Unutulan mesleklerin birçoğu çırak bulamıyor"Bisiklet tamirciliğinde çırak bulamadığını söyleyen Aydın Yıkılmazoğlu, çok para kazandıran meslek olmadığı için gençlerin özenmediğini belirtti. Tamirciliğin fazla mesai gerektirdiği ve yorucu olmasından dolayı gençlerin fabrikalara yöneldiğini söyleyen Yıkılmazoğlu, "Bu meslek dallarında olduğu gibi hiç bir meslekte çırak yetişmiyor ve bu işe özenen de olmuyor. Çünkü bisikletçilerin hallerini gördükleri için hiç kimse bu işe yaklaşmıyor. Unutulan mesleklerin birçoğu çırak bulamıyor. Nedeni para kazanan bir meslek değil. Eskiden çocuklar boş gezeceğine bir yerde çırak olsun derlerdi. Ama çocuklar bu işi gördüğünde fabrikalara gidip işçi olarak çalışıyor. Çünkü fabrikada boş vakti, mesaisi ve yemeği gibi avantajları var bu meslekte bunlar yok" dedi."Arkadaşlarım evlerinden çıktığında buraya gelirler"Eskişehir'in nüfusu arttığı halde bisiklet tamiri yapanların sayısının azaldığını söyleyen Yıkılmazoğlu, kendisinin ölene kadar bu meslekte çalışacağını dile getirdi. Arkadaşlarıyla dükkanında görüştüğünü ve çalışarak dertleştiklerini anlatan Yıkılmazoğlu, "1960-1970 yıllarında Eskişehir nüfusu yaklaşık 200 bin iken 100 kişi bu işi yapıyordu. Şimdi bir milyona yaklaştı ve gelir seviyesi arttığı halde 90 kişiyi geçmiyor. Yani dernekte aldığım bilgilere göre söylüyorum. Allah izin verirse ölene kadar çalışacağım. Çünkü benim eşim dostum arkadaşım beni dükkanda olursam gelip bulabiliyorlar. Yoksa hepimiz dört bir tarafa çil yavrusu gibi dağılırız. Ne hastalığından ne de birbirimizin ölümünden haberimiz oluyor. Arkadaşlarım evlerinden çıktığında buraya gelirler. Hem konuşuruz hem dertleşiriz. Akşam olduğu zaman da evlerine giderler" ifadelerini kullandı.
ESKİŞEHİR - Babasından öğrendiği bisiklet tamirciliği mesleğini 60 yıldır devam ettiren Aydın Yıkılmazoğlu, dükkanında çırak olmadan tek başına çalışıyor. Eskişehir'in İstiklal Mahallesi'nde bulunan küçük bir dükkana 60 yıl önce babasının yanına işi öğrenmek için giren 72 yaşındaki Aydın Yıkılmazoğlu, çırak bulmakta zorluk çektiği için tek başına çalışıyor. Bisiklet tamirciliği için üniversiteyi yarıda bıraktığını ve askerlik süreci haricinde işinden hiç ayrı kalmadığını söyleyen Yıkılmazoğlu, "Babamın yanında çıraklıkla başladım bu işe. 1962 yılından bugüne kadar askerlik ve okul hayatımın haricinde devamlı bisiklet tamirciliği yapıyorum. İlkokul bitti çıraklığa başladım. Ondan sonra ortaokul, lise ve üniversite cağlarında yarım gün okul, yarım günde dükkan çalıştım. Askerlikte 20 ay süresince bu işten uzak kaldım. İlk dükkanımıza başladığımız zaman herkesin mesleğini sevmesi gibi işimizi çok sevdik ama o zaman başka alternatif yoktu. ya devlet memuru olacaktın ya da işçi olacaktın. Kendi işimizi devam ettirmeyi seçtik. Ama istediğimiz ticaret hayatına gelemedik. Bugünlere şükür olsun 'sevdiğini elde edemiyorsan elde ettiğini sev' demişler. Biz elde ettiğimizi sevdik" diye konuştu."Unutulan mesleklerin birçoğu çırak bulamıyor"Bisiklet tamirciliğinde çırak bulamadığını söyleyen Aydın Yıkılmazoğlu, çok para kazandıran meslek olmadığı için gençlerin özenmediğini belirtti. Tamirciliğin fazla mesai gerektirdiği ve yorucu olmasından dolayı gençlerin fabrikalara yöneldiğini söyleyen Yıkılmazoğlu, "Bu meslek dallarında olduğu gibi hiç bir meslekte çırak yetişmiyor ve bu işe özenen de olmuyor. Çünkü bisikletçilerin hallerini gördükleri için hiç kimse bu işe yaklaşmıyor. Unutulan mesleklerin birçoğu çırak bulamıyor. Nedeni para kazanan bir meslek değil. Eskiden çocuklar boş gezeceğine bir yerde çırak olsun derlerdi. Ama çocuklar bu işi gördüğünde fabrikalara gidip işçi olarak çalışıyor. Çünkü fabrikada boş vakti, mesaisi ve yemeği gibi avantajları var bu meslekte bunlar yok" dedi."Arkadaşlarım evlerinden çıktığında buraya gelirler"Eskişehir'in nüfusu arttığı halde bisiklet tamiri yapanların sayısının azaldığını söyleyen Yıkılmazoğlu, kendisinin ölene kadar bu meslekte çalışacağını dile getirdi. Arkadaşlarıyla dükkanında görüştüğünü ve çalışarak dertleştiklerini anlatan Yıkılmazoğlu, "1960-1970 yıllarında Eskişehir nüfusu yaklaşık 200 bin iken 100 kişi bu işi yapıyordu. Şimdi bir milyona yaklaştı ve gelir seviyesi arttığı halde 90 kişiyi geçmiyor. Yani dernekte aldığım bilgilere göre söylüyorum. Allah izin verirse ölene kadar çalışacağım. Çünkü benim eşim dostum arkadaşım beni dükkanda olursam gelip bulabiliyorlar. Yoksa hepimiz dört bir tarafa çil yavrusu gibi dağılırız. Ne hastalığından ne de birbirimizin ölümünden haberimiz oluyor. Arkadaşlarım evlerinden çıktığında buraya gelirler. Hem konuşuruz hem dertleşiriz. Akşam olduğu zaman da evlerine giderler" ifadelerini kullandı.
- AK PARTİ
- AVRUPA BİRLİĞİ
- AZERBAYCAN
- BASKETBOL
- BELEDİYE
- BEŞİKTAŞ
- CHP
- ÇEVRE
- DEM
- DİPLOMASİ
- DOĞA
- DONALD TRUMP
- DEVLET BAHÇELİ
- EĞİTİM
- EKREM İMAMOĞLU
- ELON MUSK
- EMEKLİ
- EMLAK
- ENERJİ
- ENFLASYON
- ESNAF
- FENERBAHÇE
- FİKSTÜR
- FİLİSTİN
- FUTBOL
- GALATASARAY
- GASTRONOMİ
- GAZZE
- GÜNCEL
- GÜVENLİK
- GÖÇMEN
- HAKAN FİDAN
- HASTANE
- HAYVAN HAKLARI
- HIRSIZLIK
- HUKUK
- IRAK
- İNSAN HAKLARI
- İRAN
- İSRAİL
- İSTANBUL
- İŞÇİ
- İTFAİYE
- JANDARMA
- JOSE MOURINHO
- KAZA