2026 Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, TBMM Genel Kurulu'ndaki bütçe görüşmelerinde, "Silivri’de yapılacak duruşma salonunu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yapıyor. Türkiye’nin çok büyük adalet saraylarına, büyük cezaevlerine, duruşma salonlarına ihtiyacı olabilir ama Türkiye’nin önce adalete ihtiyacı var, orada adalet dağıtan yargıçlara ihtiyacı var. Dünyanın en büyük adalet saraylarını yaptık. İçerisinde adalet olmadığı için bugün endekslerde dünyanın çok gerisindeyiz hukukun üstünlüğünde" dedi.
(TBMM) - CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, TBMM Genel Kurulu'ndaki bütçe görüşmelerinde, "Silivri'de yapılacak duruşma salonunu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nı yapıyor. Türkiye'nin çok büyük adalet saraylarına, büyük cezaevlerine, duruşma salonlarına ihtiyacı olabilir ama Türkiye'nin önce adalete ihtiyacı var, orada adalet dağıtan yargıçlara ihtiyacı var. Dünyanın en büyük adalet saraylarını yaptık. İçerisinde adalet olmadığı için bugün endekslerde dünyanın çok gerisindeyiz hukukun üstünlüğünde" dedi.
TBMM Başkanvekili Celal Adan'ın başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurulu'nda Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçeleri görüşülüyor. Bütçeler üzerinde grubu olan siyasi partiler görüş ve önerilerini dile getirmesinin ardından Grup Başkanvekilleri gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un "Deprem bölgesinde on beşinci günde inşaatı başlattık" açıklamasına şöyle tepki gösterdi:
"İki hafta bazı köylere giremedik, günlerce, günlerce enkaz altındaki insanlar dışarıya sesini duyurmaya çalışarak yardım beklediler ama soğuktan donarak öldüler. Günlerce aileler yıkıntıların yanı başında içeriye seslenerek bir umutla beklediler ama günler sonra ellerine ancak bir cenaze, bir beden teslim edilebildi. O günkü o ulaşılamamazlık halini bugün 'On beşinci günde inşaatı başlattık' diye anlatmak nedir Allah aşkına? Sizin vazifeniz on beşinci günde inşaata başlamak değildi, on beşinci günde bütün canlıları, değilse bedenlerini bir şekilde dışarıya çıkarabilmekti ama böyle bir anlatı için bugün gelip burada anlatıyorsunuz.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan birçok kere 1 milyon konut hedefinden bahsetti, birinci yılda 359 bin konut hedefinden bahsetti. Bugün Sayın Bakan diyor ki: 'Birinci yılda 155 bin, üçüncü yılın sonunda bugün itibarıyla 455 bin.' Yani bu kıyaslamaları yaptığınızda biraz başınızı eğerek, biraz omuzlarınızı düşürerek, biraz sesinizin tınısını değiştirerek, o yanı başında çocuğunun elini tutarak çocuğun ölümüne eşlik eden vatandaşlarımızı hissederek konuşmanızı bekleriz. Gerçekten, bu perdeden bir konuşma, hele hele deprem felaketi için hiç doğru değil.
Ankara'da 4,5 milyona doğrudan davetiyeyle verilen işler Maraş'ta, Hatay'da 1,8 milyona taşere ediliyor, Allah'tan korkun. Deprem için büyük vergi paketleri çıkartıldı; 100 milyar dolar söylüyoruz. 100 milyar dolara yaptığınız işin 2 katını, 3 katını yapmak mümkündü. Çevre Bakanlığı'nın kendi maliyet bedellerinin yaklaşık 3 katına, 4 katına doğrudan ihaleler verildi yani bütün bunları burada hiç olmamış gibi konuşmak ve bugün itibarıyla birtakım inşa faaliyetlerini tarihin akışında yön değiştirici bir unsur gibi sunmak doğrusu anlaşılmaz bir durum. Sayın Bakan'ın 40 dakikayı aşan konuşmasının yüzde 80'ini, 85'ini sadece deprem bölgesinde yapılan inşalara ayırmış olması, üstünkörü bir şekilde ev sahibi olduğumuz ama başkanı olmadığımız COP'tan bahsetmesi, başta su olmak üzere diğer şehircilik problemlerinden, kentsel dönüşüm ve İstanbul'da kendisinin aday olarak taahhüt ettiği depreme hazırlık projeksiyonunda bakanlığı nerede konumlandırdığından hiç bahsetmemesi de yadırgayıcıdır."
Ekmen: Tarsuslu çiftçinin 25 liraya mal ettiği göbek marulu 15 liraya İran'dan ithalata hangi vicdanla izin veriyorsunuz
Ekmen ayrıca don felaketinde çiftçiye sahip çıkılmadığını belirterek Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'ya, "Sayın Bakanım, don felaketi 25 Şubat'ta yaşandı. Don felaketiyle ilgili ilk tedbir paketini Sayın Cumhurbaşkanı 28 Haziran'da açıkladı, 14 Eylül'de Resmi Gazete'de tebliğ yayınlandı. Eğer çiftçi 25 Şubat'tan 14 Eylül'e kadar tefecinin eline düşmemişse, eğer hala yaşıyorsa 14 Eylül'deki tedbirlerden ne kadar faydalanacak bilmiyorum. Sayın Bakanım, göbek marul ithal edilir mi ya? Tarsuslu çiftçinin 25 liraya mal ettiği göbek marulu 15 liraya İran'dan ithalata hangi vicdanla izin veriyorsunuz? Çamlıyaylalı çiftçinin 40-50 liraya, 70 liraya mal ettiği cennet hummasına Azerbaycan'dan ithalata hangi vicdanla izin veriyorsunuz ya" dedi.
Çömez: Tarımda rekor üstüne rekor kırıyorsunuz, nedir bu gıda enflasyonu
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın bütçe sunumunda gıda enflasyonundan bahsetmemesine tepki gösterdi. İktidarın tarın politikasını da eleştiren Çömez, şöyle konuştu:
"Türkiye, dünyanın en mümbit coğrafyası, en bereketli toprakları ve maalesef dünyanın en yüksek gıda enflasyonuyla boğuşuyor. Allah aşkına, bu kadar iş yaptınız, bu kadar başarılısınız, harika işler yaptınız, tarımda rekor üstüne rekor kırıyorsunuz, nedir bu gıda enflasyonu? Yüzde 34'lerde, 35'lerdeydi en son OECD'nin açıkladığında, 32,5. OECD'nin ortalamasına baktığınızda gıda enflasyonu 4'lerde, bizimki almış başını gitmiş. Bahane isterseniz iktidara bahane çok, diyorlar ki, 'Savaş var.' Rusya'ya bakıyorsunuz, Rusya'da yüzde 7,5. Diyorlar ki, 'Kuraklık oldu.' Suudi Arabistan'ınkine baktım, yüzde 1,3. Olmadı, Covid'i bahane gösterdiler, Yunanistan'a, Bulgaristan'a bakıyorum, Yunanistan'da yüzde 2,7. Allah aşkına, bu mümbit topraklarda, bu bereketli coğrafyada neden bu ülkenin gıda enflasyonu bu kadar yüksek bunun bize izahını yapın.
3,5 milyar litre mazot harcamış çiftçi. Peki, çiftçinin ÖTV ve KDV'ye ödediği para ne kadar? 70 milyar liradan fazla para ödemiş çiftçi. Peki, siz ne kadar yardım veya destek yaptınız? 20 milyar civarında. Kaşıkla verip kepçeyle aldınız, ondan sonra da 'Yardım yaptık' diyorsunuz. Dört yılda yüzde 636 artmış mazot. Her Allah'ın günü övünüyorsunuz 'Gabar'da şunu bulduk, şu kadar doğal gaz bulduk, bu kadar petrol bulduk' diye. Nedir bu mazottaki fiyat artışı Allah aşkına?"
Koçyiğit: TOKİ, rant projelerinin yakıtı haline gelmiş
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, 6 Şubat depremlerinin ardından bölgeye müdahalede iktidarın geciktiğini belirterek TOKİ projelerine şu sözlerle tepki gösterdi:
"Çevre ve Şehircilik Bakanı konuştu, büyük deprem felaketinde yitirdiğimiz canları andı fakat bunun müsebbibine dair tek bir cümle kurmadı. Örneğin yapı stokunun bu kadar çürük olması, uygunsuz imar aflarının yapılmış olması, denetimlerin eksikliği, AFAD'ın zamanında gitmemiş olması, insanların günlerce enkaz altında kalıp bağırarak yaşamlarını yitirmesine dair tek bir özeleştiri duymadık. 15 gün sonra bina yapmaya başlamışlar. 15 gün boyunca Malatya Doğanşehir'deydim, bir felaketti. AFAD yoktu, kurumlar yoktu; ülkenin ve dünyanın dört bir yanından gelen gönüllüler vardı ve halkın yardım seferberliği vardı. AFAD tek bir damla su veremedi günlerce.
Tam 27 dakikasında yaptığı inşaatları anlattı. Sanırsınız ki Çevre ve Şehircilik Bakanı değil de şantiye şefi. Çevreyle ilgili nasıl bir politikanız var? Sürekli ÇED raporları çıkarıyorsunuz ve uygunsuz olan alanlara RES'ler, GES'ler yapılmasına, maden sahaları açılmasına da yol veriyorsunuz. İklimle ilgili de elinizi açmışsınız, 'Yarabbim kuraklık olmasın...' İklim politikanız da bunun ötesine geçmiyor. Kuraklığı da engelleyecek, çevre kirliliğini de azaltacak hiçbir önleminiz olmadığını görüyoruz. Kentsel dönüşümü rantsal dönüşüme çevirdiniz. Oysaki kentsel dönüşümün yerinde bir dönüşüm, hak sahibinin haklarını koruyan, mahalle hayatını öldürmeyen, sosyal dokuyu bozmayan, kentin merkezinde kalmış o halkları kentin çeperlerini sürüp yeni bir soylulaştırma politikasının ürünü olmaması gerekiyor. TOKİ, rant projelerinin yakıtı haline gelmiş. TOKİ üzerinden büyük bir dönüşüm sağlanıyor bu ülkede. TOKİ bir tekele dönmüş durumda ve TOKİ eliyle yürütülen projeleri istediğiniz kadar anlatın, bunların her birinin yarattığı çok ciddi sorunlar var."
Başarır: Duruşma salonlarına ihtiyaç olabilir ama Türkiye'nin önce adalete ihtiyacı var, orada adalet dağıtan yargıçlara ihtiyacı var
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır da eski AK Parti milletvekili Hüseyin Kocabıyık'ın bugün Cumhurbaşkanı'na hakaret suçlamasıyla 2 yıl 5 ay hapis cezası almasını eleştirdi. Marmara Cezaevi yerleşkesine yapılacak olan yeni duruşma salonuna da tepki gösteren Başarır, şunları söyledi:
"Hüseyin Kocabıyık bu sıralarda oturdu, AKP milletvekiliydi. 2 yıl 5 ay ceza aldığı Cumhurbaşkanı'nı eleştirdiği için. Adaletin geldiği nokta, eleştirirsen hemen ceza alıyorsun. Burada oturuyordu, düşünceleri değişti, ağır eleştirilerde bulundu ama suç işlemedi.
Dün Belediye Başkanı'mızı, Gülşah Durbay'ı son yolculuğuna uğurladık. Hayatının en zor günlerinde tespit edilmiş 6 sosyal medya hesabından ahlaksızca iftiralar atıldı. Bir insanlık suçu işlendi. Soruşturma açılmadı bu hesaplarla ilgili. Böyle bir adalet olabilir mi? Neden muhalefet bu kadar fazla tutuklanabilirken aynı zamanda bu kadar korumasız? Adalet Bakanı'na sesleniyorum: Hiç mi vicdanınız yok?
Silivri'de yapılacak duruşma salonunu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nı yapıyor. Türkiye'nin çok büyük adalet saraylarına, büyük cezaevlerine, duruşma salonlarına ihtiyacı olabilir ama Türkiye'nin önce adalete ihtiyacı var, orada adalet dağıtan yargıçlara ihtiyacı var. Dünyanın en büyük adalet saraylarını yaptık. İçerisinde adalet olmadığı için bugün endekslerde dünyanın çok gerisindeyiz hukukun üstünlüğünde."
Başarır ayrıca Türkiye'nin büyüme rakamlarına ilişkin de şu eleştirileri yöneltti:
"23 senelik AKP iktidarının ortalama büyümesi 5,4. Tarımdaki büyüme 2,7. Üstelik 3 çeyrekteki en kötü değerin hasat dönemine denk geldiğini görüyoruz. O kadar kibirli bir iktidarla karşı karşıyayız ki Cevdet Yılmaz diyor ki, 'Eksi 12,7'lik büyüme.' Tarihe geçtiniz. 'Eksi 12,7 küçüldük' diyemiyor adam. Desin, bir yeri mi eksilecek? Eksilmiş zaten. Battı dediğimiz Yunanistan'da enflasyon 1,6, bizde TÜİK'e göre 31,7. Bu ülkede Yunanistan'a günübirlik market turu yapılıyor 30 euroya."
TBMM Başkanvekili Celal Adan'ın başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurulu'nda Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçeleri görüşülüyor. Bütçeler üzerinde grubu olan siyasi partiler görüş ve önerilerini dile getirmesinin ardından Grup Başkanvekilleri gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un "Deprem bölgesinde on beşinci günde inşaatı başlattık" açıklamasına şöyle tepki gösterdi:
"İki hafta bazı köylere giremedik, günlerce, günlerce enkaz altındaki insanlar dışarıya sesini duyurmaya çalışarak yardım beklediler ama soğuktan donarak öldüler. Günlerce aileler yıkıntıların yanı başında içeriye seslenerek bir umutla beklediler ama günler sonra ellerine ancak bir cenaze, bir beden teslim edilebildi. O günkü o ulaşılamamazlık halini bugün 'On beşinci günde inşaatı başlattık' diye anlatmak nedir Allah aşkına? Sizin vazifeniz on beşinci günde inşaata başlamak değildi, on beşinci günde bütün canlıları, değilse bedenlerini bir şekilde dışarıya çıkarabilmekti ama böyle bir anlatı için bugün gelip burada anlatıyorsunuz.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan birçok kere 1 milyon konut hedefinden bahsetti, birinci yılda 359 bin konut hedefinden bahsetti. Bugün Sayın Bakan diyor ki: 'Birinci yılda 155 bin, üçüncü yılın sonunda bugün itibarıyla 455 bin.' Yani bu kıyaslamaları yaptığınızda biraz başınızı eğerek, biraz omuzlarınızı düşürerek, biraz sesinizin tınısını değiştirerek, o yanı başında çocuğunun elini tutarak çocuğun ölümüne eşlik eden vatandaşlarımızı hissederek konuşmanızı bekleriz. Gerçekten, bu perdeden bir konuşma, hele hele deprem felaketi için hiç doğru değil.
Ankara'da 4,5 milyona doğrudan davetiyeyle verilen işler Maraş'ta, Hatay'da 1,8 milyona taşere ediliyor, Allah'tan korkun. Deprem için büyük vergi paketleri çıkartıldı; 100 milyar dolar söylüyoruz. 100 milyar dolara yaptığınız işin 2 katını, 3 katını yapmak mümkündü. Çevre Bakanlığı'nın kendi maliyet bedellerinin yaklaşık 3 katına, 4 katına doğrudan ihaleler verildi yani bütün bunları burada hiç olmamış gibi konuşmak ve bugün itibarıyla birtakım inşa faaliyetlerini tarihin akışında yön değiştirici bir unsur gibi sunmak doğrusu anlaşılmaz bir durum. Sayın Bakan'ın 40 dakikayı aşan konuşmasının yüzde 80'ini, 85'ini sadece deprem bölgesinde yapılan inşalara ayırmış olması, üstünkörü bir şekilde ev sahibi olduğumuz ama başkanı olmadığımız COP'tan bahsetmesi, başta su olmak üzere diğer şehircilik problemlerinden, kentsel dönüşüm ve İstanbul'da kendisinin aday olarak taahhüt ettiği depreme hazırlık projeksiyonunda bakanlığı nerede konumlandırdığından hiç bahsetmemesi de yadırgayıcıdır."
Ekmen: Tarsuslu çiftçinin 25 liraya mal ettiği göbek marulu 15 liraya İran'dan ithalata hangi vicdanla izin veriyorsunuz
Ekmen ayrıca don felaketinde çiftçiye sahip çıkılmadığını belirterek Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'ya, "Sayın Bakanım, don felaketi 25 Şubat'ta yaşandı. Don felaketiyle ilgili ilk tedbir paketini Sayın Cumhurbaşkanı 28 Haziran'da açıkladı, 14 Eylül'de Resmi Gazete'de tebliğ yayınlandı. Eğer çiftçi 25 Şubat'tan 14 Eylül'e kadar tefecinin eline düşmemişse, eğer hala yaşıyorsa 14 Eylül'deki tedbirlerden ne kadar faydalanacak bilmiyorum. Sayın Bakanım, göbek marul ithal edilir mi ya? Tarsuslu çiftçinin 25 liraya mal ettiği göbek marulu 15 liraya İran'dan ithalata hangi vicdanla izin veriyorsunuz? Çamlıyaylalı çiftçinin 40-50 liraya, 70 liraya mal ettiği cennet hummasına Azerbaycan'dan ithalata hangi vicdanla izin veriyorsunuz ya" dedi.
Çömez: Tarımda rekor üstüne rekor kırıyorsunuz, nedir bu gıda enflasyonu
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın bütçe sunumunda gıda enflasyonundan bahsetmemesine tepki gösterdi. İktidarın tarın politikasını da eleştiren Çömez, şöyle konuştu:
"Türkiye, dünyanın en mümbit coğrafyası, en bereketli toprakları ve maalesef dünyanın en yüksek gıda enflasyonuyla boğuşuyor. Allah aşkına, bu kadar iş yaptınız, bu kadar başarılısınız, harika işler yaptınız, tarımda rekor üstüne rekor kırıyorsunuz, nedir bu gıda enflasyonu? Yüzde 34'lerde, 35'lerdeydi en son OECD'nin açıkladığında, 32,5. OECD'nin ortalamasına baktığınızda gıda enflasyonu 4'lerde, bizimki almış başını gitmiş. Bahane isterseniz iktidara bahane çok, diyorlar ki, 'Savaş var.' Rusya'ya bakıyorsunuz, Rusya'da yüzde 7,5. Diyorlar ki, 'Kuraklık oldu.' Suudi Arabistan'ınkine baktım, yüzde 1,3. Olmadı, Covid'i bahane gösterdiler, Yunanistan'a, Bulgaristan'a bakıyorum, Yunanistan'da yüzde 2,7. Allah aşkına, bu mümbit topraklarda, bu bereketli coğrafyada neden bu ülkenin gıda enflasyonu bu kadar yüksek bunun bize izahını yapın.
3,5 milyar litre mazot harcamış çiftçi. Peki, çiftçinin ÖTV ve KDV'ye ödediği para ne kadar? 70 milyar liradan fazla para ödemiş çiftçi. Peki, siz ne kadar yardım veya destek yaptınız? 20 milyar civarında. Kaşıkla verip kepçeyle aldınız, ondan sonra da 'Yardım yaptık' diyorsunuz. Dört yılda yüzde 636 artmış mazot. Her Allah'ın günü övünüyorsunuz 'Gabar'da şunu bulduk, şu kadar doğal gaz bulduk, bu kadar petrol bulduk' diye. Nedir bu mazottaki fiyat artışı Allah aşkına?"
Koçyiğit: TOKİ, rant projelerinin yakıtı haline gelmiş
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, 6 Şubat depremlerinin ardından bölgeye müdahalede iktidarın geciktiğini belirterek TOKİ projelerine şu sözlerle tepki gösterdi:
"Çevre ve Şehircilik Bakanı konuştu, büyük deprem felaketinde yitirdiğimiz canları andı fakat bunun müsebbibine dair tek bir cümle kurmadı. Örneğin yapı stokunun bu kadar çürük olması, uygunsuz imar aflarının yapılmış olması, denetimlerin eksikliği, AFAD'ın zamanında gitmemiş olması, insanların günlerce enkaz altında kalıp bağırarak yaşamlarını yitirmesine dair tek bir özeleştiri duymadık. 15 gün sonra bina yapmaya başlamışlar. 15 gün boyunca Malatya Doğanşehir'deydim, bir felaketti. AFAD yoktu, kurumlar yoktu; ülkenin ve dünyanın dört bir yanından gelen gönüllüler vardı ve halkın yardım seferberliği vardı. AFAD tek bir damla su veremedi günlerce.
Tam 27 dakikasında yaptığı inşaatları anlattı. Sanırsınız ki Çevre ve Şehircilik Bakanı değil de şantiye şefi. Çevreyle ilgili nasıl bir politikanız var? Sürekli ÇED raporları çıkarıyorsunuz ve uygunsuz olan alanlara RES'ler, GES'ler yapılmasına, maden sahaları açılmasına da yol veriyorsunuz. İklimle ilgili de elinizi açmışsınız, 'Yarabbim kuraklık olmasın...' İklim politikanız da bunun ötesine geçmiyor. Kuraklığı da engelleyecek, çevre kirliliğini de azaltacak hiçbir önleminiz olmadığını görüyoruz. Kentsel dönüşümü rantsal dönüşüme çevirdiniz. Oysaki kentsel dönüşümün yerinde bir dönüşüm, hak sahibinin haklarını koruyan, mahalle hayatını öldürmeyen, sosyal dokuyu bozmayan, kentin merkezinde kalmış o halkları kentin çeperlerini sürüp yeni bir soylulaştırma politikasının ürünü olmaması gerekiyor. TOKİ, rant projelerinin yakıtı haline gelmiş. TOKİ üzerinden büyük bir dönüşüm sağlanıyor bu ülkede. TOKİ bir tekele dönmüş durumda ve TOKİ eliyle yürütülen projeleri istediğiniz kadar anlatın, bunların her birinin yarattığı çok ciddi sorunlar var."
Başarır: Duruşma salonlarına ihtiyaç olabilir ama Türkiye'nin önce adalete ihtiyacı var, orada adalet dağıtan yargıçlara ihtiyacı var
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır da eski AK Parti milletvekili Hüseyin Kocabıyık'ın bugün Cumhurbaşkanı'na hakaret suçlamasıyla 2 yıl 5 ay hapis cezası almasını eleştirdi. Marmara Cezaevi yerleşkesine yapılacak olan yeni duruşma salonuna da tepki gösteren Başarır, şunları söyledi:
"Hüseyin Kocabıyık bu sıralarda oturdu, AKP milletvekiliydi. 2 yıl 5 ay ceza aldığı Cumhurbaşkanı'nı eleştirdiği için. Adaletin geldiği nokta, eleştirirsen hemen ceza alıyorsun. Burada oturuyordu, düşünceleri değişti, ağır eleştirilerde bulundu ama suç işlemedi.
Dün Belediye Başkanı'mızı, Gülşah Durbay'ı son yolculuğuna uğurladık. Hayatının en zor günlerinde tespit edilmiş 6 sosyal medya hesabından ahlaksızca iftiralar atıldı. Bir insanlık suçu işlendi. Soruşturma açılmadı bu hesaplarla ilgili. Böyle bir adalet olabilir mi? Neden muhalefet bu kadar fazla tutuklanabilirken aynı zamanda bu kadar korumasız? Adalet Bakanı'na sesleniyorum: Hiç mi vicdanınız yok?
Silivri'de yapılacak duruşma salonunu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nı yapıyor. Türkiye'nin çok büyük adalet saraylarına, büyük cezaevlerine, duruşma salonlarına ihtiyacı olabilir ama Türkiye'nin önce adalete ihtiyacı var, orada adalet dağıtan yargıçlara ihtiyacı var. Dünyanın en büyük adalet saraylarını yaptık. İçerisinde adalet olmadığı için bugün endekslerde dünyanın çok gerisindeyiz hukukun üstünlüğünde."
Başarır ayrıca Türkiye'nin büyüme rakamlarına ilişkin de şu eleştirileri yöneltti:
"23 senelik AKP iktidarının ortalama büyümesi 5,4. Tarımdaki büyüme 2,7. Üstelik 3 çeyrekteki en kötü değerin hasat dönemine denk geldiğini görüyoruz. O kadar kibirli bir iktidarla karşı karşıyayız ki Cevdet Yılmaz diyor ki, 'Eksi 12,7'lik büyüme.' Tarihe geçtiniz. 'Eksi 12,7 küçüldük' diyemiyor adam. Desin, bir yeri mi eksilecek? Eksilmiş zaten. Battı dediğimiz Yunanistan'da enflasyon 1,6, bizde TÜİK'e göre 31,7. Bu ülkede Yunanistan'a günübirlik market turu yapılıyor 30 euroya."
- AK PARTİ
- AVRUPA BİRLİĞİ
- AZERBAYCAN
- BASKETBOL
- BELEDİYE
- BEŞİKTAŞ
- CHP
- ÇEVRE
- DEM
- DİPLOMASİ
- DOĞA
- DONALD TRUMP
- DEVLET BAHÇELİ
- EĞİTİM
- EKREM İMAMOĞLU
- ELON MUSK
- EMEKLİ
- EMLAK
- ENERJİ
- ENFLASYON
- ESNAF
- FENERBAHÇE
- FİKSTÜR
- FİLİSTİN
- FUTBOL
- GALATASARAY
- GASTRONOMİ
- GAZZE
- GÜNCEL
- GÜVENLİK
- GÖÇMEN
- HAKAN FİDAN
- HASTANE
- HAYVAN HAKLARI
- HIRSIZLIK
- HUKUK
- IRAK
- İNSAN HAKLARI
- İRAN
- İSRAİL
- İSTANBUL
- İŞÇİ
- İTFAİYE
- JANDARMA
- JOSE MOURINHO
- KAZA