Venezuela'dan Abd Başkanı Trump'ın 'Deniz Ablukası' Açıklamasına Tepki: "egemenliğimizi Koşulsuz Savunacağız"

Güncel Haberler

Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi (PSUV), ABD Başkanı Donald Trump'ın Venezuela'ya yönelik deniz ablukası ilanını uluslararası hukukun ihlali olarak nitelendirirken, meşru zenginliklerin yağmalanma niyeti olarak yorumladı. Venezuela hükümeti, bu tehdidi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne şikayet etti.

(ANKARA) - Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi (PSUV), ABD Başkanı Donald Trump'ın Venezuela'ya yönelik "tam kapsamlı deniz ablukası" ilanına tepki göstererek, açıklamayı uluslararası hukukun açık ihlali ve ülkenin egemenliğine yönelik ağır bir tehdit olarak nitelendirdi. PSUV açıklamasında, bu söylemlerin emperyalist niyetleri açıkça ortaya koyduğunu, hedefin Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti'ne ait meşru zenginliklerin yağmalanması olduğu ifade edildi.
Trump, Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda, Venezuela'nın "Güney Amerika tarihinde şimdiye kadar oluşturulmuş en büyük donanma tarafından tamamen kuşatıldığını" savunmuş, Caracas'ın "çalındığını" ileri sürdüğü petrol, toprak ve diğer varlıkları iade edene kadar ablukanın süreceğini ifade etmişti.
Venezula'daki iktidar partisi PSUV tarafından 16 Aralık'ta yapılan yazılı açıklamada, Trump'ın sözlerinin "son derece ağır ve pervasız" olduğu belirtilerek, ABD'nin Venezuela'ya karşı açık bir deniz ablukası uygulama niyetini alenen ilan ettiği vurgulandı. Açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
"Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi (PSUV), Venezuela halkına, partimizin yoldaşlarına ve dünyanın özgür halklarına seslenerek; bugün, 16 Aralık 2025 gecesi Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump tarafından dile getirilen son derece ağır ve pervasız tehdidi en güçlü biçimde teşhir etmekte ve reddetmektedir.
Sayın Trump, uluslararası hukuku, serbest ticareti ve deniz ulaşımının serbestliğini açıkça ihlal ederek, Venezuela'ya karşı tam kapsamlı bir deniz ablukası uygulama niyetini alenen ilan etmiştir. Bu niyetini de şu akıl ve mantık dışı sözlerle gerekçelendirmiştir: 'Daha önce bizden çalınan tüm petrol, toprak ve diğer varlıklar ABD'ye geri dönene kadar bu eylemi emredeceğim.'
Bu açıklama, gerçek dışı ve irrasyonel olmakla birlikte, emperyalizmin asıl niyetini açıkça ele vermektedir: Kurtarıcı Simon Bolivar'ın beşiği olan Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti'ne ait meşru zenginliklerin yağmalanması.
Bolivarcı Devrim'in öncü gücü olan PSUV, ulusal egemenliğin savunulmasına yönelik sarsılmaz kararlılığını bir kez daha teyit eder. Halk–ordu–polisin kusursuz birliği içinde, bağımsızlık mücadelesiyle yoğrulmuş Venezuela halkı tarihsel haklarını savunmayı bilecek; barış ve onur yolunda yürüyerek mutlaka zafere ulaşacaktır.
Venezuela, hiçbir imparatorluğun ya da yabancı gücün asla kolonisi olmayacaktır!
'Bizim projemizin hedefi özgür, başkaldıran, bağımsız ve egemen halkların barışıdır. Koloni mi? Asla! Köle mi? Asla! Sonsuza dek özgür ve bağımsız! Bolívar'ın halkı, mücadelede ve zaferde birleşmiş bir halktır.' - Nicolás Maduro Moros
Biz kazanacağız!"
Venezuela, ABD'yi BM Güvenlik Konseyi'ne şikayet etti
Öte yandan Venezuela hükümeti, Trump'ın tehditlerinin ardından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne resmi şikayette bulunarak, ABD'yi Karayipler'de uluslararası sularda "güç kullanımı, adam kaçırma ve korsanlık" içeren ciddi bir eylemde bulunmakla suçladı.
Venezuela'nın BM Daimi Temsilcisi Samuel Moncada tarafından sunulan ve Dışişleri Bakanı Yvan Gil tarafından kamuoyuna açıklanan başvuruda, ABD askeri güçlerinin 10 Aralık'ta yasal uluslararası ticaret kapsamında faaliyet gösteren ve 1,9 milyon varil Venezuela ham petrolü taşıyan özel mülkiyete ait bir gemiye müdahale ettiği belirtildi.
Karakas yönetimi, olayı "devlet korsanlığı" olarak nitelendirirken, bunun uluslararası hukukun ve seyrüsefer serbestisinin açık ihlali olduğunu, açık denizlerde yakın dönemde bir benzerinin bulunmadığını ifade etti.