TBMM Genel Kurulu

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Fatih'te 4 kişilik ailenin gıda zehirlenmesi şüphesiyle ölümüne ilişkin, "Önümüzdeki hafta sonuna kadar Adli Tıp'tan bir rapor çıkacak ve bunun neticesinde de önce bu zehirlenmelerin, vefatın hangi sebeple olduğu ortaya çıkacak." dedi.
TBMM Genel Kurulunda siyasi partilerin grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, 14 Kasım 1944'te yaşanan sürgün sırasında hayatını kaybeden Ahıska Türklerini andı.
Gazze Şeridi'nde ateşkesin yürürlüğe girdiğini anımsatan Özdağ, İsrail'in hedeflerinden ve hayallerinden uzaklaşmayacağını, buna karşı Türkiye'nin Orta Doğu'da yeni müttefikler oluşturması ve bütün devletlerle iyi bir diplomasi yürütmesi gerektiğini belirtti.
Özdağ, "Bu hassasiyeti göstermediğimiz takdirde, biz İsrail'e değil İsrail bize komşu olur. Bu da aynı zamanda büyük bir felakettir. Yeni bir krizin, ekonomik ve bölgesel krizin de doğuşu olmuş olur." diye konuştu.
İktidara, krizlerde "sorumluluk" alması çağrısında bulunan Özdağ, "Apartmanlar yıkılır, insanlar ölür, sanki insan hayatı çok ucuzmuş gibi... Bununla ilgili hükümete sesleniyorum, Allah aşkına bir bürokrat, bir vali, bölge müdürü, daire başkanı, bir bakan istifa etmez mi? Bırakın istifayı, ne olur özür dileyin. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu." değerlendirmesinde bulundu.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, Naim Süleymanoğlu'nu vefatının 8. yıl dönümünde andı.
Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı'nın yılda bir kere yapılmasına ilişkin kararı değerlendiren Kavuncu, "Kasım ayında sınava girmeyi bekleyen, diş uzmanı olmak isteyen bir sürü insanımız mağdur oldu ve nisan ayına ertelendi. Binlerce gencimiz mağdur. Sınavın 2'den teke düşürülmesi anlaşılabilir değil." ifadelerini kullandı.
Kavuncu, İstanbul Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ile Et ve Süt Kurumuna ilişkin iddialar sıralayarak eleştiriler yöneltti.
"Hedefimiz büyük, 600 milyon fidanı geleceğe taşımak"
MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç, 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü'nde, Tarım ve Orman Bakanlığı öncülüğünde ülkenin dört bir yanında 15 milyona yakın fidanın toprakla buluştuğunu kaydetti.
Bugün atılan her adımın yarınları koruduğunu, dikilen her bir fidanın ise geleceğe bırakılmış bir miras olduğunu belirten Kılıç, şöyle devam etti:
"Hedefimiz büyük, 600 milyon fidanı geleceğe taşımak. Çünkü biliyoruz ki her dal yarınlara uzanan bir dua, her yaprak bu milletin yer yüzüne düşen imzasıdır ve biz istiyoruz ki sadece 11 Kasım'da değil, yılın her günü toprakla buluşturduğumuz her fidan vatan toprağında büyüyen sessiz bir ant, gelecek nesillere verilen güçlü bir söz olsun."
Kendi bakış açılarına göre tarımın milletin mayası, alnının teri ve helal lokması olduğunu anlatan Kılıç, şöyle konuştu:
"Biz bu toprakların evlatlarıyız. Harman yerinin rüzgarını da biliyoruz, sabahın ayazında doğan, güneş yüzüne vuran, tarlaya giden çiftçimizin duasını da. Anadolu'nun bereketiyle, dualarıyla büyümüş bir hareket olarak çiftçinin derdini uzaktan seyreden değil, o derdin bizzat içinden gelen, acısını da umudunu da yüreğinde taşıyan bir anlayışa sahibiz. Bugün geldiğimiz noktada tarımın her aşamasında yeni bir atılım dönemi başlatmak durumundayız."
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, cezaevlerindeki adaletsizliklerin gün geçtikçe arttığını ileri sürdü.
Terörsüz Türkiye sürecine işaret eden Temelli, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu sürecin yeni bir aşamaya geçebilmesi, müzakerelerin sağlıklı bir zemine oturtulabilmesi için bir an önce İmralı'ya gidilmek zorundadır. Bundan kaçınmak demek tarihin çöplüğünde eşelenmektir. Şimdi artık İmralı'ya gidilmelidir, müzakereler yapılmalıdır ve beklenen yasalar bir an önce çıkmalıdır. O yüzden artık şimdi bütün siyasetin inisiyatif alma zamanı gelmiştir. Kimse bu sorumluluktan kendini azade tutamaz. Beklentileri karşılamak dediğimiz, halkımızın ihtiyaçlarını gidermek dediğimiz şeyin eğer bu denli önemli bir aşamada işaret ettiği adres İmralı'ysa, İmralı'ya sırtınızı dönemezsiniz. Şunu çok iyi bilin ki o vapur İmralı'ya kalkacak, ya o vapura bineceksiniz ya da kıyıdan ancak el sallayacaksınız."
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, yargıya güven oranının düştüğünü, bunun nedeninin Türkiye'de yargının bağımsız ve tarafsız olmadığını savundu.
HSK üyeliğine aday olan İsmail Ergüneş'in sonrasında AK Parti'de ilçe başkanı yapılmasına tepki gösteren Emir, "Bağımsız ve tarafsız olması gereken yargının en tepesine atadığınız kişiyi bir gün sonra ilçe başkanı yaparsanız artık burada ne siyasete saygıdan ne de adalete saygıdan bahsetmek imkansızdır." değerlendirmesini yaptı.
Emir, yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanarak İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu adına açılan bazı sosyal medya hesaplarına erişim engeli getirilmesini eleştirerek "Bunun gerekçesi ne? 'Kamu düzeni ve milli güvenlik'. Bunun milli güvenlikle ilgisi yok, bunun sizin koltuk güvenliğinizle ilgisi var. Koltuğunuz sallandığı için, koltuğunuzu kaybetmemek için gerçekleri saklamaya çalışıyorsunuz." dedi.
Tutuklu yargılamalara karşı olduklarını da belirten Emir, şunları kaydetti:
"Çünkü tutuklu yargılamalarla 16 milyon İstanbullunun iradesini demir parmaklıklar arkasına koyuyorsunuz. Seçilmiş belediye başkanlarımızı demir parmaklıklar arkasına koyuyorsunuz. Bizim itirazımız bunadır. Bizim itirazımız 4 bin sayfa iddianame yazıp içerisine bir kuruşluk kör kuruş, kör para, haram para koyamayan, somut delil koyamayan ve böylesine tel tel dökülmüş savcılık makamınadır."
"Kimseye 'HSK üyeliği için başvurun' demiyoruz"
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Beşiktaş'taki restoranda yemek yedikten sonra gıda zehirlenmesi şüphesiyle Fatih'te konakladıkları otelden hastaneye kaldırılan 4 kişilik Böcek ailesinin yaşamını yitirmesine ilişkin, "Önümüzdeki hafta sonuna kadar Adli Tıp'tan bir rapor çıkacak ve bunun neticesinde de önce bu zehirlenmelerin, vefatın hangi sebeple olduğu ortaya çıkacak. Hem okuduklarımız hem kamuoyunda dinlediklerimiz otelin ilaçlanmasıyla alakalı ihtimali daha güçlendiriyor ama öncelikle Adli Tıp'tan bir sonuç ortaya çıkması lazım." dedi.
Zengin, konuyla ilgili Adli Tıp'tan çıkacak rapordan sonra konuyla ilgili yasal sürecin daha da hızlanacağına inandığını belirtti.
Emir'in Ergüneş ile ilgili ifadelerine de yanıt veren Zengin, şöyle konuştu:
"İsmail Ergüneş Bey'i ben çok eskiden tanıyorum, zaten geçmişte AK Parti Gaziosmanpaşa İlçe Başkanlığı yapmıştır. Bizden aday adaylıkları vardır, daha sonra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı olarak görev ifa etti ve burada da kendisi başvurdu. Biz kimseye söylemiyoruz yani 'geliniz, HSK üyeliği için başvurunuz' demiyoruz, insanlar kendi iradesiyle bu başvuruda bulunuyorlar ve nihayetinde de bu süreç tamamlandıktan sonra... İlk defa değil. Bunun için taraf olmanız gerekmiyor."
Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden'in "28 yıl CHP'ye hizmet ettiği" yönündeki açıklamalarını anımsatan Zengin, "Şimdi, onun gibi, daha önceki pek çok isim yargıdan istifa ettikten, emekli olduktan sonra pek çoğu CHP'de görev almıştır ki bence alabilirler de, siyaset değersiz bir şey değildir. Yani yüksek yargıda bulunanlar oy kullanmıyorlar mı?" ifadelerini kullandı.
Zengin, insanların oy vermeleri ve siyasi fikir sahibi olmalarının adaletli davranış ve tarafsız karar verme mekanizmasıyla ayrı değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.