Rum Yönetiminin AB Dönem Başkanlığını Devralması
Kıbrıs Rum yönetiminin Avrupa Birliği (AB) dönem başkanlığını "haksızlığın son noktası gibi" sözleriyle değerlendiren KKTC Cumhurbaşkanı vekili, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Hasan Bozer, Türk tarafının Rum tarafının AB dönem başkanlığı süresince...
Kıbrıs Rum yönetiminin Avrupa Birliği (AB) dönem başkanlığını "haksızlığın son noktası gibi" sözleriyle değerlendiren KKTC Cumhurbaşkanı vekili, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Hasan Bozer, Türk tarafının Rum tarafının AB dönem başkanlığı süresince gerginlik yaratma gibi bir niyetinin bulunmadığını söyledi. Hasan Bozer, KKTC Dışişleri Bakanlığı'nın daveti üzerine adada bulunan Türkiye diplomasi muhabirleri heyetini kabulünde yaptığı açıklamada, Doğu Akdeniz'de bulunan doğal kaynakları Rum tarafının tek yanlı olarak kullanma niyeti nedeniyle, Kıbrıs'ta az olan çözüm ihtimalinin ortadan kalktığını belirtti. Diplomasi muhabirlerinin KKTC'ye yaptığı ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Bozer, bazen "acaba Türkiye basını bizi unuttu mu?" diye kendi kendine sorduğunu, çünkü Kıbrıs Türk halkının varoluş ve özgürlük mücadelesinde Türkiye basınının çok önemli rol oynadığını anlattı. Basının tüm dünyada en önemli güç olduğunu, Kıbrıs Türk halkının haklılığını anlatmasının en önemli yollarından birinin de basın olduğunu ifade eden Bozer, dünyanın Kıbrıs Türk halkını ısrarla anlamama gibi bir pozisyonu olduğunu ve bunu anlamakta gerçekten güçlük çektiklerini vurguladı. Tek taraflı ve haksız uygulamalar nedeniyle Kıbrıs Türk halkının dünya adaletini sorgular duruma geldiğini belirten Bozer, bu noktada verilecek mücadeleye Türkiye basınının koyacağı çok önemli katkılar olduğunu söyledi. Doğal rezervlerin kesinleşmesinin ardından yaşanan sıcak gelişmelerin, Doğu Akdeniz'i, siyasi gelişmelere ve çatışmalara gebe bir noktaya getirdiğini anlatan Bozer, Rum tarafının bu anlamda attığı yanlış adımlara dikkati çekti. Bozer, Doğu Akdeniz'de bulunan doğal kaynakları Rum tarafının tek yanlı olarak kullanma niyeti nedeniyle, Kıbrıs'ta az olan çözüm ihtimalinin ortadan kalktığını belirtti. Kıbrıs Türk halkının 1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti'nin siyasi eşit ortağı olarak adadaki ve ada çevresindeki bütün doğal zenginliklerin eşit ortağı olduğunu vurgulayan Bozer, böylesi önemli bir dönemde basının gücünü kullanmaya daha fazla ihtiyaç duyulduğunu anlattı. 1963'te meydana gelen olaylara ve 1974'te yaşanan gelişmelere Kıbrıs Türk halkının sebep olmadığını, aksine mağdur olduğunu anımsatan Bozer, "Buna karşın hala daha insanlık dışı ambargolar altında yaşıyoruz ve 'bu nasıl bir adalettir' diyoruz" ifadesini kullandı. "Kıbrıs Türk halkında yılma yoktur. Haklarımızı alabilme adına mücadelemizi sürdüreceğiz" diyen Bozer, Rumların AB dönem başkanlığını ise "Haksızlığın son noktası gibi" ifadeleriyle değerlendirdi. Türk tarafının Güney Kıbrıs Rum yönetiminin AB dönem başkanlığı süresince gerginlik yaratma gibi bir niyeti bulunmadığını açıklayan Bozer, Rum tarafının dönem başkanlığını tanıma gibi bir düşünceleri olmadığına işaret ederek, "İnsani ilişkiler boyutunda mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz" dedi. Annan Planı'na Türk tarafının "evet" demesinin ardından BM Genel Sekreteri'nin raporunun karara dönüştürülmediğini, Avrupa Birliği'nin verdiği sözleri tutmadığını da anımsatan Bozer, dünyanın Kıbrıs Türk halkının haklılığını bir gün gelip kabul edeceğine olan inancını dile getirdi. Muhabir : Züleyha Karaman Yayıncı : Yusuf Kaya - LEFKOŞA
Kaynak: AA / Güncel
Avrupa Birliği, Doğu Akdeniz, Hasan Bozer, Türkiye, Politika, Güncel, Haberler
- AK PARTİ
- AVRUPA BİRLİĞİ
- AZERBAYCAN
- BASKETBOL
- BELEDİYE
- BEŞİKTAŞ
- CHP
- ÇEVRE
- DEM
- DİPLOMASİ
- DOĞA
- DONALD TRUMP
- DEVLET BAHÇELİ
- EĞİTİM
- EKREM İMAMOĞLU
- ELON MUSK
- EMEKLİ
- EMLAK
- ENERJİ
- ENFLASYON
- ESNAF
- FENERBAHÇE
- FİKSTÜR
- FİLİSTİN
- FUTBOL
- GALATASARAY
- GASTRONOMİ
- GAZZE
- GÜNCEL
- GÜVENLİK
- GÖÇMEN
- HAKAN FİDAN
- HASTANE
- HAYVAN HAKLARI
- HIRSIZLIK
- HUKUK
- IRAK
- İNSAN HAKLARI
- İRAN
- İSRAİL
- İSTANBUL
- İŞÇİ
- İTFAİYE
- JANDARMA
- JOSE MOURINHO
- KAZA