Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu: Osb'ler Su Kaynakları ve Halk Sağlığı İçin Tehdit Oluşturuyor
Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu, 24 organize sanayi bölgesinin, su kaynakları ve ekosistem üzerinde ciddi tehditler oluşturduğunu vurgulayarak, atık su arıtma tesislerindeki eksikliklerin halk sağlığına olan olumsuz etkilerini açıkladı.
(ZONGULDAK) - Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu adına açıklama yapan Çetin Yılmaz, Batı Karadeniz Bölgesi'nde faaliyet gösteren organize sanayi bölgelerinin (OSB) su kaynakları, halk sağlığı, tarım alanları ve ekosistem üzerinde ciddi tehdit oluşturduğunu belirtti.
Yılmaz, yaptığı açıklamada, Bolu, Düzce, Bartın, Karabük, Kastamonu ve Zonguldak illerinde toplam 24 OSB bulunduğunu belirterek, bunların büyük bölümünün dere, nehir ve yeraltı su kaynaklarına yakın alanlarda kurulduğunu ifade etti.
OSB'lerin yoğun su kullanımı nedeniyle ortaya çıkan atık suların yeterince arıtılmadan alıcı ortamlara deşarj edildiğini vurgulayan Yılmaz, "Su kaynaklarına yakın yapılan sanayi yatırımları, başta su kirliliği olmak üzere ekolojik kırılmaya yol açmakta, halk sağlığını ve gıda güvenliğini doğrudan tehdit etmektedir" değerlendirmesinde bulundu.
Gerede Çayı, Gülüç Nehri ve Gökırmak Havzası'nda yaşanan balık ölümlerinin bu kirliliğin somut göstergeleri olduğunu belirten Yılmaz, özellikle deri ve demir-çelik ihtisas OSB'lerinden kaynaklanan atıkların uzun yıllardır kronik çevre sorunlarına neden olduğunu kaydetti.
Çetin Yılmaz, Türkiye genelinde OSB'lerde atık su arıtma tesislerinin yasal olarak zorunlu olmasına rağmen uygulamada ciddi eksiklikler bulunduğuna dikkati çekerek, "OSB'lerin yalnızca yüzde 30-40'ında tam kapasiteyle çalışan arıtma tesisleri bulunmaktadır. Diğer bölgelerde kapasite yetersizliği, ön arıtma eksikliği veya doğrudan deşarj söz konusudur" ifadelerini kullandı.
Yeraltı sularında nitrat, fosfor ve ağır metal birikiminin arttığını aktaran Yılmaz, bu durumun içme suyu kaynakları ile tarımsal sulama alanlarını olumsuz etkilediğini bildirdi. Kirliliğin halk sağlığı açısından ciddi riskler taşıdığını belirten Yılmaz, sindirim sistemi hastalıkları, zehirlenmeler ve uzun vadede kanser riskinin arttığını savundu.
Tarım ve hayvancılığın da olumsuz etkilendiğini ifade eden Yılmaz, bazı bölgelerde verim kayıplarının yüzde 20-30 seviyelerine ulaştığını, sulama suyuna karışan kimyasallar nedeniyle ürün kalitesinin düştüğünü belirtti.
Çetin Yılmaz, OSB'lerden kaynaklanan kirliliğin nehirler aracılığıyla Karadeniz'e ulaştığını ve deniz ekosistemini de tehdit ettiğini vurgulayarak, arıtma tesislerinin güçlendirilmesi, atık su geri kazanımının zorunlu hale getirilmesi ve OSB yer seçimlerinin yeniden değerlendirilmesi çağrısında bulundu.
Yılmaz, yaptığı açıklamada, Bolu, Düzce, Bartın, Karabük, Kastamonu ve Zonguldak illerinde toplam 24 OSB bulunduğunu belirterek, bunların büyük bölümünün dere, nehir ve yeraltı su kaynaklarına yakın alanlarda kurulduğunu ifade etti.
OSB'lerin yoğun su kullanımı nedeniyle ortaya çıkan atık suların yeterince arıtılmadan alıcı ortamlara deşarj edildiğini vurgulayan Yılmaz, "Su kaynaklarına yakın yapılan sanayi yatırımları, başta su kirliliği olmak üzere ekolojik kırılmaya yol açmakta, halk sağlığını ve gıda güvenliğini doğrudan tehdit etmektedir" değerlendirmesinde bulundu.
Gerede Çayı, Gülüç Nehri ve Gökırmak Havzası'nda yaşanan balık ölümlerinin bu kirliliğin somut göstergeleri olduğunu belirten Yılmaz, özellikle deri ve demir-çelik ihtisas OSB'lerinden kaynaklanan atıkların uzun yıllardır kronik çevre sorunlarına neden olduğunu kaydetti.
Çetin Yılmaz, Türkiye genelinde OSB'lerde atık su arıtma tesislerinin yasal olarak zorunlu olmasına rağmen uygulamada ciddi eksiklikler bulunduğuna dikkati çekerek, "OSB'lerin yalnızca yüzde 30-40'ında tam kapasiteyle çalışan arıtma tesisleri bulunmaktadır. Diğer bölgelerde kapasite yetersizliği, ön arıtma eksikliği veya doğrudan deşarj söz konusudur" ifadelerini kullandı.
Yeraltı sularında nitrat, fosfor ve ağır metal birikiminin arttığını aktaran Yılmaz, bu durumun içme suyu kaynakları ile tarımsal sulama alanlarını olumsuz etkilediğini bildirdi. Kirliliğin halk sağlığı açısından ciddi riskler taşıdığını belirten Yılmaz, sindirim sistemi hastalıkları, zehirlenmeler ve uzun vadede kanser riskinin arttığını savundu.
Tarım ve hayvancılığın da olumsuz etkilendiğini ifade eden Yılmaz, bazı bölgelerde verim kayıplarının yüzde 20-30 seviyelerine ulaştığını, sulama suyuna karışan kimyasallar nedeniyle ürün kalitesinin düştüğünü belirtti.
Çetin Yılmaz, OSB'lerden kaynaklanan kirliliğin nehirler aracılığıyla Karadeniz'e ulaştığını ve deniz ekosistemini de tehdit ettiğini vurgulayarak, arıtma tesislerinin güçlendirilmesi, atık su geri kazanımının zorunlu hale getirilmesi ve OSB yer seçimlerinin yeniden değerlendirilmesi çağrısında bulundu.
Kaynak: ANKA / Yerel
Batı Karadeniz, Çevre, Yerel, Batı Karadeniz, Çevre, Yerel, Haberler
- AK PARTİ
- AVRUPA BİRLİĞİ
- AZERBAYCAN
- BASKETBOL
- BELEDİYE
- BEŞİKTAŞ
- CHP
- ÇEVRE
- DEM
- DİPLOMASİ
- DOĞA
- DONALD TRUMP
- DEVLET BAHÇELİ
- EĞİTİM
- EKREM İMAMOĞLU
- ELON MUSK
- EMEKLİ
- EMLAK
- ENERJİ
- ENFLASYON
- ESNAF
- FENERBAHÇE
- FİKSTÜR
- FİLİSTİN
- FUTBOL
- GALATASARAY
- GASTRONOMİ
- GAZZE
- GÜNCEL
- GÜVENLİK
- GÖÇMEN
- HAKAN FİDAN
- HASTANE
- HAYVAN HAKLARI
- HIRSIZLIK
- HUKUK
- IRAK
- İNSAN HAKLARI
- İRAN
- İSRAİL
- İSTANBUL
- İŞÇİ
- İTFAİYE
- JANDARMA
- JOSE MOURINHO
- KAZA