Öğrencilerden deniz suyunu tatlı su ve bitki gıdasına dönüştüren proje
İZMİR'de lise öğrencileri, deniz suyunu tatlı su, gıda ve karbon geri dönüşümü kaynağına dönüştüren, doğadan ilham alan bir sistem geliştirdi.
Dünya genelinde artan su kıtlığı sorununa deniz suyunu arıtarak çözüm üretmek isteyen lise öğrencilerinden oluşan Sürdürülebilir Kalkınma Gençlik Liderleri Eğitim Programı (SÜGEP) üyeleri, deniz suyunu arıtmakla kalmayıp aynı zamanda gıda üreten ve karbonu geri dönüştüren, doğadan ilham alan yenilikçi bir sistem geliştirdi. 'Biomimikri yaklaşımı ile deniz suyunu arıtarak tarımda kullanılabilecek tatlı su üretim sistemi' adıyla bir proje hazırlayan gençler, 30-31 Mart-1 Nisan 2026 tarihlerinde Paris'te düzenlenecek Change Now Gezegen İçin Çözümler Expo2026'dan davet aldı.
'TATLI SUYUN YÜZDE 70'İNİ TARIMDA KULLANIYORUZ'
Kuraklık sorununun küresel bir sorun olduğunu belirten SÜGEP Akademi Başkanı Mehmet Umut Dilsiz, su eksiklerine bağlı olarak tarımda rekolte düşüşleri ve obruk oluşumu ile ilgili haberleri dikkatle takip ettiklerini söyledi. Tatlı suya erişimde büyük sıkıntı yaşandığını anlatan Dilsiz, "Gençlerle bu sorunu ciddi şekilde nasıl çözeriz konusuna kafa yorarken deniz suyunu tarım için bir kaynağa dönüştürmek için araştırmalar yaptık. İstatistiklere göre tatlı suyun yüzde 70'ini tarımda kullanıyoruz. Deniz suyunu tarımda kullanmak için arıtırsak yüzde 70'lik ihtiyacı denizden karşılarız ve bu devrim niteliğinde bir çözüm olur. Biz de doğayı örnek olarak bir mekanizma geliştirmek istedik. Doğayı taklit etmek, biyomimikri yöntemini seçtik" dedi.
'DAVET ALDIK'
Geliştirdikleri proje sayesinde olumlu geri dönüşler almaya başladıklarını da anlatan Dilsiz, "Paris Change Now Gezegen İçin Çözümler Expo2026'da sergilenmeye değer bulundu. Nisan ayında Paris'te gerçekleşecek dünya için çözümler fuarından davet aldık. Paris'te yayın yapan New Medit dergisi makaleyi yayınlama kararı aldı. Bu da beni eğitimci olarak memnun ediyor. Bu fikrin İzmir'deki gençlerden çıkması ve bir anda küresel sahneye taşınması memnun edici" diye konuştu.
'GIDA KRİZİ TETİKLENİYOR'
İzmir'deki farklı liselerde öğrenim gören gençlerin Türkiye'deki yöneticiler tarafından da desteklenmesini isteyen Dilsiz, "İzmir bu yıl içinde 274 gün boyunca yağış almadı. Kuraklığın hangi seviyelere ulaştığını görüyoruz. Bu korkunç bir şey. Bunun sonuçlarını yaz aylarında daha fazla hissedeceğiz. Su kıtlığı tarım faaliyetlerini de olumsuz etkileyeceğinden bir gıda krizi tetikleniyor. Su konusunda böyle gençler gibi herkesin harekete geçmesi gerekiyor. Umarım gençlerin ortaya koyduğu çözümler dikkate alınır. Böyle giderse büyük iklim felaketleri ile karşı karşıya kalabiliriz" dedi.
'SIVI BİR ORMAN KURUYORUZ'
Projenin hazırlanmasına destek veren Adnan Menderes Üniversitesi Biyosistem Mühendisliği 4'üncü sınıf öğrencisi Melis Uysal da "Biyomimikri, doğanın kendini taklit etme sanatı sistemiyle sadece deniz suyunu arıtmayı değil; gıda üretmeyi ve karbonu geri dönüştürmeyi hayal ettik. Bu yaşayan mini bir ekosistem. Tuzlu suyu direk bitkilere vermiyoruz. Önce ön filtreleme ve nanofilitrasyon süreçlerinden geçiyoruz. Bu sayede tuzun büyük kısmını arındırmış oluyoruz. Su tuzdan kurtulmakla kalmayıp, aynı zamanda bitkiler için yararlı olan magnezyum ve fosfatı da korumuş oluyor. Bu sistemde kusursuz bir ilişki var algler ve besinler arasında. Bitkilerin atığı mikroalgler için besin kaynağı, mikroalglerin ürettiği oksijen ise bitkilerin yaşam döngüsü için önemli. Mikroalgler bir ormandan çok daha hızlı ve etkili şekilde karbon yakaladığı için sıvı bir orman kuruyoruz" diye konuştu.
'BİRİNİN ATIĞI DİĞERİNİN HAZİNESİ'
11'inci sınıf öğrencisi Ela Gümüş (15) ise günlük hayatta suyun eksikliğini hissettiklerini söyleyerek "Örneğin İzmir'de gece 23.00'den sonra tasarruf amacıyla sular kesiliyor. En iyi çözüm olan deniz suyunun arıtılmasına günümüze kadar odaklanılmamış. Buna odaklanan ülkeler arıttıkları tuzu denize atarak sistemi bozuyor" dedi. Lise öğrencisi Ece Ünal (16) da "Bitkiler büyüdükçe atık su üretiyor. Mikroalg biyoreaktörü devreye giriyor. Atık su algler için zengin besin kaynağı. Birinin atığı diğerinin hazinesi ilkesi gerçeğe dönüşüyor. Bitkilerin ürettiği azot ve karbondioksitli bileşikler algler için öneme sahipken, alglerin de fotosentez yoluyla ürettiği oksijen de bitkilerin köklerini destekliyor. Algler tarafından atılan su iyon ve besin dengeleyici tanktan geçirilerek, sisteme yönlendiriliyor. Kapalı sistem tamamlanmış oluyor" diye konuştu.
'DOĞAYI FETHEDİLECEK BİR YER OLARAK GÖRMÜYORUZ'
Öğrencilerden Ela Kuyumcuoğlu (16) şunları söyledi: "Bu proje iklim kriziyle mücadelede önemli bir yere sahip. Doğayı fethedilecek bir yer olarak değil, taklit edilecek bir mühendis ya da mimar olarak görüyoruz. Gelecekte bizi bekleyen sorunlara bir çözüm sunmak için çalıştık."
Teknoloji, Güncel, Çevre, Lise, Bitki, Karbon, Teknoloji, Çevre, Güncel, Haberler
- AK PARTİ
- AVRUPA BİRLİĞİ
- AZERBAYCAN
- BASKETBOL
- BELEDİYE
- BEŞİKTAŞ
- CHP
- ÇEVRE
- DEM
- DİPLOMASİ
- DOĞA
- DONALD TRUMP
- DEVLET BAHÇELİ
- EĞİTİM
- EKREM İMAMOĞLU
- ELON MUSK
- EMEKLİ
- EMLAK
- ENERJİ
- ENFLASYON
- ESNAF
- FENERBAHÇE
- FİKSTÜR
- FİLİSTİN
- FUTBOL
- GALATASARAY
- GASTRONOMİ
- GAZZE
- GÜNCEL
- GÜVENLİK
- GÖÇMEN
- HAKAN FİDAN
- HASTANE
- HAYVAN HAKLARI
- HIRSIZLIK
- HUKUK
- IRAK
- İNSAN HAKLARI
- İRAN
- İSRAİL
- İSTANBUL
- İŞÇİ
- İTFAİYE
- JANDARMA
- JOSE MOURINHO
- KAZA