İstanbul Barosu'ndan Kadınların Toplanma Hakkı İçin Açıklama
İstanbul Barosu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde kadınların barışçıl toplanma hakkının engellenmesine karşı çıkarak, hukukun üstünlüğüne vurgu yaptı. Açıklamada, kadınların eşitlik ve yaşam hakkı mücadelesinin ihlali olarak değerlendirilen bu uygulamanın hukuka aykırı olduğu belirtildi.
(ANKARA) - İstanbul Barosu'ndan yapılan açıklamada, "25 Kasım bağlamında barışçıl toplanma hakkının hukuka aykırı biçimde sınırlandırılması, hukuk devleti ile bağdaşmamaktadır. Kadınların eşitlik ve yaşam hakkı mücadelesinin önüne idari engeller konulmamalı; toplumun bu alandaki ortak iradesi görünür kılınmalıdır." denildi.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde, Beyoğlu'nda yapılması planlanan etkinlikler öncesi İstanbul Barosu'ndan açıklama geldi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde kadınlar, dünyanın her yerinde; yaşamın her alanında karşılaştıkları ayrımcılığın, sömürünün, cinsiyet eşitsizliğinin, ev içi ve toplumsal şiddetin önlenmesi için toplumu, ilgili kurumları ve yetkilileri görevlerini yerine getirmeye ve yasaları uygulamaya çağırmaktadır.
Bu çağrının en temel parçası olan barışçıl toplanma hakkı, Anayasa'nın ve uluslararası sözleşmelerin güvencesi altındadır. Dolayısıyla 25 Kasım'da kadınların ve hak savunucularının İstanbul'un merkezinde bir araya gelme talebi, yalnızca toplumsal bir dayanışma çağrısı değil; Anayasa'nın 34. maddesinin tanıdığı hakkın doğal bir kullanım alanıdır.
İstanbul Barosu olarak 2024 yılında Beyoğlu sınırları içinde getirilen yasağa karşı açtığımız davada, İstanbul 12. İdare Mahkemesi söz konusu yasağı hukuka aykırı bularak iptal etmiştir. Mahkeme, kararında somut bir tehlike ortaya konulmadığını ve mekan seçme özgürlüğünün keyfi biçimde sınırlandığını açıkça ifade etmiştir.
Kadına yönelik şiddetle mücadelenin güçlenmesi; kadınların kamusal alanda görünür olabildiği, taleplerini özgürce ifade edebildiği ve anayasal haklarını kullanabildiği bir ortamla mümkündür. Bu hakka yönelik genel ve soyut nitelikteki kısıtlamalar, hem hukuk devleti ilkesine hem de toplumsal mücadeleye zarar vermektedir.
İstanbul Barosu olarak bir kez daha vurguluyoruz: 25 Kasım bağlamında barışçıl toplanma hakkının hukuka aykırı biçimde sınırlandırılması, hukuk devleti ile bağdaşmamaktadır. Kadınların eşitlik ve yaşam hakkı mücadelesinin önüne idari engeller konulmamalı; toplumun bu alandaki ortak iradesi görünür kılınmalıdır."
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde, Beyoğlu'nda yapılması planlanan etkinlikler öncesi İstanbul Barosu'ndan açıklama geldi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde kadınlar, dünyanın her yerinde; yaşamın her alanında karşılaştıkları ayrımcılığın, sömürünün, cinsiyet eşitsizliğinin, ev içi ve toplumsal şiddetin önlenmesi için toplumu, ilgili kurumları ve yetkilileri görevlerini yerine getirmeye ve yasaları uygulamaya çağırmaktadır.
Bu çağrının en temel parçası olan barışçıl toplanma hakkı, Anayasa'nın ve uluslararası sözleşmelerin güvencesi altındadır. Dolayısıyla 25 Kasım'da kadınların ve hak savunucularının İstanbul'un merkezinde bir araya gelme talebi, yalnızca toplumsal bir dayanışma çağrısı değil; Anayasa'nın 34. maddesinin tanıdığı hakkın doğal bir kullanım alanıdır.
İstanbul Barosu olarak 2024 yılında Beyoğlu sınırları içinde getirilen yasağa karşı açtığımız davada, İstanbul 12. İdare Mahkemesi söz konusu yasağı hukuka aykırı bularak iptal etmiştir. Mahkeme, kararında somut bir tehlike ortaya konulmadığını ve mekan seçme özgürlüğünün keyfi biçimde sınırlandığını açıkça ifade etmiştir.
Kadına yönelik şiddetle mücadelenin güçlenmesi; kadınların kamusal alanda görünür olabildiği, taleplerini özgürce ifade edebildiği ve anayasal haklarını kullanabildiği bir ortamla mümkündür. Bu hakka yönelik genel ve soyut nitelikteki kısıtlamalar, hem hukuk devleti ilkesine hem de toplumsal mücadeleye zarar vermektedir.
İstanbul Barosu olarak bir kez daha vurguluyoruz: 25 Kasım bağlamında barışçıl toplanma hakkının hukuka aykırı biçimde sınırlandırılması, hukuk devleti ile bağdaşmamaktadır. Kadınların eşitlik ve yaşam hakkı mücadelesinin önüne idari engeller konulmamalı; toplumun bu alandaki ortak iradesi görünür kılınmalıdır."
Kaynak: ANKA / Güncel
İstanbul Barosu, İnsan Hakları, Güncel, Kasım, Eşitlik, İstanbul Barosu, İnsan Hakları, Güncel, Haberler
- AK PARTİ
- AVRUPA BİRLİĞİ
- AZERBAYCAN
- BASKETBOL
- BELEDİYE
- BEŞİKTAŞ
- CHP
- ÇEVRE
- DEM
- DİPLOMASİ
- DOĞA
- DONALD TRUMP
- DEVLET BAHÇELİ
- EĞİTİM
- EKREM İMAMOĞLU
- ELON MUSK
- EMEKLİ
- EMLAK
- ENERJİ
- ENFLASYON
- ESNAF
- FENERBAHÇE
- FİKSTÜR
- FİLİSTİN
- FUTBOL
- GALATASARAY
- GASTRONOMİ
- GAZZE
- GÜNCEL
- GÜVENLİK
- GÖÇMEN
- HAKAN FİDAN
- HASTANE
- HAYVAN HAKLARI
- HIRSIZLIK
- HUKUK
- IRAK
- İNSAN HAKLARI
- İRAN
- İSRAİL
- İSTANBUL
- İŞÇİ
- İTFAİYE
- JANDARMA
- JOSE MOURINHO
- KAZA