İsrail Ordusunun Tubas Kentine Geniş Çaplı Saldırısı
İsrail ordusu, Batı Şeria'nın Tubas kenti ve çevresindeki beldelere sabah saatlerinde geniş çaplı bir saldırı başlattı. Saldırı sırasında bölgede sokağa çıkma yasağı ilan edilirken, yerel yetkililer, operasyonun yaşlılar, hastalar ve çocuklar için tehlike oluşturduğunu belirtti. Gözaltı ve arama faaliyetleri sürüyor.
İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde yer alan Tubas kenti ile çevresindeki beldelere sabah saatlerinde geniş çaplı saldırı başlattı.
Bölgeye yoğun takviye birlikleri sevk eden İsrail ordusu, bazı noktalara askeri iş makineleri gönderdi ve helikopterlerden bazı hedeflere ateş açtı.
İsrail güçleri, kentin tüm girişlerini toprak bariyerler ve askeri kontrol noktalarıyla kapatarak sokağa çıkma yasağı uygulamaya başladı.
Tubas Valisi Ahmed el-Esad, İsrail tarafının Filistin makamlarına "saldırıların birkaç gün süreceğini" bildirdiğini, bunun Tubas'ı ve çevre beldeleri hedef alan "tehlikeli bir tırmanış" olduğunu belirtti.
İsrail'in bölgede "aranan kişiler olduğu" iddiasında bulunduğunu ancak bunun gerçeği yansıtmadığını söyleyen Esad, "Bu operasyon siyasi, güvenlik gerekçesi yok." dedi.
Esad, İsrail ordusunun kentin çevresine toprak setler kurduğunu, sokağa çıkma yasağının yaşamı durma noktasına getirdiğini ve özellikle yaşlılar, hastalar ile çocukların hayatını tehlikeye attığını ifade etti.
İsrail güçlerinin Apache tipi helikopterlerden hareket eden herkese ateş edildiğini aktaran Esad, "saha koşullarının ağırlaşması" üzerine Tubas'ta Acil Durum Komitesinin teyakkuza geçtiğini kaydetti.
İsrail'in Yedioth Ahronoth gazetesine göre salı gecesi başlayan saldırı, "saldırı girişimlerini önleme" iddiasıyla geniş çaplı baskın ve saldırıları içeriyor.
İsrail askerleri, başta Tubas kenti ve Tammun beldesi olmak üzere özellikle "Beş köy bölgesi" olarak adlandırılan alanda arama ve gözaltı faaliyetleri yürütüyor.
Menashe, Samaria ve Komando tugaylarının düzenlediği belirtilen saldırılarla, "örgütlerin yeniden yapılanmasını önlemeyi ve silahlı grupların küçük birlikler oluşturmasını engellemeyi" hedeflendiği savunuldu.
İsrail'in Kanal 13 televizyonu da savaş helikopterlerinin saldırılar düzenlediğini ve birliklerin köylere girerek arama ve gözaltı işlemleri yaptığını bildirdi.
Kanal, şu aşamada köylerin tahliyesinin beklenmediğini aktardı.
B'Tselem örgütünün Mayıs 2025'te yayınladığı rapora göre, Batı Şeria'da, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin sayısı geçen yıla göre yüzde 8 artarak 730 bini aştı.
İsrail, 8 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'nde sürdürdüğü soykırımla paralel olarak iki yıldır, ordu ve Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler aracılığıyla Batı Şeria'da özellikle Filistinlilerin yerinden edilmesi ve yerleşim yerlerinin genişletilmesi gibi suçlarını yoğunlaştırdı.
Filistinlilere göre bu, Batı Şeria'nın İsrail'e "ilhakının" yolunu açıyor ve Birleşmiş Milletler kararlarında öngörülen iki devletli çözüm ilkesinin uygulanma olasılığının sonu anlamına geliyor.
Gazze'de iki yıl süren soykırım sırasında, İsrail ordusu ve Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, Kudüs'ün de aralarında bulunduğu Batı Şeria'da 217'si çocuk 1000'den fazla Filistinliyi öldürdü.
B'Tselem'in İcra Direktörü Yuli Novak, Batı Şeria'daki durumun, İsrail'in Filistinlilere karşı işlediği ihlaller için sorumlu tutulmaması nedeniyle her gün kötüleştiğini ve bunun "devam eden bir etnik temizlik" anlamına geldiğini söyledi.
"Ne yazık ki İsrail'in çok daha şiddetli bir güç kullanabileceğini biliyoruz, tıpkı Gazze'de gördüğümüz gibi." ifadelerini kullanan Novak, uluslararası topluma, "İsrail'in dokunulmazlığını sonlandırma ve sorumluların yargılanmasını sağlama" çağrısı yaptı.
Bölgeye yoğun takviye birlikleri sevk eden İsrail ordusu, bazı noktalara askeri iş makineleri gönderdi ve helikopterlerden bazı hedeflere ateş açtı.
İsrail güçleri, kentin tüm girişlerini toprak bariyerler ve askeri kontrol noktalarıyla kapatarak sokağa çıkma yasağı uygulamaya başladı.
Tubas Valisi Ahmed el-Esad, İsrail tarafının Filistin makamlarına "saldırıların birkaç gün süreceğini" bildirdiğini, bunun Tubas'ı ve çevre beldeleri hedef alan "tehlikeli bir tırmanış" olduğunu belirtti.
İsrail'in bölgede "aranan kişiler olduğu" iddiasında bulunduğunu ancak bunun gerçeği yansıtmadığını söyleyen Esad, "Bu operasyon siyasi, güvenlik gerekçesi yok." dedi.
Esad, İsrail ordusunun kentin çevresine toprak setler kurduğunu, sokağa çıkma yasağının yaşamı durma noktasına getirdiğini ve özellikle yaşlılar, hastalar ile çocukların hayatını tehlikeye attığını ifade etti.
İsrail güçlerinin Apache tipi helikopterlerden hareket eden herkese ateş edildiğini aktaran Esad, "saha koşullarının ağırlaşması" üzerine Tubas'ta Acil Durum Komitesinin teyakkuza geçtiğini kaydetti.
İsrail'in Yedioth Ahronoth gazetesine göre salı gecesi başlayan saldırı, "saldırı girişimlerini önleme" iddiasıyla geniş çaplı baskın ve saldırıları içeriyor.
İsrail askerleri, başta Tubas kenti ve Tammun beldesi olmak üzere özellikle "Beş köy bölgesi" olarak adlandırılan alanda arama ve gözaltı faaliyetleri yürütüyor.
Menashe, Samaria ve Komando tugaylarının düzenlediği belirtilen saldırılarla, "örgütlerin yeniden yapılanmasını önlemeyi ve silahlı grupların küçük birlikler oluşturmasını engellemeyi" hedeflendiği savunuldu.
İsrail'in Kanal 13 televizyonu da savaş helikopterlerinin saldırılar düzenlediğini ve birliklerin köylere girerek arama ve gözaltı işlemleri yaptığını bildirdi.
Kanal, şu aşamada köylerin tahliyesinin beklenmediğini aktardı.
B'Tselem örgütünün Mayıs 2025'te yayınladığı rapora göre, Batı Şeria'da, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin sayısı geçen yıla göre yüzde 8 artarak 730 bini aştı.
İsrail, 8 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'nde sürdürdüğü soykırımla paralel olarak iki yıldır, ordu ve Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler aracılığıyla Batı Şeria'da özellikle Filistinlilerin yerinden edilmesi ve yerleşim yerlerinin genişletilmesi gibi suçlarını yoğunlaştırdı.
Filistinlilere göre bu, Batı Şeria'nın İsrail'e "ilhakının" yolunu açıyor ve Birleşmiş Milletler kararlarında öngörülen iki devletli çözüm ilkesinin uygulanma olasılığının sonu anlamına geliyor.
Gazze'de iki yıl süren soykırım sırasında, İsrail ordusu ve Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, Kudüs'ün de aralarında bulunduğu Batı Şeria'da 217'si çocuk 1000'den fazla Filistinliyi öldürdü.
B'Tselem'in İcra Direktörü Yuli Novak, Batı Şeria'daki durumun, İsrail'in Filistinlilere karşı işlediği ihlaller için sorumlu tutulmaması nedeniyle her gün kötüleştiğini ve bunun "devam eden bir etnik temizlik" anlamına geldiğini söyledi.
"Ne yazık ki İsrail'in çok daha şiddetli bir güç kullanabileceğini biliyoruz, tıpkı Gazze'de gördüğümüz gibi." ifadelerini kullanan Novak, uluslararası topluma, "İsrail'in dokunulmazlığını sonlandırma ve sorumluların yargılanmasını sağlama" çağrısı yaptı.
Kaynak: AA / Güncel
Sokağa Çıkma Yasağı, Savaş ve Çatışma, İnsan Hakları, Batı Şeria, Güvenlik, İsrail, Güncel, İsrail, Batı Şeria, Sokağa Çıkma Yasağı, Güvenlik, İnsan Hakları, Savaş ve Çatışma, Güncel, Haberler
- AK PARTİ
- AVRUPA BİRLİĞİ
- AZERBAYCAN
- BASKETBOL
- BELEDİYE
- BEŞİKTAŞ
- CHP
- ÇEVRE
- DEM
- DİPLOMASİ
- DOĞA
- DONALD TRUMP
- DEVLET BAHÇELİ
- EĞİTİM
- EKREM İMAMOĞLU
- ELON MUSK
- EMEKLİ
- EMLAK
- ENERJİ
- ENFLASYON
- ESNAF
- FENERBAHÇE
- FİKSTÜR
- FİLİSTİN
- FUTBOL
- GALATASARAY
- GASTRONOMİ
- GAZZE
- GÜNCEL
- GÜVENLİK
- GÖÇMEN
- HAKAN FİDAN
- HASTANE
- HAYVAN HAKLARI
- HIRSIZLIK
- HUKUK
- IRAK
- İNSAN HAKLARI
- İRAN
- İSRAİL
- İSTANBUL
- İŞÇİ
- İTFAİYE
- JANDARMA
- JOSE MOURINHO
- KAZA