Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "2025 yılında Türkiye ekonomisinin 1,5 trilyon doları aşmasını bekliyoruz"

Politika Haberleri

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de gerçekleştirilen, Azerbaycan-Türkiye Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) Heyetlerarası 12. Dönem Toplantısı'nda gerçekleştirdiği konuşmasında "2025 yılında ekonomimizin Türkiye ekonomisinin 1.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de gerçekleştirilen, Azerbaycan- Türkiye Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) Heyetlerarası 12. Dönem Toplantısı'nda gerçekleştirdiği konuşmasında "2025 yılında ekonomimizin Türkiye ekonomisinin 1.5 trilyon doları aşmasını bekliyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, resmi ziyarette bulunmak üzere geldiği Azerbaycan'ın başkenti Bakü'deki temaslarına devam ediyor. Yılmaz temasları kapsamında, başkent Bakü'de gerçekleştirilen, Azerbaycan-Türkiye Karma Ekonomik Komisyonu'nun (KEK) Heyetlerarası 12. Dönem Toplantısı'na katıldı.

Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "İlişkilerimiz, siyasi söylemlerin ötesinde, 'iki devlet, tek millet' şiarında vücut bulan ebedi bir kardeşlik bağıdır. Bildiğiniz gibi Sayın Cumhurbaşkanlarımız tarafından 15 Haziran 2021 tarihinde imzalanan Şuşa Beyannamesi ilişkilerimizi müttefiklik seviyesine çıkarmıştır. İş birliğimizin bu seviyeye gelmesi Sayın Cumhurbaşkanlarımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ve İlham Aliyev'in kararlılıkları ve ortak vizyonları sayesinde gerçekleşmiştir. Mevcut iş birliğimizi başta Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) çatısı altındaki faaliyetlerimizle bölgesel ve uluslararası ölçekte de güçlendirerek tüm Türk Dünyası'nın refahına katkı sunmayı hedefliyoruz. Bu anlayışla, Karma Ekonomik Komisyon (KEK) toplantılarımız, somut projeler üretmemiz ve ortak ekonomik hedeflerimize emin adımlarla ilerlememiz için bizlere bir yol haritası sunmakta, iş birliğimizin somut çıktılara güçlenmesini sağlamaktadır" dedi.

"Dünyanın hali pek iyi değil"

Küresel ekonomilerin büyük dönüşümlerden geçtiği ve eşi benzeri görülmemiş sınamaların yaşandığı bir dönemde olduklarını belirten Yılmaz, "Dünyanın hali pekiyi değil. Son yıllarda dünya çapında etkili olan pandemi, jeopolitik riskler ve ülkelerimizin ve ülkemizin yaşadığı büyük afet, 6 Şubat depremlerinin yol açtığı büyük maliyetler ekonomimizde hızlı bir toparlanma ihtiyacı doğurmuştur. Ancak güçlü ekonomik altyapımız dinamik iş gücümüz ve kararlı yönetimimiz sayesinde Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli yönetimiyle bu ağır yükün altından kalkıyoruz. Son üç yılda 90 milyar dolar sadece deprem bölgemize oranın ihyası için inşası için para harcadık. Önümüzdeki yıl bu çalışmaları Allah'ın izniyle tamamlıyoruz. Bu ayın sonunda Sayın Cumhurbaşkanımız 450 binden fazla hak sahibine anahtarlarını teslim etmiş olacak. Konutları tamamlamış olacağız. Bu büyük afet sırasında ve sonrasında Azerbaycan hükümetinin ve halkının gösterdiği dayanışmaya da yürekten teşekkür ediyoruz. Kahramanmaraş'taki mahallenin açılışını da cumhurbaşkanlarımız hep birlikte yapmışlardı. 2025 yılında ekonomimizin Türkiye ekonomisinin 1,5 trilyon doları aşmasını bekliyoruz. IMF'nin tahminlerinin gerçekleşmesi halinde Türkiye ekonomisi satın alma gücüne göre dünyanın 11. ekonomisi olacak bu sene. Nominal dolar bazında ise dünyanın en büyük 16. ekonomisi konumuna gelecek. Dünya Bankası'nın yaptığı sınıflandırmaya göre ise ilk defa Türkiye yüksek gelirli ülkeler ligine adım atmış olacak. Türkiye ekonomisi zorluklara rağmen büyüme ivmesini korumakta ve uluslararası piyasalardaki güvenliğimizi pekiştirerek Azerbaycan ile iş birliğimizi daha da güçlendirmektedir" diye konuştu.

"Bizler enerjinin yönetildiği arz güvenliğinin sağlandığı stratejik merkezler olmalıyız"

Bugün dünyanın enerji arz güvenliği ve tedarik zincirlerinin yeniden kurgulandığı sancılı bir dönüşüm sürecinden geçmekte olduğunu ifade eden Yılmaz, "İşte bu belirsizliğin kaosun ortasında doğu ile batı arasında güvenli bir liman sarsılmaz bir köprü olarak yükselen iki aktör vardır. Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan. Bakü-Tiflis-Ceyhan ve Bakü-Tiflis-Erzurum projeleriyle attığımız temeller bugün TANAP ile Avrupa'nın enerji güvenliğinin sigortası haline gelmiştir. Ancak vizyonumuz sadece boru hatlarıyla petrol ve gaz taşımakla sınırlı kalamaz. Bizler Hazar'ın zenginliklerini batıya ulaştıran birer transit ülke olmamalıyız. Bizler enerjinin yönetildiği arz güvenliğinin sağlandığı stratejik merkezler olmalıyız. Bu bağlamda enerji iş birliğimizi yenilenebilir enerji kaynaklarını da kapsayacak şekilde çeşitlendirmeli. Nahçıvan üzerinden planladığımız enerji koridorunu bir an evvel hayata geçirerek enerji alanındaki müttefikliğimizi pekiştirmeliyiz. Bugün iki ülke arasındaki iş birliğinin somut göstergelerine bakacak olursak Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPO) ve Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) iş birliğini güçlendirerek arttırılması Iğdır-Nahçivan, doğal gaz boru hattının açılması Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ), SOCAR ve TPO'nun üçüncü ülkelerde ortak faaliyetlerde bulunmasına yönelik sağladığımız mutabakat ve yeşil elektrik iletimi ve ticareti projesi ve Türkiye Azerbaycan Nahçıvan Enterkoneksiyon Projesi ülkelerimiz arasındaki iş birliğinin aslında ne kadar vizyoner olduğuna açıklık getirmektedir" şeklinde konuştu.

"Çin Seddi'nden Avrupa'ya uzanan ticaretin geleceği Türkiye ve Azerbaycan'ın sarsılmaz ittifakıyla şekillenecektir"

Türkiye-Azerbaycan arasındaki ikili ilişkilerinde başka bir önemli husus olan orta koridorun bugün hiç olmadığı kadar hayati bir önem kazandığını belirten Yılmaz, "Ancak potansiyel tek başına yeterli değildir. Bu potansiyeli sürdürülebilir bir lojistik mimariye dönüştürmek bizim elimizdedir. Böylece modern İpek Yolu'nun kilit taşları yerine oturacak Çin Seddi'nden Avrupa'ya uzanan ticaretin geleceği Türkiye ve Azerbaycan'ın sarsılmaz ittifakıyla şekillenecektir. Şuşa Beyannamesiyle hukuki bir çerçeveye oturtulan müttefikliğimizin ekonomiden sanayiye, eğitimden sağlığa kadar her alanda derinleşmesi gerekmektedir. Bu derinleşme sürecinin eğitim sütununu tahkim eden ve bu stratejik vizyonu sahada hayata geçinen en güçlü aktörlerden biri Türkiye Maarif Vakfı'dır. Bakü'den İstanbul'a uzanan gönül köprülerimiz Maarif okullarında yetişen aydınlık zihinlerle daha da sağlamlaşıyor. Zira Azerbaycan'ın evladı bizim evladımız istikbali bizim istikbalimizdir. Maarif Vakfı bu sorumluluk bilinciyle hareket etmektedir. Bu kapsamda Türkiye Maarif Vakfı Azerbaycan'daki çalışmalarını Gence ve Nahçıvan'da yeni kampüsler kurarak genişletmeyi de arzu etmektedir. Bizler bu noktada gönül ve zihin dünyasında kurduğumuz bu güçlü birlikteliği iktisadi alanda atacağımız dev adımlarla ve somut üretim hedefleriyle taçlandırmak istiyoruz" dedi.

"Daha fazla yatırım için çağrıda bulunuyoruz"

Geçen yıl ticaret hacminin 8 milyarla en yüksek düzeyine ulaştığını aktaran Yılmaz, "Bu yıl bir miktar petrol fiyatları kaynaklı azalma olabilir ama geldiğimiz yer çok çok önemli. Bu kapsamda ticaret hacmimiz için koyduğumuz 15 milyar dolar hedefi sadece potansiyelimizi gösteren bir orta vadeli hedef. Asıl hedefimiz ortak üretim, ortak yatırım ve üçüncü ülkelerde ortak proje geliştirme kapasitesine ulaşmaktır. Bu hedefe yürürken iş dünyalarımızın önündeki bürokratik engelleri kaldırmak, gümrük ve lojistik süreçlerini hızlandırmak en öncelikli vazifemiz olacaktır. Bağlantısallık dediğimiz bir şey var. Havadan, karadan, sudan, hangi yerden olursa olsun bu bağları geliştirmek ama bu sadece fiziki projelerle değil bir taraftan da kuralları uyumlu hale getirmek aradaki anlaşmalarla iş dünyasının çok daha rahat hareket etmesini sağlamak çok-çok kıymetli. Diğer yandan Türkiye'nin üçüncü ülkeler üzerinden gerçekleştirilen yatırımlarda dikkate alındığında Azerbaycan'a yatırımı sizin de söylediğiniz gibi 18 milyar dolara ulaşmış Azerbaycan'ın Türkiye'deki yatırımları ise 21 milyar dolara ulaşmıştır. Buradan da daha fazla yatırım için çağrıda bulunuyoruz. Bizim firmalar buraya gelip yatırım yapsın. Sizinkiler Türkiye'ye gelsinler yapsınlar. Böylece aradaki ilişkileri çok daha kuvvetlendirsinler. 2024 yılındaki on birinci dönem KEK toplantısında imzaladığımız 120 eylem maddelik eylem planımızdan 93 maddemizi tamamladık. Yüzde 78'lik bir başarı elde ettik. Bu başarıya imza atan katkısı olan herkesi burada tebrik ediyorum. Böylelikle Karma Ekonomik Komisyon toplantıları ile ticaretten yatırımlara müteahhitlikten sanayiye, ulaştırmadan enerjiye ve eğitimden tarıma kadar her alanda yeni başarı hikayeleri yazılmasına zemin hazırlıyoruz" ifadelerini kullandı.

Heyetlerin ortak çalışmasıyla bugün 110 maddelik bir eylem planını hep birlikte imzalayacaklarını belirten Yılmaz, "Bu yeni eylem planında serbest ticaret anlaşması imzalanması imkanlarının araştırılması, üçüncü ülkelerde yatırım hizmet ticareti alanlarında iş birliği sağlanması, Azerbaycan'ın yeni bilgisayarlı transit sisteme entegre edilmesine yönelik ortak bir çalışma grubu kurulması, ortak endüstriyel eğitim merkezinin kurulması, tarım alanında iş birliği anlaşmasının imzalanması, petrol ve doğal gaz projelerinde iş birliğinin geliştirilmesi, sağlıktan turizme bankacılıktan kamu alımlarına kadar geniş bir alanda tecrübe paylaşımı programları düzenlenmesi gibi somut eylemler bulunmaktadır. Bir önceki eylem planında olduğu gibi kurumlarımızın hedeflerimize sahip çıkarak müteakip kek toplantısına kadar sorumlu oldukları maddeleri gerçekleştirmelerinin önemini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bu çerçevede bir diğer aslında iş birliği alanımız Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP), 29. COP'u Azerbaycan çok büyük başarıyla gerçekleştirdi. Ondan dolayı tebrik ediyoruz. 31. COP'ta Türkiye'de Antalya'da gelecek sene kasım ayında gerçekleşecek şimdiden sizleri oraya davet ediyorum. Zati alinizi, bütün heyetinizi Azerbaycan yetkililerini Türkiye'de görmekten büyük bir memnuniyet duyacağımızı belirtmek istiyorum. Diğer taraftan yine sizin bir tecrübeniz oluştu. Bu kapsamda Çevre ve Şehircilik Bakanımızla sizin yetkilileriniz görüşüyorlar. Bu konuda da teşekkür ediyoruz. Bizimle tecrübelerinizi paylaştığınız için sizin yaptığınız gibi biz de inşallah çok başarılı bir COP gerçekleştirmek istiyoruz. Bunu da bu vesileyle ifade etmiş olayım. Bu kapsamda hazırladığımız eylem planımızın şimdiden hayırlı uğurlu olmasını iki dost müttefik ülkenin ilişkilerini çok daha ileri seviyelere taşımasını diliyorum" dedi.

Toplantının sonunda Azerbaycan Başbakanı Ali Asadov ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz arasında KEK eylem planı imzalama töreni gerçekleştirildi. - BAKÜ