Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreni'nde konuştu: (2)

Politika Haberleri

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yargının kendi doğal mecrasındaki işleyişine, siyaset kurumu ve medya dahil herkesin saygı duyması gerektiğini belirterek, "İşini yapan, işini doğrulukla, dürüstlükle yapan, anayasa ve kanunlar çerçevesinde iyi niyetle yapan yargı mensuplarımıza destek olmalıyız.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yargının kendi doğal mecrasındaki işleyişine, siyaset kurumu ve medya dahil herkesin saygı duyması gerektiğini belirterek, "İşini yapan, işini doğrulukla, dürüstlükle yapan, anayasa ve kanunlar çerçevesinde iyi niyetle yapan yargı mensuplarımıza destek olmalıyız. Ancak ve sadece kararlarıyla konuşabilen yargı mensuplarının sükuneti, zafiyet olarak algılanmamalı, bunu hiç kimse istismar etmemeli." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 28. Dönem Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile 18. Dönem İdari Yargı Hakimleri Kura Töreni'ne katıldı.
Bir yandan adalet teşkilatının personel yapısını güçlendirirken diğer yandan yeni mahkemeler ihdas ettiklerini belirten Erdoğan, "Göreve geldiğimizde 26 bin 274 olan adalet personeli sayımız yüzde 262 artışla bugün 95 bin 224'e çıktı. Müstakil adliye binalarımızın sayısı 78'den 391'e yükseldi. 2002'de 9 bin 349 olan hakim ve savcı sayımız birazdan çekeceğimiz kuralarla birlikte 26 bin 803'e ulaşacak. Adli yargıda faaliyet gösteren mahkemelerimizin sayısını 3 bin 581'den 8 bin 681'e, idari yargıdaki sayıyı ise 146'dan 239'a çıkardık. Sadece son 2,5 yılda adli ve idari yargıda 3 bin 474 mahkeme ve istinaf dairesi kurduk. Yargıda dosyaların kapatılma süresini kısalttık. Bu alanda pek çok Avrupa ülkesini geride bıraktık. Artık hem adli hem de idari yargı mahkemelerimiz davaları çok hızlı bir şekilde çözüme ulaştırıyor." ifadelerini kullandı.
Sadece şu iki istatistiğin bile bu konuda alınan mesafenin görülmesine yardımcı olacağına işaret eden Erdoğan, Avrupa Konseyi Adaletin Etkinliği Komisyonu raporlarına göre Türkiye'de İdari Yargı Mahkemelerinde ortalama dosya görülme süresinin 168 gün olduğunu bildirdi.
Bu sürenin Fransa'da 314, Almanya'da 308, İtalya'da ise 574 gün olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Bölge idare mahkemelerinde dosyaların görülme süresi ülkemizde 136 gün iken İspanya'da 325, Fransa'da 329, Almanya'da ise 460 gündür. Türkiye bu aşamaya büyük bir özveriyle gelmiştir. Bu olumlu tabloya rağmen önümüzde halen uzun bir yol var. İnşallah sizlerle omuz omuza bu yolu da sabırla yürüyeceğiz." diye konuştu.
"Yargı mensuplarının sükuneti zafiyet olarak algılanmamalı"
"Hakimlik cübbesini giymek ve hüküm makamına oturmak, insanı insan olmaktan kaynaklanan zaaflarından, kusurlarından, noksanlarından tek başına kurtarmaya yetmez" ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Hakimler, savcılar yanılgı nedir bilmeyen hakikat avcıları da değildir. Yargılamaya iştirak edenlerin samimi katkıları olmadan varılacak sonuca, kurulacak hükme hakikatin rengini vermek mümkün olamaz. Bununla birlikte hakim ve savcılarımızın bugün toplumsal algıda tuttukları yer, onları adaletin merkezi figürü haline getirmiştir. Takdir edersiniz ki bu oldukça büyük ve ağır bir sorumluluk demektir. Bu mesuliyeti hakkıyla taşımanın yegane formülü, adalet menziline aklın rehberliğinde, vicdanın nezaretinde yürümektir. Elbette akıl bilgiden beslenmeli, vicdan ön yargıları reddetmelidir. Devleti ve toplumsal düzeni korumak, adaleti tesis etmekle mümkün olur."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bekası için üzerine titredikleri hasletlerin, adil devlet, güçlü millet ve özgür birey olduğunu vurguladı.
"İstikbalimizden emin olmak istiyorsak, hep beraber bunları korumak ve güçlendirmek mecburiyetindeyiz" ifadesini kullanan Erdoğan, "Burada şunu da özellikle hatırlatmak istiyorum. Yargının kendi doğal mecrasındaki işleyişine, siyaset kurumu ve medya dahil herkesin saygı duyması gerekiyor. İşini yapan, işini doğrulukla, dürüstlükle yapan, Anayasa ve kanunlar çerçevesinde iyi niyetle yapan yargı mensuplarımıza destek olmalıyız. Ancak ve sadece kararlarıyla konuşabilen yargı mensuplarının sükuneti, zafiyet olarak algılanmamalı, bunu hiç kimse istismar etmemeli." değerlendirmesinde bulundu.
"Yargıyı bizzat kendileri siyasallaştırıyor"
Bu konuda yeterince özenli davranılmadığının altını çizen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle son aylarda yargı mensuplarımızı hedef alan, hatta çoğu zaman tehdide varan sorumsuz bir üslubun siyasete hakim olduğu görülüyor. Bunun sebebi, muhatap olunan iddiaların vahameti ve ciddiyetidir. Her fırsatta hakim ve savcılara parmak sallayarak, tehdit ve taciz ederek adalet sistemini felç etmeye çalışanların en büyük korkusu, adalet önünde maskelerinin düşmesinden duydukları derin endişedir. Hukukun temel prensiplerinden biri şudur: rüşvet, irtikap, ihaleye fesat karıştırma gibi nitelikli suçların işlendiğine dair yeterli suç şüphesine ulaşan savcılık makamı için kamu davası açmak bir tercih değil, yasal bir mecburiyettir. Her fırsatta yargıya parmak sallayanların öncelikle bu hukuk kaidesini öğrenmelerinin şart olduğuna inanıyorum. Yargıya 'siyasallaştı' ithamında bulunanlar aslında çirkin üsluplarıyla yargı mensuplarımızı tartışmaların içine çekerek, yargıyı bizzat kendileri siyasallaştırıyor.
Bunu son derece tehlikeli bulduğumu burada ifade etmek isterim. Hukuk devletini korumak ve adalet idealini yaşatmak sadece yargı mensuplarının, sadece hukuk insanlarının değil, siyasetçi ve gazetecisiyle hepimizin müşterek görevidir. Kabahati sürekli başkalarında arayanlar, çıkarlarına dokunulduğunda üsluplarını kirletenler, artık yargıyı ve işini yapan yargı mensuplarını hedef göstermekten vazgeçmelidir. Her fırsatta vurguluyorum, bugün tekrar ifade ediyorum. Hukukun önünde herkes eşittir. Kimse layüsel değildir. Hukuk devletinde suç işleme imtiyazına sahip sınıflar yoktur ve olamaz. Hukuk ancak meşru çıkarı ve hakkın ali hatırını korur. Bizim de sorumluluğumuz hukukun işlemesine yardımcı olmak, adaletin tecellisine katkı sunmaktır. Adalet ve hukuk sadece mahkemelerin kararlarıyla değil, toplumun her kesiminin hukuka ve adalete sahip çıkmasıyla sağlanabilir. Biz tam 23 yıldır işte bunu yapmanın derdindeyiz. Bundan sonra da demokrasiden, hukuktan, adaletten, özgürlüklerden ödün vermeden çalışmaya devam edeceğiz. Genç hukukçularımızın meslek hayatları boyunca omuzlarında taşıdıkları bu ağır yükün bilinciyle hareket edeceklerine inanıyorum. Rabb'im hepinizin yar ve yardımcısı olsun."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kura töreninin hayırlı olmasını dileyerek, dereceye giren tüm gençleri tebrik etti.
Notlar
Törene, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, Sayıştay Başkanı Metin Yener, Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç da katıldı.
Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönem birincileri Adli Yargı Cumhuriyet Savcısı Adayı Yasemin Cankurtaran, Adli Yargı Hakim Adayı Zehra Yetimler ve İdari Yargı Hakim Adayı Uygar Karakoç'a plaketlerini verdi.
(Bitti)