SAĞLIK ÇALIŞANLARINA ŞİDDETE KISA FİLMLE TEPKİ-1

Prof. Dr. Başar Cander,"Tarih boyunca iyiliğe iyilik diye bir kavram oluşmuştur. Ama iyiliğe kötülük veya şiddet uygulanması gerçekten kabul edilebilecek bir şey değil. Biz hasta yakınlarının tarafındayız."Semih ÇALIŞKAN - Buğra BENLİOĞLU/İSTANBUL, (DHA) - Acil Tıp Uzmanları Derneği (ATUDER), koronavirüsle mücadelede ön safta yer alan sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti ele alan kısa film hazırladı. Sosyal paylaşım sitelerinde yer alan kısa filmle ilgili Prof. Dr. Başar Cander, "Tarih boyunca iyiliğe iyilik diye bir kavram oluşmuştur. Ama iyiliğe kötülük veya şiddet uygulanması gerçekten kabul edilebilecek bir şey değil. Biz hasta yakınlarının tarafındayız" diye konuştu.Acil Tıp Uzmanları Derneği (ATUDER), sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti anlatan kısa film hazırladı. Oyuncular Gizem Karaca, Ayhan Kavas, Nergis Çorakçı ve Emre Kızılırmak'ın yer aldığı kısa filmde sağlık çalışanlarına yönelik şiddet konusu ele alındı. Kısa film ile birlikte kamu spotu da hazırlandı. Filmde bir trafik kazası sonrası yaralı kişinin hastaneye götürülmesi ve yaralının yakınlarıyla, sağlık çalışanları arasında yaşanan diyalog anlatıldı."BİZ HASTA YAKINLARIYLA AYNI TARAFTAYIZ"Hazırlanan filmle ilgili konuşan Acil Tıp Uzmanları Derneği (ATUDER) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Başar Cander, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet konusunda hassasiyet yaratmak istediklerini ifade etti. Cander sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu acil servislerde ve genel olarak sağlık çalışanlarına şiddet uygulanması bizim maalesef gündemimizden düşmüyor. Bu yüzden bu konuda iyileştirme çabalarının yapılması, hassasiyetin artırılması için çalışmalarımız oldu. Bu şekilde bir kısa film çalışması oluşturduk. Sağlık çalışanlarına yapılan şiddetin anlamsız olduğunu anlatmaya çalıştık. Biz hasta yakınlarıyla aynı taraftayız. Biz de hastalıkla, ölümle mücadele ediyoruz. Aynı tarafta olduğumuzu vurgulamaya ve bu konuda bilgi ve hassasiyetin artırılmasına yönelik bir çaba ile bu işlemleri yaptık. Kısa film ve kamu spotumuz çok paylaşıldı. Ancak geri dönüp baktığımız o durumlarda yine sağlık çalışanlarına şiddet uygulandığını görüyoruz. Ama şöyle bir problem var. İlk defa sağlık çalışanlarının omuzlarında büyük bir yük var. Ülkenin yükü neredeyse sağlık çalışanlarının omuzlarında. Sadece sağlıkla mücadele değil. Bu mücadele ekonomine, sosyal hayatına her şeye yansıyor. Yani bir savaş ve mücadele var. Bu mücadelenin ana yükü sağlık çalışanlarının üstünde. Böyle bir dönemde sağlık çalışanları bir taratan aileleriyle görüşme konusunda fedakarlık ederken, bir taraftan kendini riske atarak mücadele verirken bir de şiddet uygulanmasıyla muhatap kalınması inanılmaz bir şey. Tarih boyunca iyiliğe iyilik diye bir kavram oluşmuştur. Ama iyiliğe kötülük veya şiddet uygulanması gerçekten kabul edilebilecek bir şey değil.""SİZİN BİZİM YANIMIZDA OLMANIZ LAZIM"Prof. Dr. Başar Cander, "Şiddet uygulayanların neden şiddet uyguladığını daha iyi analiz etmek gerekiyor. Bazıları o anda olayın öfke kontrolünü yapamadıkları için daha sonra pişmanlık duyacakları bir hareket içine giriyor. Bunların neden öfke kontrolünü yapamadıklarını analiz etmemiz lazım. Bazıları ise tamamen psikolojik sorunlarını yansıtıyorlar. Bunların ayrıca analiz edilmesi lazım" ifadelerini kullandı. Cander sözlerinin devamında şunları söyledi: "Biz herkesin kaçtığı bir ortamda mesela koronavirüsle ilgili 'yakınınıza bile yaklaşmayın' diyoruz. Ama biz gidip burun buruna muayene etmek durumundayız. Burun buruna müdahale etmek zorundayız. Bu kadar fedakarlığın net olarak gösterildiği bir ortamda şunu unutmamak lazım. Biz hasta yakınlarının tarafındayız. Nitekim kliplerimizde de bunu vurguladık. Sizin bizim yanımızda olmanız lazım. Siz müdahale eden bir doktora veya sağlık çalışanına şiddet uyguladığınız zaman müdahaleye zarar vermiş olacaksınız."