Kanuni Türbesi'ndeki Çalışmaların 3. Etabı Tamamlandı

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığınca (TİKA) Macaristan'ın Zigetvar kentinde yeri tespit edilen Kanuni Sultan Süleyman'ın iç organlarının gömüldüğü alandaki çalışmaların üçüncü etabı sona erdi.Kazı alanında düzenlenen etkinliğe, TİKA'nın Macaristan Koordinatörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Zigetvar Belediye Başkanı Dr. Peter Vass, araştırmayı yürüten ekibin başındaki ODTÜ Mimarlık Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Uzay Peker ve Macar ekibin başındaki Pecs Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Norbert Pap katıldı.Prof. Dr. Kızıltoprak, AA muhabirine, 2012 yılında başlatılan projeye TİKA'nın büyük destek verdiğini belirterek, kazı çalışmalarının yapıldığı yaklaşık 5 hektarlık alanın Macar hükümeti tarafından kamulaştırılacağını söyledi.Prof. Dr. Peker de TİKA'nın başlattığı projeyle Kanuni Sultan Süleyman'ın iç organlarının gömülü olduğu bölgenin gün yüzüne çıkarıldığını anlattı.Tekke binasının kazı çalışmalarına 2016 yılında başlandığını, bu yıl yapılan yeni kazı çalışmalarıyla tekke binasının ortaya çıkarıldığını dile getiren Peker, "Bu palanka (küçük kale) içinde daha önceki kazılarda Kanuni Sultan Süleyman'ın iç organlarının gömüldüğü türbeyi ortaya çıkarmıştık. Aynı şekilde türbenin karşısında bir cami ortaya çıktı. Bu caminin önünde L şeklinde uzanan bir türbe olduğunu jeofizik araştırmalardan biliyorduk. Daha önce dört odasını çıkardığımız bu tekkenin 9 derviş odası daha çıktı. Burada ayrıca 47 metrekarelik toplantı odası ortaya çıkarıldı. Yani toplamda 13 odası çıkarıldı." diye konuştu.Peker, kazılara TİKA'nın desteğiyle geniş bir uzman Türk ekibinin katıldığına dikkati çekerek, "Bu yılki kazılar dört hafta sürdü. Türk ekibi 10 uzman ve 2 öğrenciden oluştu. Macar ekibi ise 2 uzman ve 10 işçiden ibaretti. Dolayısıyla işler 24 kişilik geniş bir çalışan kadrosuyla takip edildi. Türk ekibi açmalarda ince kazı, topografik ölçüm, çizim, belgeleme gibi kazı alanı ve kazı evi çalışmalarını titizlikle yürüttü." dedi.Peker kazı alanında, 9 adet Avrupa ve Osmanlı sikkesi (4 akçe), lüleler, soba seramikleri, günlük kullanım kabı parçaları, ayakkabı topuk demiri, düğme, kemer tokası, tuğla, çivi, harç ve sıva kalıntıları, çini parçaları, kurşun mühür ve bıçağın bulunduğunu söyledi.-"Kazı sonuçları dünya geneli için çok önemli bir sonuç"Doç. Dr. Norbert Pap da ortaya çıkarılan külliyenin Batı Balkanlar ve Macaristan'ın o dönemine nispeten özel bir yere sahip olduğunu gösterdiğini belirterek, "Burada ortaya çıkan eşyalarla o dönemde bu bölgedeki yaşam standartlarının oldukça yüksek olduğunu görüyoruz. İznik seramiği, porselen, gümüş ve bir çok lüks eşya ortaya çıkardık. Zaten alanın büyüklüğü de o dönemde büyük masrafların yapıldığını ortaya koyuyor." şeklinde konuştu.Kazı çalışmalarının gelecek yıl da devam edeceğini, tekkenin güneyinde kalan bölgedeki araştırmaların devam edeceğini dile getiren Pap, bu bölgede kervansaray, hamam, dükkanlar, mezarlık ve başka bir caminin bulunabileceğini söyledi.Zigetvar Belediye Başkanı Dr. Peter Vass ise kazıların tamamlanmasıyla bölgenin ciddi bir turizm merkezi olmasını beklediklerini vurgulayarak, "Bence buradaki kazı sonuçları dünya geneli için çok önemli bir sonuç. Bu kazıların bir çok ülkede haber olması bunun göstergesi aslında. Kanuni Sultan Süleyman dünya tarihindeki en büyük komutanlarından birisi. Buradaki kazıların tamamlanmasıyla bölgede ciddi yatırımların ve turist ziyaretinin oluşmasını bekliyoruz." dedi.Kanuni'nin ölümü gizlendiZigetvar kuşatması sırasında 1566'da hayatını hayatını kaybeden Kanuni Sultan Süleyman'ın ölüm haberi askerler arasında moral bozukluğu yaratmaması için gizlenmişti. Kanuni'nin naaşının bozulmaması için iç organları çıkartılarak otağının bulunduğu yere gömülmüştü. Kanuni'nin bedeni ise muhasaradan sonra İstanbul'a getirilerek Süleymaniye Camisi avlusundaki bugünkü yerine defnedilmişti.Kanuni'nin ölümünden sonra tahta geçen 2. Selim, babasının iç organlarının gömülü olduğu yere türbe, etrafına da külliye yaptırmıştı. 150 yıl kadar kalan bu yapılar daha sonra Zigetvar Kalesi'ni işgal eden Habsburg askerleri tarafından yıkılmıştı. Daha sonra Macarlar tarafından bu bölgeye türbe anlamına gelen "Turbek" ismi verilmişti.