Ümit Özdağ: "Bilim İnsanı Güçlendirilmeden Türkiye'nin Geleceği Güçlendirilemez"

Güncel Haberler

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Türkiye'deki akademik personelin düşük gelir seviyelerine dikkat çekerek, bilim insanlarının güçlendirilmesi gerektiğini ve akademik maaşlarda iyileştirme yapılması gerektiğini vurguladı. Özdağ, nitelikli araştırmacı kaybının Türkiye'nin bilimsel kapasitesini zayıflatacağını belirtti.

(ANKARA) - Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Türkiye'de akademik personelin önemli bir bölümünün, benzer eğitim ve uzmanlık düzeylerine rağmen üst düzey kamu yöneticilerinden çok daha düşük gelir aralıklarında çalıştığını belirterek, "Akademik maaşlarda gerçek bir iyileştirme, doktora burslarının yaşam standardına uygun biçimde artırılması ve araştırma bütçelerinin yeniden yapılandırılması artık ertelenemez bir zorunluluktur. Bilim insanı güçlendirilmeden Türkiye'nin geleceği güçlendirilemez" ifadelerini kullandı.
Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Çin'in ekonomik kalkınmasının en önemli bileşenlerinden birisinin, kaliteli eğitim ve bilimsel araştırma olduğunu belirtti. Özdağ, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin içinden geçtiği ekonomik darboğazdan çıkışın tek yolu, üretim, inovasyon ve ileri teknolojidir. Bu da ancak güçlü bir bilim ekosistemiyle mümkündür. Son günlerde üst düzey bürokrasiye 30.000 TL seyyanen zam yapılacağı açıklandı. Elbette tüm kamu çalışanlarının alım gücünün desteklenmesi gerekir; ancak bilim, üniversite ve araştırma dünyasının bu iyileştirmelerin tamamen dışında bırakılması sürdürülebilir kalkınma açısından ciddi bir zafiyettir. Bugün Türkiye'de akademik personelin önemli bir bölümü, benzer eğitim ve uzmanlık düzeylerine rağmen üst düzey kamu yöneticilerinden çok daha düşük gelir aralıklarında çalışıyor."
Büyükşehirlerde yaşayan genç akademisyenlerin, kira ve temel yaşam masrafları karşısında zorlandığını, araştırma verimliliğinin bu nedenle düştüğünü belirten Özdağ, şöyle devam etti:
"Sorun bununla da sınırlı değil. Türkiye'de lisansüstü öğrenciler, özellikle doktora öğrencileri, son derece düşük burslarla geçinmeye çalışıyor. Bu burslar, yaşam maliyetlerini karşılamaya yetmiyor, sosyal güvenlik ve emeklilik sistemine dahil değil,
öğrencileri güvencesiz ve geleceksiz bırakıyor. Bu koşullarda, dünyanın en rekabetçi bilim alanlarında geleceğini kurmak isteyen yetenekli gençlerin yurt dışına yönelmesi kaçınılmaz hale geliyor. Nitelikli araştırmacı kaybı Türkiye'nin bilimsel kapasitesini uzun vadede dramatik şekilde zayıflatıyor. TÜBİTAK'ın destekleri de aynı erozyonu yaşıyor: 2006'da üç yıllık bir projeye 270.000 dolar alım gücünde destek verilirken bugün aynı program 55.000 dolar seviyesinde. Böylesi bir düşüşle dünya bilimiyle rekabet etmek mümkün değil.
Her ile üniversite açmak bilim üretmiyor. Bilim; liyakatle atanmış yönetim, güçlü araştırma bütçesi, özgür akademik ortam, nitelikli lisansüstü öğrenci ve insanca çalışma koşulları gerektirir. Eğer Türkiye teknoloji üretmek istiyorsa; bunun yolu bürokrasiyi değil bilimi ve bilim insanını güçlendirmekten geçiyor. Akademik maaşlarda gerçek bir iyileştirme, doktora burslarının yaşam standardına uygun biçimde artırılması ve araştırma bütçelerinin yeniden yapılandırılması artık ertelenemez bir zorunluluktur. Bilim insanı güçlendirilmeden Türkiye'nin geleceği güçlendirilemez. Zafer Partisi Türkiye'nin bütün sorunlarını biliyor. Bu sorunları çözecek programa ve kadrolara sahip."