TBMM Genel Kurulu'nda 2026 yılı bütçesinin maddeleri görüşülüyor

Politika Haberleri

TBMM Genel Kurulu'nda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin 9. maddesi kabul edildi.

TBMM Genel Kurulu'nda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin 9. maddesi kabul edildi.
Genel Kurulda milletvekilleri, bütçe kanunu teklifinin 9. maddesi üzerinde görüşlerini dile getirdi.
Yeni Yol Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen, açlık sınırının 4 kişilik bir ailenin sadece gıda masraflarından oluştuğunu ve yaklaşık 30 bin lira olduğunu dile getirerek, "Yoksulluk sınırı denilen şeyse bugün artık 100 bin liraya yaklaşmış. Çünkü gıda masraflarının yanı sıra bir ailenin kirası, elektrik, su, doğal gaz faturalı, ulaşımı, sağlığı hepsini içine katın. Elbette buluyor 100 bin lirayı." diye konuştu.
İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş, "bütçenin bir kalkınma aracı olmadığını, günü kurtarmak için hazırlanmış bir aldatma belgesine dönüştürüldüğünü" iddia etti.
Bütçenin milleti değil, zengini finanse ettiğini ileri süren Karakaş, "TÜRK-İŞ'in hazırladığı Kasım ayı verilerine baktığımızda açlık sınırı 29 bin 828 lira, yoksulluk sınırı ise 97 bin 159 lira. Buradan iktidar milletvekillerine soruyorum, bu ülkede kaç emekli, işçi, memur 100 bin lira maaş alabiliyor?" ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Sadir Durmaz, mahalli idarelerin devletin vatandaşla temas ettiği en yakın kamusal yapı olduğunu, bu yapının en görünür unsurunun ise belediyeler olduğunu anlattı. Belediyelerin bütçelerinin milletin ortak emaneti olduğuna işaret eden Durmaz, bu nedenle bu bütçelerin israf edilmeden, adaletle ve ihtiyaç önceliği gözetilerek kullanılmasının ahlaki bir zorunluluk olduğuna dikkati çekti.
"Üretken belediyecilik" anlayışlarının temel dayanaklarından birinin de şeffaflık ve hesap verilebilirlik olduğunu vurgulayan Durmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şeffaflık bir tercih değil, yönetime duyulan güvenin ön şartıdır. Yerel yönetimlerde ortaya çıkan ve toplum vicdanını rahatsız eden her iddia, şüphe ve ihbar hangi belediyede, yönetimde, dönemde olursa olsun, ciddiyetle ele alınmalı ve gereği yapılmalıdır. Zira kamu kaynağını korumak hem siyasetin hem de ahlakın gereğidir. Mahalli idarelerde etik standartların yükseltilmesi, hesap verebilirliğin güçlendirilmesi, bütçenin şeffaf, denetlenebilir ve israfı reddeden anlayışla kullanılmasını sağlamak, siyasi bir tercih değil, kamusal bir zorunluluktur. Bu anlamda 'Siyasi Etik Kanunu Teklifi'nin bir an önce gündeme alınıp görüşülerek yasalaşması beklentimiz ve temennimizdir."
AK Parti'li Zengin: "Hiçbir kadın siyasetçiye ve Leyla Zana'ya böyle bir şey yapılamaz"
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Osman Cengiz Çandar, 2026 yılı bütçe kanunu teklifinde, "Terörsüz Türkiye sürecine tek kuruş ayrılmadığını" savundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 10 Mart mutabakatına ilişkin "Tuzak kuranların oyunlarını bu mutabakatın hayata geçirilmesi bozacaktır" dediğini aktaran Çandar, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu sözlerinin her harfine katılıyorum. 'Suriye hakkında birçok odağın planları, hayalleri olabilir' diyor, çok doğru. Tuzak kuranların başında 2 yıl içinde çocuk, kadın demeden 70 bin Filistinlinin canını alan, kanına giren soykırımcı İsrail'in geldiğine kuşku yok." dedi.
Bir futbol karşılaşmasında eski milletvekili Leyla Zana'ya yönelik küfürlü tezahürat yapıldığını anımsatan Çandar, "Leyla Zana için iktidar temsilcilerinden bir tepki gelmesini beklerdik." şeklinde konuştu.
Meclis Başkanvekili Pervin Buldan, Çandar'ın konuşmasının ardından, "Leyla Zana ile ilgili meseleye buradan sadece tek bir kelimeyle cevap vereceğim: Leyla Zana onurumuzdur. Nokta." ifadelerini kullandı.
Buldan'ın sözlerinin ardından söz alan AK Parti Artvin Milletvekili Faruk Çelik, olaya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Zana'ya yönelik ifadelerin "yanlış", "kabul edilemez" ve "müsamaha gösterilemez" olduğuna dair görüşlerini paylaştığını anımsattı.
Bursaspor'un, oğlu tarafından yönetildiğini anlatan Çelik, çirkin tezahürata karşı ciddi mesafeler katedildiğini belirtti. Çelik, "Bir yanlış üzerinde giderek bu uçurumu derinleştirmenin doğru olmadığı inancı içerisindeyim. Üzerimize düşeni yapalım, hep beraber yanlışın karşısında duralım, yanlışı ortadan kaldıralım, düşüncesindeyim." diye konuştu.
Yerinden söz alan DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, AK Parti'li Çelik'i dinlerken bir özür beklediklerini söyledi.
Bu olay üzerinden Bursa'yı ya da Bursaspor taraftarını suçlamadıklarını vurgulayan Temelli, "Mesele özürdür, bu suçu işleyenler hakkında gerekli soruşturmanın açılmasıdır." sözlerini sarf etti. Temelli, İçişleri Bakanlığına buna yönelik çağrıda bulundu.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Zana'ya yönelik küfürlü tezahüratı şiddetle kınadığını söyledi.
Geçmişte, Leyla Zana'nın da içerisinde bulunduğu bir heyetin MHP'yi ziyaret ettiğini, görüşme esnasında MHP'nin Kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in Zana'ya "kızım" diye hitap ettiğini söyleyen Akçay, "Başbuğ Alparslan Türkeş'in 'kızım' diye hitap ettiği bir şahsiyettir. Nokta." ifadesini kullandı.
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin de Zana'ya yönelik küfürlü tezahüratı şiddetle kınadıklarını belirterek, "Hiçbir kadına, siyasetçiye, kadın siyasetçiye ve Leyla Zana'ya böyle bir şey yapılamaz, asla kabul edilemez. Sayın Adalet Bakanımız da bir açıklama yaptı, bir soruşturma başladı. Bunu yapanların kim olduğu, hangi saikle yapıldığı muhakkak surette bulunmalı. Fakat aynı anda hem Bursaspor'u hem Bursa halkını hem Somalıları kötü niyetle telin eden, onların üzerine yük getiren bir tavrın içerisinde olmamak lazım." değerlendirmelerinde bulundu.
"Türkiye, belirsizlikleri fırsata çeviren bir ülke konumuna gelmiştir"
CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek, iktidarın millete verdiği sözleri tutmadığını öne sürdü.
Bütçe teklifi görüşmelerinde muhalefetin hiçbir makul talebinin dinlenmediğini savunan Gökçek, "En basiti yurtların tadilatı için koca bütçede 288 bin lira ayırmışsınız. '500 milyon artıralım' dedik, önerge verdik, 'yok' dediniz. Yahu bugün 288 bin liraya dairesini tadilat yaptırabilen varsa gelsin buraya. Sıcak su yok, asansör arızalı, yemekler kurtlu, odalar fareli ama bütün bunları çözmek için sizin ayırdığınız para, 288 bin lira." sözlerini sarf etti.
CHP'li Gökçek, bütçeye "ret" oyu vereceklerini bildirdi.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Bünyamin Bozgeyik, bütçe kanunu teklifinin AK Parti'nin hazırladığı 24, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin 8 ve "Türkiye Yüzyılı" vizyonun 3. bütçesi olduğunu dile getirdi.
Bu tablonun, milletin sandıkta ortaya koyduğu güçlü iradenin, istikrar ve güven siyasetinin bütçeye yansımış hali olduğunu belirten Bozgeyik, "Hamdolsun, Türkiye, son 23 yılda krizlerle savrulan değil, krizleri yöneten, belirsizlikleri fırsata çeviren bir ülke konumuna gelmiştir." dedi.
Bozgeyik, bütçe kanunu teklifinin, gelir gider dengesinin ötesinde Türkiye ekonomisinin rekabet gücünü artırmayı, bölgesel kalkınma farklarını azaltmayı, üretim zincirini derinleştirmeyi, kamu hizmetlerini daha erişilebilir kılmayı ve sosyal devlet kapasitesini güçlendirmeyi hedefleyen bütüncül bir kalkınma belgesi olduğunu anlattı.
Gelecek yıl mahalli idarelere ayrılan toplam kaynağın 1 trilyon 657 milyar liranın üzerine çıkarılmasının öngörüldüğünü kaydeden Bozgeyik, "AK Parti iktidarlarından önce bütçe içerisindeki payı yüzde 4 olan bu kaynak, bugün yüzde 8,7 seviyesine ulaşmıştır. Böylece mahalli idarelerimiz, temel hizmetlerini vatandaşlarımıza kesintisiz ve etkin bir biçimde sunabilecektir. Buna ilave olarak Köylerin Alt Yapısının Desteklenmesi Projesi (KÖYDES) kapsamında 10 milyar lira, belediyelerin su ve kanalizasyon altyapısının desteklenmesi için Su Kanalizasyon ve Altyapı Projesi (SUKAP) kapsamında 6 milyar lira kaynak ayrılmıştır." diye konuştu.
Şahsı adına konuşan AK Parti Siirt Milletvekili Mervan Gül, partisinin 23 yıldır Türkiye'nin birçok problemini çözdüğünü söyledi.
"Terörsüz Türkiye" idealini gerçeğe dönüştürdüklerini anlatan Gül, "Bu kararlı müdahale sayesinde kaynaklarımız artık kalkınmaya akacak." dedi.
Şahsı adına söz alan CHP Amasya Milletvekili Reşat Karagöz, kürsüye tutuklu CHP'li belediye başkanlarının isimlerinin yazılı olduğu dövizle çıkarak, CHP'li belediyelerin çalıştırılamaz hale getirilmek istendiğini iddia etti.
Bakan Ersoy: "En ufak bir hak kaybı söz konusu değil"
Genel Kurulda daha sonra soru cevap bölümüne geçildi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Şanlıurfa'nın turizm açısından desteklenmediğine dair iddiaların doğru olmadığını, özellikle kendi Bakanlığı döneminde şehrin hiç olmadığı kadar desteklendiğini bildirdi. Göbeklitepe'nin popülaritesinin son 7 yıldır en yüksek seviyeye ulaştığını, buna yönelik yoğun tanıtım faaliyetlerinin devam ettiğini anlatan Ersoy, yapılan tanıtım faaliyetleri ve çalışmalarla şehre gelen turist sayısının ve otellerin yatırımlarının arttığını bildirdi.
Turizm sektörü çalışanlarına yönelik izin düzenlemesiyle ilgili eleştirilere cevap veren Ersoy, bu konuda bir mağduriyetin söz konusu olmadığını söyledi. Ersoy, şunları kaydetti:
"Sadece esneklik getirildi ve bu, turizm işçisinin de talebi. Sadece turizm yatırımcısının talebi değil. En ufak bir hak kaybı söz konusu değil. Şöyle özetleyeyim size, bir ayda 4 gün izin kullanıyorsa yine bir ayda 4 gün izin kullanıyor. Bu aslında birleştirme açısından çalışanlar için de faydalı ve herkesin takdir ettiği bir şey. Bundan dolayı da memnuniyet var. Sahaya inip bakacak olursanız bununla ilgili en ufak bir şikayet yok. Tam tersi bununla ilgili bir talep vardı ve talep de yerine getirildi."
Kendi turizm firmasının en ufak bir destek almadığını vurgulayan Ersoy, otel zincirlerinin de bir destek alamayacağını bildirdi.
Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansına pay ödeyenlerin de ağırlıklı olarak otel zincirleri olduğuna dikkati çeken Ersoy, kendi firmasının "yerel tur operatörü" olduğunu anımsattı. Ersoy, "Ne geçmişte ne şimdi ne gelecekte en ufak bir teşvik alması veya bununla ilgili destek alması söz konusu değil. Aynı zamanda otel zincirlerinin de bu dediğim sebepten dolayı destek alması söz konusu değil." dedi.
Genel Kurulda 2026 yılı bütçe kanunu teklifinin 9. maddesi kabul edildi.