Kadınların, Rize'deki Kafes Balıkçılığına Karşı Nöbet Eylemi 120 Gündür Sürüyor
Rize'nin Pazar ilçesinde yaşayan kadın balıkçılar, kafes balıkçılığı projesine karşı başlattıkları çadır nöbetini 120 gündür sürdürüyor. Çevreye zarar vereceğini savunan kadınlar, hukuki mücadelelerini de devam ettiriyor.
HABER: Gençağa KARAFAZLI
(RİZE) – Rize'nin Pazar ilçesine bağlı Balıkçılar Köyü'nde yaşayan kadın balıkçılar, Kuzuoğlu Grup ile Günvak-1 ve Günvak-2 ortak girişimi tarafından hayata geçirilmek istenen kafes balık çiftliği projesine karşı başlattıkları çadır nöbetini 120 gündür sürdürüyor.
Rize'nin Pazar ilçesine bağlı Balıkçılar Köyü'nde, Kuzuoğlu Grup ile Günvak-1 ve Günvak-2 ortaklığında yapılması planlanan kafes balık çiftliği projesine karşı yerel halkın başlattığı nöbet devam ediyor. Balıkçılar Köyü sahilinde kurdukları nöbet çadırında yağmur ve soğuk havaya rağmen mücadelelerini sürdüren kadın balıkçılar, kafes balıkçılığının hem deniz ekosistemine hem de tek geçim kaynakları olan kıyı balıkçılığına ciddi zarar vereceğini dile getiriyor.
Halkın yoğun itirazlarına ve bilim insanlarının olumsuz görüşlerine rağmen, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı proje için "ÇED olumlu" kararı verdi. Bunun üzerine köylüler, Rize İdare Mahkemesi'nde dava açarak, "Rize İli, Pazar İlçesi, Merdivenli Köyü deniz açıklarında yapılması planlanan Günvak-2 Su Ürünleri Yetiştiriciliği Tesisi (4.000 ton/yıl)" projesine verilen ÇED olumlu kararının iptalini talep etti.
Rize İdare Mahkemesi, 21 Ekim 2025 tarihinde ÇED iptali talebini reddetti. Köylüler dosyayı Danıştay'a taşıdı. Danıştay'dan çıkacak kararın kendileri lehine olacağına inanan balıkçı kadınlar, Balıkçılar Köyü Zelek Limanı girişinde kurdukları çadırda, havaların soğuk olmasına rağmen çocuklarıyla birlikte nöbet tutmayı sürdürüyor.
ÇED raporu iptal edilene kadar hukuki ve fiili mücadelelerini kararlılıkla sürdüreceklerini belirten kadınlar, nöbetin 120'nci gününde basın açıklaması yaptı. Balıkçı Sengül Yüzseven yaptığı açıklamada şöyle konuştu:
"Biz hala buradayız. Yerimizi terk etmedik, köyümüzü de terk etmedik. Limanda bekliyoruz. Evimizin işlerini yapıp doğrudan buraya geliyoruz. ÇED raporu iptal edilene kadar buradayız. Bizim için önemli olan budur. Balıklarımızı tutmaya devam etmek istiyoruz. Yaz geliyor; denizlerimize girmek istiyoruz. Bunun mücadelesini veriyoruz. Tarlamızı terk etmiyoruz."
"Biz kadınlar çoluk çocuk buradayız ve burayı bırakmıyoruz"
Hacer Yüzseven ise yaşadıkları ekonomik sıkıntılara şu cümlelerle dikkat çekti:
"Geçim kaynağımız balıkçılık. Kafes balıkçılığı kurulursa biz nerede balık tutacağız? 16–17 bin lira emekli maaşıyla geçim olur mu? İnsanlar balık tutup günlük nafakasını çıkarıyor. Bin–iki bin lira büyük para değil ama hayatta kalmak için gerekli. Sahillerimiz de kirlenecek. Şu an Danıştay ve İdare Mahkemesi sürecimiz var. Olumlu sonuç bekliyoruz. Devletimizden yardım istiyoruz. Bizi görsünler. Gerçekten mağduruz, perişanız. Kolay bir süreç değil. Burada az kişi var gibi görünüyoruz ama aslında çok kalabalığız. Yaşlısı, genci herkes vardiyalı şekilde nöbet tutuyor. Yağmurda, soğukta buradayız. Biz kadınlar çoluk çocuk buradayız ve burayı bırakmıyoruz. Çünkü hem gelirimizi kaybetmek istemiyoruz hem de can güvenliğimiz tehlikede. Denizimizi, balığımızı bize bıraksınlar. Kafes balıkçılığı kurulursa tekneler nereye gidecek? İnsanlar ne yapacak?"
Fatma Yağcı da, "30 yıldan beri denizde balıkçılık ediyorum. Torunlarımla beraber denize gidiyoruz, geçimimizi buradan sağlıyoruz. Emine Erdoğan köyümüze geldi, kursumuzu açtı. Ağ donatma atölyemiz var. Eşim vefat etti. Şu an oğlum ve torunumla balığa çıkıyorum. Bizi yok saymasınlar" dedi.
"Kadın girişimciliğine destek veren Emine Erdoğan'a buradan sesleniyorum"
Ayten Kanbay ise şöyle konuştu:
"Bu köyde kadınlarımız çok emek verdi. Biz de onlara destek olmak için buradayız. Hepimizin sesi bir, başka bir düşüncemiz yok. Memleketimizde özgürce yaşamak istiyoruz. Kadınlarımız Türkiye'de birincilik kazandı. 2019 yılında Sayın Emine Erdoğan köyümüze geldi, ödüllerimizi bizzat takdim etti. Kadın girişimciliğine destek veren Emine Erdoğan'a buradan sesleniyorum. Bizim sesimizi duyacağına inanıyorum. Burası Pazar ilçesinin Balıkçı Köyü, aynı zamanda tek plajı. Başka sosyal alanımız yok. Köylü milletin efendisidir. Hukuk vicdandır, halkın vicdanıdır. Denizlerle çevrili ülkemizde başka alanlara gitsinler. Lütfen bizim köyümüzü terk etsinler."
Hatice Yurtseven de 120 gündür çocuğuyla birlikte çadırda nöbet tuttuğunu anlatarak, "Gece gündüz buradayız. Uykusundan kaldırıp getirdiğim oldu. Bırakmadık, bırakmayacağız. Ekmek teknemizi bırakmayacağız. Sadece bir soru sormak istiyorum: Neden burası? Bu kadar insanın ekmek teknesi neden elinden alınmak isteniyor?" dedi.
(RİZE) – Rize'nin Pazar ilçesine bağlı Balıkçılar Köyü'nde yaşayan kadın balıkçılar, Kuzuoğlu Grup ile Günvak-1 ve Günvak-2 ortak girişimi tarafından hayata geçirilmek istenen kafes balık çiftliği projesine karşı başlattıkları çadır nöbetini 120 gündür sürdürüyor.
Rize'nin Pazar ilçesine bağlı Balıkçılar Köyü'nde, Kuzuoğlu Grup ile Günvak-1 ve Günvak-2 ortaklığında yapılması planlanan kafes balık çiftliği projesine karşı yerel halkın başlattığı nöbet devam ediyor. Balıkçılar Köyü sahilinde kurdukları nöbet çadırında yağmur ve soğuk havaya rağmen mücadelelerini sürdüren kadın balıkçılar, kafes balıkçılığının hem deniz ekosistemine hem de tek geçim kaynakları olan kıyı balıkçılığına ciddi zarar vereceğini dile getiriyor.
Halkın yoğun itirazlarına ve bilim insanlarının olumsuz görüşlerine rağmen, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı proje için "ÇED olumlu" kararı verdi. Bunun üzerine köylüler, Rize İdare Mahkemesi'nde dava açarak, "Rize İli, Pazar İlçesi, Merdivenli Köyü deniz açıklarında yapılması planlanan Günvak-2 Su Ürünleri Yetiştiriciliği Tesisi (4.000 ton/yıl)" projesine verilen ÇED olumlu kararının iptalini talep etti.
Rize İdare Mahkemesi, 21 Ekim 2025 tarihinde ÇED iptali talebini reddetti. Köylüler dosyayı Danıştay'a taşıdı. Danıştay'dan çıkacak kararın kendileri lehine olacağına inanan balıkçı kadınlar, Balıkçılar Köyü Zelek Limanı girişinde kurdukları çadırda, havaların soğuk olmasına rağmen çocuklarıyla birlikte nöbet tutmayı sürdürüyor.
ÇED raporu iptal edilene kadar hukuki ve fiili mücadelelerini kararlılıkla sürdüreceklerini belirten kadınlar, nöbetin 120'nci gününde basın açıklaması yaptı. Balıkçı Sengül Yüzseven yaptığı açıklamada şöyle konuştu:
"Biz hala buradayız. Yerimizi terk etmedik, köyümüzü de terk etmedik. Limanda bekliyoruz. Evimizin işlerini yapıp doğrudan buraya geliyoruz. ÇED raporu iptal edilene kadar buradayız. Bizim için önemli olan budur. Balıklarımızı tutmaya devam etmek istiyoruz. Yaz geliyor; denizlerimize girmek istiyoruz. Bunun mücadelesini veriyoruz. Tarlamızı terk etmiyoruz."
"Biz kadınlar çoluk çocuk buradayız ve burayı bırakmıyoruz"
Hacer Yüzseven ise yaşadıkları ekonomik sıkıntılara şu cümlelerle dikkat çekti:
"Geçim kaynağımız balıkçılık. Kafes balıkçılığı kurulursa biz nerede balık tutacağız? 16–17 bin lira emekli maaşıyla geçim olur mu? İnsanlar balık tutup günlük nafakasını çıkarıyor. Bin–iki bin lira büyük para değil ama hayatta kalmak için gerekli. Sahillerimiz de kirlenecek. Şu an Danıştay ve İdare Mahkemesi sürecimiz var. Olumlu sonuç bekliyoruz. Devletimizden yardım istiyoruz. Bizi görsünler. Gerçekten mağduruz, perişanız. Kolay bir süreç değil. Burada az kişi var gibi görünüyoruz ama aslında çok kalabalığız. Yaşlısı, genci herkes vardiyalı şekilde nöbet tutuyor. Yağmurda, soğukta buradayız. Biz kadınlar çoluk çocuk buradayız ve burayı bırakmıyoruz. Çünkü hem gelirimizi kaybetmek istemiyoruz hem de can güvenliğimiz tehlikede. Denizimizi, balığımızı bize bıraksınlar. Kafes balıkçılığı kurulursa tekneler nereye gidecek? İnsanlar ne yapacak?"
Fatma Yağcı da, "30 yıldan beri denizde balıkçılık ediyorum. Torunlarımla beraber denize gidiyoruz, geçimimizi buradan sağlıyoruz. Emine Erdoğan köyümüze geldi, kursumuzu açtı. Ağ donatma atölyemiz var. Eşim vefat etti. Şu an oğlum ve torunumla balığa çıkıyorum. Bizi yok saymasınlar" dedi.
"Kadın girişimciliğine destek veren Emine Erdoğan'a buradan sesleniyorum"
Ayten Kanbay ise şöyle konuştu:
"Bu köyde kadınlarımız çok emek verdi. Biz de onlara destek olmak için buradayız. Hepimizin sesi bir, başka bir düşüncemiz yok. Memleketimizde özgürce yaşamak istiyoruz. Kadınlarımız Türkiye'de birincilik kazandı. 2019 yılında Sayın Emine Erdoğan köyümüze geldi, ödüllerimizi bizzat takdim etti. Kadın girişimciliğine destek veren Emine Erdoğan'a buradan sesleniyorum. Bizim sesimizi duyacağına inanıyorum. Burası Pazar ilçesinin Balıkçı Köyü, aynı zamanda tek plajı. Başka sosyal alanımız yok. Köylü milletin efendisidir. Hukuk vicdandır, halkın vicdanıdır. Denizlerle çevrili ülkemizde başka alanlara gitsinler. Lütfen bizim köyümüzü terk etsinler."
Hatice Yurtseven de 120 gündür çocuğuyla birlikte çadırda nöbet tuttuğunu anlatarak, "Gece gündüz buradayız. Uykusundan kaldırıp getirdiğim oldu. Bırakmadık, bırakmayacağız. Ekmek teknemizi bırakmayacağız. Sadece bir soru sormak istiyorum: Neden burası? Bu kadar insanın ekmek teknesi neden elinden alınmak isteniyor?" dedi.
Kaynak: ANKA / Yerel
Yerel Haberler, Ekonomi, Çevre, Yerel, Rize, Rize, Ekonomi, Yerel Haberler, Çevre, Yerel, Haberler
- AK PARTİ
- AVRUPA BİRLİĞİ
- AZERBAYCAN
- BASKETBOL
- BELEDİYE
- BEŞİKTAŞ
- CHP
- ÇEVRE
- DEM
- DİPLOMASİ
- DOĞA
- DONALD TRUMP
- DEVLET BAHÇELİ
- EĞİTİM
- EKREM İMAMOĞLU
- ELON MUSK
- EMEKLİ
- EMLAK
- ENERJİ
- ENFLASYON
- ESNAF
- FENERBAHÇE
- FİKSTÜR
- FİLİSTİN
- FUTBOL
- GALATASARAY
- GASTRONOMİ
- GAZZE
- GÜNCEL
- GÜVENLİK
- GÖÇMEN
- HAKAN FİDAN
- HASTANE
- HAYVAN HAKLARI
- HIRSIZLIK
- HUKUK
- IRAK
- İNSAN HAKLARI
- İRAN
- İSRAİL
- İSTANBUL
- İŞÇİ
- İTFAİYE
- JANDARMA
- JOSE MOURINHO
- KAZA