Kırıkkale Gençlere Okuma İlgisi Ve Ekran Okuma Alışkanlığı

Kırıkkale Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen, "Gençlere okuma ilgisi ve ekran okuma alışkanlığı" konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Firdevs Güneş, okuma becerilerinde yapılan araştırmalarda Türkiye'nin dibe vurduğunu söyledi.Üniversite Cumhuriyet Salon'da düzenlenen konferansa Rektör yardımcısı Prof. Dr. Adnan Karaosmanoğlu,öğretim görevlileri ve kalabalık bir öğrenci katıldı. Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kutlu, okuma-yazma alışkanlıklarının gelişen teknoloji göre yeniden tasarlanması gerektiğine vurgu yaparak, "okuma-yazma alışkanlıkları gelişmeyen ülkelerde karar mekanizmaları etkili olamazö dedi. Konferansta Prof. Dr. Firdevs Güneş'e Rektör yardımcısı Prof. Dr. Adnan Karaosmanoğlu tarafından plaket verildi.

Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Firdevs Güneş, geçmişte uygulanan eğitim sistemini eleştirirken şunları söyledi:"Günümüzde çoğu ülkede küçük yaştan itibaren dil ve zihinsel becerileri geliştirecek bir eğitim üzerinde durulmaktadır. Çünkü bu beceriler insan beyninin daha etkili kullanılmasını sağlamakta, bilginin kullanımını ve üretimini kolaylaştırmaktadır. Günümüzde bilim ve teknolojideki hızlı ilerlemeler eğitim alanında önemli değişikliklere neden olmaktadır. Bilginin pasif olarak aktarıldığı, öğrencilerin şartlandırıldığı, zihin ve davranışlara önem verildiği bir eğitim anlayışıyla geleceğin insanının yetiştirilemeyeceği ortaya çıkmıştır. Eğitim alanında yoğun çalışmalar yapıldı. Beyin araştırmalarının sonuçları eğitim alanına aktarıldı. OECD, ôEğitimciler beynini değiştirmek istediği öğrencinin beynini tanımıyorö görüşüyle 'Beyni anlama ve yeni öğrenme bilimine doğruö projelerini gerçekleştirdi. Eğitim yaklaşımı yöntem ve uygulamaları gözden geçirildi.

ABD, Fransa, İngiltere, Almanya, Finlandiya, Kanada, İsveç, Norveç ve Hollanda gibi gelişmiş 44 ülkede bilim insanı, eğitimci, yönetici, gibi uzmanlarla uluslar arası düzeyde 6 yıl araştırma yapılmıştır. Bu araştırmalarda geleceğin insanı nasıl yetiştirilmeli, hangi beceriler öğretilmeli, hangi bilgiler verilmeli sorularına cevap aranmıştır. PISA araştırmalarının amacı öğrencilerin anlama düşünme, akıl yürütme, iletişim kurma, sorgulama, sorun çözme gibi becerilere sahip olmaları ve bunları günlük hayatta kullanabilme durumlarını ölçmektedir. Ülkemiz 2003 yılından bu yana bu araştırmalara dÔhil olmaktadır. Her bölgeden seçilen 5 bin öğrencinin okuma, anlama, akıl yürütme, sorgulama, sorun çözme becerilerinin düzeyi araştırılmaktadır. 2003, 2006 ve 2009 yıllarında yapılan araştırma sonuçlarına göre okuma becerilerinde en başarılı ülke Finlandiya ve Kore'dir. Ardından Kanada ve Avustralya gelmektedir. En alt sırada Tunus yer almaktadır. Türkiye ise Tunus'un bir basamak üzerindedir. Öğrencilerimizin yüzde 70'i okuma ve anlama becerileri yönüyle OECD ülkelerinin altındadır. Ulusal ve uluslar arası araştırmalar düşünen, anlayan, sorgulayan ve sorun çözen öğrenciler yetiştirmede başarılı olmadığımızı göstermiştir."

Davranışçı okuma ve buna yönlendiren kitapları eleştiren Güneş, ôÖğrenci taklit ederek öğrenir, kitaplarda öğrencinin taklit etmesi için daima iyi örnekler verilir. Bunları model alması istenir ve modeli aynen uygulamalıdır. Uygularsa iyi sonuç alacağı vurgulanır. Çocuklara taklitçi davranış kitapları vermeyelim. Çünkü çocuklar taklit davranış istemiyor. Davranışçı yaklaşımları eleştirecek olursak, öğrencileri ezbere yöneltmiştir. Öğrenme yerine şartlanma yapılmıştır. Şartlandırma okul sonrasında da sürmüştür. Sadece davranışları değil duygu ve düşünceleri de şartlandırmıştır. Düşünme, anlama, sorgulama ve sorun çözme gibi zihinsel becerileri geliştirememiştir. Dünyada 1950 yılında terk edilen bu uygulama ülkemizde 2004 yılına kadar sürmüştürö şeklinde ifadelerde bulundu.