İletişim Başkanlığında "Türk Devletleri Dezenformasyonla Mücadele Forumu" başladı

Güncel Haberler

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca düzenlenen "Türk Devletleri Dezenformasyonla Mücadele Forumu" başladı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca düzenlenen "Türk Devletleri Dezenformasyonla Mücadele Forumu" başladı.
İletişim Başkanlığınca Ankara'da gerçekleştirilen Türk Devletleri Dezenformasyonla Mücadele Forumu'na katılan Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Genel Sekreter Yardımcısı Ömer Kocaman, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Azerbaycan Medya Kalkınma Ajansı Başkanı Ahmet İsmayılov, Kazakistan Kültür ve Enformasyon Bakan Yardımcısı Kanat Iskakov, Kırgızistan Kültür, Enformasyon ve Gençlik Politikası Bakan Yardımcısı Marat Tagayev ile Özbekistan Cumhurbaşkanlığı Medya İçerik Üretim Merkezi Direktörü Kobuljon Ahmedov katılımcılara hitap etti.
TDT Genel Sekreter Yardımcısı Kocaman, açılış konuşmasında, 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü'nü kutlayarak, "UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) tarafından kısa bir süre önce tanınan bu özel gün ortak kimliğimizin temelini oluşturan dil mirasımızın ne kadar köklü ve zengin olduğunu bizlere bir kez daha hatırlatmaktadır." dedi.
Kamuoyunu şekillendiren ve karar alma süreçlerini etkileyen enformasyon ve bilginin stratejik güç haline geldiğine değinen Kocaman, "Türk devletleri açısından bu özel alan bizler için çok önem taşımaktadır. Ortak tarihimiz, güçlü kültürel bağlarımız ve paylaştığımız değerler medya ve enformasyon alanında daha yakın işbirliği içinde hareket etmemizi gerekli kılmaktadır." dedi.
Kocaman, dijital dönüşümün enformasyon alanında önemli fırsatlar sunduğunun altını çizerek, yeni iletişim araçları sayesinde daha geniş kitlelere ulaşılabildiğini ve Türk dünyasının küresel görünürlüğünü artırabildiklerini söyledi.
Dezenformasyon, siber manipülasyon ve yalan haberlerin çoğaldığına işaret eden Kocaman, bu tehlikelerle etkili mücadele için eş güdümlü hareket etmenin önemini vurguladı.
Kocaman, Türk Devletleri Dezenformasyonla Mücadele Forumu'nun tarafların tecrübe paylaşımı yapması ve somut adımlar atmasına imkan sağladığını belirterek, forumun geçmişten bu yana medya alanında yapılan çalışmaların bir devamı olduğunu ifade etti.
Enformasyon Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinin bir parçası
KKTC Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu da "Kıbrıs Türk halkı için medya ve enformasyon soyut birer kavram değil, kolektif hafızamızın, varoluş mücadelemizin ve meşru haklarımızın ayrılmaz bir parçasıdır." diyerek, medyanın KKTC'nin egemenliği ve kimliğinin doğrudan savunulduğu stratejik bir zemin olduğunu vurguladı.
1960 ve 1970'li yıllarda Kıbrıs Türk halkının iletişim kanallarının susturulmaya çalışıldığını hatırlatan Ertuğruloğlu, Aralık 1963'te sınırlı imkanlarla kurulan Bayrak Radyosu'nun halka umut, birlik ve direnç aşıladığını söyledi.
Ertuğruloğlu, Bayrak Radyo ve Televizyon Kurumu (BRT) ve Türk Ajansı Kıbrıs'ın (TAK) tarihi sorumluluğunu sürdürdüğünü dile getirerek, bu çabaların meşru ve özden gelen hakların korunmasına yönelik kapsamlı bir mücadelenin parçası olduğunun altını çizdi.
Kıbrıs Türk halkının onlarca yıldır maruz bırakıldığı insanlık dışı izolasyon ve ambargolara rağmen haklı davasına kararlılıkla sahip çıktığına dikkati çeken Ertuğruloğlu, adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözümün ancak egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde iki devletli modelle mümkün olduğunu yineledi.
Ertuğruloğlu, uluslararası toplumun Ada'daki mevcut gerçekliği ve iki egemen eşit devletin varlığını kabul etmesinin burada ve bölgede istikrar ile güvenliğin tesisi için zorunlu olduğuna değinerek, Kıbrıs Türk halkının uluslararası medya mecralarında kendi sesiyle değil, tek taraflı ve çarpıtılmış anlatılar üzerinden yer aldığını veya görünmez kılındığını belirtti.
Dezenformasyonun araçsallaştırılmasının Ada'daki gerçeklerin planlı biçimde tahrif edilmesine yol açtığına dikkati çeken Ertuğruloğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Bu durum siyasi bir ihtilafın ötesinde uluslararası hukuk ve evrensel insan hakları ilkeleri açısından ciddi ve kabul edilemez bir ihlaldir. Bu nedenle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin, Türk Devletleri Teşkilatı başta olmak üzere bölgesel ve uluslararası medya ve enformasyon mekanizmalarında daha görünür şekilde yer alması bir hakkın teslim edilmesi meselesidir."
Ertuğruloğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde ortaya konulan güçlü duruşun Kıbrıs Türk halkına yalnız olmadığını hissettirdiğini aktararak, kardeş Türk devletlerinin sergilediği dayanışmanın kendilerine güç verdiğini söyledi.
KKTC'nin 2022'de TDT'ye gözlemci üye olarak kabul edilmesinin, dayanışmanın somut bir tezahürü olduğunun altını çizen Ertuğruloğlu, şöyle devam etti:
"Birlikte hareket ederek hakikatin sesini yükseltebilir, Türk dünyasının her köşesinin küresel düzeyde adil ve doğru içinde temsil edilmesini sağlayabiliriz. Günümüz dünyasında dezenformasyon, manipülasyon ve dijital propaganda gibi tehditler ancak eş güdüm içinde verilecek yanıtlarla bertaraf edilebilir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak bu çabalara aktif katkı sunmaya, tecrübenizi paylaşmaya ve ortak projelerde yer almaya hazırız."
Türk dünyasında dezenformasyona karşı dayanışma
Azerbaycan Medya Kalkınma Ajansı Başkanı İsmayılov da Türk Devletleri Dezenformasyonla Mücadele Forumu'nda giderek daha acil hale gelen bir sorunu görüşmek üzere bir araya geldiklerini belirterek, "Dezenformasyonla sürdürülebilir mücadele modelleri, ülkelerimizin medya ekosistemi için stratejik öneme sahiptir." ifadesini kullandı.
Türk devletlerindeki vatandaşlar da dahil herkesin dezenformasyon dalgasının hedefi haline gelebileceğine işaret eden İsmayılov, artık medya manipülasyonunun yanı sıra teknolojik gelişmelerin getirdiği yeniliklerin de yanlış bilginin hızla yayılmasına olanak tanıdığını vurguladı.
İsmayılov, karmaşık coğrafyalarda yer alan Türk devletlerinin jeopolitik faaliyetleri arttıkça dezenformasyon dalgasının da genişlediği konusunda uyarıda bulunarak, "Bu eğilim ortak sorunumuzdur ve çözümü, toplumlarımızın direncini güçlendirmek, doğrudan hepimizin ortak çabalarına ve dayanışmasına bağlıdır." dedi.
Azerbaycan'daki dezenformasyon sorununun belirginleştiğini ve istikrarsızlık yaratmayı hedeflediğini kaydeden İsmayılov, profesyonel medyanın bu tür zararlı eğilimleri ortadan kaldırma konusunda sorumlu olduğu değerlendirmesinde bulundu.
İsmayılov, Azerbaycan'ın Şuşa kentinde düzenlenen küresel medya forumlarında, dünyanın dört bir yanından etkili medya temsilcileri ve uzmanlarının katılımıyla dijital ortamda medyanın geleceği hakkında ciddi tartışmalar yürüttüklerini anımsatarak, Türkiye-Azerbaycan ortak medya platformu çerçevesinde ve diğer Türk devletleriyle düzenledikleri ortak forumlarda dezenformasyonla mücadelenin her zaman gündemde olduğunu dile getirdi.
Dijital okuryazarlığı geliştirme önerisi
Kazakistan Kültür ve Enformasyon Bakan Yardımcısı Iskakov da Türk Devletleri Dezenformasyonla Mücadele Forumu'nun Türk devletlerinin dezenformasyonla mücadele ortak hareket etmesine imkan verdiğini belirtti.
Sosyal ağ ve yapay zeka teknolojilerinin hızla büyümesi nedeniyle son yıllarda dezenformasyonun önemli ölçüde arttığına değinen Iskakov, bu eğilimin ortak mücadele gerektirdiğini vurguladı.
Iskakov, medyanın manipülasyon amacıyla kullanımın arttığını ve dezenformasyon kampanyalarında kullanılan derin sahtecilik (deep fake) yöntemlerinin geliştiğini söyleyerek, "Tüm bunlar, hükümetlerin dijital okuryazarlığı geliştirmeye, analitik kapasiteleri güçlendirmeye ve etkili yanıt mekanizmaları geliştirmeye yatırım yapmasını gerektiriyor." dedi.
Dezenformasyonla mücadeleye Kazakistan devlet politikasında öncelik verildiğini aktaran Iskakov, ülkede dijital iletişimin yanı sıra çevrim içi platformlarla ilgili yasal düzenlemeler ve medya okuryazarlığını geliştirecek girişimler yapıldığına işaret etti.
Iskakov, dezenformasyonun gözetlenmesi için platform kurulması, ağ analizinin gelişimi hakkında düzenli araştırma yapılması ve yeni nesil gazetecilerin eğitiminde ortak hareket edilmesini önererek, TDT üye ve gözlemci ülkelerindeki çabaların bir araya getirilmesiyle modern bilgi sorunlarına etkili şekilde yanıt verebileceklerine inandığını vurguladı.
"Forumun önemli bir girişim olduğuna inanıyoruz"
Kırgızistan Kültür, Enformasyon ve Gençlik Politikası Bakan Yardımcısı Tagayev de "Bugün, Türk dünyasının siyasi, kültürel ve entelektüel alanının şekillenmesinde önemli bir rol oynayan Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti Ankara'da bulunmak bizim için büyük bir onurdur." dedi.
Dijital teknolojilerin hızla geliştiği ve bilginin hızla yayıldığı bir çağda medya okuryazarlığı, bilgi güvenliği ve dezenformasyonla mücadele konularının aciliyet teşkil ettiğini dile getiren Tagayev, "Bu zorluklar ulusal sınırları aşmakta ve kolektif, koordineli ve sistemli çözümler gerektirmektedir. Bu nedenle bu forumun düzenlenmesinin zamanında ve stratejik açıdan önemli bir girişim olduğuna inanıyoruz." diye konuştu.
Tagayev, forumun Bakü'de düzenlenen TDT Medya ve Enformasyondan Sorumlu Bakanlar ve Üst Düzey Yetkililer 7. Toplantısı'nda imzalanan bildiriyle özel bir önem kazandığının altını çizerek, bildirinin üye devletlerin medya ve enformasyon alanında işbirliğini derinleştirme, dezenformasyonla mücadele çabalarını koordine etme ve medya alanında meslek etiği ve sorumluluk ilkelerini teşvik etme konusundaki ortak anlayışını yansıttığını hatırlattı.
Toplantının Türk dünyasında iletişim ve medya alanındaki etkileşimi güçlendirmeye yönelik önemli bir stratejik adım olduğu değerlendirmesinde bulunan Tagayev, "Kırgızistan, TDT'nin amaç ve ilkelerine olan sarsılmaz bağlılığını ve başlatılan girişimlerin uygulanmasına aktif olarak katılmaya hazır olduğunu bir kez daha teyit etmektedir." dedi.
Tagayev, forumun sonuçlarının, Türk dili konuşan ülkeler arasında güveni güçlendirmeye, ortak medya uygulamaları geliştirmeye ve Türk dünyasının geleceği için istikrarlı bilgi alanı oluşturmaya önemli katkı sağlayacağını vurgulayarak, Türk dünyasının çıkarları doğrultusunda bilgi işbirliğini güçlendirmeyi ve medya okuryazarlığını artırmayı amaçlayan ortak girişimlere aktif olarak katılmaya hazır olduklarını bildirdi.
"Kaliteli medya içeriği üretmek dezenformasyona karşı en verimli araçtır"
Özbekistan Cumhurbaşkanlığı Medya İçerik Üretim Merkezi Direktörü Ahmedov da forumun sadece fikir alışverişinde bulunmak için değil, Türk dünyasında enformasyon güvenliği ve kaliteli içerik üretmeye ilişkin ortak yaklaşımların oluşturulmasına hizmet edeceğini söyledi.
Dezenformasyon meselelerinin tüm ülkeler için güncelliğini koruduğunu ifade eden Ahmedov, Özbekistan'ın açık enformasyon ortamı ve kaliteli medya içeriği üretimini geliştirmeye yönelik dönüşümler yaptığını aktardı.
Ahmedov, şöyle konuştu:
"Biz, dezenformasyona karşı mücadeleyi farklı sınırlama getirme yoluyla değil, belki profesyonel gazeteciliği, kaliteli medya içeriği üretmeyi ve toplumun eleştirel düşünme alışkanlığını geliştirme yoluyla gerçekleştirmenin önemli olduğunu düşünüyoruz. Kaliteli medya içeriği üretmek ve bilgiyi bilinçli, eleştirel ve sorumlu bir şekilde algılama yeteneğini geliştirmek dezenformasyona karşı mücadeledeki en verimli araçtır."
Dezenformasyona karşı mücadelede Türk devletleri arasında bilgi ve deneyim değişiminin yapılması, ortak çalışmaların yürütülmesi ve gazeteciler arasında karşılıklı işbirliğinin geliştirilmesinin önemli olacağına inandıklarını dile getiren Ahmedov, bu forumun söz konusu alanlarda yeni girişimler ve uzun vadeli işbirliklerinin geliştirilmesi için sağlam bir altyapı oluşturacağını vurguladı.
Ahmedov, Özbekistan'ın TDT kapsamında bilgi ve enformasyon alanlarındaki işbirliğinin daha da derinleştirilmesi, ortak projelerin hayata geçirilmesi ve ortak enformasyon alanındaki güvenin pekiştirilmesine yönelik tüm girişimleri desteklemeye hazır olduğunu sözlerine ekledi.