İTB Başkanı Kestelli iklim krizinin tarımda etkisini artırdığını vurguladı

Ekonomi Haberleri

İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, 2025 yılının Türk tarımı için en zor dönemlerden biri olacağını ve iklim krizi nedeniyle üretim modellerinin dönüştürülmesinin kaçınılmaz hale geldiğini açıkladı.

İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, 2025 yılının Türk tarımı açısından son yılların en zor dönemlerinden biri olduğunu belirterek, iklim krizi karşısında üretim modellerinin dönüştürülmesinin artık kaçınılmaz hale geldiğini söyledi.
Kestelli, borsanın aralık ayı olağan meclis toplantısında, bu yıl Türk tarımının son yılların en zor dönemlerinden birini yaşadığını belirtti.
Şubat, mart ve nisan aylarında Türkiye'nin neredeyse tamamını etkisi altına alan zirai donun üretim ve üreticide ciddi yaralar açtığını ifade eden Kestelli, sebzede yüzde 1, tahıl ve diğer bitkisel ürünlerde yüzde 10 ve meyvede yüzde 30'un üzerinde rekolte kayıpları oluştuğunu dile getirdi.
Rekolte kaybının en dramatiğinin kayısıda görüldüğünü vurgulayan Kestelli, "Normal şartlarda 90-100 bin ton rekolte beklenen kayısıda hasat zamanı 5-10 bin tonları konuşur hale geldik. Antep fıstığında yüzde 60, kirazda yüzde 70'lere varan oranda düşüş var. Arpa, çavdar ve yulaf gibi tahıllarda yüzde 25-30 olan rekolte kaybı, nohutta yüzde 30, kırmızı mercimekte yüzde 45'lere ulaşmış durumda. Pamuk, kuru üzüm, kuru incir, zeytin ve zeytinyağında da üretim kayıpları yaşandı." dedi.
Kestelli, dünyada olduğu gibi Türkiye'nin de tarımsal üretim ve küresel iklim kriziyle test edildiğini, benzer gelişmelerin yakın coğrafya ve aynı iklim kuşağındaki ülkelerde de yaşandığını anlattı.
İklim krizi nedeniyle tarım ve gıda sistemlerinde çevresel ve jeopolitik risklere direnci artırmak zorunda kalındığına dikkati çeken Kestelli, şöyle devam etti:
"Sadece bizde, Avrupa Birliği'nde değil, tarım tüm dünyada bir dönüm noktasında ve 2026'ya girerken hem benzeri görülmemiş fırsatlar hem de ciddi risk ve belirsizlikleri barındırıyor. Gelişmelere karşı kendimizi hazırlamalı, planlarımızı yapmalı ve yol haritamızı çizmeliyiz. Bu yeni dönemde akıllı tarım uygulamaları ön plana çıkmaya başladı. Su hasadı, kuraklığa dayanıklı tohumlar, sıfır toprak işleme, onarıcı tarım gibi uygulamalar hızla yaygınlaşıyor. Karbon tarımı yeni bir gelir kapısı haline geliyor. Gelişmiş ülkelerde çiftçiler, topraktaki karbonu artırarak karbon kredisi satmayı planlıyor. Hassas tarım, yapay zeka uygulamaları ve robotik konularından artık bahsetmiyorum bile. Bu uygulamaların artık içindeyiz. Ülke olarak bu konuda iyi bir başlangıç yaptığımızı düşünüyorum."