Arınç: Önemli Sürecin Başındayız
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Türkiye, çok önemli bir sürecin henüz başlangıcında" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, " Türkiye, çok önemli bir sürecin henüz başlangıcında. Bu sürecin başarılı olması, Türkiye'nin büyümesi, güçlenmesiyle çok yakından ilgili. Yıllardan beri büyük üzüntüyle sıkıntıyla yorularak, ağlayarak günlerimizi geçirdiğimiz Türkiyemizde bir huzur ve sükunet ortamının tesis edilmesi, barış denen o hepimizin içini ısıtan güzelliklerin tekrar ülkemize dönebilmesi açısından başlayan süreçte hepimizin sorumluluk taşıdığına inanıyorum" dedi. Arınç, Doğan Holding tarafından Doğan TV Stüdyoları'nda düzenlenen Fresh MESH (Medya - Eğlence - Şov Dünyası) Konferansı'nın açılışında yaptığı konuşmada, geleneğin sağlık ve güçlü toplumların yaslandığı en önemli değerlerden biri olduğunu, geleneği muhafaza etmenin, binlerce yılda oluşan değerlere sahip çıkmanın rasyonel bir yönetim anlayışı olduğunu kaydetti. Geleneğin yeniliğe ve teknolojiye karşı bir duruş olmaması gerektiğini dile getiren Arınç, "Bizler istesek de istemesek de karşımızda yeni iletişim ortamının şekillendirdiği yeni bir kuşak duruyor. Bir değer üretirken bu kuşağın taleplerini yok sayamayız" dedi. Bülent Arınç, artık tek ekrandan ve tek seçenekli program akışlarıyla yeni kuşağı yakalamanın oldukça zor hale geldiğinin altını çizerek, ABD'de yapılan araştırmaların da bunu gösterdiğini, ABC, NBC, FOX gibi büyük kanalların birkaç sezondur ard arda ciddi reyting kayıplarına uğradığını, özellikle 18-40 yaş arasındaki genç kuşağın çok ünlü dizi ve şov programlarını televizyonlardan izlemediğinin ortaya çıktığını anlattı. Buna karşın aynı dizilerin online izlenme oranlarında yüzde 46'lık artış görüldüğünü ve 18-40 arasındaki yaş grubunun artık televizyon yerine yeni medya araçlarını tercih ettiğini kaydeden Arınç, "Benzer bir durumu biz de yazılı medyamızda yaşıyoruz. Bir taraftan büyük tiraj kayıpları yaşanırken diğer taraftan aynı gazeteler internet ortamında günlük tirajının nerede ise 10 katına varan okuyucu sayısına ulaşabiliyor" diye konuştu. -"Büyülü bir kutu"- Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, iletişim, yayıncılık ve bilişim hizmetlerini sağlayan sektörlerin sınırlarının yumuşayarak, adeta tek pazar haline geldiğini belirterek, şöyle devam etti: "Sizlerin de bu gerçeği görerek hareket etmeniz gerekir. Bir taraftan içerik üretecek, diğer taraftan bu içeriği en etkili şekilde, hangi araç ve kanallar vasıtasıyla hedef kitle ile buluşturmanın hesaplarını yapacaksınız. Yani bir anlamda, bir taraftan bir sanatçı gibi eser ortaya koyacaksınız, diğer taraftan bir mühendis gibi bunu yayınlayacak en iyi mecraları oluşturacaksınız, diğer taraftan da bir işletmeci gibi en etkili pazarlama stratejilerini geliştireceksiniz." Kitle iletişim araçları içerisinde televizyonun hem etki hem de izlenme oranları açısından diğerlerinden çok farklı bir yere sahip olduğuna değinen Arınç, 1960'lı yıllarda geniş kitlerce seyredilmeye başlanan renkli televizyon yayınlarının üzerinden 50 yıl gibi bir zaman geçtiğini, insanlık tarihi göz önüne alındığında bu kadar kısa bir süre içerisinde hiçbir şeyin televizyon kadar hayatlarda etkili olamadığını söyledi. Arınç, ortak duyguları etkileyebilme gücü ile "büyülü bir kutu" olarak evlerin asli unsurlarından birisi haline gelen televizyonun, haberin, belgeselin, tartışma programlarının yayınlandığı bir enformasyon aracı olmasından daha fazla bir eğlence aracı olduğuna işaret ederek, televizyonu diğer medya araçlarından bir adım öne çıkartan ya da daha cazip hale getirenin de bu özelliği olduğunu belirtti. Gösterilen diziler, filmler ve diğer programların tamamında dikkati çeken tek unsurun eğlence; eğlencenin de her türlü söylemin üst ideolojisi olduğunun görüldüğünü ifade eden Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü: "24 saat yayın yapan kanallarda tam bir görüntü sarhoşluğu yaşıyoruz. Acı, gözyaşı, sevinç, merak, heyecan, korku tüm duygular ard arda evlerimizin içerisine pompalanıyor. En gösterişli evlerden en fakirine, herkes aynı eğlenceli ve renkli dünyaya dalıyor. Bu özellikleri ile televizyon bizleri, yaşamlarımızdan alıp, gerçek olmayan bir dünyada gezintiye çıkartıyor. Bize hayal ve rüyalardan oluşan bir fantazyalar dünyası sunuyor. Ancak, ne kadar eleştirirsek eleştirelim, hangi ideolojik eğilimlerin insanı olursak olalım, hepimiz için televizyonu diğer eğlence araçlarından farklı ya da karşı konulmaz kılan da hayaller, hülyalar ve fantezilerden oluşan bu gerçek üstü dünyaya, gerçekmiş gibi bizleri inandırmasıdır." -"Bir hakkı da teslim etmek istiyorum"- Başbakan Yardımcısı Arınç, eğlence sektörünün hem dünyada hem de Türkiye'de çok büyük bir ekonomik değer olduğunu hatırlatarak, PwC'nin 2012 raporlarında, medya ve eğlence sektöründe 2016 yılında tüm dünyada, 2,1 trilyon dolarlık bir harcama yapılacağının öngörüldüğünü, Türkiye'de 2012'de bu rakamın 11 milyar dolar civarında gerçekleştiğini, 2016'da 16 milyar dolarlık bir harcama yapılacağının tahmin edildiğini belirtti. Son birkaç yıldır, içerik üretme konusunda yapılan başarılı çalışmaların artık sınırların çok ötesine taştığını dile getiren Arınç, "Bu vesile ile bir hakkı da teslim etmek istiyorum. Zaman zaman bizlerin de eleştirilerine rağmen önemli işler yapıyorsunuz. Sizlerin başarılı çalışmalarından dolayı ülkemiz bölgesinde hatırı sayılır bir içerik üreticisi olmuştur. Yapmış olduğunuz diziler bütün dünyadan ses getirmeye başladı. Ben bu motivasyonla, kısa bir süre içerisinde, ülkemizi görsel medyaya içerik üreten en önemli merkezlerden birisi konumuna getireceğinize yürekten inanıyorum" diye konuştu. Arınç, her şeyin hızlı geliştiği, büyük rakamların konuşulduğu bir sektörde, var olmanın, ayakta kalmanın en önemli adımını kaliteli içerik üretmenin oluşturduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: "Ancak yalnızca içerik üretmek yetmez. Bu içeriğin tüm ekranlarda bulunabilir, her platformdan ulaşılabilir ve paylaşılabilir kılınması, aynı zamanda izleyicilerin değişen tüketici davranışlarının sürekli takip edilmesi de gerekir. İçerik üreticileri ve sağlayıcıları, yeni endüstriler, sistem, teknoloji ve platform sağlayıcıları ve araştırma kuruluşlarının da sürece dahil olduğu devasa bir yeni yapılanmadan söz ediliyor. Bütün bu gelişmeler dünyada ve Türkiye'de aynı anda oluyor. Renkli televizyondaki gibi dünyadan 25 yıl sonra değil, dünyayla aynı anda gelişiyoruz. Sektörler de dünyadaki gelişmeleri izliyor, böyle etkinliklerde bir araya gelip çözüm süreçlerini değerlendiriyor, yeni stratejiler belirliyor, yeniden yapılanıyor, biçim değiştiriyor." Arınç, bilgiye erişimin ve paylaşımın yeni bir boyutu ile karşı karşıya kalındığını belirterek, bir yandan verilecek yeni hizmet ve içerikler ile televizyon cihazlarında meydana gelen ilerleme, diğer yandan yayıncılık teknolojilerindeki ilerlemenin, bu alanda daha pek çok yeniliği ortaya çıkacağının işaretini verdiğini söyledi. -"Bu 'büyülü dünya'ya içerik üretirken sorumlu davranalım"- Başbakan Yardımcısı Arınç, internetin kullanımı ile başlayan iletişimdeki büyük devrimin, yeni medya süreci ile hızla büyüdüğüne dikkati çekerek, şu görüşleri dile getirdi: "Bu yeni medya girişiminin öncüleri olan sizler, belki de ilk kavramsal sistem tanımlarını ve ilk uygulamaları yapanlar, ilk standartları belirleyenler olacaksınız. Bu çalışmanın da buna öncülük edeceğine inanıyorum. Burada sizlerle büyük bir sorumluluk düşüyor. Lütfen, bugün evlerimizin en ücra köşelerine kadar giren, çocuklarımızı adeta bağımlılık derecesinde etkileyen bu 'büyülü dünya'ya içerik üretirken sorumlu davranalım. İşinizin odağında her zaman insan olmalı. İnsanı ve insani değerleri hiçe sayan, onu alay konusu eden, zekasını hiçe sayan bir yaklaşıma prim vermemelisiniz. Reyting kapma ucuzluğu içerisindeki muhteris bir tüccar aksine, ürettiğiniz eserlerde, vicdanın ve yüreğin sıcaklığını taşıyan bir sanatçı hassasiyeti olmalıdır. Ürettiğiniz eserler, bir enformasyon çöplüğü oluşturmamalı, bilakis hepimize tüm aile bireyleri ile büyük bir keyifle eğlendiği, bilgilendiği, haberdar olduğu, imkanlar sunmalıdır." -"Türkiye önemli bir sürecin başlangıcında"- Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkiye'nin çok önemli bir sürecin henüz başlangıcında olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu sürecin başarılı olması, Türkiye'nin büyümesi, güçlenmesiyle çok yakından ilgili. Yıllardan beri büyük üzüntüyle sıkıntıyla yorularak, ağlayarak günlerimizi geçirdiğimiz Türkiyemizde bir huzur ve sükunet ortamının tesis edilmesi, barış denen o hepimizin içini ısıtan güzelliklerin tekrar ülkemize dönebilmesi açısından başlayan süreçte hepimizin sorumluluk taşıdığına inanıyorum. Sayın Doğan'ın bu konuda çalışanlarına yönelik çabalarını takdirle karşılıyorum. Bu herkesin, 75 milyonun ortak sorumluluğudur." (Son) Muhabir: Andaç Hongur Yayıncı: Sibel Ertürk Kurtoğlu - İSTANBUL
Kaynak: AA / Güncel
Doğan Holding, Bülent Arınç, Türkiye, Politika, Güncel, Haberler
- AK PARTİ
- AVRUPA BİRLİĞİ
- AZERBAYCAN
- BASKETBOL
- BELEDİYE
- BEŞİKTAŞ
- CHP
- ÇEVRE
- DEM
- DİPLOMASİ
- DOĞA
- DONALD TRUMP
- DEVLET BAHÇELİ
- EĞİTİM
- EKREM İMAMOĞLU
- ELON MUSK
- EMEKLİ
- EMLAK
- ENERJİ
- ENFLASYON
- ESNAF
- FENERBAHÇE
- FİKSTÜR
- FİLİSTİN
- FUTBOL
- GALATASARAY
- GASTRONOMİ
- GAZZE
- GÜNCEL
- GÜVENLİK
- GÖÇMEN
- HAKAN FİDAN
- HASTANE
- HAYVAN HAKLARI
- HIRSIZLIK
- HUKUK
- IRAK
- İNSAN HAKLARI
- İRAN
- İSRAİL
- İSTANBUL
- İŞÇİ
- İTFAİYE
- JANDARMA
- JOSE MOURINHO
- KAZA