AK Parti Sözcüsü Çelik, MYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu: (3)
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Terörsüz Türkiye" süreciyle ilgili, "Süreçten yana gözüküp odağımızı kaybettirmek isteyenlere karşı hassas olmalıyız. Ana yolda tutmalıyız süreci. Otobanda tutmalıyız. Yan yollara sapılmasını engellemeliyiz.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Terörsüz Türkiye" süreciyle ilgili, "Süreçten yana gözüküp odağımızı kaybettirmek isteyenlere karşı hassas olmalıyız. Ana yolda tutmalıyız süreci. Otobanda tutmalıyız. Yan yollara sapılmasını engellemeliyiz." dedi.
Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı'na ilişkin, parti genel merkezinde açıklamalarda bulundu.
"Terörsüz Türkiye" sürecine karşı olanların eleştirilerini de dinlediklerini ve değerlendirmeye çalıştıklarını belirten Çelik, şunları kaydetti:
"Tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak ilkesini şiar edinmiş Cumhur İttifakı'na herhangi bir şekilde siyasi iftira atmak için bunlar yapılıyorsa, tabii ki bunu kayda değer bulmuyoruz. Ama birkaç haftadır başka bir eğilim ortaya çıktı. Süreçten yana olduğunu söyleyip AK Parti'yi suçlamak, Cumhur İttifakı'nı suçlamak, AK Parti'ye ödev vermek, AK Parti'ye karşı olduğunu özellikle belirtmek zorunda hissetmek gibisinden bir eğilim ortaya çıktı. Burada tabii partimize dönük birtakım cümlelerin kurulduğunu, partimize dönük birtakım haksız ve siyasi iftira anlamına gelecek değerlendirmelerin de yapıldığını görüyoruz. Tabii ki bunların hepsine verecek cevabımız var. Süreçten yana gözüküp odağımızı kaybettirmek isteyenlere karşı da hassas olmalıyız. Ana yolda tutmalıyız süreci. Otobanda tutmalıyız. Yan yollara sapılmasını engellemeliyiz."
"Güney Kıbrıs Rum yönetiminin yaptığı işgalciliktir"
Güney Kıbrıs Rum kesiminin bazı ülkelerle münhasır ekonomik bölge anlaşması yaptığına dikkati çeken Çelik, bu kapsamda son olarak Lübnan ile bir anlaşma yapıldığını anımsattı.
Güney Kıbrıs Rum kesimi ile Lübnan arasındaki söz konusu anlaşmanın baştan aşağı hukuksuz olduğunu vurgulayan Çelik, "Güney Kıbrıs Rum yönetiminin yaptığı tamamen işgalciliktir. Başka bir şey değildir. Bu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin egemenlik haklarını gasbetme girişimidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni yok saymaya çalışan, Türkiye'yi görmezden gelmeye çalışan hiçbir yaklaşımın burada bir geleceği olmayacaktır." diye konuştu.
Ömer Çelik, şunları ifade etti:
"Güney Kıbrıs Rum yönetiminin bu faaliyetini görüyoruz. Son zamanlarda da Rum tarafını, Rum tarafının yaşadığı bir bölge olmaktan çıkarıp bazı ülkelerin askeri üssü ve karargahı haline getirmeye çalışıyorlar. Bunlar da beyhude çabalardır. Lübnan'da da bu anlaşma tartışılıyor. Çünkü bu anlaşma Lübnan'ın aslında deniz yetki alanlarından büyük bir kaybın ortaya çıkmasını doğurdu. Dolayısıyla Lübnan iç siyasetinde de bu soruluyor. Yani niye bu ortaya çıktı gibisinden... Bazı yorumcular, Avrupa Birliği'nin 1 milyar avroluk yardım paketinin söz konusu olduğunu, Rum kesiminin de burada Lübnan'ı istismar etmeye çalıştığını söylüyor."
"KKTC'nin egemenlik haklarının yok sayılmasına müsaade etmeyiz"
Rum kesiminin, gelecek dönemde AB dönem başkanı olacağını hatırlatan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada, bu işgalciliğe benzer, bütün Akdeniz'i kapsayacak bir Akdeniz anlaşması şeklinde bir yaklaşımın ortaya koyulacağına dair bazı haberler çıkıyor. Bunu açık ve net bir şekilde söyleyelim. Bu, bizim açımızdan gayrimeşrudur. Avrupa Birliği, yıllarca Güney Kıbrıs Rum kesiminin şımarıklığına direnemedi. Bu şımarıklığın peşinden sürüklendi ama dünyanın geldiği noktada bu şımarıklık artık sadece Güney Kıbrıs Rum kesiminin şımarıklığı olarak kalmaz. Avrupa Birliği güvenlik mimarisinin ana kolonlarına büyük bir darbe vurmak anlamına gelir. Yani hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin egemenlik haklarının yok sayılmasına müsaade etmeyiz hem Türkiye'nin bu şekilde görülmezden gelinmesi diye bir tablo oluşturulamaz ve hayata geçirilemez. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Akdeniz'deki yetki alanlarını, kendi egemenliği içindeki yetki alanlarını yeniden belirleyecek sahaları ilan etme hakkına her zaman sahiptir. Ama Birleşmiş Milletler kararlarının da açık bir şekilde ortaya koyduğu gibi Güney Kıbrıs Rum kesiminin bu davranışı açık bir şekilde işgalci bir yaklaşımdır."
"Görev yapan birliklerimizle yeni birliklerimiz yer değiştiriyor"
Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye'yi ziyaretinin gündemde olup olmadığının sorulması üzerine, "Tabii ki Sayın Cumhurbaşkanımız Suriyeli kardeşlerimizle buluşmak, onları, Suriye topraklarını da ziyaret ederek tebrik etmeyi arzu ediyor. Ama yakın bir planlama yok. Şu anda herhangi bir takvim oluşmuş değil. Şartlar uygun olduğunda, iki tarafın da mutabakatı olduğunda o gerçekleşir. Ama şu anda size söyleyeceğim yakın bir takvim yok." yanıtını verdi.
Türk Silahlı Kuvvetleri konvoylarının Suriye'ye yaptığı sevkiyatın sorulduğu Çelik, şu ifadeleri kullandı:
"Konvoyla ilgili görüntüler doğrudur. Bunlarda bir olağanüstü durum yok. Orada epeydir görev yapan birliklerimizle yeni birliklerimiz yer değiştiriyorlar. Olağanüstü bir durum yok. Türk Silahlı Kuvvetleri orada iki ülkenin mutabakatı çerçevesindeki pozisyonunu koruyor. Şimdiye kadar epeydir görev yapan birliklerimizin yerine yeni birliklerin gitmesi, 'nöbet değişimi' diyebileceğimiz bir çerçevede gerçekleşiyor bunlar. Türk Silahlı Kuvvetleri kendisine verilen emri harfiyen yüksek bir disiplinle yerine getiriyor. Zaman zaman bu birliklerin yer değiştirmesi gerekiyor. Pozisyonumuzda bir değişiklik yok. Olağanüstü bir durum da yok orada."
(Bitti)
Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı'na ilişkin, parti genel merkezinde açıklamalarda bulundu.
"Terörsüz Türkiye" sürecine karşı olanların eleştirilerini de dinlediklerini ve değerlendirmeye çalıştıklarını belirten Çelik, şunları kaydetti:
"Tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak ilkesini şiar edinmiş Cumhur İttifakı'na herhangi bir şekilde siyasi iftira atmak için bunlar yapılıyorsa, tabii ki bunu kayda değer bulmuyoruz. Ama birkaç haftadır başka bir eğilim ortaya çıktı. Süreçten yana olduğunu söyleyip AK Parti'yi suçlamak, Cumhur İttifakı'nı suçlamak, AK Parti'ye ödev vermek, AK Parti'ye karşı olduğunu özellikle belirtmek zorunda hissetmek gibisinden bir eğilim ortaya çıktı. Burada tabii partimize dönük birtakım cümlelerin kurulduğunu, partimize dönük birtakım haksız ve siyasi iftira anlamına gelecek değerlendirmelerin de yapıldığını görüyoruz. Tabii ki bunların hepsine verecek cevabımız var. Süreçten yana gözüküp odağımızı kaybettirmek isteyenlere karşı da hassas olmalıyız. Ana yolda tutmalıyız süreci. Otobanda tutmalıyız. Yan yollara sapılmasını engellemeliyiz."
"Güney Kıbrıs Rum yönetiminin yaptığı işgalciliktir"
Güney Kıbrıs Rum kesiminin bazı ülkelerle münhasır ekonomik bölge anlaşması yaptığına dikkati çeken Çelik, bu kapsamda son olarak Lübnan ile bir anlaşma yapıldığını anımsattı.
Güney Kıbrıs Rum kesimi ile Lübnan arasındaki söz konusu anlaşmanın baştan aşağı hukuksuz olduğunu vurgulayan Çelik, "Güney Kıbrıs Rum yönetiminin yaptığı tamamen işgalciliktir. Başka bir şey değildir. Bu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin egemenlik haklarını gasbetme girişimidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni yok saymaya çalışan, Türkiye'yi görmezden gelmeye çalışan hiçbir yaklaşımın burada bir geleceği olmayacaktır." diye konuştu.
Ömer Çelik, şunları ifade etti:
"Güney Kıbrıs Rum yönetiminin bu faaliyetini görüyoruz. Son zamanlarda da Rum tarafını, Rum tarafının yaşadığı bir bölge olmaktan çıkarıp bazı ülkelerin askeri üssü ve karargahı haline getirmeye çalışıyorlar. Bunlar da beyhude çabalardır. Lübnan'da da bu anlaşma tartışılıyor. Çünkü bu anlaşma Lübnan'ın aslında deniz yetki alanlarından büyük bir kaybın ortaya çıkmasını doğurdu. Dolayısıyla Lübnan iç siyasetinde de bu soruluyor. Yani niye bu ortaya çıktı gibisinden... Bazı yorumcular, Avrupa Birliği'nin 1 milyar avroluk yardım paketinin söz konusu olduğunu, Rum kesiminin de burada Lübnan'ı istismar etmeye çalıştığını söylüyor."
"KKTC'nin egemenlik haklarının yok sayılmasına müsaade etmeyiz"
Rum kesiminin, gelecek dönemde AB dönem başkanı olacağını hatırlatan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada, bu işgalciliğe benzer, bütün Akdeniz'i kapsayacak bir Akdeniz anlaşması şeklinde bir yaklaşımın ortaya koyulacağına dair bazı haberler çıkıyor. Bunu açık ve net bir şekilde söyleyelim. Bu, bizim açımızdan gayrimeşrudur. Avrupa Birliği, yıllarca Güney Kıbrıs Rum kesiminin şımarıklığına direnemedi. Bu şımarıklığın peşinden sürüklendi ama dünyanın geldiği noktada bu şımarıklık artık sadece Güney Kıbrıs Rum kesiminin şımarıklığı olarak kalmaz. Avrupa Birliği güvenlik mimarisinin ana kolonlarına büyük bir darbe vurmak anlamına gelir. Yani hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin egemenlik haklarının yok sayılmasına müsaade etmeyiz hem Türkiye'nin bu şekilde görülmezden gelinmesi diye bir tablo oluşturulamaz ve hayata geçirilemez. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Akdeniz'deki yetki alanlarını, kendi egemenliği içindeki yetki alanlarını yeniden belirleyecek sahaları ilan etme hakkına her zaman sahiptir. Ama Birleşmiş Milletler kararlarının da açık bir şekilde ortaya koyduğu gibi Güney Kıbrıs Rum kesiminin bu davranışı açık bir şekilde işgalci bir yaklaşımdır."
"Görev yapan birliklerimizle yeni birliklerimiz yer değiştiriyor"
Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye'yi ziyaretinin gündemde olup olmadığının sorulması üzerine, "Tabii ki Sayın Cumhurbaşkanımız Suriyeli kardeşlerimizle buluşmak, onları, Suriye topraklarını da ziyaret ederek tebrik etmeyi arzu ediyor. Ama yakın bir planlama yok. Şu anda herhangi bir takvim oluşmuş değil. Şartlar uygun olduğunda, iki tarafın da mutabakatı olduğunda o gerçekleşir. Ama şu anda size söyleyeceğim yakın bir takvim yok." yanıtını verdi.
Türk Silahlı Kuvvetleri konvoylarının Suriye'ye yaptığı sevkiyatın sorulduğu Çelik, şu ifadeleri kullandı:
"Konvoyla ilgili görüntüler doğrudur. Bunlarda bir olağanüstü durum yok. Orada epeydir görev yapan birliklerimizle yeni birliklerimiz yer değiştiriyorlar. Olağanüstü bir durum yok. Türk Silahlı Kuvvetleri orada iki ülkenin mutabakatı çerçevesindeki pozisyonunu koruyor. Şimdiye kadar epeydir görev yapan birliklerimizin yerine yeni birliklerin gitmesi, 'nöbet değişimi' diyebileceğimiz bir çerçevede gerçekleşiyor bunlar. Türk Silahlı Kuvvetleri kendisine verilen emri harfiyen yüksek bir disiplinle yerine getiriyor. Zaman zaman bu birliklerin yer değiştirmesi gerekiyor. Pozisyonumuzda bir değişiklik yok. Olağanüstü bir durum da yok orada."
(Bitti)
Kaynak: AA / Politika
Dış Politika, Ömer Çelik, Güvenlik, Politika, AK Parti, Türkiye, Ekonomi, Türkiye, AK Parti, Ömer Çelik, Ekonomi, Dış Politika, Güvenlik, Politika, Haberler
- AK PARTİ
- AVRUPA BİRLİĞİ
- AZERBAYCAN
- BASKETBOL
- BELEDİYE
- BEŞİKTAŞ
- CHP
- ÇEVRE
- DEM
- DİPLOMASİ
- DOĞA
- DONALD TRUMP
- DEVLET BAHÇELİ
- EĞİTİM
- EKREM İMAMOĞLU
- ELON MUSK
- EMEKLİ
- EMLAK
- ENERJİ
- ENFLASYON
- ESNAF
- FENERBAHÇE
- FİKSTÜR
- FİLİSTİN
- FUTBOL
- GALATASARAY
- GASTRONOMİ
- GAZZE
- GÜNCEL
- GÜVENLİK
- GÖÇMEN
- HAKAN FİDAN
- HASTANE
- HAYVAN HAKLARI
- HIRSIZLIK
- HUKUK
- IRAK
- İNSAN HAKLARI
- İRAN
- İSRAİL
- İSTANBUL
- İŞÇİ
- İTFAİYE
- JANDARMA
- JOSE MOURINHO
- KAZA