Ahasen, Sağlıkta Performansa Dayalı Ücret Sisteminde 27 Bin Liraya Kadar Kesinti Olduğunu Bildirdi

Güncel Haberler

Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHASEN) Genel Başkanı Ahmet Kandemir, performansa dayalı ücret sisteminin sağlık çalışanlarının gelirlerinde büyük kesintilere neden olduğunu belirterek, bu durumun hem çalışanlar hem de vatandaşlar için mağduriyet yarattığını vurguladı.

Haber : TENZİLE AŞÇI - Kamera: AKIN KÜÇÜKKURT
(İZMİR) - Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHASEN) Genel Başkanı Ahmet Kandemir, performansa dayalı ücret sistemiyle hekimlerden 27 bin, ebelerden 10-11 bin liraya kadar kesinti olabildiğini ifade ederek, "Bordrolarımızı net olarak göremiyoruz. Bu çok büyük bir sıkıntı" dedi.
Hekimler ve sağlık çalışanlarının bir yılı aşkın süredir Aile Hekimliği Ödeme Yönetmeliği kapsamında uygulanan performansa dayalı ücret sistemine karşı mücadelesi devam ediyor. Uygulamanın, sağlık çalışanlarının gelirlerinde kesinlere neden olduğu belirtiliyor.
AHASEN Genel Başkanı Ahmet Kandemir, konuya ilişkin ANKA Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, bugünkü kesintilerin tamamen aile sağlığı merkezlerinde (ASM) çalışan hekimin, ebenin, hemşirenin emeğinin gasbı olduğunu, hiçbir bilimsel temeli olmayan bir kesintiyle karşılaştıklarını ifade etti.
Kandemir, şunları kaydetti:
"Aile hekimliğini kullanmayan, aile hekimine ihtiyacı olmayan, bir yıl boyunca aile hekimine gelmemiş olan vatandaşın gelmediği gerekçesiyle hekimden, ebeyle hemşireden ücret kesiliyor. Bugün bu kesintiler bordrolara yansıdığı için netleşmiş oldu. Bizim aldığımız bilgilere göre şu ana kadar bir hekimden 27 bin liraya kadar, bir ebeden 10-11 bin liraya kadar kesinti var. Bordrolarımızı da net olarak göremiyoruz. Bu çok büyük bir sıkıntı. Bordro detaylarını inceleyemiyoruz; hangi kesinti neye göre yapılmış bilmiyoruz. Performans üzerine kurulan bu sistem nedeniyle şu anda hak edişlerimizin yaklaşık yüzde 60'ı tamamen performansa bağlı. Temel hak edişlerimiz yoksulluk sınırının altına düşmüş durumda."
"İhtiyacı olan vatandaş daha fazla sıra beklemek zorunda kalacak"
Sorunun sadece hekimler değil, vatandaşlara da mağduriyet yaşatacağını belirten Kandemir, şu ifadeleri kullandı:
"İhtiyacı olmayan, taraması bulunmayan bir vatandaşı aile hekimliğine davet etmek emek ve zaman kaybıdır. Telefonla ulaşıp ASM'ye davet etmek zorunda kalıyoruz. Bu kişiler geldiğinde gerçekten ihtiyacı olan vatandaş daha fazla sıra beklemek zorunda kalacak. Zaten vatandaş sıra beklemekten yorulmuş durumda. Hekimiyle iki dakika konuşmak istiyor, muayene için zaman ayrılmasını bekliyor. Biz de hastamıza zaman ayırmak istiyoruz. Ama bu sistem yoğunluğumuzu artıracak. Hem hasta hekimine ulaşmakta zorluk çekecek hem de gereksiz iş yükü ve mağduriyet yaratacak. Bu sistem devam ederse, bu yönetmelik geri çekilmezse mahallenizdeki hekiminize, ebenize, hemşirenize de ulaşmakta zorlanacaksınız."
"Şiddeti daha da artıracak bir uygulama"
Kandemir, sistemin sağlıkta şiddeti de körükleyeceğini savunarak, "Bu durumun şiddeti artıracağı çok açık. Çünkü birçok hastamız sıra beklediği ya da yeteri kadar diyalog kuramadığı için bu yönteme başvurmaya çalışıyor. Bu uygulama şiddeti daha da artıracak bir uygulamadır. O yüzden masa başında bürokratlar, sahadaki temsilcilerle daha iyi diyalog kurmalı. Hem vatandaşın yararına hem de hizmet veren hekim ve hemşirenin işini kolaylaştıracak uygulamalar hayata geçirilmeli. Bu yüzden bu uygulamadan bir an önce geri dönülmesini istiyoruz" dedi.
"Yıkılmak üzere olan ASM'ler var"
ASM'lerin fiziki koşullarının da yetersiz olduğuna dikkati çeken Kandemir, şöyle konuştu:
"Deprem bölgesinde hala prefabrik ASM'lerde hizmet veriliyor. İzmir'de, İstanbul'da bile merdiven altı aile sağlığı merkezleri var, deprem yönetmeliğine uygun olmayan, yıkılmak üzere olan ASM'ler var. Bu merkezleri boşaltmak da çözüm değil. Çünkü boşaltıldığında bakanlık kamudan yeni bir yer göstermiyor. 'Kendiniz yer bulun, kendiniz ASM'ye çevirin' deniliyor. Sağlık çalışanları yeterli bütçe verilmezse nasıl yapabilir? Koca bakanlık bunu yapamazken, oradaki arkadaşlarımız nasıl yapsın? Bina güvenliği sağlanmamışken, sağlıkta şiddet sorunu çözülmemişken, aile hekimliğinin üzerinde performans ve kronik hastalık yükü varken yeni uygulamalar getirmek temel sorunların üzerine bozuk bir bina çıkmaya çalışıyorsunuz. Bu yönetmeliğin tamamen değiştirilmesi gerekir. Değişiklik yapılırken de vatandaşla birebir muhatap olan aile hekimliği çalışanlarıyla birlikte yapılmalıdır."