2026 Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Yatırım teşviklerimizle katma değerli üretimin ve refahın yurt sathına yayılmasını destekliyoruz. 2025 yılının ilk on bir ayında sunduğumuz teşviklerle 1 trilyon 254 milyar lira yatırımın önünü açtık. Bu yıl yeni teşvik sistemimizi ilan ettik. Kaynaklarımızı ülkemizi Türkiye Yüzyılı hedeflerine taşıyacak katma değerli projelere yönlendiriyoruz. Yatırım ortamını iyileştirmeye dönük adımlarımız ve teşviklerimiz sayesinde uluslararası yatırımların ülkemize ilgisi yükseldi. Son bir yılda bir önceki yıla göre yüzde 33’lük artışla 15 milyar 257 milyon dolarlık doğrudan uluslararası sermaye yatırımı çektik." dedi.
(TBMM) - Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Yatırım teşviklerimizle katma değerli üretimin ve refahın yurt sathına yayılmasını destekliyoruz. 2025 yılının ilk on bir ayında sunduğumuz teşviklerle 1 trilyon 254 milyar lira yatırımın önünü açtık. Bu yıl yeni teşvik sistemimizi ilan ettik. Kaynaklarımızı ülkemizi Türkiye Yüzyılı hedeflerine taşıyacak katma değerli projelere yönlendiriyoruz. Yatırım ortamını iyileştirmeye dönük adımlarımız ve teşviklerimiz sayesinde uluslararası yatırımların ülkemize ilgisi yükseldi. Son bir yılda bir önceki yıla göre yüzde 33'lük artışla 15 milyar 257 milyon dolarlık doğrudan uluslararası sermaye yatırımı çektik." dedi.
Bakan Kacır, 2026 yılı Bütçe Görüşmeleri kapsamında TBMM Genel Kurulu'nda konuştu. Kacır, şunları söyledi:
"Küresel üretim ve ticaret yeni bir döneme girdi. Uzunca zamandır devam eden serbest ticaret yaklaşımı artık terk ediliyor. Korumacılık tedbirleri, gümrük duvarları, ticaret engelleri, yerinde üretim, dostlardan tedarik yaklaşımları yükseliyor. Evvelden çok daha sınırlı sayıda ürün ve sektöre yönelik olan engellemeler artık pek çok alanda olağan görünüyor. Kritik ham madde ya da teknoloji ihracatının kısıtlanması yaygınlaşıyor. Küresel ekonominin ağırlık merkezi Batı'dan Doğu'ya kayıyor. Böylesi bir tabloda sanayi ve teknoloji kabiliyetleri stratejik değer taşıyor. Pek çok ülke bu gerçeği henüz fark etti, biz ise ülkemizi bugünlere kuvvetli şekilde hazırladık. Geçmiş sanayi devrimlerini ıskalamanın bedelini çok ağır ödemiştik fakat şimdi yeni teknolojilerin sunduğu fırsatları değerlendirmeyi başaran bir ülkeyiz. AK Parti iktidarları döneminde montaj sanayi değil katma değer üreten bir sanayi altyapısı inşa ettik. Gelin, son yirmi üç yılda sanayimiz nereden nereye gelmiş hatırlayalım. Sanayi üretiminde katma değerimiz 41 milyar dolardan 241 milyar dolara yükseldi. Dünyada 21'inci sıradan 14'üncü sıraya çıktık; bizim gerimizde olan hiçbir ülke önümüze geçebilmiş değil Türkiye Çin'den sonra Avrupa'ya kadar uzanan kuşağın ürün ve ihracat pazarı çeşitliliği açısından en yüksek rekabet gücüne sahip ülkesi haline geldi. Askeri insansız hava araçlarında dünyada 1'inciyiz; ticari araç, otobüs, beyaz eşya, güneş paneli, çelik, tekstil, ağaç ürünleri üretiminde Avrupa'da lideriz. Yenilikçi kabiliyetlerimiz sanayimizin tüm alanlarında büyük kazanımları beraberinde getirdi. Bakınız, hükümetlerimiz döneminde çelik üretimimizi 16,5 milyon tondan 37 milyon tona yükselttik. Demir çelik ihracatımız 3,5 milyar dolardan 28,5 milyar dolara çıktı. 2002'de Avrupa'da 4'üncü sırada idik, şimdi lider üreticiyiz. Önümüzdeki dönem de yeşil dönüşüm hedefiyle hidrojen kullanımı, alternatif enerjiler, karbon yakalama ve tesis modernizasyonu yatırımlarını hızlandıracağız. Otomotiv sektörümüz bu yıl 41,5 milyar dolarla ihracat rekoru kırdı.
"Yerli elektrikli otomobil markamız Togg , 80 bin'den fazla araç üretti"
23 yılda yıllık otomobil üretimimizi 357 binden 1,4 milyona çıkardık. Elektrikli, sürücüsüz ve bağlantılı araç teknolojileriyle büyük dönüşümlerin yaşandığı sektörde yeniliklerin öncüsü olmak adına yatırımlarımızı yüksek teknoloji odaklı yönlendiriyoruz. Yerli elektrikli otomobil markamız Togg, 80 bin'den fazla araç üretti. Elektrikli araç pazarında liderliği elde etti. 36 bin 700 şarj bağlantısını tüm şehirlerimize yaygınlaştırdık. 8 küresel markanın fabrikalarının bulunduğu sektörümüzün rekabet gücünü artıracak yenilikçi modellerin ülkemizde üretilmesi için gayretlerimizi sürdürüyoruz. Kimya sektöründe ihracatımızı 23 yılda 2,7 milyar dolardan 31 milyar dolara yükselttik. Değer zincirinin erken basamaklarındaki ürünlere yönelik ara malı ve hammadde yatırımlarına hız kazandırdık. Son 10 yılda kimya sektöründe büyük ölçekli projelere sunduğumuz teşviklerle 19 milyar dolarlık yatırımın önünü açtık. Adana Ceyhan'daki Endüstri Bölgelerinin önümüzdeki dönemde entegre kimya sanayii yatırımlarının adresi olmasını sağlayacağız. Ülkemizde kullanılan ilaçlarda değer bazında yüzde 57, kutu bazında yüzde 92 yerel üretime sahibiz. 13 biyoteknolojik üretim tesisi kurulmasını sağladık. Biyoteknolojik ilaçlar ve ileri tedavi yöntemlerinde Ar-Ge çalışmalarını hızlandırıyoruz. Kamu alımlarını daha etkili bir araca dönüştürerek yüksek teknolojili tıbbi cihazlarda kapasite ve yetkinliğimizi artıracağız.
"Savunma sanayii ihracatımız 23 yılda 248 milyon dolardan 8,4 milyar dolara yükseldi"
Savunma sanayiinde 100 bin çalışanın olduğu 3 bin 500 şirket, araştırma kurumlarımız ve üniversitelerimizin oluşturduğu dev bir ekosistem inşa ettik. Yerli ürünlerimizin payını yüzde 20'den yüzde 80'lerin üzerine çıkardık. Savunma sanayii ihracatımız 23 yılda 248 milyon dolardan 8,4 milyar dolara yükseldi. Bu yıl, yüzde 30 artış yakaladık. İnsansız Savaş Uçağımız Bayraktar Kızılelma, Aselsan'ın geliştirdiği AESA radar ve TÜBİTAK SAGE'nin geliştirdiği, milli görüşötesi füzemiz GÖKDOĞAN'la hedef uçağı başarıyla vurdu. Bunu gerçekleştiren dünyadaki ilk ülke Türkiye oldu. Bu başarıların ardında, platformdan altsistemlere, çekirdek teknolojilere kadar yerli ve milli ürünleri geliştirme kabiliyetimiz var. Bu görevde, uçağı biz ürettik. Radarı biz ürettik. Füzeyi biz ürettik. Füzenin lazer sensörlü hedef algılayıcısı burada. Yurtdışından vermediler. Onu da biz ürettik. Kimse merak etmesin. Bizden neyi esirgiyorlarsa, biz Allah'ın izniyle, onun daha iyisini yerli ve milli olarak geliştireceğiz ve üreteceğiz. Her milli kabiliyet bir yenisine kapı aralıyor. Gökdoğan ve Bozdoğan'dan sonra; ramjet motorlu uzun menzilli füzemiz Gökhan; gökyüzünde hakimiyetimizi perçinleyecek.
Hava-hava ve seyir füzelerimizi milli muharip uçağımız KAAN'a entegre ediyoruz. Savaş gemisi tasarlayan ve inşa edebilen 10 ülkeden biriyiz. Bayraktar TB3, TCG Anadolu gemimize iniş kalkış yapıyor. Milli jet eğitim uçağımız Hürjeti Avrupa ülkelerine ihrac etmeye hazırlanıyoruz. Korkut, Hisar, Siper hava savunma sistemlerimiz Çelik Kubbe'de semalarımızı koruyor. Balistik füzemiz TAYFUN'un test atışlarına devam ediyoruz. 2 bin kilometre menzilli füze geliştirme programını kararlılıkla sürdürüyoruz. Havacılık platformları ile füze sistemlerinin testleri için yüksek hızlı rüzgar tünelini TÜBİTAK SAGE yerleşkemizde inşa ediyoruz. Mavi vatanın bekçileri; MİLGEM ve TCG Anadolu denizlerdeki caydırıcı gücümüz. Uydularımız Göktürk-2, İMECE uzaydaki gözlerimiz. Bu yıl, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin envanterine giren Altay, yürüyen kalemiz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın sağlam iradesiyle bugünlere gelen Türk Savunma Sanayii istiklalimizin ve istikbalimizin güvencesidir. Bilim insanlarımızın, mühendislerimizin, teknisyenlerimizin alın terinin, akıl terinin eseri savunma sistemlerimizle, diplomaside sözü güçlü, sahadaki gücü etkili bir Türkiye var. Sadece dev bir savunma sanayii değil, aynı zamanda bir özgüven devrimi inşa ettik.
"Dostlarımız Türk Milletinin kuvvetinden esenlik bulacak, hasımlarımız Türk Milletinin gölgesinden dahi korkacak"
Savunma sanayiine yaptığımız yatırımlar yıllarca eleştirildi. Kimi zaman, başaramazsınız denildi. Kimi zaman, savunma sanayii ile kalkınma olmayacağı söylendi. Şimdi bütün dünya, bu alanda yarışta. Avrupa ülkeleri yüzlerce milyar avro kaynak ayıracaklarını duyurdular. Yaptığımız işlerin ne kadar doğru olduğu görülüyor. Herkes Türkiye'nin başarılarını konuşuyor. Vatan toprağında, mavi vatanda, gök vatanda, uzay vatanda, siber vatanda egemenliğimizi tahkim eden geniş bir savunma mimarisini adım adım inşa etmeye devam edeceğiz. Dostlarımız Türk Milletinin kuvvetinden esenlik bulacak, hasımlarımız Türk Milletinin gölgesinden dahi korkacak. Makine sektöründeki üreticilerimizin dijital kabiliyetlerini genişletiyoruz. Endüstriyel robotlar, 5 eksenli CNC tezgahları, 3 boyutlu yazıcılar ve eklemeli imalat makineleri, akıllı tarım makineleri ile enerji verimliliği yüksek makinelerin Türkiye'de üretilmesine hız kazandırıyoruz. Yıldan yıla daha nitelikli, daha akıllı makineler üreterek ihracatımızı 28,4 milyar dolara yükselttik. Beyaz eşyada Avrupa'nın en büyük, dünyanın ikinci büyük üreticisiyiz. Üretimimiz 6,7 milyon adetten, 31,8 milyon adede çıktı. Gıdada ihracatımızı 3,3 milyar dolardan 31,2 milyar dolara çıkardık. Yenilikçi gıda ürünlerine yönelik Ar-Ge ve üretim kapasitemizi güçlendirmeye; tarım teknolojilerinde dijitalleşme ve iklim dostu üretim çözümlerine odaklanıyoruz. Türk mobilyası dünyada tanınırlık kazandı. İhracatımız 291 milyon dolardan 4,5 milyar dolara erişti. Mobilyanın yanında; hazır giyim, tekstil ve deri ürünleri yoğun istihdam sağlayan diğer sektörlerimiz. Bu sektörlerde ihracatımızı 12,6 milyar dolardan 33,1 milyar dolara yükselttik.
"KOSGEB İstihdamı Koruma Programıyla, çalışan başına aylık desteğimizi 3.500 TL'ye çıkaracağız"
Bu yıl başlattığımız KOSGEB İstihdamı Koruma Programıyla, emek yoğun dört sektörümüzde faaliyet gösteren ve istihdamını koruyan KOBİ ölçeğindeki işletmelerimize, çalışan başına 2.500 TL destek ödemesi yaptık. Programımızdan faydalanan 15 bin 368 KOBİ'de 420 bin istihdamı koruduk, 22 bine yakın ilave istihdam oluşturduk. 2026'da bu programa büyük ölçekli işletmeleri de dahil edecek, çalışan başına aylık desteğimizi 3.500 TL'ye çıkaracağız. Firmaların daha düşük maliyetlerle üretim yapmalarını sağlayacak adımlar atıyoruz. Teşvik sistemimizde bu yıl yaptığımız değişiklikle, birinci bölgedeki en gelişmiş illerimizden, 4., 5. ve 6. bölgelerdeki illerimize taşınan yatırımlara istihdam teşviklerinden yararlanma imkanı getirdik. 6. bölge destekleri sunduğumuz 24 ilimizde SGK primlerini 14 yıla kadar Bakanlık olarak karşılıyoruz. Bu sektörlerdeki 91 Ar-Ge merkezi ve 74 tasarım merkezinde yürütülen inovasyon odaklı çalışmaları destekliyoruz. İşletmelerimizin Ar-Ge kapasitesini yükselterek, markalaşmalarını hızlandırarak; maliyetlerini düşürerek daha rekabetçi bir yapıya kavuşmalarını sağlayacağız. Hiçbir sektörümüzü geride bırakmadan, yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz.
"2002'den bu yana Ar-Ge harcamalarımız 16,5 katına çıktı, 19,9 milyar dolara erişti"
Türk sanayi son dönemde küresel düzeyde yaşanan dönüşümden güçlenerek çıkmayı başarmıştır. Bakınız; sanayi üretim endeksi pandemi öncesi döneme göre Almanya'da yüzde 11,4, İtalya'da yüzde 5,5, Fransa'da yüzde 3 aşağıda seyrediyor. Bizim ise aynı dönemde sanayi üretimimiz yüzde 26,5 yükseldi. Bu yıl toplam ihracatımız 270,6 milyar dolara çıktı. Sanayi ürünleri ihracatımız 255,2 milyar dolara erişti. 2002'de 10 milyar dolar iken şimdi 109 milyar doları aşan orta-yüksek ve yüksek teknoloji ihracatımızın toplam ihracatımızdaki payı yüzde 43'e çıktı. Bu yılın ilk 11 ayında önceki yıla göre yüksek teknolojide yüzde 8,1, orta-yüksek teknolojide yüzde yüzde 9,7 artış yakaladık. Açıklanan son milli gelir verileri, sanayimizin yıllık yüzde 6,5 yükselişle büyümeye olumlu katkı sağladığını teyit etti. Bu başarıların ardında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde hayata geçirdiğimiz yatırımı teşvik eden, üretimi önceleyen, istihdamı güçlendiren, icat ve ihracatı destekleyen, kararlı politikalar var. Bilimsel kapasitemizi artırdık, Ar-Ge altyapımızı güçlendirdik, insan kaynağımızın yanında olduk. Bir yılda yapılan Türkiye kaynaklı bilimsel yayınların sayısını 2002'den bu yana 9 binden 52 bine yükselttik. Dünyada en fazla bilimsel yayın üreten ülkeler arasında 14'üncüyüz. 2002'den bu yana Ar-Ge harcamalarımız 16,5 katına çıktı, 19,9 milyar dolara erişti.
Ar-Ge insan kaynağımız 311 bin'e yükseldi. 2002'den bu yana insan kaynağı havuzumuz 11 katına çıktı. 1.360 Ar-ge, 343 Tasarım Merkezi, 64 şehrimizdeki 113 teknoparkta yenilik odaklı çalışan 12 bin'den fazla teknoloji girişimiyle Türkiye, bir inovasyon ülkesi haline geldi. Bu yıl 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejimizi kamuoyuyla paylaştık. Milli Teknoloji Hamlesi, Dijital ve Yeşil Dönüşüm adımlarıyla üretimde rekabet gücümüzü yükselteceğiz. Yerel Kalkınma Hamlesiyle kapsayıcı refah artışı sağlayacağız.
"Yerli patent başvurularında artık dünyada ilk 10'dayız"
TÜBİTAK eliyle bu yıl 190 üniversite ve 3 bin 100 firmanın 10 bin 370 projesine 14,4 milyar lira destek sağlıyoruz. 2002'de 414 olan yerli patent başvuru sayımız geçtiğimiz yıl 10 bini aştı. Yerli patent başvurularında artık dünyada ilk 10'dayız. Kadın buluşçu oranında dünya birincisiyiz. Yerli marka başvurularında dünyada 6'ncı, tasarım başvurularında ise 3'üncüyüz. Yüksek teknolojili üretimde kapasitemizi genişletecek programları devreye alıyoruz. Stratejik sektörlerde cari dengemizi destekleyecek projelere, Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programıyla uygun koşullarda finansman sunuyoruz. Programa dahil ettiğimiz 73 projenin toplam yatırım büyüklüğü 397 milyar lira. Bu yıl, güneş hücreleri, radar sistemleri, biyoteknoloji gibi alanlarda 270 milyar liraya yakın yatırım büyüklüğüne sahip ve 15 bin istihdam oluşturacak 13 büyük ölçekli ve yüksek katma değerli yatırıma proje bazlı devlet desteği sunduk. HIT-30 Programı çerçevesinde; veri altyapımızı tahkim edecek, ekonomimizde yapay zeka destekli dönüşümü hızlandıracak, kuantum teknolojilerini milli inovasyon ekosistemimize entegre edecek ve Türkiye'yi endüstriyel robotların üretimi ve ihracatında küresel bir üs haline getirecek dört çağrıyı hayata geçirdik. Teknoloji Hamlesi Programında bu yıl döngüsel ekonomi, biyoteknoloji ve yeni nesil bilgi teknolojileri alanlarında 69 projeyi daha destekledik. Program kapsamında devam eden 224 yatırım, dış ticaret dengemize yılda 11,4 milyar dolar katkı sağlayacak. Rekabet Öncesi İşbirliği programıyla Ar-Ge ekosistemimizin paydaşlarını yenilikçi teknoloji geliştirmeleri için destekliyoruz.
Otomotiv ve beyaz eşya sektörlerinde kullanılan çiplerin tasarımını yerlileştiriyoruz. Yakın Dünya Yörüngesinde faaliyet gösterecek yerli üretim uydu takımları ile yeni nesil veri iletişimi ve görüntüleme hizmetlerini yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz. Türkçe Büyük Dil Modellerinin sektörel uygulamalarını geliştiriyor, üretim ve hizmet alanlarında yapay zeka çözümleriyle katma değer artışı sağlıyoruz. Yerli navigasyon uygulamalarını destekliyoruz. Modüler Nükleer Reaktörlerin yerli tasarım ve üretimini hedefliyoruz. İşletmelerimizde verimliliği artıracak Dijital Dönüşüm Programımıza 13,5 milyar lira yatırım başvurusu gerçekleşti. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasından sağladığımız 300 milyon avro kaynağı KOSGEB eliyle KOBİ'lerimizin dijital dönüşüm projelerine yönlendiriyoruz. AB eş finansmanıyla yürüttüğümüz Rekabetçi Sektörler Programı'yla bu yıl; Sivil havacılık, otomotiv, beyaz eşya, hazır giyim ve tekstil sektörlerimizdeki firmalara yönelik üç dijital dönüşüm merkezi kurduk. İmalat sanayii firmalarının dijital üretim ve katmanlı imalat teknolojilerini kullanabilecekleri bir merkez açtık. Oyun, giyilebilir teknolojiler ve yeni nesil film yapımı sektörlerimiz için iki kreatif endüstri merkezini hizmete aldık.
"Kamunun sahip olduğu büyük veriyi değere dönüştürerek yerli yapay zeka çözümlerini hızlandıracağız"
Yapay zekanın ekonomik ve toplumsal süreçlerde hızla artan rolü, yeni soruları, sorunları ve sınamaları da beraberinde getiriyor. Ancak doğru ilke ve kuralları bugünden inşa edip, teknolojiyi insanlık yararına geliştiren bir yaklaşımı benimsediğimiz takdirde, yapay zeka kalkınma, küresel adalet ve refah yolculuğumuzda güçlü bir kaldıraç olabilir. Milli Teknoloji Hamlesi anlayışı budur. İnsan kaynağımızı, dijital altyapımızı, girişimcilik ekosistemimizi, üretim sistemlerimizi, yapay zeka devriminin sunduğu imkanları, ülkemiz ve insanlık adına fırsata dönüştürecek şekilde hazırlamaktır. Yapay zekanın kullanımında etik değerleri ve adaleti gözetmektir. Yapay zeka teknolojileri için ileri düzeyde bir veri işleme altyapısının kritik önem taşıdığının bilincindeyiz. TÜBİTAK bünyesindeki süper bilgisayarımız ARF'in hesaplama kapasitesini üç katına çıkardık. Katıldığımız programlarla, teknoloji girişimlerimiz yapay zeka çözümleri için; Dijital Avrupa Ortak Girişimi süper bilgisayarlarından ücretsiz yararlanabiliyor. Yapay Zeka Ekosistem Çağrılarıyla; kamu ve özel sektör projelerini destekliyoruz. TÜBİTAK'ta geliştirdiğimiz Türkçe yapay zeka büyük dil temel modelinin kullanımını yaygınlaştırıyoruz. 10 milyar doları aşan yatırımların hayata geçeceği, güvenli enerji altyapısına sahip veri merkezi bölgeleri kuracağız. Yapay zeka eğitim programlarını yaygınlaştırmayı sürdürecek ve kamunun sahip olduğu büyük veriyi değere dönüştürerek yerli yapay zeka çözümlerini hızlandıracağız.
"Önümüzdeki yıl, Uluslararası Uzay Kongresi'ne Antalya'da ev sahipliği yapacağız"
Türkiye'mizin uzay araştırmalarında geri kalması asla düşünülemez. İlk milli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A'yı hizmete aldık. Yeni haberleşme uydumuz TÜRKSAT 7A ve yüksek çözünürlüklü gözlem uydularımız İMECE-2 ve İMECE-3'le uzayda varlığımızı güçlendireceğiz. Milli gözlem uydumuz İMECE için geliştirdiğimiz yüksek çözünürlüklü elektro-optik kamerayı ihraç ederek, bu sektörde tedarikçi ülke olduk. Ay misyonumuzda uzay aracının hibrit itki sistemi, uçuş bilgisayarı, güneş paneli, haberleşme birimi gibi kritik alt sistemlerini yerli imkanlarla üreterek milli yetkinliklerimizi ileri seviyeye taşıdık. Erzurum'da bu yıl hizmete aldığımız, 4 metre ayna çaplı teleskoba sahip Doğu Anadolu Gözlemevi, sadece Türkiye'nin değil, bölgenin en önemli gözlem merkezlerinden biri oldu. Bugün; 20 Ar-Ge merkezi ve teknoparklarda yer alan 290 girişimde, 23 binin üzerinde nitelikli mühendis ve araştırmacımız Türkiye'yi uzayda söz sahibi kılacak projelerde çalışıyor. Uzaya bağımsız erişimimizi temin edecek ve küresel uzay ekonomisindeki payımızı artıracak bir uzay limanı inşa ediyoruz. Ülkemizde yeni uzay girişimlerinin filizlenmesi ve yeşermesini hızlandıracak uzay teknoparkını kuruyoruz. Yerli geliştirdiğimiz Konumlama ve Zamanlama Sistemi ile teknolojik bağımsızlığımızı tahkim edecek stratejik kazanımlar elde edeceğiz. Önümüzdeki yıl, 5-9 Ekim tarihlerinde, dünyanın en büyük küresel uzay etkinliği Uluslararası Uzay Kongresi'ne Antalya'da ev sahipliği yapacağız.
"TEKNOFEST 2026'yı Şanlıurfa'da gerçekleştireceğiz"
Milli Teknoloji Hamlesini geleceğe taşıyacak, dijital dönüşüme öncülük edecek beşeri sermayemize yatırım yapmaya devam ediyoruz. Dünyanın en büyük teknoloji festivali TEKNOFEST'le milyonlarca gencimizi teknoloji geliştirme yolculuğuna dahil ettik. Binlerce girişimin doğmasına vesile olduk. TEKNOFEST 2026'yı Şanlıurfa'da gerçekleştireceğiz. 2002'de yaklaşık bin kişiyi ancak desteklemiş olan TÜBİTAK eliyle bu yılın ilk on bir ayında 81 bin 700 bilim insanı ve öğrencimizi destekledik. 81 şehrimizde kurduğumuz 131 Deneyap Teknoloji Atölyesinde 42 bin öğrencimiz eğitimlere katıldı. 108 firma ve 204 üniversitemizle birlikte yürüttüğümüz Sektör Kampüste Programında 22 bin öğrencimiz eğitim aldı. Son bir yılda açtığımız 5 yeni merkezle, bilim merkezlerinin sayısını 40'a çıkardık. Bugüne kadar 18 milyonu aşkın ziyaretçiyi bilimle buluşturduk. 2030 yılına kadar ülkemizden 100 bin teknoloji girişiminin doğmasını hedefliyoruz. Fonların fonu ve eş finansman mekanizmalarıyla, 4,6 milyar liralık kamu kaynağı ile 120 milyar liralık fonu harekete geçirdik. Bu fonların da katkısıyla 990 Türk teknoloji girişimi 160 milyar lira yatırım aldı. TÜBİTAK BİGG programıyla desteklediğimiz 2 bin 500'den fazla teknoloji girişimine şimdiye dek 3,4 milyar lira kaynak sunduk. Türkiye Tech Visa Programıyla, girişimcilik ekosistemimize 4 bin 500'e yakın yabancı uzmanı dahil ettik. Atatürk Havalimanı terminal binalarını "teknopark" ilan ettik. "Terminal İstanbul" markasıyla dünyanın en büyük teknoloji girişimciliği merkezini kuruyoruz. Sanayimiz çevre dostu yatırımlarla büyüyor. Yeşil Dönüşüm Programını stratejik teşvik başlıklarına dahil ettik. Döngüsel ekonomi, atık yönetimi, kaynak verimliliği, karbon salınımını azaltmaya dönük yatırım projelerine güçlü teşvikler sağlıyoruz. Nükleer teknolojilerde kapasitemizi yükseltmek için ilk nükleer teknoparkımızı kuracağız. Dünya Bankası ile 400 milyon dolar bütçeli Türkiye Sosyal Kapsayıcı Yeşil Geçiş Projesini başlattık. 450 milyon dolar bütçeli Türkiye Yeşil Sanayi Projesinde; 2 bin 367 KOBİ'nin 9 milyar lira tutarında yeşil sanayi yatırımını KOSGEB eliyle destekliyoruz. Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi'nde önümüzdeki yıl 8,4 milyar lira kaynak ile 33 OSB'de 42 altyapı projesini bitireceğiz.
"Yatırım teşviklerimizle katma değerli üretimin ve refahın yurt sathına yayılmasını destekliyoruz"
Değerli Milletvekilleri; yatırım teşviklerimizle katma değerli üretimin ve refahın yurt sathına yayılmasını destekliyoruz. 2025 yılının ilk on bir ayında sunduğumuz teşviklerle 1 trilyon 254 milyar lira yatırımın önünü açtık. Bu yıl yeni teşvik sistemimizi ilan ettik. Kaynaklarımızı ülkemizi Türkiye Yüzyılı hedeflerine taşıyacak katma değerli projelere yönlendiriyoruz. Kapasite fazlası oluşan sektörlerdeki yatırımları teşvik kapsamından çıkardık. Yatırım kredilerine sunduğumuz finansman desteğini yükselttik. Öz kaynakla gerçekleşen yatırımları finansman desteği kapsamına aldık. 6. Bölge illeri, Cazibe Merkezleri Programındaki iller ve depremden çok yoğun etkilenen 65 ilçedeki yatırımlara istihdam desteklerimizin süresini 14 yıla kadar uzattık. Yatırım ortamını iyileştirmeye dönük adımlarımız ve teşviklerimiz sayesinde uluslararası yatırımların ülkemize ilgisi yükseldi. Son bir yılda bir önceki yıla göre yüzde 33'lük artışla 15 milyar 257 milyon dolarlık doğrudan uluslararası sermaye yatırımı çektik. Bu yıl 49 bin 243 KOBİ'ye KOSGEB eliyle 15 milyar 400 milyon lira kaynak sağladık. Kapasite Geliştirme ve Küresel Rekabet Programlarında 1.675 KOBİ'nin 27 milyar liralık yatırımına destek sunduk. 137 bin işletmeyi ziyaret ederek ihtiyaçlarını yerinde tespit ettik.
"Depremden zarar gören sanayicilerimiz için bu yıl 966 iş yerinin inşasını tamamlıyoruz"
Üretim gücümüzü planlı sanayi alanlarımızla yükseltiyoruz. 23 yılda OSB'lerimizin sayısını 191'den 371'e, OSB'lerde üretimde olan fabrika sayısını 11 binden 60 bine; istihdamı 415 binden 2 milyon 700 bine yükselttik. Kurduğumuz Endüstri Bölgelerimizin sayısını 52'ye çıkardık. Son bir yılda 9 OSB, 8 Endüstri Bölgesi ve 11 sanayi alanı ilan ettik. Genişleme alanlarıyla birlikte 8 bin 200 hektar yeni yatırım alanı oluşturduk. Organize Sanayi Bölgelerinde, 250 bin vatandaşımıza istihdam sağlayacak 6 bin fabrikanın inşa süreci devam ediyor. 25 OSB altyapı ve 7 Sanayi Sitesi projesini bu yıl tamamlayarak 110 bin kişilik ilave istihdam imkanı oluşturacağız. Her ayın ilk pazartesi günü tüm OSB'lerdeki boş yatırım yerlerini çevrimiçi platformda tahsise açıyoruz. Şeffaflık ve erişilebilirlik prensibiyle başlattığımız uygulamanın ilk 14 ayında yatırımcılar, 7 bine yakın başvuru gerçekleştirdi. OSB'lerimizde üretimin sürekliliğini sağlayacak ve emekçilerimizin refahını artıracak lojman projeleri uygulamasının ilk temelini Manisa'da attık. Depremden zarar gören sanayicilerimiz için Kahramanmaraş, Gaziantep, Hatay ve Malatya'da bu yıl 966 iş yerinin inşasını tamamlıyoruz. 2026'da deprem şehirlerimizde bin 800'den fazla iş yerini daha inşa edeceğiz. 2023 Şubat ayından bu yana deprem illerimizdeki OSB'ler ve sanayi sitelerine sağladığımız kaynak 24,5 milyar liraya erişti.
"AK Parti iktidarları döneminde ülkemizin dört bir yanını yatırımlarla buluşturduk"
AK Parti iktidarları döneminde ülkemizin dört bir yanını yatırımlarla buluşturduk. Yatırım teşviklerimizle tamamlanan projelerle; Adıyaman'da 44 bin, Antalya'da 150 bin, Batman'da 77 bin, Diyarbakır'da 82 bin, Sivas'da 14 bin, Konya'da 51 bin, Samsun'da 19 bin, Malatya'da 53 bin, Manisa'da 59 bin, Tekirdağ'da 70 bin, 81 şehrimizde toplam 2 milyon 533 bin istihdam oluşturduk. Son 10 yılda imalat sanayiinde kayıtlı istihdamı; Güneydoğu Anadolu'da 159 binden 318 bine, Doğu Anadolu'da 54 binden 100 bine yükselttik. Şimdi, terörün gündemimizden tümüyle çıkması ve çevremizde istikrarın sağlanması Milletimiz için tarihi bir fırsat sunuyor. Terörsüz Türkiye ile, huzur iklimi güçlenecek, ülkemizin her karış toprağı daha da bereketlenecek. Terörsüz Türkiye ile, kalkınmamız hızlanacak, ekmeğimiz büyüyecek. Terörsüz Türkiye ile, üretimimiz güçlenecek, istihdamımız artacak, ihracatımız yükselecek. Komşularımızda artan istikrar, kurduğumuz dostluk köprüleri ve ticaret yolları ülkemiz için yeni imkanlar sunacak.
"Sanayi tesislerinin yoğunluğunu Marmara Bölgesinden, Anadolu'nun diğer şehirlerine taşıyacağız"
Kalkınma Yolu Ortadoğu, Körfez ve Asya'ya, Zengezur Koridoru Azerbaycan ve Türk dünyasına erişimimizi güçlendirecek. Sanayimizin gelecek 30 yılının yol haritasını bu perspektifle tasarlıyoruz. Anadolu'nun topyekun kalkınması anlayışıyla hazırladığımız Sanayi Alanları Master Planında mevcut ve planlanan demiryolu, karayolu ve liman yatırımlarını, enerji altyapılarını, sektörel kümelenmeleri, tarımsal üretimin korunmasını, arazi yapılarını, deprem ve susuzluk risklerini dikkate aldık. Planlı sanayi alanlarımızın büyüklüğünü 155 bin hektardan 350 bin hektara yükselteceğiz. Sanayi tesislerinin yoğunluğunu Marmara Bölgesinden, Anadolu'nun diğer şehirlerine taşıyacağız. Samsun-Mersin, Mersin-Şırnak, Sivas-Iğdır ve Trabzon-Şırnak olmak üzere 4 yeni sanayi koridoru oluşturacağız. Master Planın ilk etabında, Samsun-Mersin hattında 13 ilde 16 yeni yatırım alanı belirledik. Mevcut OSB'lerimizin ortalama 11 katı büyüklüğe ulaşan bu alanlarda mega endüstriyel bölgeler inşa edeceğiz. Altyapısı tamamlanmış, sosyal donatılarla zenginleştirilmiş, akıllı ve yeşil üretim üslerini yatırımcımızın hizmetine sunacağız.
"Depremden yoğun olarak etkilenen 65 ilçemizde gerçekleştirilen yatırımları en üst seviyede destekliyoruz"
Atıl kaynakları ekonomiye kazandırmak, yerel ihtiyaçları yerinde karşılamak ve bölgelerimizin üretim kapasitesini geliştirmek üzere Yerel Kalkınma Hamlesi Programını başlattık. Her ilimizde 4 yatırım konusunu desteklediğimiz programın ilk çağrısında, 417 milyar lirayı aşan yatırım tutarına sahip 696 proje için başvuru aldık. Sayın Cumhurbaşkanımızın onayı ile yürürlüğe giren GAP, DAP, DOKAP ve KOP 2024-2028 Eylem Planları kapsamında bölgesel kalkınma için; GAP bölgesine 496 milyar lira, DAP bölgesine 531 milyar lira, DOKAP bölgesine 394 milyar lira
KOP bölgesine 351 milyar lira olmak üzere toplam 1,7 trilyon lira ödenek tahsis edilmesini planlıyoruz. Kalkınma ajanslarımız eliyle bugüne kadar 28 bin 607 projeye 109 milyar lira destek sağladık. Geçtiğimiz yıl kadın istihdamı ve girişimciliğine odaklandık. Desteklediğimiz projelerle 6 binden fazla kadının girişimcilik yolculuğuna öncülük ettik. Bölge kalkınma idarelerimiz ile; 2014'ten bu yana tarım, sulama, kültür, sosyal içerme, turizm, kırsal kalkınma, sanayi ve enerji alanlarında 54,8 milyar lira tutarındaki projelere destek sağladık. Depremden yoğun olarak etkilenen 65 ilçemizde gerçekleştirilen yatırımları en üst seviyede destekliyoruz. Bu kapsamda, 247 milyar lira yatırım büyüklüğüne sahip, 70 bin kişiye istihdam sağlayacak bin 610 yatırım için teşvik belgesi düzenledik. Çalışan ve Üreten Gençler Programıyla 155 üretim tesisi kurduk, 11 binden fazla istihdam oluşturduk. Programın yeni döneminde 100 yeni fabrikayla 10 bin gencimize daha iş imkanı sunacağız. Bir sayın milletvekili Şanlıurfa'dan 1 kilogram ihracat yapılmadığını söyledi. Bakınız son bir yılda Şanlıurfa 47 milyon dolardan fazlası tarım ürünü olmak üzere 465 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi.
"Biz, bizden önceki hiçbir gayreti yok saymayız"
Bir sayın milletvekilimiz, "Sizden önce de savunma sanayi vardı, bunu yok sayıyor, Nuri Demirağ'a, Şakir Zümre'ye ayıp ediyorsunuz." dedi. Biz, bizden önceki hiçbir gayreti yok saymayız. Ama şu gerçekle iftihar etmek hakkımızdır. Bizim dönemimizde savunma sanayiinde şirketlerimizin geliri 20 katına, ihracatımız 35 katına çıktı. Nuri Demirağ'a, Şakir Zümre'ye biz ayıp etmedik. Üretimlerini durduranlar ayıp etti. Nuri Demirağ 1936'da İstanbul Beşiktaş'ta uçak fabrikası kurdu. 8 yıl uçaklar üretti. 1944'te hükümet, verdiği siparişleri iptal etti. Fabrika kapandı. Fabrika yeri kamulaştırıldı. 1925'te mühimmat üretmeye başlayan Şakir Zümre'ye devlet tarafından verilen siparişler 1947'de iptal edilince mühimmat üretimi durdu. Mühimmat üreten fabrika soba üretilen bir yere dönüştü. Akaryakıtı konmayan devrim otomobili 1961'de yolda bırakıldı. Bu çabalara, bu gayretlere ayıp eden 1944'te, 1947'de, 1961'de iktidarda olanlar, bu projeleri akamete uğratanlardır. Yapmak zor, yıkmak kolaydır. İnşa etmek zor, eleştirmek kolaydır. İddialı olmak zor, karalamak kolaydır. Ülkemizin potansiyelini harekete geçirmek, doğudan batıya, kuzeyden güneye topyekun kalkınma sağlamak için var gücümüzle, gayretle çalışmaya devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde imza attığımız büyük atılımlardan artık geriye dönüş yok. Bugün, insanlık yeni sınamalarla karşı karşıya. Yeryüzü tarihi kırılmaların eşiğinde. Fakat biz biliyor ve inanıyoruz ki, muhakkak her zorlukla birlikte bir kolaylık vardır. Ülkemiz için yeni imkanlar doğmaktadır. Nice zorlukları aşarak bugünlere geldik. Elde ettiğimiz hiçbir başarı bizlere altın tepside sunulmadı.
Türk Milleti, birlik ve beraberliğini bozmak isteyenlere mağlup olmadı. Kardeşliğinden taviz vermedi. Dört bir yanı ateş çemberine dönüşen, dünyanın en zor coğrafyalarından birinde, Cumhuriyetimizin ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ilan ederek, hür ve bağımsız yolculuğumuza tam bir milli birlik duygusu ve inancıyla devam ediyoruz. Pırıl pırıl gençlerimiz, gurur duyduğumuz başarılara imza atan kadınlarımız var. Alanlarında dünyanın en iyisi bilim insanlarımız, mühendislerimiz var. Kalkınma harcımızı alın teriyle yoğuran emekçilerimiz var. Parlak fikirlerini değere dönüştüren girişimcilerimiz, fabrikalarını ülkemizin kaleleri addeden sanayicilerimiz var. Bu milletin sırtı yere gelmez Allah'ın izniyle. Yeter ki, bir olalım. Yeter ki, yeniden kazandığımız özgüveni, bir daha kaybetmeyelim. Türkiye Yüzyılı'nı başarılarla taçlandıracak atılımlara tüm değerli milletvekilleri ile beraberce yürüyeceğimize inanıyorum. Desteklerini esirgemeyen Cumhur ittifakına ve tüm milletvekillerine teşekkür ediyorum. Meclisimizin takdir edeceği bütçeyi en etkin ve verimli şekilde kıymetlendireceğimizi ifade etmek istiyorum. Sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum."
Bakan Kacır, 2026 yılı Bütçe Görüşmeleri kapsamında TBMM Genel Kurulu'nda konuştu. Kacır, şunları söyledi:
"Küresel üretim ve ticaret yeni bir döneme girdi. Uzunca zamandır devam eden serbest ticaret yaklaşımı artık terk ediliyor. Korumacılık tedbirleri, gümrük duvarları, ticaret engelleri, yerinde üretim, dostlardan tedarik yaklaşımları yükseliyor. Evvelden çok daha sınırlı sayıda ürün ve sektöre yönelik olan engellemeler artık pek çok alanda olağan görünüyor. Kritik ham madde ya da teknoloji ihracatının kısıtlanması yaygınlaşıyor. Küresel ekonominin ağırlık merkezi Batı'dan Doğu'ya kayıyor. Böylesi bir tabloda sanayi ve teknoloji kabiliyetleri stratejik değer taşıyor. Pek çok ülke bu gerçeği henüz fark etti, biz ise ülkemizi bugünlere kuvvetli şekilde hazırladık. Geçmiş sanayi devrimlerini ıskalamanın bedelini çok ağır ödemiştik fakat şimdi yeni teknolojilerin sunduğu fırsatları değerlendirmeyi başaran bir ülkeyiz. AK Parti iktidarları döneminde montaj sanayi değil katma değer üreten bir sanayi altyapısı inşa ettik. Gelin, son yirmi üç yılda sanayimiz nereden nereye gelmiş hatırlayalım. Sanayi üretiminde katma değerimiz 41 milyar dolardan 241 milyar dolara yükseldi. Dünyada 21'inci sıradan 14'üncü sıraya çıktık; bizim gerimizde olan hiçbir ülke önümüze geçebilmiş değil Türkiye Çin'den sonra Avrupa'ya kadar uzanan kuşağın ürün ve ihracat pazarı çeşitliliği açısından en yüksek rekabet gücüne sahip ülkesi haline geldi. Askeri insansız hava araçlarında dünyada 1'inciyiz; ticari araç, otobüs, beyaz eşya, güneş paneli, çelik, tekstil, ağaç ürünleri üretiminde Avrupa'da lideriz. Yenilikçi kabiliyetlerimiz sanayimizin tüm alanlarında büyük kazanımları beraberinde getirdi. Bakınız, hükümetlerimiz döneminde çelik üretimimizi 16,5 milyon tondan 37 milyon tona yükselttik. Demir çelik ihracatımız 3,5 milyar dolardan 28,5 milyar dolara çıktı. 2002'de Avrupa'da 4'üncü sırada idik, şimdi lider üreticiyiz. Önümüzdeki dönem de yeşil dönüşüm hedefiyle hidrojen kullanımı, alternatif enerjiler, karbon yakalama ve tesis modernizasyonu yatırımlarını hızlandıracağız. Otomotiv sektörümüz bu yıl 41,5 milyar dolarla ihracat rekoru kırdı.
"Yerli elektrikli otomobil markamız Togg , 80 bin'den fazla araç üretti"
23 yılda yıllık otomobil üretimimizi 357 binden 1,4 milyona çıkardık. Elektrikli, sürücüsüz ve bağlantılı araç teknolojileriyle büyük dönüşümlerin yaşandığı sektörde yeniliklerin öncüsü olmak adına yatırımlarımızı yüksek teknoloji odaklı yönlendiriyoruz. Yerli elektrikli otomobil markamız Togg, 80 bin'den fazla araç üretti. Elektrikli araç pazarında liderliği elde etti. 36 bin 700 şarj bağlantısını tüm şehirlerimize yaygınlaştırdık. 8 küresel markanın fabrikalarının bulunduğu sektörümüzün rekabet gücünü artıracak yenilikçi modellerin ülkemizde üretilmesi için gayretlerimizi sürdürüyoruz. Kimya sektöründe ihracatımızı 23 yılda 2,7 milyar dolardan 31 milyar dolara yükselttik. Değer zincirinin erken basamaklarındaki ürünlere yönelik ara malı ve hammadde yatırımlarına hız kazandırdık. Son 10 yılda kimya sektöründe büyük ölçekli projelere sunduğumuz teşviklerle 19 milyar dolarlık yatırımın önünü açtık. Adana Ceyhan'daki Endüstri Bölgelerinin önümüzdeki dönemde entegre kimya sanayii yatırımlarının adresi olmasını sağlayacağız. Ülkemizde kullanılan ilaçlarda değer bazında yüzde 57, kutu bazında yüzde 92 yerel üretime sahibiz. 13 biyoteknolojik üretim tesisi kurulmasını sağladık. Biyoteknolojik ilaçlar ve ileri tedavi yöntemlerinde Ar-Ge çalışmalarını hızlandırıyoruz. Kamu alımlarını daha etkili bir araca dönüştürerek yüksek teknolojili tıbbi cihazlarda kapasite ve yetkinliğimizi artıracağız.
"Savunma sanayii ihracatımız 23 yılda 248 milyon dolardan 8,4 milyar dolara yükseldi"
Savunma sanayiinde 100 bin çalışanın olduğu 3 bin 500 şirket, araştırma kurumlarımız ve üniversitelerimizin oluşturduğu dev bir ekosistem inşa ettik. Yerli ürünlerimizin payını yüzde 20'den yüzde 80'lerin üzerine çıkardık. Savunma sanayii ihracatımız 23 yılda 248 milyon dolardan 8,4 milyar dolara yükseldi. Bu yıl, yüzde 30 artış yakaladık. İnsansız Savaş Uçağımız Bayraktar Kızılelma, Aselsan'ın geliştirdiği AESA radar ve TÜBİTAK SAGE'nin geliştirdiği, milli görüşötesi füzemiz GÖKDOĞAN'la hedef uçağı başarıyla vurdu. Bunu gerçekleştiren dünyadaki ilk ülke Türkiye oldu. Bu başarıların ardında, platformdan altsistemlere, çekirdek teknolojilere kadar yerli ve milli ürünleri geliştirme kabiliyetimiz var. Bu görevde, uçağı biz ürettik. Radarı biz ürettik. Füzeyi biz ürettik. Füzenin lazer sensörlü hedef algılayıcısı burada. Yurtdışından vermediler. Onu da biz ürettik. Kimse merak etmesin. Bizden neyi esirgiyorlarsa, biz Allah'ın izniyle, onun daha iyisini yerli ve milli olarak geliştireceğiz ve üreteceğiz. Her milli kabiliyet bir yenisine kapı aralıyor. Gökdoğan ve Bozdoğan'dan sonra; ramjet motorlu uzun menzilli füzemiz Gökhan; gökyüzünde hakimiyetimizi perçinleyecek.
Hava-hava ve seyir füzelerimizi milli muharip uçağımız KAAN'a entegre ediyoruz. Savaş gemisi tasarlayan ve inşa edebilen 10 ülkeden biriyiz. Bayraktar TB3, TCG Anadolu gemimize iniş kalkış yapıyor. Milli jet eğitim uçağımız Hürjeti Avrupa ülkelerine ihrac etmeye hazırlanıyoruz. Korkut, Hisar, Siper hava savunma sistemlerimiz Çelik Kubbe'de semalarımızı koruyor. Balistik füzemiz TAYFUN'un test atışlarına devam ediyoruz. 2 bin kilometre menzilli füze geliştirme programını kararlılıkla sürdürüyoruz. Havacılık platformları ile füze sistemlerinin testleri için yüksek hızlı rüzgar tünelini TÜBİTAK SAGE yerleşkemizde inşa ediyoruz. Mavi vatanın bekçileri; MİLGEM ve TCG Anadolu denizlerdeki caydırıcı gücümüz. Uydularımız Göktürk-2, İMECE uzaydaki gözlerimiz. Bu yıl, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin envanterine giren Altay, yürüyen kalemiz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın sağlam iradesiyle bugünlere gelen Türk Savunma Sanayii istiklalimizin ve istikbalimizin güvencesidir. Bilim insanlarımızın, mühendislerimizin, teknisyenlerimizin alın terinin, akıl terinin eseri savunma sistemlerimizle, diplomaside sözü güçlü, sahadaki gücü etkili bir Türkiye var. Sadece dev bir savunma sanayii değil, aynı zamanda bir özgüven devrimi inşa ettik.
"Dostlarımız Türk Milletinin kuvvetinden esenlik bulacak, hasımlarımız Türk Milletinin gölgesinden dahi korkacak"
Savunma sanayiine yaptığımız yatırımlar yıllarca eleştirildi. Kimi zaman, başaramazsınız denildi. Kimi zaman, savunma sanayii ile kalkınma olmayacağı söylendi. Şimdi bütün dünya, bu alanda yarışta. Avrupa ülkeleri yüzlerce milyar avro kaynak ayıracaklarını duyurdular. Yaptığımız işlerin ne kadar doğru olduğu görülüyor. Herkes Türkiye'nin başarılarını konuşuyor. Vatan toprağında, mavi vatanda, gök vatanda, uzay vatanda, siber vatanda egemenliğimizi tahkim eden geniş bir savunma mimarisini adım adım inşa etmeye devam edeceğiz. Dostlarımız Türk Milletinin kuvvetinden esenlik bulacak, hasımlarımız Türk Milletinin gölgesinden dahi korkacak. Makine sektöründeki üreticilerimizin dijital kabiliyetlerini genişletiyoruz. Endüstriyel robotlar, 5 eksenli CNC tezgahları, 3 boyutlu yazıcılar ve eklemeli imalat makineleri, akıllı tarım makineleri ile enerji verimliliği yüksek makinelerin Türkiye'de üretilmesine hız kazandırıyoruz. Yıldan yıla daha nitelikli, daha akıllı makineler üreterek ihracatımızı 28,4 milyar dolara yükselttik. Beyaz eşyada Avrupa'nın en büyük, dünyanın ikinci büyük üreticisiyiz. Üretimimiz 6,7 milyon adetten, 31,8 milyon adede çıktı. Gıdada ihracatımızı 3,3 milyar dolardan 31,2 milyar dolara çıkardık. Yenilikçi gıda ürünlerine yönelik Ar-Ge ve üretim kapasitemizi güçlendirmeye; tarım teknolojilerinde dijitalleşme ve iklim dostu üretim çözümlerine odaklanıyoruz. Türk mobilyası dünyada tanınırlık kazandı. İhracatımız 291 milyon dolardan 4,5 milyar dolara erişti. Mobilyanın yanında; hazır giyim, tekstil ve deri ürünleri yoğun istihdam sağlayan diğer sektörlerimiz. Bu sektörlerde ihracatımızı 12,6 milyar dolardan 33,1 milyar dolara yükselttik.
"KOSGEB İstihdamı Koruma Programıyla, çalışan başına aylık desteğimizi 3.500 TL'ye çıkaracağız"
Bu yıl başlattığımız KOSGEB İstihdamı Koruma Programıyla, emek yoğun dört sektörümüzde faaliyet gösteren ve istihdamını koruyan KOBİ ölçeğindeki işletmelerimize, çalışan başına 2.500 TL destek ödemesi yaptık. Programımızdan faydalanan 15 bin 368 KOBİ'de 420 bin istihdamı koruduk, 22 bine yakın ilave istihdam oluşturduk. 2026'da bu programa büyük ölçekli işletmeleri de dahil edecek, çalışan başına aylık desteğimizi 3.500 TL'ye çıkaracağız. Firmaların daha düşük maliyetlerle üretim yapmalarını sağlayacak adımlar atıyoruz. Teşvik sistemimizde bu yıl yaptığımız değişiklikle, birinci bölgedeki en gelişmiş illerimizden, 4., 5. ve 6. bölgelerdeki illerimize taşınan yatırımlara istihdam teşviklerinden yararlanma imkanı getirdik. 6. bölge destekleri sunduğumuz 24 ilimizde SGK primlerini 14 yıla kadar Bakanlık olarak karşılıyoruz. Bu sektörlerdeki 91 Ar-Ge merkezi ve 74 tasarım merkezinde yürütülen inovasyon odaklı çalışmaları destekliyoruz. İşletmelerimizin Ar-Ge kapasitesini yükselterek, markalaşmalarını hızlandırarak; maliyetlerini düşürerek daha rekabetçi bir yapıya kavuşmalarını sağlayacağız. Hiçbir sektörümüzü geride bırakmadan, yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz.
"2002'den bu yana Ar-Ge harcamalarımız 16,5 katına çıktı, 19,9 milyar dolara erişti"
Türk sanayi son dönemde küresel düzeyde yaşanan dönüşümden güçlenerek çıkmayı başarmıştır. Bakınız; sanayi üretim endeksi pandemi öncesi döneme göre Almanya'da yüzde 11,4, İtalya'da yüzde 5,5, Fransa'da yüzde 3 aşağıda seyrediyor. Bizim ise aynı dönemde sanayi üretimimiz yüzde 26,5 yükseldi. Bu yıl toplam ihracatımız 270,6 milyar dolara çıktı. Sanayi ürünleri ihracatımız 255,2 milyar dolara erişti. 2002'de 10 milyar dolar iken şimdi 109 milyar doları aşan orta-yüksek ve yüksek teknoloji ihracatımızın toplam ihracatımızdaki payı yüzde 43'e çıktı. Bu yılın ilk 11 ayında önceki yıla göre yüksek teknolojide yüzde 8,1, orta-yüksek teknolojide yüzde yüzde 9,7 artış yakaladık. Açıklanan son milli gelir verileri, sanayimizin yıllık yüzde 6,5 yükselişle büyümeye olumlu katkı sağladığını teyit etti. Bu başarıların ardında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde hayata geçirdiğimiz yatırımı teşvik eden, üretimi önceleyen, istihdamı güçlendiren, icat ve ihracatı destekleyen, kararlı politikalar var. Bilimsel kapasitemizi artırdık, Ar-Ge altyapımızı güçlendirdik, insan kaynağımızın yanında olduk. Bir yılda yapılan Türkiye kaynaklı bilimsel yayınların sayısını 2002'den bu yana 9 binden 52 bine yükselttik. Dünyada en fazla bilimsel yayın üreten ülkeler arasında 14'üncüyüz. 2002'den bu yana Ar-Ge harcamalarımız 16,5 katına çıktı, 19,9 milyar dolara erişti.
Ar-Ge insan kaynağımız 311 bin'e yükseldi. 2002'den bu yana insan kaynağı havuzumuz 11 katına çıktı. 1.360 Ar-ge, 343 Tasarım Merkezi, 64 şehrimizdeki 113 teknoparkta yenilik odaklı çalışan 12 bin'den fazla teknoloji girişimiyle Türkiye, bir inovasyon ülkesi haline geldi. Bu yıl 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejimizi kamuoyuyla paylaştık. Milli Teknoloji Hamlesi, Dijital ve Yeşil Dönüşüm adımlarıyla üretimde rekabet gücümüzü yükselteceğiz. Yerel Kalkınma Hamlesiyle kapsayıcı refah artışı sağlayacağız.
"Yerli patent başvurularında artık dünyada ilk 10'dayız"
TÜBİTAK eliyle bu yıl 190 üniversite ve 3 bin 100 firmanın 10 bin 370 projesine 14,4 milyar lira destek sağlıyoruz. 2002'de 414 olan yerli patent başvuru sayımız geçtiğimiz yıl 10 bini aştı. Yerli patent başvurularında artık dünyada ilk 10'dayız. Kadın buluşçu oranında dünya birincisiyiz. Yerli marka başvurularında dünyada 6'ncı, tasarım başvurularında ise 3'üncüyüz. Yüksek teknolojili üretimde kapasitemizi genişletecek programları devreye alıyoruz. Stratejik sektörlerde cari dengemizi destekleyecek projelere, Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programıyla uygun koşullarda finansman sunuyoruz. Programa dahil ettiğimiz 73 projenin toplam yatırım büyüklüğü 397 milyar lira. Bu yıl, güneş hücreleri, radar sistemleri, biyoteknoloji gibi alanlarda 270 milyar liraya yakın yatırım büyüklüğüne sahip ve 15 bin istihdam oluşturacak 13 büyük ölçekli ve yüksek katma değerli yatırıma proje bazlı devlet desteği sunduk. HIT-30 Programı çerçevesinde; veri altyapımızı tahkim edecek, ekonomimizde yapay zeka destekli dönüşümü hızlandıracak, kuantum teknolojilerini milli inovasyon ekosistemimize entegre edecek ve Türkiye'yi endüstriyel robotların üretimi ve ihracatında küresel bir üs haline getirecek dört çağrıyı hayata geçirdik. Teknoloji Hamlesi Programında bu yıl döngüsel ekonomi, biyoteknoloji ve yeni nesil bilgi teknolojileri alanlarında 69 projeyi daha destekledik. Program kapsamında devam eden 224 yatırım, dış ticaret dengemize yılda 11,4 milyar dolar katkı sağlayacak. Rekabet Öncesi İşbirliği programıyla Ar-Ge ekosistemimizin paydaşlarını yenilikçi teknoloji geliştirmeleri için destekliyoruz.
Otomotiv ve beyaz eşya sektörlerinde kullanılan çiplerin tasarımını yerlileştiriyoruz. Yakın Dünya Yörüngesinde faaliyet gösterecek yerli üretim uydu takımları ile yeni nesil veri iletişimi ve görüntüleme hizmetlerini yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz. Türkçe Büyük Dil Modellerinin sektörel uygulamalarını geliştiriyor, üretim ve hizmet alanlarında yapay zeka çözümleriyle katma değer artışı sağlıyoruz. Yerli navigasyon uygulamalarını destekliyoruz. Modüler Nükleer Reaktörlerin yerli tasarım ve üretimini hedefliyoruz. İşletmelerimizde verimliliği artıracak Dijital Dönüşüm Programımıza 13,5 milyar lira yatırım başvurusu gerçekleşti. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasından sağladığımız 300 milyon avro kaynağı KOSGEB eliyle KOBİ'lerimizin dijital dönüşüm projelerine yönlendiriyoruz. AB eş finansmanıyla yürüttüğümüz Rekabetçi Sektörler Programı'yla bu yıl; Sivil havacılık, otomotiv, beyaz eşya, hazır giyim ve tekstil sektörlerimizdeki firmalara yönelik üç dijital dönüşüm merkezi kurduk. İmalat sanayii firmalarının dijital üretim ve katmanlı imalat teknolojilerini kullanabilecekleri bir merkez açtık. Oyun, giyilebilir teknolojiler ve yeni nesil film yapımı sektörlerimiz için iki kreatif endüstri merkezini hizmete aldık.
"Kamunun sahip olduğu büyük veriyi değere dönüştürerek yerli yapay zeka çözümlerini hızlandıracağız"
Yapay zekanın ekonomik ve toplumsal süreçlerde hızla artan rolü, yeni soruları, sorunları ve sınamaları da beraberinde getiriyor. Ancak doğru ilke ve kuralları bugünden inşa edip, teknolojiyi insanlık yararına geliştiren bir yaklaşımı benimsediğimiz takdirde, yapay zeka kalkınma, küresel adalet ve refah yolculuğumuzda güçlü bir kaldıraç olabilir. Milli Teknoloji Hamlesi anlayışı budur. İnsan kaynağımızı, dijital altyapımızı, girişimcilik ekosistemimizi, üretim sistemlerimizi, yapay zeka devriminin sunduğu imkanları, ülkemiz ve insanlık adına fırsata dönüştürecek şekilde hazırlamaktır. Yapay zekanın kullanımında etik değerleri ve adaleti gözetmektir. Yapay zeka teknolojileri için ileri düzeyde bir veri işleme altyapısının kritik önem taşıdığının bilincindeyiz. TÜBİTAK bünyesindeki süper bilgisayarımız ARF'in hesaplama kapasitesini üç katına çıkardık. Katıldığımız programlarla, teknoloji girişimlerimiz yapay zeka çözümleri için; Dijital Avrupa Ortak Girişimi süper bilgisayarlarından ücretsiz yararlanabiliyor. Yapay Zeka Ekosistem Çağrılarıyla; kamu ve özel sektör projelerini destekliyoruz. TÜBİTAK'ta geliştirdiğimiz Türkçe yapay zeka büyük dil temel modelinin kullanımını yaygınlaştırıyoruz. 10 milyar doları aşan yatırımların hayata geçeceği, güvenli enerji altyapısına sahip veri merkezi bölgeleri kuracağız. Yapay zeka eğitim programlarını yaygınlaştırmayı sürdürecek ve kamunun sahip olduğu büyük veriyi değere dönüştürerek yerli yapay zeka çözümlerini hızlandıracağız.
"Önümüzdeki yıl, Uluslararası Uzay Kongresi'ne Antalya'da ev sahipliği yapacağız"
Türkiye'mizin uzay araştırmalarında geri kalması asla düşünülemez. İlk milli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A'yı hizmete aldık. Yeni haberleşme uydumuz TÜRKSAT 7A ve yüksek çözünürlüklü gözlem uydularımız İMECE-2 ve İMECE-3'le uzayda varlığımızı güçlendireceğiz. Milli gözlem uydumuz İMECE için geliştirdiğimiz yüksek çözünürlüklü elektro-optik kamerayı ihraç ederek, bu sektörde tedarikçi ülke olduk. Ay misyonumuzda uzay aracının hibrit itki sistemi, uçuş bilgisayarı, güneş paneli, haberleşme birimi gibi kritik alt sistemlerini yerli imkanlarla üreterek milli yetkinliklerimizi ileri seviyeye taşıdık. Erzurum'da bu yıl hizmete aldığımız, 4 metre ayna çaplı teleskoba sahip Doğu Anadolu Gözlemevi, sadece Türkiye'nin değil, bölgenin en önemli gözlem merkezlerinden biri oldu. Bugün; 20 Ar-Ge merkezi ve teknoparklarda yer alan 290 girişimde, 23 binin üzerinde nitelikli mühendis ve araştırmacımız Türkiye'yi uzayda söz sahibi kılacak projelerde çalışıyor. Uzaya bağımsız erişimimizi temin edecek ve küresel uzay ekonomisindeki payımızı artıracak bir uzay limanı inşa ediyoruz. Ülkemizde yeni uzay girişimlerinin filizlenmesi ve yeşermesini hızlandıracak uzay teknoparkını kuruyoruz. Yerli geliştirdiğimiz Konumlama ve Zamanlama Sistemi ile teknolojik bağımsızlığımızı tahkim edecek stratejik kazanımlar elde edeceğiz. Önümüzdeki yıl, 5-9 Ekim tarihlerinde, dünyanın en büyük küresel uzay etkinliği Uluslararası Uzay Kongresi'ne Antalya'da ev sahipliği yapacağız.
"TEKNOFEST 2026'yı Şanlıurfa'da gerçekleştireceğiz"
Milli Teknoloji Hamlesini geleceğe taşıyacak, dijital dönüşüme öncülük edecek beşeri sermayemize yatırım yapmaya devam ediyoruz. Dünyanın en büyük teknoloji festivali TEKNOFEST'le milyonlarca gencimizi teknoloji geliştirme yolculuğuna dahil ettik. Binlerce girişimin doğmasına vesile olduk. TEKNOFEST 2026'yı Şanlıurfa'da gerçekleştireceğiz. 2002'de yaklaşık bin kişiyi ancak desteklemiş olan TÜBİTAK eliyle bu yılın ilk on bir ayında 81 bin 700 bilim insanı ve öğrencimizi destekledik. 81 şehrimizde kurduğumuz 131 Deneyap Teknoloji Atölyesinde 42 bin öğrencimiz eğitimlere katıldı. 108 firma ve 204 üniversitemizle birlikte yürüttüğümüz Sektör Kampüste Programında 22 bin öğrencimiz eğitim aldı. Son bir yılda açtığımız 5 yeni merkezle, bilim merkezlerinin sayısını 40'a çıkardık. Bugüne kadar 18 milyonu aşkın ziyaretçiyi bilimle buluşturduk. 2030 yılına kadar ülkemizden 100 bin teknoloji girişiminin doğmasını hedefliyoruz. Fonların fonu ve eş finansman mekanizmalarıyla, 4,6 milyar liralık kamu kaynağı ile 120 milyar liralık fonu harekete geçirdik. Bu fonların da katkısıyla 990 Türk teknoloji girişimi 160 milyar lira yatırım aldı. TÜBİTAK BİGG programıyla desteklediğimiz 2 bin 500'den fazla teknoloji girişimine şimdiye dek 3,4 milyar lira kaynak sunduk. Türkiye Tech Visa Programıyla, girişimcilik ekosistemimize 4 bin 500'e yakın yabancı uzmanı dahil ettik. Atatürk Havalimanı terminal binalarını "teknopark" ilan ettik. "Terminal İstanbul" markasıyla dünyanın en büyük teknoloji girişimciliği merkezini kuruyoruz. Sanayimiz çevre dostu yatırımlarla büyüyor. Yeşil Dönüşüm Programını stratejik teşvik başlıklarına dahil ettik. Döngüsel ekonomi, atık yönetimi, kaynak verimliliği, karbon salınımını azaltmaya dönük yatırım projelerine güçlü teşvikler sağlıyoruz. Nükleer teknolojilerde kapasitemizi yükseltmek için ilk nükleer teknoparkımızı kuracağız. Dünya Bankası ile 400 milyon dolar bütçeli Türkiye Sosyal Kapsayıcı Yeşil Geçiş Projesini başlattık. 450 milyon dolar bütçeli Türkiye Yeşil Sanayi Projesinde; 2 bin 367 KOBİ'nin 9 milyar lira tutarında yeşil sanayi yatırımını KOSGEB eliyle destekliyoruz. Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi'nde önümüzdeki yıl 8,4 milyar lira kaynak ile 33 OSB'de 42 altyapı projesini bitireceğiz.
"Yatırım teşviklerimizle katma değerli üretimin ve refahın yurt sathına yayılmasını destekliyoruz"
Değerli Milletvekilleri; yatırım teşviklerimizle katma değerli üretimin ve refahın yurt sathına yayılmasını destekliyoruz. 2025 yılının ilk on bir ayında sunduğumuz teşviklerle 1 trilyon 254 milyar lira yatırımın önünü açtık. Bu yıl yeni teşvik sistemimizi ilan ettik. Kaynaklarımızı ülkemizi Türkiye Yüzyılı hedeflerine taşıyacak katma değerli projelere yönlendiriyoruz. Kapasite fazlası oluşan sektörlerdeki yatırımları teşvik kapsamından çıkardık. Yatırım kredilerine sunduğumuz finansman desteğini yükselttik. Öz kaynakla gerçekleşen yatırımları finansman desteği kapsamına aldık. 6. Bölge illeri, Cazibe Merkezleri Programındaki iller ve depremden çok yoğun etkilenen 65 ilçedeki yatırımlara istihdam desteklerimizin süresini 14 yıla kadar uzattık. Yatırım ortamını iyileştirmeye dönük adımlarımız ve teşviklerimiz sayesinde uluslararası yatırımların ülkemize ilgisi yükseldi. Son bir yılda bir önceki yıla göre yüzde 33'lük artışla 15 milyar 257 milyon dolarlık doğrudan uluslararası sermaye yatırımı çektik. Bu yıl 49 bin 243 KOBİ'ye KOSGEB eliyle 15 milyar 400 milyon lira kaynak sağladık. Kapasite Geliştirme ve Küresel Rekabet Programlarında 1.675 KOBİ'nin 27 milyar liralık yatırımına destek sunduk. 137 bin işletmeyi ziyaret ederek ihtiyaçlarını yerinde tespit ettik.
"Depremden zarar gören sanayicilerimiz için bu yıl 966 iş yerinin inşasını tamamlıyoruz"
Üretim gücümüzü planlı sanayi alanlarımızla yükseltiyoruz. 23 yılda OSB'lerimizin sayısını 191'den 371'e, OSB'lerde üretimde olan fabrika sayısını 11 binden 60 bine; istihdamı 415 binden 2 milyon 700 bine yükselttik. Kurduğumuz Endüstri Bölgelerimizin sayısını 52'ye çıkardık. Son bir yılda 9 OSB, 8 Endüstri Bölgesi ve 11 sanayi alanı ilan ettik. Genişleme alanlarıyla birlikte 8 bin 200 hektar yeni yatırım alanı oluşturduk. Organize Sanayi Bölgelerinde, 250 bin vatandaşımıza istihdam sağlayacak 6 bin fabrikanın inşa süreci devam ediyor. 25 OSB altyapı ve 7 Sanayi Sitesi projesini bu yıl tamamlayarak 110 bin kişilik ilave istihdam imkanı oluşturacağız. Her ayın ilk pazartesi günü tüm OSB'lerdeki boş yatırım yerlerini çevrimiçi platformda tahsise açıyoruz. Şeffaflık ve erişilebilirlik prensibiyle başlattığımız uygulamanın ilk 14 ayında yatırımcılar, 7 bine yakın başvuru gerçekleştirdi. OSB'lerimizde üretimin sürekliliğini sağlayacak ve emekçilerimizin refahını artıracak lojman projeleri uygulamasının ilk temelini Manisa'da attık. Depremden zarar gören sanayicilerimiz için Kahramanmaraş, Gaziantep, Hatay ve Malatya'da bu yıl 966 iş yerinin inşasını tamamlıyoruz. 2026'da deprem şehirlerimizde bin 800'den fazla iş yerini daha inşa edeceğiz. 2023 Şubat ayından bu yana deprem illerimizdeki OSB'ler ve sanayi sitelerine sağladığımız kaynak 24,5 milyar liraya erişti.
"AK Parti iktidarları döneminde ülkemizin dört bir yanını yatırımlarla buluşturduk"
AK Parti iktidarları döneminde ülkemizin dört bir yanını yatırımlarla buluşturduk. Yatırım teşviklerimizle tamamlanan projelerle; Adıyaman'da 44 bin, Antalya'da 150 bin, Batman'da 77 bin, Diyarbakır'da 82 bin, Sivas'da 14 bin, Konya'da 51 bin, Samsun'da 19 bin, Malatya'da 53 bin, Manisa'da 59 bin, Tekirdağ'da 70 bin, 81 şehrimizde toplam 2 milyon 533 bin istihdam oluşturduk. Son 10 yılda imalat sanayiinde kayıtlı istihdamı; Güneydoğu Anadolu'da 159 binden 318 bine, Doğu Anadolu'da 54 binden 100 bine yükselttik. Şimdi, terörün gündemimizden tümüyle çıkması ve çevremizde istikrarın sağlanması Milletimiz için tarihi bir fırsat sunuyor. Terörsüz Türkiye ile, huzur iklimi güçlenecek, ülkemizin her karış toprağı daha da bereketlenecek. Terörsüz Türkiye ile, kalkınmamız hızlanacak, ekmeğimiz büyüyecek. Terörsüz Türkiye ile, üretimimiz güçlenecek, istihdamımız artacak, ihracatımız yükselecek. Komşularımızda artan istikrar, kurduğumuz dostluk köprüleri ve ticaret yolları ülkemiz için yeni imkanlar sunacak.
"Sanayi tesislerinin yoğunluğunu Marmara Bölgesinden, Anadolu'nun diğer şehirlerine taşıyacağız"
Kalkınma Yolu Ortadoğu, Körfez ve Asya'ya, Zengezur Koridoru Azerbaycan ve Türk dünyasına erişimimizi güçlendirecek. Sanayimizin gelecek 30 yılının yol haritasını bu perspektifle tasarlıyoruz. Anadolu'nun topyekun kalkınması anlayışıyla hazırladığımız Sanayi Alanları Master Planında mevcut ve planlanan demiryolu, karayolu ve liman yatırımlarını, enerji altyapılarını, sektörel kümelenmeleri, tarımsal üretimin korunmasını, arazi yapılarını, deprem ve susuzluk risklerini dikkate aldık. Planlı sanayi alanlarımızın büyüklüğünü 155 bin hektardan 350 bin hektara yükselteceğiz. Sanayi tesislerinin yoğunluğunu Marmara Bölgesinden, Anadolu'nun diğer şehirlerine taşıyacağız. Samsun-Mersin, Mersin-Şırnak, Sivas-Iğdır ve Trabzon-Şırnak olmak üzere 4 yeni sanayi koridoru oluşturacağız. Master Planın ilk etabında, Samsun-Mersin hattında 13 ilde 16 yeni yatırım alanı belirledik. Mevcut OSB'lerimizin ortalama 11 katı büyüklüğe ulaşan bu alanlarda mega endüstriyel bölgeler inşa edeceğiz. Altyapısı tamamlanmış, sosyal donatılarla zenginleştirilmiş, akıllı ve yeşil üretim üslerini yatırımcımızın hizmetine sunacağız.
"Depremden yoğun olarak etkilenen 65 ilçemizde gerçekleştirilen yatırımları en üst seviyede destekliyoruz"
Atıl kaynakları ekonomiye kazandırmak, yerel ihtiyaçları yerinde karşılamak ve bölgelerimizin üretim kapasitesini geliştirmek üzere Yerel Kalkınma Hamlesi Programını başlattık. Her ilimizde 4 yatırım konusunu desteklediğimiz programın ilk çağrısında, 417 milyar lirayı aşan yatırım tutarına sahip 696 proje için başvuru aldık. Sayın Cumhurbaşkanımızın onayı ile yürürlüğe giren GAP, DAP, DOKAP ve KOP 2024-2028 Eylem Planları kapsamında bölgesel kalkınma için; GAP bölgesine 496 milyar lira, DAP bölgesine 531 milyar lira, DOKAP bölgesine 394 milyar lira
KOP bölgesine 351 milyar lira olmak üzere toplam 1,7 trilyon lira ödenek tahsis edilmesini planlıyoruz. Kalkınma ajanslarımız eliyle bugüne kadar 28 bin 607 projeye 109 milyar lira destek sağladık. Geçtiğimiz yıl kadın istihdamı ve girişimciliğine odaklandık. Desteklediğimiz projelerle 6 binden fazla kadının girişimcilik yolculuğuna öncülük ettik. Bölge kalkınma idarelerimiz ile; 2014'ten bu yana tarım, sulama, kültür, sosyal içerme, turizm, kırsal kalkınma, sanayi ve enerji alanlarında 54,8 milyar lira tutarındaki projelere destek sağladık. Depremden yoğun olarak etkilenen 65 ilçemizde gerçekleştirilen yatırımları en üst seviyede destekliyoruz. Bu kapsamda, 247 milyar lira yatırım büyüklüğüne sahip, 70 bin kişiye istihdam sağlayacak bin 610 yatırım için teşvik belgesi düzenledik. Çalışan ve Üreten Gençler Programıyla 155 üretim tesisi kurduk, 11 binden fazla istihdam oluşturduk. Programın yeni döneminde 100 yeni fabrikayla 10 bin gencimize daha iş imkanı sunacağız. Bir sayın milletvekili Şanlıurfa'dan 1 kilogram ihracat yapılmadığını söyledi. Bakınız son bir yılda Şanlıurfa 47 milyon dolardan fazlası tarım ürünü olmak üzere 465 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi.
"Biz, bizden önceki hiçbir gayreti yok saymayız"
Bir sayın milletvekilimiz, "Sizden önce de savunma sanayi vardı, bunu yok sayıyor, Nuri Demirağ'a, Şakir Zümre'ye ayıp ediyorsunuz." dedi. Biz, bizden önceki hiçbir gayreti yok saymayız. Ama şu gerçekle iftihar etmek hakkımızdır. Bizim dönemimizde savunma sanayiinde şirketlerimizin geliri 20 katına, ihracatımız 35 katına çıktı. Nuri Demirağ'a, Şakir Zümre'ye biz ayıp etmedik. Üretimlerini durduranlar ayıp etti. Nuri Demirağ 1936'da İstanbul Beşiktaş'ta uçak fabrikası kurdu. 8 yıl uçaklar üretti. 1944'te hükümet, verdiği siparişleri iptal etti. Fabrika kapandı. Fabrika yeri kamulaştırıldı. 1925'te mühimmat üretmeye başlayan Şakir Zümre'ye devlet tarafından verilen siparişler 1947'de iptal edilince mühimmat üretimi durdu. Mühimmat üreten fabrika soba üretilen bir yere dönüştü. Akaryakıtı konmayan devrim otomobili 1961'de yolda bırakıldı. Bu çabalara, bu gayretlere ayıp eden 1944'te, 1947'de, 1961'de iktidarda olanlar, bu projeleri akamete uğratanlardır. Yapmak zor, yıkmak kolaydır. İnşa etmek zor, eleştirmek kolaydır. İddialı olmak zor, karalamak kolaydır. Ülkemizin potansiyelini harekete geçirmek, doğudan batıya, kuzeyden güneye topyekun kalkınma sağlamak için var gücümüzle, gayretle çalışmaya devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde imza attığımız büyük atılımlardan artık geriye dönüş yok. Bugün, insanlık yeni sınamalarla karşı karşıya. Yeryüzü tarihi kırılmaların eşiğinde. Fakat biz biliyor ve inanıyoruz ki, muhakkak her zorlukla birlikte bir kolaylık vardır. Ülkemiz için yeni imkanlar doğmaktadır. Nice zorlukları aşarak bugünlere geldik. Elde ettiğimiz hiçbir başarı bizlere altın tepside sunulmadı.
Türk Milleti, birlik ve beraberliğini bozmak isteyenlere mağlup olmadı. Kardeşliğinden taviz vermedi. Dört bir yanı ateş çemberine dönüşen, dünyanın en zor coğrafyalarından birinde, Cumhuriyetimizin ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ilan ederek, hür ve bağımsız yolculuğumuza tam bir milli birlik duygusu ve inancıyla devam ediyoruz. Pırıl pırıl gençlerimiz, gurur duyduğumuz başarılara imza atan kadınlarımız var. Alanlarında dünyanın en iyisi bilim insanlarımız, mühendislerimiz var. Kalkınma harcımızı alın teriyle yoğuran emekçilerimiz var. Parlak fikirlerini değere dönüştüren girişimcilerimiz, fabrikalarını ülkemizin kaleleri addeden sanayicilerimiz var. Bu milletin sırtı yere gelmez Allah'ın izniyle. Yeter ki, bir olalım. Yeter ki, yeniden kazandığımız özgüveni, bir daha kaybetmeyelim. Türkiye Yüzyılı'nı başarılarla taçlandıracak atılımlara tüm değerli milletvekilleri ile beraberce yürüyeceğimize inanıyorum. Desteklerini esirgemeyen Cumhur ittifakına ve tüm milletvekillerine teşekkür ediyorum. Meclisimizin takdir edeceği bütçeyi en etkin ve verimli şekilde kıymetlendireceğimizi ifade etmek istiyorum. Sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum."
Kaynak: ANKA / Güncel
Mehmet Fatih Kacır, Tbmm Genel Kurulu, Türkiye Yüzyılı, Teknoloji, Ekonomi, Savunma, Enerji, Güncel, Çevre, TBMM, Yatırım, Türkiye Yüzyılı, Tbmm Genel Kurulu, Mehmet Fatih Kacır, Çevre, Enerji, Savunma, Teknoloji, Ekonomi, Güncel, Haberler
- AK PARTİ
- AVRUPA BİRLİĞİ
- AZERBAYCAN
- BASKETBOL
- BELEDİYE
- BEŞİKTAŞ
- CHP
- ÇEVRE
- DEM
- DİPLOMASİ
- DOĞA
- DONALD TRUMP
- DEVLET BAHÇELİ
- EĞİTİM
- EKREM İMAMOĞLU
- ELON MUSK
- EMEKLİ
- EMLAK
- ENERJİ
- ENFLASYON
- ESNAF
- FENERBAHÇE
- FİKSTÜR
- FİLİSTİN
- FUTBOL
- GALATASARAY
- GASTRONOMİ
- GAZZE
- GÜNCEL
- GÜVENLİK
- GÖÇMEN
- HAKAN FİDAN
- HASTANE
- HAYVAN HAKLARI
- HIRSIZLIK
- HUKUK
- IRAK
- İNSAN HAKLARI
- İRAN
- İSRAİL
- İSTANBUL
- İŞÇİ
- İTFAİYE
- JANDARMA
- JOSE MOURINHO
- KAZA