Dünyada kaos hakimken en güvenli beş ülkede hayat nasıl?

Dünya Haberleri

Dünyanın birçok yerinde yaşanan çatışmaların damga vurduğu 2025'te beş ülkede barış hüküm sürmeye devam etti.

2025'te küresel bazı çatışmalar şiddetlenirken sınır güvenliği politikaları sıkılaştı ve ticaret savaşları hız kesmeden devam etti. Küresel Barış Endeksi'ne göre (GPI), bu yıl devlet düzeyindeki çatışmaların sayısı 2. Dünya Savaşı'ndan sonraki en yüksek seviyesine çıktı.

Birçok ülke bu duruma askerileşme düzeyini artırarak yanıt veriyor.

Diğer yandan bazı ülkeler barışı önceliklendirmeye devam etti.

Institute for Economics & Peace ( Ekonomi ve Barış Enstitüsü) tarafından geliştirilen GPI, askeri harcamalar, dış çatışmalar, terörizm ve cinayet gibi 23 göstergeyle hesaplanıyor.

Endeksin zirvesindeki on ülke, son 20 yıldır neredeyse hiç değişmiyor.

Bu ülkelerde yaşayan insanlara barış politikalarının günlük hayatlarını nasıl etkilediğini sorduk.

İZLANDA: 'BEBEKLER DIŞARIDA GÜVENLE UYUYABİLİYOR'

2008'den bu yana sıralamanın zirvesinde yer alan İzlanda, dünyanın en barışçıl ulusu olmayı sürdürüyor.

Ülke güvenlik, devam eden çatışmalar ve askerileşme olmak üzere üç ana başlıkta da lider durumda.

İzlandalılar açısından bu güvenlik hissi günlük hayatın dokusunu oluşturuyor.

Doğma büyüme İzlandalı olan Inga Rós Antoníusdóttir, "Gece dışarıda korkmadan yürüyebilirsiniz; anne-babaları bir kafede yemek yerken ya da bir mağazada alışveriş yaparken dışarıda bebek arabasında uyuyan bebekler görürsünüz, bir de polisler silah taşımazlar" diyor.

Inga ülkenin dünyanın toplumsal cinsiyet politikalarında öncü olmasının kadınları güvende hissettirdiğini söylüyor:

"Eşit fırsatlar ve dayanıklı sosyal sistemler herkes için daha adil ve güvenli bir toplum oluşturuyor."

Ülkeyi ziyaret edeceklere bu iç huzuru hissetmeleri için günlük rutinlere katılmalarını öneriyor.

"Gerçek İzlanda, ülkenin güçlü müzik ve sanat sahnesinde; popüler adreslerden ziyade doğada ve her türlü hava durumunda keşfedilir" diyor.

İRLANDA: 'İNSANLAR BİRBİRİNİ KOLLUYOR'

20. yüzyılın sonlarını çatışmalarla geçirse de bugün İrlanda barışı önceliklendirmeyi sürdürüyor.

Yıllara göre askerileşme seviyesini düşürmesiyle endekste yükseldi.

Bugün içeride ve dışarıda en az çatışma yaşayan ülkeler arasında.

İrlandalı Jack Fitzsimons, "Derin bir topluluk ve dostluk hissi sizi evinizde ve rahat hissettiriyor, küçük bir kasabada ya da büyük şehirde olmanız fark etmiyor" diyor.

Eşitsizlik ve gerilimlerin, güçlü sosyal destek sistemleri ve topluluk esenliğine odaklanan çalışmalarla azaltıldığını düşünüyor.

"İnsanlar birbirini kolluyor. Bir yabancıdan yardım isteyebileceğiniz, sizin için yolunu değiştirecek insanların olduğu bir yer burası" diyor.

İrlanda askeri olarak nötr ve çatışmaların çözümünde diplomasiyi tercih ediyor.

İçeride ise doğal ve kültürel varlıklarının korunmasını önceliklendiriyor.

YENİ ZELANDA: 'HAYATIN YAVAŞ AKIŞI BAKIŞ AÇINIZI DEĞİŞTİREBİLİR'

Yeni Zelanda bu yıl endekste iki sıra yükselerek üçüncü oldu.

Bunda ülkenin güvenlik alanlarında yaptığı iyileştirmeler ve gösteri ve terörle bağlantılı olayların azlığı da etkiliydi.

Pasifik'te izole bir ada ülkesi olan Yeni Zelanda'nın coğrafyası ülkeye doğal koruma sağlıyor.

Ancak ülkede yaşayanlar iç politikaların da önemli olduğunu söylüyor.

Ömrü boyunca Yeni Zelanda'da yaşayan Mischa Mannix-Opie, "Yeni Zelanda dünyanın en katı silah yasalarına sahip ülkelerinden biri. Bu da güvenlik hissine katkı sağlıyor" diyor.

Bütün çocukların okula yürüyerek gittiğini, insanların kapılarını kilitlemediğini ve yolda bir araç arıza yaptığında sürücülerin durup yardım teklif ettiğini anlatıyor.

"Genel olarak topluma ve sisteme güven hakim, bu da günlük hayatta gerçek bir topluluk hissi yaratıyor" diyor.

Yeni Zelandalılar güçlü sosyal güvenlik ağları ve evrensel sağlık hizmetlerine erişimin yanında doğayla bağlarını ön planda tutuyor.

"Kartpostal gibi görüntülerin ötesinde Yeni Zelanda'nın gerçek bir derinliği var. İnsanlar samimi, Maori kültürü zengin ve hala varlığını sürdürüyor, hayatın yavaş akışı bakış açınızı değiştirebilir" diyor Mannix-Opie.

AVUSTURYA: 'GÜVENLİK SADECE BİR İSTATİSTİK DEĞİL, HAYATIN GERÇEĞİ'

Avusturya GPI'da bu yıl bir sıra gerileyerek dördüncü sırada yer aldı.

İrlanda gibi ülke anayasal açıdan tarafsızlık politikası güdüyor, bu da NATO gibi birliklere girmesini engelliyor.

Avusturya da bu sayede dikkatini ve kaynaklarını ülke içine odaklayabiliyor.

Avusturyalı Armin Pfurtscheller, "Güçlü bir sosyal güvenlik ağı, üst standartlarda sağlık ve mükemmel eğitim imkanları istikrar ve güveni besliyor" diyor.

Yaşadığı yerde insanların gece yarısı nehir kenarında yürüyüşler yaptığını, evlerinin kapısını kilitlemediğini ve bisikletlerini zincirlemeden dışarı park ettiğini anlatıyor.

"Güvenlik sadece bir istatistik değil, hayatın gerçeği" diyor.

Pfurtscheller, ülkeye gelen insanların da bu güvenlik hissinden faydalandığını söylüyor.

"Birkaç gün sonra omuzları gevşeyip düşüyor, stres eriyip gidiyor ve çocukluklarındaki gibi uyumaya başlıyorlar" diyor.

SİNGAPUR: 'GÜVENLİĞİN GETİRDİĞİ ÖZGÜRLÜKLER'

İsviçre'nin ardından altıncı sıradaki Singapur, bu yıl listede ilk 10'a giren tek Asya ülkesi oldu.

Kişi başına askeri harcamanın en yüksek olduğu ülkelerden biri olmasına rağmen güvenlik açısından özellikle yüksek not alması bunda etkiliydi.

Singapurlular açısından süregelen bir çatışmanın olmaması ve iç güvenlik, huzuru pekiştiren bir unsur.

Xinrun Han, "Gece yürüyüşe çıkıyorum ve korkmuyorum. Eve yürümek birçok metropolde olduğu gibi, gerilim yüklü ya da bunaltıcı değil" diyor.

Han, ülkeyi ziyaret edeceklere, gece 02.00'de nehir kenarında yürümek, sokak lezzetlerini tatmak ya da gece parka gitmek gibi güvenliğin getirdiği özgürlükleri deneyimlemelerini tavsiye ediyor.

"Buralı olsan da olmasan da tümü özgür hissettiriyor" diyor.