Yanlış uygulanan kayropraktik tedavi sağlığı tehlikeye atabilir

Sağlık Haberleri

Uzmanlar, kas, omurga ve iskelet sistemi bozukluklarının elle uygulanan tekniklerle düzeltildiği kayropraktik tedavinin, fizyoterapistler tarafından yapılmaması durumunda felç kalmaya kadar varabilen olumsuzluklara yol açabileceği uyarısında bulundu.

Uzmanlar, kas, omurga ve iskelet sistemi bozukluklarının elle uygulanan tekniklerle düzeltildiği kayropraktik tedavinin, fizyoterapistler tarafından yapılmaması durumunda felç kalmaya kadar varabilen olumsuzluklara yol açabileceği uyarısında bulundu.
Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Çiğdem Çınar, AA muhabirine, kayropraktik tedavinin özellikle bel, boyun ve sırt ağrılarında tercih edilen elle uygulanan bir yöntem olduğunu söyledi.
Amaçlarının omurgayı doğru hizalamak, eklem hareketlerini artırmak ve vücudun doğal iyileşme sürecine destek olmak olduğunu aktaran Çınar, "Uygulayıcı, eklemlere kontrollü şekilde baskı uygular, bazen bu sırada 'kütleme' sesi de duyulur ama tedavi sadece bu sesten ibaret değildir." ifadesini kullandı.
Çınar, kayropraktik tedavi ile fizyoterapi arasındaki farklar olduğuna işaret ederek, "Fizyoterapi çok daha kapsamlıdır; kas, iskelet ve sinir sistemiyle ilgili pek çok hastalıkta hareket, egzersiz, elektroterapi gibi yöntemlerle tedavi sağlar. Kayropraktik ise daha çok omurga hizalamasına odaklanır. Birlikte kullanıldıklarında birbirlerini tamamlayabilirler. Örneğin, kayropraktikle omurgadaki hizalama sağlanırken, fizyoterapiyle kasların güçlenmesi ve hareketin kalıcı olması hedeflenebilir." diye konuştu.
Kayropraktik uygulamalarının bilimsel olarak desteklenen bazı etkileri olsa da her uygulamanın aynı derecede güvenilir olduğunun söylenemeyeceğini ifade eden Çınar, "Özellikle kas-iskelet sistemi kaynaklı ağrılarda bazı hastalarda fayda sağladığına dair çalışmalar mevcut ancak bu uygulamaların eğitimli uzmanlar tarafından uygun durumlara özel yapılması gerekmektedir." değerlendirmesini yaptı.
Bazı hastalar için kayropraktik tedavi risk taşıyor
Çınar, sosyal medyada sıkça görülen "kütletme" videolarının yanıltıcı olabileceğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bu videolar çoğu zaman etkileyici görünse de kayropraktik tedavi sadece kütletmeden ibaret değildir. Bu sesler, eklem içindeki gaz kabarcıklarının boşalmasından kaynaklanır ve her zaman tedavi edici anlamına gelmez. O videolar ne yazık ki işi biraz şova dönüştürüyor. İnsanlar sadece çıkan sesi duyup bunun işe yaradığını sanıyor ama durum o kadar basit değil. Yanlış uygulandığında sinir zedelenmesi, damar yaralanması ya da omurga problemleri gibi ciddi riskler doğabilir. Bu yüzden mutlaka uzman eliyle yapılmış olması ve tanı konmuş vakalara özel uygulanması gerekir."
Her hastaya kayropraktik tedavi uygulanamayacağının altını çizen Çınar, "Örneğin, kemik erimesi olanlar, omurgasında kırık ya da tümör bulunanlar, bazı damar hastalıkları olanlar için risklidir. Uygulamadan önce mutlaka detaylı değerlendirme yapılmalı, görüntüleme yöntemleriyle omurganın durumu incelenmelidir. Yani rastgele kesinlikle yapılmamalıdır." dedi.
Çınar, sosyal medyada kayropraktik uygulamalara artan ilginin olumlu ve riskli yönleri bulunduğunu, insanların vücut sağlığına daha fazla ilgi göstermeye başlamasının güzel durum olduğunu ifade etti.
İnsanların bu uygulamaları basit ve zararsız sanmalarının da olumsuz durum olduğunu anlatan Çınar, tedavinin kendi kendine ya da eğitim almamış kişilere yaptırılmaması gerektiğini vurguladı.
"Sosyal medyadaki kayropraktik uygulamalar, başlı başına tedavi yöntemi değildir"
Fizyoterapist Hürkan Akkuzu da kayropraktik uygulamaların yalnızca eğitimli fizyoterapistler tarafından yapılması gerektiğine, sosyal medyada paylaşılan "kütletme" videolarının geri dönüşü olmayan sakatlanmalara yol açabileceğine dikkati çekti.
Kayropraktiğin fizyoterapideki bir alt mesleki pozisyon olduğunu aktaran Akkuzu, bu uygulamanın kasların çok fazla gerilmesinde ya da omurga, kalça ve diz gibi eklem sakatlanmalarında elle yapılan eklem düzeltmeleri olduğunu kaydetti.
Akkuzu, uygulamanın bir hekim tarafından tanısı konulmuş bütün hastalara veya merak edip kendini rahatlatmak isteyen tüm sağlıklı bireylere fizyoterapistler tarafından yapılabileceğini belirtti.
Uygulamayı yapacak kişinin fizyoterapist olmasının çok önemli olduğunun altını çizen Akkuzu, "Sosyal medyada gördüğümüz kayropraktik uygulamalar, başlı başına tedavi yöntemi değildir. Aksine yapılan terapinin yüzde 15'lik kısmıdır. Fizyoterapide buna eşlik eden başka terapi ve tedavi yöntemleri de vardır. Örneğin, elektriksel tıbbi masajlar, sporcu masajları, bantlama yöntemleri, ultrason masajları…" bilgisini paylaştı.
Akkuzu, eğitimsiz kişiler tarafından yapılan uygulamaların ciddi riskler taşıdığını vurgulayarak, "Bu işin eğitimini almamış kişiler tarafından yapılan germe, çekme ve kütletmelerle insanların ciddi sakatlandığını, bu sakatlanmaların geri dönüşü olmadığını, bununla beraber bazılarının felç kaldığını görebiliyoruz." şeklinde konuştu.
Evde denenen uygulamalara karşı da uyarıda bulunan Akkuzu, "Sosyal medyada 'Ben bu kütletme uygulamasını gördüm, bunu yapabilirim.' diyen kişilerden asla destek almayın. Evimizde de bu tarz uygulamaları yapmıyoruz. Fizyoterapistler bir defa anatomiye çok hakim kişilerdir ve bu uygulamaları yapmadan önce birçok testler yapıyoruz, risk teşkil eden bir durum varsa başka uygulamalar yapıyoruz." dedi.
Uygulamalar doğru şekilde yapıldığında endişeye gerek olmadığını söyleyen Akkuzu, sosyal medyadaki paylaşımlara ilişkin, "Genellikle reklam işbirliği doğrultusunda paylaşılan birçok görüntüler olabiliyor. Vatandaş da buna aldanarak gittiği takdirde orada o kişinin gerekli uygulamaları yapmadığını görüyor ya da çok yüksek meblağlara olumsuz sonuçlar alıyor. Mümkün mertebe reklam işbirliği içerisinde olan şov tarzında yapılan görüntülerden vatandaşların uzak durmasını tavsiye ederim." değerlendirmesinde bulundu.