Turgut Özal Düşünce Ve Hamle Derneği Ödülleri

Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği'nin bu yılki Ekonomi Ödülü Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e, İletişim-Bilişim Ödülü eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a, Bilim ve Eğitim Ödülü YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'a, İnsanlığa Hizmet Ödülü Türk Kızılayı Genel Başkanı Tekin Küçükali'ye ve Turgut Özal Özel Ödülü ise TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin'e verildi. Turgut Özal Üniversitesi Konferans Salonu'ndaki törende Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım'a ödülünü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç verdi. Arınç buradaki konuşmasında, büyük insanların ölümlerinden sonra da hizmet ettiklerini söyledi. "Bediüzzaman Hazretlerinin söylediği gibi bazen mevti hayatından ziyade hizmet eder" diyen Arınç, Özal'ın ölümünden sonra Türkiye'nin yakın siyasi tarihine armağan ettiği çok önemli bir olay olduğunu ifade etti. Meclis Başkanı olarak görev yaptığı 2007 Nisan ayında katıldığı bir ödül töreninde kendisinden Turgut Özal hakkında konuşmasının istendiğini anlatan Arınç, "ne söyleyebilirim" diye düşünürken Özal'ın vefatına ait izlediği fotoğraflardan bir pankartın dikkatini çektiğini, pankartta "sivil, dindar, demokrat Cumhurbaşkanı" yazdığını ifade etti. Söz konusu dönemde Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin de başladığını anlatan Arınç, seçilecek Cumhurbaşkanı için "AK Partiden birisi olmayacak... eşinin başında örtü var... geçmişte milli görüş siyasetinde bulunmuş bir siyasetçi istemiyoruz" denilerek ortalığın ayağa kaldırıldığını, halbuki Anayasada bunların hiçbirisini dikkate alan bir şartın bulunmadığını söyledi. Kendisi "acaba bu gürültünün arkasında ne var" derken kafasında bir şimşek çaktığını ve kopartılan gürültünün "Özal'ı halkın sevmesine yol açan o üç önemli özellikte bir Cumhurbaşkanı seçilir mi diye endişe eden insanların gürültüsü" olduğunu anladığını ifade etti. "TBMM'nin 11. Cumhurbaşkanını sivil, dindar ve demokrat birisi olarak seçmesinden korku duyuyorlardı" diyen Arınç, o günkü konuşmasında da bunu söylediğini "parlamentonun yine aynı özellikte bir cumhurbaşkanı seçmesini istemeyenlerin hezeyanlarıyla karşı karşıyayız" dediğini aktardı. Bu konuşmasının ertesi günü kendisinin hedef tahtası haline getirildiğini ve çok satan gazetelerin "bu adam aslında Müslüman Cumhurbaşkanı seçeceğiz demek istedi" şeklinde haberler yaptıklarını anlatan Arınç, şöyle devam etti: "Cumhuriyet mitingleri başladı... 367 ucubesi çıktı ortaya. Onun peşine düşenler oldu. Bunlar (Müslüman Cumhurbaşkanı seçtirmek istiyorlar) safsatasını yayan gazeteler bizi hedefe koyarak adeta (yok edilmesi gereken bir mahluk) gibi görenler bakın nelerle karşılaştılar... Önce Anayasa değişikliği yaptık(Cumhurbaşkanını halk seçecek) dedik. İkincisi (erken seçime gidiyoruz) dedik. O günkü Cumhurbaşkanlığı seçimine katılmayan iki parti yok oldu, bugün tabelaları bile yok. Girenlerden bir tanesi de perişan oldu. Biz de yüzde 47 oy aldık AK Parti olarak, rahmetli Özal'a minnet borcumuz var. Bu yüzde 47'nin içinde en az yüzde 5'i (Müslüman Cumhurbaşkanı seçeceğiz) sözüne karşı halkın verdiği tepkidir ve onun arkasından da Ağustos 2007'de Türkiye gül gibi bir Cumhurbaşkanına kavuştu. Mevtinden şu kadar yıl sonra sadece ona yakıştırılan 3 niteleme Türkiye'de yakın siyasi tarih içinde doktorası yapılması gereken bir konudur. Allah bana o gün söyletti. Ne söyleyeyim diye düşünürken bu aklıma geldi. İnanın çok saftım... "Dindarlık sıfatının Müslümanlık anlamında kullanılamayacağını, her inancın dindarı olduğunu dile getiren Arınç, dindarlık vasfı, aile vasfı ve ortak değerlerin her zaman bir avantaj olduğunu söyledi. "Sivil elbette sivil olmalıdır ama eski genel kurmay başkanlarıyla başlanan bir gelenekte Özal gibi bir sivilin Cumhurbaşkanlığı yapmış olması birilerinin uykularını kaçırıyordu" diyen Arınç, demokrat olma vasfının neredeyse insan olma vasfıyla eşdeğer olduğunu belirtti ve "bundan neden korkuyorsunuz? Ama bütün korku Özal gibi biri gelmesin... Korktuklarına uğradılar" dedi. Özal'ın sadece bu örnekle değil Türkiye'deki her atılımda payının olmasıyla da rahmetle anılması gerektiğini kaydeden Arınç, Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım'ın da Özal gibi çalışan ve Özal gibi Türkiye'ye "çağ atlatan bir insan" olduğunu ifade etti. Arınç, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de bir Kürt anne ve babanın çocuğu olduğunu, yoksulluk çektiğini ama çalıştığını ve iyi bir tahsil yaptığını belirtti. Şimşek'in başka bir ülkede bugün aldığının 10 misli maaş alabilecekken memleketine hizmet ettiğini söyleyen Arınç, "Türkiye 2010 yılını yüzde 9 büyümeyle kapattı, fert başına gelir 10 bin 500 doların üstünde, GSYH 750 milyar dolar ve enflasyon acınacak düzeyde... tek haneli rakamlarda. İşte bunları başaran kadrolar bu kadrolar ve rahmetli Özal'ın yolunu, izini, inancını, memleket severliğini bu dönemde de yaşatan güzel insanlar" diye konuştu. İletişim-Bilişim Ödülü'nü alan eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, hayatında iki kişinin çalışmalarına yön verdiğini, bunlardan birinin 8. Cumhurbaşkanı Özal, diğerinin ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi. Özal'ın Türkiye'ye bakışı nasıl değiştirdiğini, dönüştürdüğünü 1980'li yıllar boyunca gördüğünü ifade eden Yıldırım, "Merhum Özal'dan öğrendiklerimi Cenab-ı Hak nasip etti, Recep Tayyip Erdoğan ile uygulama fırsatı buldum" dedi. Türkiye'de yapılan bütün güzel işlerin arkasında milletin birliği ve beraberliği, güven ve istikrarın katkısı olduğunu anlatan Yıldırım, "Ulaştırma Bakanlarının ortalama görev süresinin 8, 5 ay olduğu bir ülkede hangi kalıcı ulaştırma hizmetini yapabilirsiniz. 8, 5 ayda herhalde sadece tebrikleri kabul edersiniz, personelinizi tanırsınız, Ulaştırma Bakanlığının gündeminde hangi işlerin olduğunu belki öğrenebilirsiniz" diye konuştu. Yıldırım, 8, 5 yıl görev yaptığı dönemde Türkiye'nin birikmiş altyapı, ulaşım ve bilişim sorunlarına köklü çözümler ürettiklerini belirterek, bunun arkasında güven ve istikrarın yanı sıra Başbakan Erdoğan'ın ülkeye olan kuvvetli sevdası ve iradesi olduğunu dile getirdi. 8. Cumhurbaşkanı Özal döneminde devlet ile millet arasındaki mesafenin kısaldığını, şüpheye dayalı bürokrasinin yerini güvene dayalı bürokrasiye bıraktığını ifade eden Yıldırım, iletişimde yeni nesil döneminin başladığını, yasakların yerini serbest düşünce ve ekonominin aldığını söyledi. Eski Başbakanlardan Yıldırım Akbulut, Maliye Bakanı Şimşek'e ödülünü verdikten sonra yaptığı konuşmada, Kastamonu'da dün polis otosuna yapılan silahlı saldırıyı hatırlatarak, şehit olan polise Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı diledi ve şöyle devam etti: "Bu olayı basit bir olay olarak nitelendirenler olabilir ama basit bir olay değil. Rahmetli Özal'a da kongremizde bir suikastta bulunulmuştu. Onu Allah korudu. Ona sıkılan kurşun önündeki kürsü korumasına isabet etti ve hayatı kurtuldu. Bunların niçin yapıldığını hepimiz gayet iyi biliyoruz. Türkiye'nin önünü açmak isteyen, Türkiye'yi gelişmiş ülkeler seviyesine, hatta onun üzerine çıkarmak isteyen vizyon sahibi insanları hedef alıyor. "-MALİYE BAKANI ŞİMŞEK-Maliye Bakanı Şimşek de Turgut Özal'ın Türkiye'deki değişim ve dönüşümün mimarı olduğunu söyledi. Türkiye'nin 1980 yılından itibaren yaşadığı değişim sürecinin çok iyi tasarlandığını ifade eden Şimşek, Özal'ın teşebbüs hürriyetinden, vicdan ve düşünce hürriyetinden yola çıkarak bir temel oturttuğunu dile getirdi. Bunun da ötesinde Özal'ın ekonomideki yaklaşımının bugün bile değişim ve dönüşüm yaşayan ülkeler için çok güzel bir örnek olduğun ifade eden Şimşek, Özal'ın "ekonomide devletin payı ne kadar düşük olursa kişi başına milli gelirin o kadar büyük olacağı" yönündeki vizyonuna işaret etti. Şimşek, "Özal'ın başlattığı değişim dönüşümü, bu reform sürecini AK Parti ve Başbakanımız derinleştirmiştir, genişletmiştir ve o dönemde hayal edilen birçok şey bugün yavaş yavaş uygulamada sonuçlarıyla birlikte milletimize sunulmuştur. O nedenle hepimizin üzerinde rahmetli Özal'ın büyük etkisi, büyük katkısı vardır. Milletimiz tabi ki ondan memnun, Allah kendilerinden razı olsun" diye konuştu. Özal'ın ihtilal sonrası dönemde kendisi lise öğrencisiyken Gercüş'te küçük bir kahvehanede parti programını anlattığını söyleyen Şimşek, o zamanlar Özal'ın ufkunu anlayacak kapasitede olmadıklarını ama bugün geriye doğru baktıklarında Türkiye'nin hatta dünyanın ne kadar şanslı olduğunu çok daha iyi anladığını ifade etti. YÖK Başkanı Özcan'a ödülünü veren eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun da Turgut Özal'ın ilme çok önem veren bir devlet adamı olduğunu, bu nedenle "YÖK'ü yok olmaktan kurtaran Yusuf Ziya Özcan"a bu ödülün verilmesinin çok önemli olduğunu söyledi. Özal'ın vefatından önce kendisine "beni sakın devlet mezarlığına defnetmeyin, bunu aileme de bildireceğim" dediğini anlatan Coşkun "çünkü tecrit edilmiş, halkın giriş çıkışının kontrol edildiği bir yerde defnedilmek istemiyordu öyle halk adamıydı Allah gani gani rahmet eylesin" diye konuştu. Kızılay Genel Başkanı Küçükali'ye ödülünü veren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu, Turgut Özal denilince heyecanlanmamanın mümkün olmadığını söyledi. Özal ile uzun yıllar çalıştığını anlatan Aksu, Özal'dan çok şey öğrendiğini ifade etti. Kızılay Genel Başkanı Küçükali, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın fikirlerinden istifade ettiği büyük bir şahsiyet olduğunu söyledi. - ANKARA

Turgut Özal Düşünce Ve Hamle Derneği Ödülleri

Güncel Haberler

Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği'nin bu yılki ödülleri Turgut Özal Üniversitesi Konferans Salonu'ndaki törenle sahiplerini buldu

Güncel, Haberler