TBMM Genel Kurulunda 2026 yılı bütçesinin maddeleri görüşülüyor

Politika Haberleri

TBMM Genel Kurulunda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin 12'nci maddesi kabul edildi.

TBMM Genel Kurulunda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin 12'nci maddesi kabul edildi.
Genel Kurulda milletvekilleri, 12. madde üzerinde söz alarak görüşlerini dile getirdi.
Yeni Yol Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, asgari ücret görüşmelerini anımsatarak, asgari ücretin temel ücrete döndüğünü, çalışanların yüzde 50'den fazlasının asgari ücretle yaşamını geçirdiğini söyledi.
2025'te 2 trilyon 53 milyar lira faiz ödeneceğini belirten Kaya, "2026'da da 2 trilyon 742 milyar lira faiz ödeyeceğiz. Geçen sene biz bu konuşmaları yaparken bu miktar 1 trilyon 953 milyardı, şimdi 2 trilyon 742 milyar. Şimdi faize yüzde 40 bir artış olduğunda insanlarımıza dönüp de 'Ey asgari ücretli, sana yüzde 20 mi verelim, 25 mi verelim, açlık sınırının altında mı kalırsın, üstünde mi kalırsın?' gibi sonuçlarla nasıl olacak?" diye sordu.
İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, vatandaşların hemen hemen her güne başta akaryakıt olmak üzere yapılan zamlarla, çocuk istismarıyla, işlenen kadın cinayetleri ya da sokaklardaki dehşet haberleriyle uyandığını ileri sürdü.
Faiz giderlerinin bir yılda yüzde 40,6 arttığına işaret eden Kaya, "Milletimizden toplanan her 100 liralık verginin yaklaşık 20 lirası yatırım, istihdama ve vatandaşların cebine gitmek yerine doğrudan faiz ödemelerine ayrılmıştır. İktidar tarafından 'istikrar ve refah bütçesi' olarak nitelendirilen 2026 yılı bütçesi, bu haliyle bize göre tam anlamıyla bir tükeniş bütçesidir." ifadelerini kullandı.
MHP Balıkesir Milletvekili Ekrem Gökay Yüksel, Balıkesir'in Gönen köyünün baldo pirinciyle tanındığını söyledi.
Kalitesi, aroması ve işçilik hassasiyetiyle öne çıkan bu ürünün Türkiye'nin en nitelikli çeltik çeşitleri arasında yer aldığını vurgulayan Yüksel, şunları kaydetti:
"Bugün itibarıyla harmanda 42 lira seviyesinde olan çeltik fiyatlarının piyasada 17,5 lira ile 32 lira arasında seyrettiği ifade edilmektedir. Bu durum, üreticilerimiz açısından ciddi bir kaygı oluşturmakta ve alın terinin karşılanamayacağı endişesini doğurmaktadır. Çiftçilerimizin beklentisi, maliyetler, üretim koşulları ve ürün niteliği dikkate alınarak çeltik alım fiyatlarının 42-45 lira aralığında açıklanmasıdır. Bu talep, üretimin devamlılığı için en makul seviyeyi ifade etmektedir."
DEM Parti Van Milletvekili Gülderen Varli, bütçenin yalnızca rakamlardan, kalemlerden ve tabloların soğuk satırlarından ibaret olmadığını belirtti. TÜİK'in istatistiklerini eleştiren Varli, 10 kadından 4'ünün işsiz olduğunu ileri sürdü.
Bütçede kadınların olmadığını savunan Varli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kadınlar kreşe, bakımevlerine, temizlik iş yerlerine yani erkek egemen zihniyetin 'kadın işi' diyerek kodladığı alanlara sıkıştırılıyor. Bu alanlarda kadınlar, düşük ücretle çalıştırılıyor, sigortasız bırakılıyor, ayrımcılığa, mobbinge ve şiddete açık hale getiriliyor. İstihdamda varmış gibi görünen kadınlar, aslında güvencesizliğin tam ortasında tutuluyor. Bu bütçe, kadın emeğini ucuz iş gücü olarak gören, kadını yedek işçi, geçici çözüm, esnek emek olarak tanımlayan bir bütçedir."
CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan, kadınlar ölmesin diye konuşmalar gerçekleştirdiklerini belirterek, "Kadın cinayetlerini önlemek için 'Koruma mekanizmaları etkin işlesin.' diyoruz, 'Kadınlar örgütlensin, kamusal güvencelere sahip olsun.' diyoruz çünkü biliyoruz, şiddet olduktan sonra salt ceza vermek çözüm değil." dedi.
Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekildiğini anımsatan Özcan, "Siz, ne yaptınız? Bizim yaşatır dediğimiz İstanbul Sözleşmesi'nden bir gecede çıktınız. Sonra ne yaptınız? Kadınların öldürülmediği bir düzeni kurmaktan geçtiniz, katillere verilen cezayı artırmayı tek çözüm diye sundunuz. Oysa bu ülkede sorun cezasızlık kültürü, sorun koruma kararlarının uygulanmaması. Sorun kolluğun, yargının, sosyal hizmetlerin kadınları yalnız bırakması, sorun erkek şiddetini besleyen bu siyasal iklim. İşte, aramızdaki fark tam da burada." değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti Aksaray Milletvekili Cengiz Aydoğdu, kaynaşmış, bütünleşmiş ve yek vücut olmuş bir milletin, devletin ve demokrasinin ön şartı olduğunu dile getirerek, "Bu itibarla milletin bütünlüğü, vatanın bütünlüğünün garantisidir." dedi.
Aydoğdu, "Ne toprak ne insan kaybetmeye tahammülümüz yok. Sorunlarımızı konuşalım. 'Terörsüz Türkiye' süreci, bunun için başladı. Tanışıp, anlaşalım ancak neticede yeniden ve yeniden daha büyük bir millet olalım." ifadelerini kullandı.
Bu topraklarda ayrımcı bakış açısının tarihinin hiçbir döneminde olmadığına işaret eden Aydoğdu, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye'de hiçbir ortalama vatandaş, sokağa çıktığında sağında, solunda etnisiteler görmez çünkü içinde yaşadığımız toplumu etnik kökleriyle algılamayız. Biz Türkler ve Kürtler, bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, hayatı ırk bilinciyle değil bütün insanları Allah'ın yaratıp bize emanet ettiği, bizi birbirimize emanet ettiği vediatullah olarak anlıyoruz. Bu itibarla da dünyanın en erdemli haklarıyız."
Şahsı adına söz alan AK Parti Kastamonu Milletvekili Halil Uluay, iktidarları döneminde yapılan hizmetlere değinerek, "Bu süreçlerde milletimin sesini değil de sesi çok çıkanların sesini dinlemiş olsaydık bugün ülke olarak övündüğümüz hiçbir hizmeti yapamamış olurduk." dedi.
Uluay, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu muhalefet, tarihin ilk çağlarında yaşasaydı, mesela Taş Devri'nden Yontma Taş Devri'ne geçişe bile karşı çıkardı diye aklımıza getirmiyor değiliz. Karşı çıktığınız tüm hizmetleri, milletimizin yaranına olan tüm hizmetleri yaparak 2023 hedeflerimizi aşıp Türkiye Yüzyılı hedeflerimize koşmaya devam ediyoruz."
CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, "Aslında burada bütçe yapılmıyor, burada bütçecilik oyunu oynanıyor, ritüeli var, yazılmış bir dayatma metni var, sahnesi var, alkışı var ama sonucu belli, kesin bir oyun. Bu yüzden bu kürsüyü bütçe oyununuzu meşrulaştıran bir dekor haline getirdiniz." eleştirisinde bulundu.
"Sosyal yardımların milli gelir içindeki payını 3 katına çıkardık"
Konuşmaların ardından Genel Kurulda soru cevap bölümüne geçildi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, bütçeyi vatandaşların huzurunu ve refahını artıracak şekilde kapsayıcı yaklaşımla hazırladıklarını söyledi.
Dünyanın en kuşatıcı sosyal destek sistemlerden birine sahip olduklarını dile getiren Göktaş, "2002'de sosyal yardımların milli gelir içindeki payı yüzde 0,4'tü. Bu oranı 3 katına kadar biz çıkardık. Bu oranı yüzde 1,2'ye kadar biz yükselttik. Hem milli gelirimizi artırdık, aynı zamanda da payımızı artırdık. Bu, sosyal devletin gücü. Kimseyi geride bırakmayan anlayışla hareket ediyoruz. 86 milyon vatandaşımızın her birine dokunan ve ulaşan güçlü bir hizmet ağıyla faaliyetlerimize devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Bakanlığının bütçe kalemleri üzerinden sağlanan yardımları ve destekleri sıralayan Göktaş, "Bu bütçe, iddia edilenin aksine ailelerin, çocukların, kadınların, engellilerin ve yaşlıların dostu bir bütçedir. Sadece Bakanlığımızın bütçesinde 2026 yılında kadınlar için ayrılan tutar, 287 milyar 36 milyon liradır. Bu rakam, Bakanlığımızın bütçesinin yüzde 53'üdür." diye konuştu.
Göktaş, bütçenin vatandaşların tamamını kapsadığını söyledi.
Konuşmaların ardından yapılan oylamada 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin 12'nci maddesi kabul edildi.