İYİ Parti Grup Başkanvekili Kavuncu, gündemi değerlendirdi Açıklaması
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesi, etnik kimliği, mezhebi ne olursa olsun kucaklamaya devam edeceğiz.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesi, etnik kimliği, mezhebi ne olursa olsun kucaklamaya devam edeceğiz. Hiçbir vatandaşımızı feodal yapıların kucağına ya da terör örgütlerinin fantezilerine de kurban etmeyeceğiz." dedi.
Kavuncu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, "Terörsüz Türkiye" sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sürecin kronolojisini anımsatan Kavuncu, "bölücü terör örgütü PKK'nın ve örgütün elebaşının bütün Kürtleri temsil ettiğine" yönelik görüşlere itirazlarını her platformda dile getirdiklerini söyledi.
Kavuncu, Terörsüz Türkiye sürecini eleştirmenin bile adeta suç haline dönüştürülmeye çalışıldığı bir dönemden geçildiğini iddia etti.
Dertlerinin, ortak kimliği Cumhuriyet'in sağladığı hürriyet, eşitlik ve bağımsızlığı muhafaza etmek olduğunu belirten Kavuncu, "Zira bir asırdır bölgede dimdik ayakta durmamızın tek ve yegane sebebi Cumhuriyet'tir ve bu zorlu coğrafyada bizi ayakta tutan da Cumhuriyet değerleridir. Bu nedenle derdi istikrarsızlık, kaos, kargaşa olan karanlık mihrakların özellikle ısrarla son dönemde Cumhuriyet'e nasıl saldırdıklarını hep beraber görüyoruz." diye konuştu.
Terörsüz Türkiye sürecinde zulüm ve şiddet yanlılarının arsızlaştığını savunan Kavuncu, AK Parti'li ve MHP'lilere seslendi.
Kavuncu, şu ifadeleri kullandı:
"Sessiz kalındıkça arsızlık ve pervasızlık artıyor. 'Apo' sloganları atıldığında da bu Gazi Meclis'te sessizlik vardı, şimdi 'Terörsüz Türkiye' dedikçe terör örgütü mensuplarının nasıl şuursuzca ve fütursuzca hareket ettiklerini görmüyor musunuz? Bu size hiç dokunmuyor mu? 'Terörsüz Türkiye lafzından da vazgeçin, biz bundan inciniyoruz' denilen bir ortamdayız. Cumhuriyet'e 'faşist', Türkiye Cumhuriyeti topraklarına 'Kürdistan' deniliyor. Sizlerin müktesebatı bunu kaldırıyor, buna el veriyor mu?"
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun artık rapor aşamasına geldiğini söyleyen Kavuncu, DEM Parti'nin raporunun "adeta bir rejim değişikliği taslağı" gibi hazırlandığını, ulus devletin ve Lozan Antlaşması'nın hedefe konulduğunu net olarak anladıklarını söyledi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Kavuncu, yaşanan bu gelişmeler dolayısıyla "Terörsüz Türkiye" sürecine karşı itirazlarını dile getirdiklerini belirterek, "Bizler bu sürece itirazlarımızı dile getirecek ve her platformda, gördüğümüz riskleri anlatacak imkanı bulduğumuzda muhakkak bunu izah ediyoruz. Zannediyorlar ki bizi sindirebilecekler. Adeta bir kuşatma yapar gibi her koldan bizi sindirmeye kalkacak bir anlayış içerisindeler." sözlerini sarf etti.
Türkiye'deki kardeşlik ikliminin bozulmasına müsaade etmeyeceklerini söyleyen Kavuncu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesi, etnik kimliği, mezhebi ne olursa olsun kucaklamaya devam edeceğiz. Hiçbir vatandaşımızı feodal yapıların kucağına ya da terör örgütlerinin fantezilerine de kurban etmeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti, üniter yapısıyla, Cumhuriyet'in yarattığı eşitlik çerçevesinde bir hukuk devleti olmak zorundadır. İnsan haklarına saygılı, anayasal demokrasinin tam olarak hakim kılındığı bir ülkeyi muhafaza etmek durumundayız."
Kavuncu, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'ne yönelik eleştirilerini de dile getirdi.
Bütçenin bir "tükeniş bütçesi" olduğunu iddia eden Kavuncu, "Milleti tüketen, tükenmekte olan bir iktidarın tükeniş bütçesidir." dedi.
Kavuncu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı bütçesinin görüşmelerinde TBMM'de bulunmamasını eleştirerek, kanun, mevzuat bunu gerektirmese de Cumhurbaşkanı'nın Genel Kurul'da bulunmasının TBMM'ye saygının ifadesi, hassasiyetin göstergesi olduğunu kaydetti.
Bütçe teklifindeki faiz giderlerine de değinen Kavuncu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ödediğimiz faiz, en yüksek bütçeye sahip Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığının bütçesinin çok ama çok üzerinde. Neredeyse bu 3 bakanlığı topladığınızda bile faiz giderimiz bunun üstünde kalacak kadar şişmiş ve çok yüksek seviyelere ulaşmış durumda. Bu, izaha muhtaçtır. Bütçenin sahibi de gelip bunu TBMM'de anlatmaya bile tenezzül etmedi."
Kavuncu, sorumlu muhalefet anlayışından da sapmadıklarını, yeri geldiğinde iktidar yetkililerine takdirlerini ilettiklerini, "doğruya doğru, yanlışa yanlış" demekten de imtina etmediklerini söyledi.
Kavuncu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, "Terörsüz Türkiye" sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sürecin kronolojisini anımsatan Kavuncu, "bölücü terör örgütü PKK'nın ve örgütün elebaşının bütün Kürtleri temsil ettiğine" yönelik görüşlere itirazlarını her platformda dile getirdiklerini söyledi.
Kavuncu, Terörsüz Türkiye sürecini eleştirmenin bile adeta suç haline dönüştürülmeye çalışıldığı bir dönemden geçildiğini iddia etti.
Dertlerinin, ortak kimliği Cumhuriyet'in sağladığı hürriyet, eşitlik ve bağımsızlığı muhafaza etmek olduğunu belirten Kavuncu, "Zira bir asırdır bölgede dimdik ayakta durmamızın tek ve yegane sebebi Cumhuriyet'tir ve bu zorlu coğrafyada bizi ayakta tutan da Cumhuriyet değerleridir. Bu nedenle derdi istikrarsızlık, kaos, kargaşa olan karanlık mihrakların özellikle ısrarla son dönemde Cumhuriyet'e nasıl saldırdıklarını hep beraber görüyoruz." diye konuştu.
Terörsüz Türkiye sürecinde zulüm ve şiddet yanlılarının arsızlaştığını savunan Kavuncu, AK Parti'li ve MHP'lilere seslendi.
Kavuncu, şu ifadeleri kullandı:
"Sessiz kalındıkça arsızlık ve pervasızlık artıyor. 'Apo' sloganları atıldığında da bu Gazi Meclis'te sessizlik vardı, şimdi 'Terörsüz Türkiye' dedikçe terör örgütü mensuplarının nasıl şuursuzca ve fütursuzca hareket ettiklerini görmüyor musunuz? Bu size hiç dokunmuyor mu? 'Terörsüz Türkiye lafzından da vazgeçin, biz bundan inciniyoruz' denilen bir ortamdayız. Cumhuriyet'e 'faşist', Türkiye Cumhuriyeti topraklarına 'Kürdistan' deniliyor. Sizlerin müktesebatı bunu kaldırıyor, buna el veriyor mu?"
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun artık rapor aşamasına geldiğini söyleyen Kavuncu, DEM Parti'nin raporunun "adeta bir rejim değişikliği taslağı" gibi hazırlandığını, ulus devletin ve Lozan Antlaşması'nın hedefe konulduğunu net olarak anladıklarını söyledi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Kavuncu, yaşanan bu gelişmeler dolayısıyla "Terörsüz Türkiye" sürecine karşı itirazlarını dile getirdiklerini belirterek, "Bizler bu sürece itirazlarımızı dile getirecek ve her platformda, gördüğümüz riskleri anlatacak imkanı bulduğumuzda muhakkak bunu izah ediyoruz. Zannediyorlar ki bizi sindirebilecekler. Adeta bir kuşatma yapar gibi her koldan bizi sindirmeye kalkacak bir anlayış içerisindeler." sözlerini sarf etti.
Türkiye'deki kardeşlik ikliminin bozulmasına müsaade etmeyeceklerini söyleyen Kavuncu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesi, etnik kimliği, mezhebi ne olursa olsun kucaklamaya devam edeceğiz. Hiçbir vatandaşımızı feodal yapıların kucağına ya da terör örgütlerinin fantezilerine de kurban etmeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti, üniter yapısıyla, Cumhuriyet'in yarattığı eşitlik çerçevesinde bir hukuk devleti olmak zorundadır. İnsan haklarına saygılı, anayasal demokrasinin tam olarak hakim kılındığı bir ülkeyi muhafaza etmek durumundayız."
Kavuncu, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'ne yönelik eleştirilerini de dile getirdi.
Bütçenin bir "tükeniş bütçesi" olduğunu iddia eden Kavuncu, "Milleti tüketen, tükenmekte olan bir iktidarın tükeniş bütçesidir." dedi.
Kavuncu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı bütçesinin görüşmelerinde TBMM'de bulunmamasını eleştirerek, kanun, mevzuat bunu gerektirmese de Cumhurbaşkanı'nın Genel Kurul'da bulunmasının TBMM'ye saygının ifadesi, hassasiyetin göstergesi olduğunu kaydetti.
Bütçe teklifindeki faiz giderlerine de değinen Kavuncu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ödediğimiz faiz, en yüksek bütçeye sahip Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığının bütçesinin çok ama çok üzerinde. Neredeyse bu 3 bakanlığı topladığınızda bile faiz giderimiz bunun üstünde kalacak kadar şişmiş ve çok yüksek seviyelere ulaşmış durumda. Bu, izaha muhtaçtır. Bütçenin sahibi de gelip bunu TBMM'de anlatmaya bile tenezzül etmedi."
Kavuncu, sorumlu muhalefet anlayışından da sapmadıklarını, yeri geldiğinde iktidar yetkililerine takdirlerini ilettiklerini, "doğruya doğru, yanlışa yanlış" demekten de imtina etmediklerini söyledi.
Kaynak: AA / Politika
Türkiye Cumhuriyeti, İnsan Hakları, Buğra Kavuncu, İYİ Parti, Politika, Terör, İYİ Parti, Buğra Kavuncu, Türkiye Cumhuriyeti, İnsan Hakları, Terör, Politika, Haberler
- AK PARTİ
- AVRUPA BİRLİĞİ
- AZERBAYCAN
- BASKETBOL
- BELEDİYE
- BEŞİKTAŞ
- CHP
- ÇEVRE
- DEM
- DİPLOMASİ
- DOĞA
- DONALD TRUMP
- DEVLET BAHÇELİ
- EĞİTİM
- EKREM İMAMOĞLU
- ELON MUSK
- EMEKLİ
- EMLAK
- ENERJİ
- ENFLASYON
- ESNAF
- FENERBAHÇE
- FİKSTÜR
- FİLİSTİN
- FUTBOL
- GALATASARAY
- GASTRONOMİ
- GAZZE
- GÜNCEL
- GÜVENLİK
- GÖÇMEN
- HAKAN FİDAN
- HASTANE
- HAYVAN HAKLARI
- HIRSIZLIK
- HUKUK
- IRAK
- İNSAN HAKLARI
- İRAN
- İSRAİL
- İSTANBUL
- İŞÇİ
- İTFAİYE
- JANDARMA
- JOSE MOURINHO
- KAZA