İstanbul'da genç kızın öldüğü motosiklet kazasına ilişkin davada karar bekleniyor

Güncel Haberler

Sultanbeyli'de, erkek arkadaşının kullandığı motosikletin, otomobille çarpışması sonucu meydana gelen kazada 25 yaşındaki Ceren Yiğit'in hayatını kaybetmesine ilişkin 2 sanığın yargılandığını davanın 27 Ekim'de görülecek duruşmasında kararın açıklanması bekleniyor.

Sultanbeyli'de, erkek arkadaşının kullandığı motosikletin, otomobille çarpışması sonucu meydana gelen kazada 25 yaşındaki Ceren Yiğit'in hayatını kaybetmesine ilişkin 2 sanığın yargılandığını davanın 27 Ekim'de görülecek duruşmasında kararın açıklanması bekleniyor.
İlçede, 26 Temmuz'da, TEM Otoyolu'nda seyreden Ali Fırat Mert'in (49) kullandığı 35 ABL 662 plakalı otomobil ile Tolga Bayramoğlu (26) idaresindeki 34 KYM 62 plakalı motosikletin çarpışması sonucu, Bayramoğlu'nun arkasında yolculuk yapan Ceren Yiğit hayatını kaybetti.
Kazayla ilgili İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmada, gözaltına alınan araç sürücüsü Mert, polis ekiplerine verdiği ilk ifadesinde, kazadan önce eşi ve küçük çocuklarıyla Sapanca'ya gitmek üzere yolda olduğunu kaydetti.
Kaza sırasında hızının 50 kilometre olduğunu iddia eden Mert, çocukları olduğu için aracı hızlı kullanmadığını savundu.
Mert, kontrolleri yaptıktan sonra yolun sağ tarafına geçtiğinde motosikletin, aracının sağ kapısına sürttüğünü ve çarpmanın etkisiyle motosiklette bulunan Yiğit ve Bayramoğlu'nun yola savrulduğunu anlattı.
Kazada kusuru olmadığını öne süren Mert, motosikletin arkasından hızla gelip kendisine çarptığını söyledi.
Motosiklet sürücüsü 140 kilometre hızla gittiğini anlattı
Motosiklet sürücüsü Bayramoğlu ise tedavi gördüğü hastanede polise verdiği ilk ifadesinde, motosiklette kız arkadaşı Ceren Yiğit'le beraber olduklarını, en sağ şeritte 140 kilometre hızla hareket ettiğini belirtti.
Önündeki aracın taralı alanı kullanarak sol şeride geçmesi üzerine taralı alan ve emniyet şeridinde yer kalmadığını kaydeden Bayramoğlu, bu sebeple sola manevra yapmaktan vazgeçip bulunduğu şeritte yoluna devam ettiğini aktardı.
Bayramoğlu, tam o sırada bariyer ve sol şeride geçen aracın arasından Mert'in idaresindeki otomobilin taralı alandan önüne çıktığını, kendisinin de aracın sağ kapısına çarptığını ifade etti.
Kazanın etkisiyle motosikletten savrulduğunu, kendine geldikten sonra kalkıp kız arkadaşına doğru gittiğini anlatan Bayramoğlu, kaza sırasında kız arkadaşı ve kendisinin kasklarının takılı olduğunu belirtti.
İddianamede sürücülerin kural ihlal yaptığı vurgulandı
Soruşturmada aracın sürücüsü Mert tutuklanırken, savcılık tarafından kazaya ilişkin güvenlik kamerası görüntüleri de İstanbul Büyükşehir Belediyesinden (İBB) talep edildi.
Soruşturma, 8 Eylül'de tamamlanarak iddianame hazırlandı.
İddianamede, kazanın meydana geliş şekli aktarılarak, müşteki şüpheli Bayramoğlu'nun Karayolları Trafik Kanunu'nun 56'ncı maddesinde düzenlenen, "sürücünün geçme, dönme, duraklama, durma ve park etme gibi haller dışında şerit değiştirmesi" kuralını ihlal ettiği kaydedildi.
Şüpheli Mert'in de sürücünün kavşaklara yaklaşırken yerleşim yerlerine 30 metrede şerit değiştirmesi kuralını ihlal ettiği iddianamede belirtildi.
İddianamede, Bayramoğlu'nun kusurlu eylemi nedeniyle Ceren Yiğit'in ölümüne, Mert'in de Yiğit'in vefat etmesine, Bayramoğlu'nun yaralanmasına sebep olduğuna ilişkin değerlendirme yapıldı.
Yiğit'in ölüm nedeninin tespiti amacıyla Adli Tıp Kurumuna yazı yazıldığı ve raporunun da sonradan gönderileceği iddianamede ifade edildi.
Bayramoğlu'nun "taksirle ölüme neden olma" suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, Mert'in de "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapsi istendi.
Kazada hayatını kaybeden Yiğit için Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca 17 Eylül'de hazırlanan otopsi raporunda, ölümünün genel beden travmasına bağlı kaburga, omurga, pelvis ve ekstremite kemik kırıklarıyla birlikte beyin kanaması, iç organ yaralanmasından gelişen iç kanama ve büyük damar yaralanmasından gelişen dış kanama sonucu meydana geldiği bildirildi.
Bilirkişi raporu dava dosyasında
Dava, 14 Ekim'de İstanbul Anadolu 27. Ağır Ceza Mahkemesinde başladı.
Duruşmada, kazaya ilişkin hazırlanan bilirkişi raporu okundu. Raporda, her iki sürücünün de Karayolları Trafik Kanunu uyarınca aynı oranda asli kusurlu olduğuna ilişkin tespite yer verildi.
Tutuklu sanık Ali Fırat Mert savunmasında, motosikletin hızla kendilerine çarptığını iddia ederek, suçsuz olduğunu savundu.
Müşteki sanık Tolga Bayramoğlu ise hızının 40 ila 70 kilometre arasında olduğu ve normal şeridinde gittiğini öne sürdü.
Bayramoğlu'na soruşturma sırasında hızının 140 olduğunu söylediği aktarılarak, ifadeleri arasındaki çelişki soruldu.
Bunun üzerine Bayramoğlu, "Hastaneye girdikten 10-15 dakika sonra ifadem alındı. Bana birçok ilaç verilmişti. Ağrım ve kırıklarım vardı. İlaçların etkisiyle şuurum uyuşmuş haldeydi. O ifademdeki gibi hızım yoktu. Hızım 40-70 kilometre arasındaydı." diye konuştu.
Karar pazartesi açıklanacak
Duruşmada, esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet savcısı, Bayramoğlu'nun "taksirle ölüme neden olma" suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar, Mert'in de "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Savcılık, mütalaada Mert'in adli kontrol şartıyla tahliye edilmesini de talep etti.
Sanıkların avukatları, mütalaaya karşı savunma hazırlamak için süre istedi.
Sanık Bayramoğlu hakkında "yurt dışına çıkış yasağı" şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar veren mahkeme, Mert'in tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.
Mahkeme, avukatların talebini kabul ederek, davayı karara bağlamak üzere 27 Ekim Pazartesi'ye erteledi.
"Bir kişi tutukluysa diğeri neden serbest"
Ceren Yiğit'in annesi Fatma Yiğit, AA muhabirine, kazada iki sürücünün de hatasının bulunduğunu ve görgü tanıklarının motosikletin de hızının fazla olduğunu aktardıklarını belirtti.
Suçlularsa iki tarafın da ceza almasını istediğini dile getiren Yiğit, "Bir kişi tutukluysa diğeri neden serbest? Araç sürücüsü tutuklu, motosiklet sürücüsü tutuksuz yargılanıyor. Bu durum daha çok bizi üzüyor." dedi.
Yiğit, Bayramoğlu'nun ailesinin tavırlarının kendilerini çok üzdüğünü anlatarak, şöyle devam etti:
"Mahkemeden gelebilecek kararı bekliyoruz ama inşallah istediğimiz gibi bir karar gelir. Üzgünüz, yapabileceğimiz başka bir şey yok. Adalete sesleniyoruz. Ben 25 yılımı, çocuğumu kaybettim. Tek bir çocuğum vardı. Bu trafik kazası değil, cinayet. Benim kızım orada paramparça olmuş. Otopside de belli. Bir bacağı diz altından kopuk, diğer ayağı bileğinden kopuk. Hiçbir tarafı sağlam değil. Çocuğumun bedenini görmedim, göstermediler bana. O yüzden adaletin sağlanmasını istiyorum."
Araç sürücüsü gibi Tolga Bayramoğlu'nun da tutuklanmasını istediğini kaydeden Yiğit, "Benim çocuğum mezarda çürürken o evinde yatmamalı. Benim çocuğum neredeyse 3 aydır mezarda. Cezalarını çekmesini istiyorum. Az da olsa belki biraz içimiz rahatlar. Benim çocuğum gitti, geri gelmeyecek. Bunun farkındayım ama başka Cerenler gitmesin." ifadelerini kullandı.
"İkisi de tutuklanmalı, cezalarını çekmeli"
Baba Murat Yiğit ise kaza günü eşiyle memleketleri Sivas'ta bulunduklarını, kızlarına ulaşamamaları üzerine Bayramoğlu'nun ailesini aradıklarını, saat 10.50'de olan kazadan saat 16.30'da haberdar olduklarını söyledi.
Bayramoğlu'nun ifadesinde 40 kilometre hızla gittiğini söylediğine ancak kaza dolayısıyla motorun 276 metre sürüklendiğine dikkati çeken Yiğit, bu nedenle motosikletin hızının daha yüksek olduğunu düşündüğünü vurguladı.
Kazada kast bulunduğunu iddia eden Yiğit, şunları kaydetti:
"Adalete sesleniyorum. Karar verirken bunları görmek lazım. Burada hız ve taralı alan ihlali var. Bunlar zaten bir kasıt. İkisi de suçlu. Görüntülerde ikisinin de suçu belli. Bunun için adalet istiyoruz. İkisi de tutuklanmalı, cezalarını çekmeli. Bunlar böyle dışarıda gezdikçe diğer insanlar da bu kararları örnek alıp bu şekilde yırtabilirler. Bu trafik cezalarındaki durumları değiştirmek lazım. Hakim ve savcı büyüklerime sesleniyorum. Bizim için adalet, toplum için adalet. Bunu sadece kendimiz için istemiyoruz."