Cumhurbaşkanı Erdoğan, 41. İSEDAK Toplantısı'nda konuştu: (2)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hamas'ın anlaşmaya riayet noktasında oldukça kararlı olduğu görünüyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hamas'ın anlaşmaya riayet noktasında oldukça kararlı olduğu görünüyor. Ancak İsrail'in bu konudaki sicilinin çok kötü olduğunu hepimiz görüyoruz. Çeşitli bahanelerin arkasına sığınarak, gizlenerek ateşkes anlaşmasından bu yana 200'ün üzerinde masumu katleden, Batı Şeria'da işgal ve saldırılarına ara vermeyen bir yönetimle karşı karşıyayız." dedi.
Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen 41. İSEDAK Toplantısı'nın açılış töreninde yaptığı konuşmada, toplantıya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden (KKTC) gelen kardeşlerin de katıldığını söyledi.
"Kendilerine tüm kalbimle 'hoş geldiniz' diyorum" ifadesini kullanan Erdoğan, Kıbrıs Türk halkının, İslam dünyasının ayrılmaz parçası olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Özellikle bu kimliklerinden dolayı on yıllardır haksız, hukuksuz ve acımasız bir izolasyona tabi tutuldukları ne yazık ki bir hunharca gelişmedir. Ama buna rağmen Kıbrıs Türkü kardeşlerimiz baskılara boyun eğmediler. Kendi vatanlarında onurluca yaşama iradesinden vazgeçmediler. Egemen eşitliklerini tartışma konusu yapmadılar." diye konuştu.
Bölgede kurgulanan yeni emperyalist oyunda Kıbrıs Adası'nın da menüye eklenmek istendiğine dair güçlü sinyaller aldıklarına dikkati çeken Erdoğan, "Teşkilatımızın, Kıbrıs Türk halkıyla dayanışmasını daha da arttırmasını bu bakımdan çok önemli görüyorum. Sizlerden Kıbrıs Türkleri'nin iki devletli çözüm temelinde yürüttükleri hak, özgürlük ve adalet mücadelesine daha fazla omuz vermenizi bekliyoruz. İnşallah ana vatan ve garantör ülke olarak biz de Kıbrıs Türk halkını asla yalnız bırakmayacak, haklı davalarında daima yanlarında olacağız." sözlerini sarf etti.
Erdoğan, İslam dünyası olarak vicdan ve dirayetlerinin, basiret ve metanetlerinin sınandığı çok zorlu bir dönemi tecrübe ettiklerinin altını çizdi.
Bu dönemde birbirlerine daha sıkı kenetlenmeleri, herkesi ilgilendiren sorunların üzerine kararlılıkla ve sağduyuyla gitmeleri gerektiğine işaret eden Erdoğan, "İnsanlığa rehber, alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber-i Zişan Efendimiz bir hadisişerifinde şöyle buyurmuştur: 'Müslümanların diğer Müslümanlarla ilişkisi birbirine kenetlenmiş bina gibidir'. Evet, aramızdaki münasebetleri öyle bir seviyeye ulaştıralım ki bu bina hep sağlam kalsın, sarsıntılardan, saldırılardan, kundaklamalardan hiçbir surette etkilenmesin." ifadesini kullandı.
"Gazze'de hala ulaşılamayan şehit cenazeleri var"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunu özellikle şunun için söylüyorum kardeşlerim: Biliyorsunuz Gazze geçtiğimiz 2 yıl boyunca son asrın en vahşi, en barbar soykırımlarından birine sahne oldu. Çoğu çocuk ve kadın 70 binden fazla Filistinli, İsrail işgal güçlerinin katliamına uğradı. 170 bin kardeşimiz yaralandı. Dev bir enkaz yığınına dönüşen Gazze'de hala ulaşılamayan şehit cenazeleri var. On milyarlarca doları bulan büyük bir yıkım söz konusu. Enkazlar kaldırılsa bile anne babaları gözlerinin önünde öldürülen masum çocukların yaşadığı travmanın izleri belki de hiçbir zaman silinmeyecek. Uluslararası kuruluşların kayıtsızlığının Gazzelilerin kalbinde açtığı yaralar belki hiçbir zaman tam manasıyla iyileşmeyecek. Bu gaddarlık ve soykırım hiçbir zaman unutulmayacak."
Türkiye'nin, İsrail'in saldırılarının başladığı ilk günden itibaren, bu soykırıma en güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri olduğunu belirten Erdoğan, 102 bin tonun üzerindeki insani yardımlarıyla, uluslararası platformlardaki girişimleriyle, hukuk zemininde attıkları adımlarla zalimlerin karşısına dikildiklerini anımsattı.
Kalıcı ateşkesin temini ve adil bir barışın sağlanması yolunda büyük çaba sarf ettiklerini, İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Ligi Gazze Temas Grubu ve uluslararası toplumun vicdan sahibi üyeleriyle birlikte Gazze'deki kardeşlerinin uğradığı bu mezalimi uluslararası toplumun gündeminde tuttuklarını kaydeden Erdoğan, bu çabaların olumlu neticelerini de almaya başladıklarını anlattı.
Türkiye'nin de katkı sağladığı, Mısır'ın ev sahipliğindeki Hamas ile İsrail arasındaki görüşmelerin ateşkesle sonuçlandığına dikkati çeken Erdoğan, "Katar ve Mısır başta olmak üzere, sürece destek veren bölge ülkelerinin tamamına bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Bu örnek dayanışmayı önümüzdeki dönemde çok daha güçlü bir şekilde, kararlılıkla sürdüreceğimize inanıyorum. Aynı şekilde Amerikan Başkanı Sayın Trump'a da ateşkesin tesisinde ortaya koyduğu iradeden ötürü tekrar teşekkür iletiyorum." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hamas'ın anlaşmaya riayet noktasında oldukça kararlı olduğu görünüyor. Ancak İsrail'in bu konudaki sicilinin çok kötü olduğunu hepimiz görüyoruz. Çeşitli bahanelerin arkasına sığınarak, gizlenerek ateşkes anlaşmasından bu yana 200'ün üzerinde masumu katleden, Batı Şeria'da işgal ve saldırılarına ara vermeyen bir yönetimle karşı karşıyayız. Şurası bir gerçek ki yalnızca sivilleri değil, barışa giden yolu da hedef alan bu saldırılar, İsrail-Filistin meselesine adil ve kalıcı bir çözüm bulma anlayışının önüne asla geçemeyecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Gelinen noktada Gazze halkına daha fazla insani yardım ulaştırmanın ve akabinde yeniden imar çalışmalarına başlanmasının gerektiğini vurgulayan Erdoğan, İsrail hükümetinin bunu da engellemek için elinden geleni yaptığını ifade etti.
Erdoğan, Arap Ligi ile İslam İşbirliği Teşkilatınca hazırlanan yeniden imar planının bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini düşündüklerini aktararak, "Bilhassa Teşkilat ve İSEDAK'ın, Gazze'nin yeniden ayağa kaldırılmasında öncü bir rol oynaması elzemdir. Ne Batı Şeria'nın ilhakına ne Kudüs'ün statüsünün değiştirilmesine ne de ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın kutsiyetine zarar verme teşebbüslerine müsaade edemeyiz. 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip Filistin Devleti kurulana kadar mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz." görüşünü paylaştı.
"Sudan'ın toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve bağımsızlığını korumalıyız"
Sudan'da 29 aydır devam eden çatışma ortamından da bahseden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Son günlerde El Faşir'de sivil halka yönelik katliamları, göğsünde taş değil kalp taşıyan hiç kimse kabul edemez, buna sessiz kalamayız. Sudan'da akan kanın bir an önce durdurulmasında en büyük sorumluluk hiç şüphesiz İslam alemine düşüyor. Müslümanlar olarak başkalarından medet ummak yerine sorunlarımızı kendimiz çözebilmeliyiz. Sudan'ın toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve bağımsızlığını korumalıyız. Bu zor günlerinde Sudan halkının yanında olmamız, insani yardımlarımız ve kalkınma desteklerimizi sürdürmemiz ehemmiyet arz ediyor. Teşkilata üye tüm ülkelerin, kardeşlik hukukumuz çerçevesinde, Sudan'ın barış, huzur ve güven iklimine kavuşması için elini taşın altına koyacağına tüm kalbimle inanıyorum."
(Sürecek)
Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen 41. İSEDAK Toplantısı'nın açılış töreninde yaptığı konuşmada, toplantıya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden (KKTC) gelen kardeşlerin de katıldığını söyledi.
"Kendilerine tüm kalbimle 'hoş geldiniz' diyorum" ifadesini kullanan Erdoğan, Kıbrıs Türk halkının, İslam dünyasının ayrılmaz parçası olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Özellikle bu kimliklerinden dolayı on yıllardır haksız, hukuksuz ve acımasız bir izolasyona tabi tutuldukları ne yazık ki bir hunharca gelişmedir. Ama buna rağmen Kıbrıs Türkü kardeşlerimiz baskılara boyun eğmediler. Kendi vatanlarında onurluca yaşama iradesinden vazgeçmediler. Egemen eşitliklerini tartışma konusu yapmadılar." diye konuştu.
Bölgede kurgulanan yeni emperyalist oyunda Kıbrıs Adası'nın da menüye eklenmek istendiğine dair güçlü sinyaller aldıklarına dikkati çeken Erdoğan, "Teşkilatımızın, Kıbrıs Türk halkıyla dayanışmasını daha da arttırmasını bu bakımdan çok önemli görüyorum. Sizlerden Kıbrıs Türkleri'nin iki devletli çözüm temelinde yürüttükleri hak, özgürlük ve adalet mücadelesine daha fazla omuz vermenizi bekliyoruz. İnşallah ana vatan ve garantör ülke olarak biz de Kıbrıs Türk halkını asla yalnız bırakmayacak, haklı davalarında daima yanlarında olacağız." sözlerini sarf etti.
Erdoğan, İslam dünyası olarak vicdan ve dirayetlerinin, basiret ve metanetlerinin sınandığı çok zorlu bir dönemi tecrübe ettiklerinin altını çizdi.
Bu dönemde birbirlerine daha sıkı kenetlenmeleri, herkesi ilgilendiren sorunların üzerine kararlılıkla ve sağduyuyla gitmeleri gerektiğine işaret eden Erdoğan, "İnsanlığa rehber, alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber-i Zişan Efendimiz bir hadisişerifinde şöyle buyurmuştur: 'Müslümanların diğer Müslümanlarla ilişkisi birbirine kenetlenmiş bina gibidir'. Evet, aramızdaki münasebetleri öyle bir seviyeye ulaştıralım ki bu bina hep sağlam kalsın, sarsıntılardan, saldırılardan, kundaklamalardan hiçbir surette etkilenmesin." ifadesini kullandı.
"Gazze'de hala ulaşılamayan şehit cenazeleri var"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunu özellikle şunun için söylüyorum kardeşlerim: Biliyorsunuz Gazze geçtiğimiz 2 yıl boyunca son asrın en vahşi, en barbar soykırımlarından birine sahne oldu. Çoğu çocuk ve kadın 70 binden fazla Filistinli, İsrail işgal güçlerinin katliamına uğradı. 170 bin kardeşimiz yaralandı. Dev bir enkaz yığınına dönüşen Gazze'de hala ulaşılamayan şehit cenazeleri var. On milyarlarca doları bulan büyük bir yıkım söz konusu. Enkazlar kaldırılsa bile anne babaları gözlerinin önünde öldürülen masum çocukların yaşadığı travmanın izleri belki de hiçbir zaman silinmeyecek. Uluslararası kuruluşların kayıtsızlığının Gazzelilerin kalbinde açtığı yaralar belki hiçbir zaman tam manasıyla iyileşmeyecek. Bu gaddarlık ve soykırım hiçbir zaman unutulmayacak."
Türkiye'nin, İsrail'in saldırılarının başladığı ilk günden itibaren, bu soykırıma en güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri olduğunu belirten Erdoğan, 102 bin tonun üzerindeki insani yardımlarıyla, uluslararası platformlardaki girişimleriyle, hukuk zemininde attıkları adımlarla zalimlerin karşısına dikildiklerini anımsattı.
Kalıcı ateşkesin temini ve adil bir barışın sağlanması yolunda büyük çaba sarf ettiklerini, İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Ligi Gazze Temas Grubu ve uluslararası toplumun vicdan sahibi üyeleriyle birlikte Gazze'deki kardeşlerinin uğradığı bu mezalimi uluslararası toplumun gündeminde tuttuklarını kaydeden Erdoğan, bu çabaların olumlu neticelerini de almaya başladıklarını anlattı.
Türkiye'nin de katkı sağladığı, Mısır'ın ev sahipliğindeki Hamas ile İsrail arasındaki görüşmelerin ateşkesle sonuçlandığına dikkati çeken Erdoğan, "Katar ve Mısır başta olmak üzere, sürece destek veren bölge ülkelerinin tamamına bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Bu örnek dayanışmayı önümüzdeki dönemde çok daha güçlü bir şekilde, kararlılıkla sürdüreceğimize inanıyorum. Aynı şekilde Amerikan Başkanı Sayın Trump'a da ateşkesin tesisinde ortaya koyduğu iradeden ötürü tekrar teşekkür iletiyorum." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hamas'ın anlaşmaya riayet noktasında oldukça kararlı olduğu görünüyor. Ancak İsrail'in bu konudaki sicilinin çok kötü olduğunu hepimiz görüyoruz. Çeşitli bahanelerin arkasına sığınarak, gizlenerek ateşkes anlaşmasından bu yana 200'ün üzerinde masumu katleden, Batı Şeria'da işgal ve saldırılarına ara vermeyen bir yönetimle karşı karşıyayız. Şurası bir gerçek ki yalnızca sivilleri değil, barışa giden yolu da hedef alan bu saldırılar, İsrail-Filistin meselesine adil ve kalıcı bir çözüm bulma anlayışının önüne asla geçemeyecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Gelinen noktada Gazze halkına daha fazla insani yardım ulaştırmanın ve akabinde yeniden imar çalışmalarına başlanmasının gerektiğini vurgulayan Erdoğan, İsrail hükümetinin bunu da engellemek için elinden geleni yaptığını ifade etti.
Erdoğan, Arap Ligi ile İslam İşbirliği Teşkilatınca hazırlanan yeniden imar planının bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini düşündüklerini aktararak, "Bilhassa Teşkilat ve İSEDAK'ın, Gazze'nin yeniden ayağa kaldırılmasında öncü bir rol oynaması elzemdir. Ne Batı Şeria'nın ilhakına ne Kudüs'ün statüsünün değiştirilmesine ne de ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın kutsiyetine zarar verme teşebbüslerine müsaade edemeyiz. 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip Filistin Devleti kurulana kadar mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz." görüşünü paylaştı.
"Sudan'ın toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve bağımsızlığını korumalıyız"
Sudan'da 29 aydır devam eden çatışma ortamından da bahseden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Son günlerde El Faşir'de sivil halka yönelik katliamları, göğsünde taş değil kalp taşıyan hiç kimse kabul edemez, buna sessiz kalamayız. Sudan'da akan kanın bir an önce durdurulmasında en büyük sorumluluk hiç şüphesiz İslam alemine düşüyor. Müslümanlar olarak başkalarından medet ummak yerine sorunlarımızı kendimiz çözebilmeliyiz. Sudan'ın toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve bağımsızlığını korumalıyız. Bu zor günlerinde Sudan halkının yanında olmamız, insani yardımlarımız ve kalkınma desteklerimizi sürdürmemiz ehemmiyet arz ediyor. Teşkilata üye tüm ülkelerin, kardeşlik hukukumuz çerçevesinde, Sudan'ın barış, huzur ve güven iklimine kavuşması için elini taşın altına koyacağına tüm kalbimle inanıyorum."
(Sürecek)
Kaynak: AA / Güncel
Uluslararası İlişkiler, Recep Tayyip Erdoğan, Recep Tayyip Erdoğan, İnsan Hakları, Dış Politika, Orta Doğu, Politika, Güncel, Orta Doğu, İnsan Hakları, Dış Politika, Uluslararası İlişkiler, Politika, Güncel, Haberler
- AK PARTİ
- AVRUPA BİRLİĞİ
- AZERBAYCAN
- BASKETBOL
- BELEDİYE
- BEŞİKTAŞ
- CHP
- ÇEVRE
- DEM
- DİPLOMASİ
- DOĞA
- DONALD TRUMP
- DEVLET BAHÇELİ
- EĞİTİM
- EKREM İMAMOĞLU
- ELON MUSK
- EMEKLİ
- EMLAK
- ENERJİ
- ENFLASYON
- ESNAF
- FENERBAHÇE
- FİKSTÜR
- FİLİSTİN
- FUTBOL
- GALATASARAY
- GASTRONOMİ
- GAZZE
- GÜNCEL
- GÜVENLİK
- GÖÇMEN
- HAKAN FİDAN
- HASTANE
- HAYVAN HAKLARI
- HIRSIZLIK
- HUKUK
- IRAK
- İNSAN HAKLARI
- İRAN
- İSRAİL
- İSTANBUL
- İŞÇİ
- İTFAİYE
- JANDARMA
- JOSE MOURINHO
- KAZA