Cevdet Yılmaz: Savunma sanayinde yerlilik oranı yüzde 82 (2)

Politika Haberleri

'ÜLKENİN GELECEĞİ ADINA OLUMLU TARTIŞMALAR OLDUĞUNU DEĞERLENDİRİYORUM'Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, komisyonda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

'ÜLKENİN GELECEĞİ ADINA OLUMLU TARTIŞMALAR OLDUĞUNU DEĞERLENDİRİYORUM'

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, komisyonda milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Komisyon toplantılarında yapılan açıklamaların tekliflerde değişikliklere neden olmadığı yönündeki eleştirileri değerlendiren Yılmaz, "Her dönem tartışıyoruz, 'İşte bu kadar konuşuyoruz, hiçbir şey değişmiyor' gibi bir eleştiri yapılıyor haklı olarak ancak bütün dünyada böyle. Parlamenter veya başkanlık sistemlerinde; bütçe ya da diğer kanunlardan daha farklıdır. O yüzden mevcut Anayasa'mızda yürütmeye sadece bütçe konusunda teklif yapma ayrıcalığı verilmiş. Bu, boş yere verilmiş bir ayrıcalık değil çünkü bu bütçeyle yürütme, vatandaşa söz verdiği işleri gerçekleştirecek, kendi içinde bir tutarlılığı olan, bir mantığı olan bir bütçe hazırlayacak ve bunu uygulayacak ama nihai söz yine Meclisimizde; Meclisimiz bunu reddeder veya değiştirerek kabul eder. Fakat diğer kanunlar için vermediği bir yetkiyi Anayasa yürütmeye vermiş, 'Bütçeyi sen hazırla ve gönder' demiş. Dolayısıyla biz de bunu yapıyoruz ve birçok ülkede de doğrusu bütçeler çok fazla değişmez ama bütçe vesilesiyle ülkenin siyaseti tartışılır, hesap verebilirlik zemini oluşur, birçok bakanlığın politikası, genel politikalar ele alınır ve bunlar hiç değersiz şeyler değil, son derece kıymetli tartışmalar. Bunlar bugünkü acil meseleler olmasa da orta veya uzun vadeli olarak ülkenin geleceği adına son derece olumlu tartışmalar olduğunu değerlendiriyorum" ifadelerini kullandı.

'İSRAFTAN KAÇINAN BİR YAKLAŞIMLA BÜTÇEMİZİ YÖNETİYORUZ'

Cumhurbaşkanlığının bütçeden aldığı payın binde 1,1 olduğunu söyleyen Yılmaz, "Geçmişte bu işlevi yapan iki tane kurum vardı; bir Cumhurbaşkanlığı, bir Başbakanlık. Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık geçmiş bütçelerde aldığı pay binde 3,2. Bugünkü Cumhurbaşkanlığının harcaması bütçe içindeki oranı geçmiş yıllardakine göre Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığının oranının neredeyse üçte 1'i. Üstelik bu giderlerin, 'Cumhurbaşkanlığı bütçesi' dediklerinizin yüzde 41'i diğer kurumlara transferlerden oluşuyor. Bütçemizin yüzde 41'i Yatırım ve Finans Ofisine transfer ediliyor veya barışı destekleme giderleri; dünyanın birçok yerinde ordumuz görev yapıyor, Cumhurbaşkanlığı bütçesinden transfer yapıyoruz. Acil destek giderlerine transfer ediliyor. Diğer taraftan, gelecek yılla ilgili de tablo şu: bütün genel idareler için artış oranı yüzde 28,38 bütçemizde, tüm kurumlar için artış oranı yüzde 28,38; Cumhurbaşkanlığı bütçesindeki artış oranı 25,7 yani genel artış oranının altında bir oranda artmış. Diğer taraftan, şunu da ilave etmem lazım: gelecek sene Külliye'de 10 bin kişinin katılacağı NATO zirvesini yapıyoruz. Buna rağmen çok fazla bir artış görmüyoruz. Cumhurbaşkanlığında yapılan işin niteliğine bağlı olarak harcamalar yapılmaktadır ama bir taraftan da son derece titiz bir yaklaşım olduğunu özellikle başta Genel Sekreterliğim olmak üzere diğer bütün birimlerimizin israftan kaçınan, tasarrufu öngören bir yaklaşımla bütçemizi yönettiklerini rahatlıkla söyleyebilirim. Bir tane örnek vereyim size: yasal hakkı olduğu halde çalışanlar veya danışmanlar Cumhurbaşkanımız ile bir ziyarete katıldığında hiç kimse yolluk almıyor, hiçbir çalışanına yurt dışında yolluk vermiyor, uçakla gidip geliniyor, konaklama masrafları" diye konuştu.

'ÖRTÜLÜ ÖDENEKTEN ÇOK YÜKSEK BİR HARCAMA SÖZ KONUSU DEĞİL'

Örtülü ödenek ile ilgili soruları değerlendiren Yılmaz, "Örtülü ödenek nedir? Yasal çerçeveye göre; kapalı istihbarat ve savunma hizmetleri, devletin milli güvenliği ve yüksek menfaatleri ile devlet itibarının gerekleri, siyasi, sosyal ve kültürel amaçlar ile olağanüstü hizmetler için kullanılır' diyor. Burada da bir limit var. Yasalarda, 'Bu ödenek, bütçenin başlangıç ödeneğinin binde 5'ini geçemez' diye kanuni bir düzenlememiz var. Gerçekleşme ise 2024 yılında on binde 5'i, 2025 yılında on binde 3'ü yani onda 1'i kadar, yasal sınırın, üst limitin onda 1'i, hatta onda 1'in de altında seviyede bir harcama söz konusu; öyle abartılı, çok yüksek bir harcama söz konusu değil. Tabii ki gerekli olduğu zaman da kullanılan bir kaynak, onu da ifade etmiş olalım" dedi.

'KURUMLAR ARASI AKTARMALAR ABARTILI ÖLÇÜDE DEĞİL'

Başlangıç ödeneği ile yıl sonu arasındaki rakamlar arasındaki farklılıklara cevap veren Yılmaz, "Bizim bütçemizin başlangıç ödeneğinin yüzde 10'u kadar kurumlar arası aktarma yapma imkanı var. 2024 yılında bu limit 1,1 trilyona tekabül ediyor ancak bunun 541 milyarı kullanılmış yani yüzde 4,9'u nispetinde bir aktarma yapılmış. 2025 yılında 1 trilyon 461 milyar limit varken bugüne kadar 475 milyar kullanılmış, başlangıç ödeneğine oranla yüzde 3,3. Yani bu kurumlar arası aktarmalar da öyle abartıldığı ölçüde değil, kaldı ki bu bir yasal mekanizma ve teknik anlamda da anlamlı bir mekanizmadır. Bir kuruma başlangıç ödeneği koyarsınız ama şu veya bu sebeple harcama yapamamıştır, ihalesi iptal olmuştur, teknik bir zorluk çıkmıştır, başka bir sebeple o para harcanamamıştır. O halde bunu daha fazla para harcayacak bir kuruma aktarmaktan daha doğal bir şey olamaz veya öncelikleriniz değişmiştir, yıl içinde bir hadise olmuştur, bir afet olmuştur, bir olağanüstü durum gelişmiştir, bunları aktarırsınız. Yani yılbaşında olan şeyin yıl sonunda değişmemesi durumunu takdir edersiniz ki doğru bir yaklaşım değil. Şu anda biz limitler içindeyiz, istediğimiz kadar artırabilir miyiz? Hiç öyle bir durum yok, kusura bakmayın, onun için Meclise gelip ek bütçe yapmanız gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.

'ASGARİ ÜCRET İSTİSNASI NEDENİYLE ALMADIĞIMIZ VERGİ 1 TRİLYON 92 MİLYAR LİRA'

Yılmaz, bütçe miktarının azaltmak için çalışmalar yaptıklarını ve bu kapsamda 2026 yılında 3 trilyon 587 milyar liralık vergi harcaması olduğunu ekledi. Yılmaz, "Bu, 'Vergi harcaması' dediğimiz, 'Almadığımız vergi' demek. Bunların üçte 1'i asgari ücretten almadığımız vergiler, bu '3,6 trilyonun tamamı özel sektör şirketlerden alınmıyormuş' gibi bir söylem kullanıldı; öyle değil. Asgari ücret istisnası nedeniyle almadığımız vergi 1 trilyon 92 milyar lira yani neredeyse üçte 1'idir. 2025'te bunlar yüzde 5,1'di, vergi harcamalarının milli gelire oranını ise 2026'da 4,7'ye düşürüyoruz. Program dönemi sonunda ise 4,1'i hedefliyoruz. Sonuç itibariyle bütçeyi düşürmeye çalışıyoruz ancak bunların birçoğu sosyal, teşvik, yatırım, istihdamı cezbetmeye dönük istisnalar. Yoksa keyfi anlamda şu şirkete şunu verelim, şunu istisna kılalım diye bir şey söz konusu değil. Kaldı ki son düzenlemelerimizle asgari kurumlar vergisi getirdik. Biliyorsunuz yerli şirketlerde yüzde 10, yabancı şirketlerde yüzde 15 olmak üzere ne tür teşvik, istisna falan olursa olsun. Bu uygulamalar geleceğe dönük tabii, bunu geçmişe dönük uygulayamıyoruz ancak geçen yıl yaptık bu düzenlemeyi" ifadelerini kullandı.

'İYİ Kİ CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNE GEÇMİŞİZ'

Cumhurbaşkanlığı sistemi ile ilgili eleştiriler için örnekler vererek açıklamalar yapan Yılmaz, "İyi ki böyle bir sisteme geçmişiz çünkü dünyanın gidişatı, risklerin ve belirsizliklerin arttığı bir yöne doğru gidiyor. Siyaset, ekonomi, jeopolitik anlamda da dünyada risklerin arttığı bir döneme doğru gidiyoruz. Eskisinden de daha önemli şu anda istikrar; pandemiyi yönetmeniz için de önemli, bölgesel çatışmalarda ülkemizin istikrarını korumak açısından da küresel rekabet ortamında ülkemizin bekasını, uzun vadeli geleceğini korumak açısından da Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin eskisinden de daha önemli hale geldiğine inanıyorum. Ama bu şu anlama gelmiyor: Bu mükemmel, hiçbir yerine dokunulamaz, kutsal bir yapı anlamına da gelmiyor. Asla öyle bir şey yok. Tam aksine, bu sistemi biz getirirken ne dedik? 'Bu dinamik bir yapıdır' dedik, 'Şartlara göre, idarenin kararlarıyla değişime açık bir yapıdır' dedik. Niye kanunla değil de kararnameyle yapıyoruz bazı şeyleri? 'Dinamik olsun' diye. Sürekli Meclisimize gelip, 'Uzun kanuni bir süreç yaşamayalım' diye çünkü yönetim sistemini daha dinamik değiştirmemiz lazım" diye konuştu. Yılmaz ayrıca yeni anayasa ile ilgili ortak çalışma yapılması gerektiğini ve ilk 4 maddenin değiştirilmeyeceğini ekledi.

'CUMHURBAŞKANIMIZIN TERCİHİ KONUSU DEĞİL'

Yılmaz, Cumhurbaşkanına hakaret suçu ile ilgili sorular üzerine şu ifadeleri kullandı:

"Burada bir kanuni çerçeve var, Cumhurbaşkanımızın tercihi konusu değil. Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı makamını her bir insan için, 'Eşrefimahlukat' diyoruz, yaratılmışların en şereflisi. Hiç kimsenin bir başkasına hakaret etmeye hakkı yok. Hiç kimsenin bir başkasına küfretmeye hakkı yok. Bir kısmı beraat ediyor, bir kısmı ceza alıyor ama bu fikir beyanından dolayı değil, hakaret yani hakarete de kusura bakmayın, hiç kimsenin, ne bizim hakkımız var ne sizin hakkınız var, hiç kimsenin hakkı yok. Kim yapıyorsa da yanlış yapıyordur, biz de yapsak yanlış yapıyoruzdur, siz de yapsanız yanlış yanlıştır yani bunun a partisi, b partisi olmaz. Dolayısıyla bunları da ifade etmiş olayım."

'İÇ CEPHEYİ GÜÇLENDİRME VURGUSU BOŞA YAPILMADI'

Şırnak'ta yaşananları hatırlatan Yılmaz, "Terörsüz Türkiye, ülkemizi terörden kurtarma, terörsüz bölge; bölgemizin daha huzurlu ve terörden kurtarılması meselesi Türkiye'nin devlet politikasıdır ve stratejik bir hedefidir. Bunu yaparken elbette üniter yapımızı, milli birliğimizi hiçbir şekilde tartışma konusu yapmıyoruz, olması da mümkün değil. Terörün olmadığı, eşit vatandaşlığın yaşandığı şartlarda demokratik siyasetin de kalkınmanın da güçleneceğine yürekten inanıyoruz. Terörün, şiddetin, çatışmanın, bu kavgaların olmadığı ortam, aynı zamanda demokrasinin gelişmesi, standartların yükselmesi, boş yere kaynakların birtakım yerlere akmayıp kalkınmaya, sosyal hedeflere, insani hedeflere yönlendirilmesi açısından da son derece faydalıdır. Bir diğer taraftan da hepimiz gözlerimizi açıp çevremize bakmak durumundayız. Bölgemiz üzerinde hesaplar yapan çok önemli güçler olduğunu, çok ciddi birtakım çatışmalar yaşandığını, bir değişim sürecinden geçtiğimizi de görmemiz lazım. Dolayısıyla bu iç cephemizi güçlendirme vurgusu boş yere yapılmış bir vurgu değildir, gelişmeleri, Gazze'de yaşananları da Suriye'yi de başka alanları da hep birlikte görüyoruz. Bölgemiz üzerinde emperyalist birtakım tasarımların, tuzakların boşa çıkarılması bağlamında da 'Terörsüz Türkiye'nin son derece kıymetli olduğunu belirtmek istiyorum. Bu çerçevede, bazı noktasal meseleler yaşanabilir; zor bir süreç bu, bu tür süreçler kolay değil. Ancak hakikaten ama büyük resme bakmamız lazım; varsa noktasal eksiklikler onları da elbette gidermemiz, azaltmamız, bu yönde gayret sarf etmemiz lazım, kullandığımız dile de bu anlamda çok dikkat etmemiz lazım gerçekten" değerlendirmesinde bulundu.

BÜTÇE KABUL EDİLDİ

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın soruları yanıtlamasının ardından Cumhurbaşkanlığı ve ona bağlı kuruluşların 2026 yılı bütçe teklifi, komisyonda kabul edildi.