Türkiye’den 2017’de çift haneli büyüme performansı...
Türkiye ekonomisi 2017’de, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %8,5 olan piyasa beklentisinin üzerinde %11,1 büyüme performansı göstermiştir. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH endeksi ise çeyrekten çeyreğe %1,8 olan beklentinin altında %1,2 büyümüştür. İlk içi çeyreğin büyüme rakamlarının da yukarı yönlü revize edildiğini görüyoruz.
Sektörel bazda büyüme oranlarına bakıldığında; 2017’de, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre tarım sektörü %2,8, sanayi sektörü %14,8, inşaat sektörü %18,7 oranında katma değer artışı kaydetmiş görünmektedir. Ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetlerinin toplamından oluşan hizmet sektöründe ise %20,7’lik katma değer artışı kaydedilmiştir. Büyümenin alt katmanlarına bakıldığında; hanehalklarının toplam nihai tüketim harcamalarında artış oranı %11,7 olarak gerçekleşirken devletin nihai tüketim harcamaları (hükümet harcamaları) %2,8 büyümüş, yatırımları ifade eden gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise %12,4 artmıştır. Mal ve hizmet ihracatı %17,2, ithalat ise %14,5 artış göstermiştir.
Büyümenin alt kırılımları itibariyle, en önemli katkının hanehalklarının nihai tüketim harcamalarında ve gayrisafi sabit sermaye oluşumundan geldiğini görüyoruz. Sabit sermaye oluşumundaki büyümenin artarak devam ediyor olması olumlu, diğer yandan tüketim harcamalarındaki büyüme ise talep bacağının ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Bu durum aynı zamanda enflasyonda da yukarı yönlü baskının devam etmesi demek olacaktır. Net ihracat büyümesi pozitif olmakla beraber, ithalatın en önemli büyüme katalistlerin birisi olması bu büyüme patikasında aynı zamanda yüksek cari açığın da süreceğini göstermekte.
Maliye politikalarının genişleyici olması, KGF’nin yatırımlara ve sektörlere pozitif etkisinin görülmesi, sektörel teşvik ve vergi indirimleri kapsamında artan canlılık ile iç talebin pozitif etkilenmesi; bunun yanında Avrupa gibi önemli ihracat pazarlarımızdaki toparlanmanın dış talebi pozitif etkilemesi ile üretim ve ihracatta görülen artışların büyüme momentumu üzerindeki pozitif etkilerini 2017’de görmüştük. 2016’da yaşanan ve Türkiye ekonomisinin daralmasına yol açan malum olaylardan sonra, Türkiye’nin daha düşük büyüme patikasına çekilmemesi için yapılan teşvik ve desteklerin katkısı çerçevesinde, yüksek bir büyüme 2017’de de zaten bekleniyordu, ancak bu rakam bütün beklenenlerden de yukarıda oldu. Açıkçası; ortada olan durum enflasyon açısından riskler barındırmakla ve yüksek cari açık ile bütçe açığı oluşumuna meydan vermekle birlikte, niteliksel büyüme açısından da çok fazla tüketim ve daha az yatırım katkısı almasından dolayı sürdürülebilir değildir. Çeyrekten çeyreğe olan büyümenin de %1,2 seviyesinde gerçekleşmesi, geçen yıldan gelen düşük baz etkisinin de gözardı edilmemesi gerektiğini gösteriyor. Geçmiş serilere ait sektörel büyümelerin de %4-5 bandını işaret ediyor olması, mevcut büyüme rakamlarının sürdürülebilir olmadığını, ekonomide ısınma olduğunu ortaya koymaktadır.
2017’den sonra KGF kullanımı azaldı. Hem 2017’deki gibi geçen yıldan gelen bir baz etkisi olmaması, hem se sektörel teşvik ve desteklerin etkisinin azaldığı bir dönem olması itibariyle 2017’de büyüme %5’li bantlara doğru yavaşlayacaktır. Bu yavaşlama, 2017’nin ilk öncü göstergeleri ışığında çok da korkulduğu ölçüde olmayacaktır. Neticede sanayi üretiminin büyüme üzerindeki pozitif katma değer etkisi devam etmektedir. Bu kapsamda 2017’nin tamamı için de büyümenin %6 bandı üzerinde gerçekleşmesini bekliyoruz. Birçok kurumun da 2017 büyüme beklentilerinde son bir yukarı yönlü revizyon yapacaklarını düşünüyoruz.
Hisse | Yön | Son | Fark | Saat |
---|---|---|---|---|
Dolar | 32,4155 | -0,33 | 23:58 | |
Euro | 34,2863 | -0,35 | 23:58 | |
İngiliz Sterlini | 40,0737 | -0,75 | 23:58 | |
BIST 100 | 9.693 | 1,77 | 18:10 | |
BIST 50 | 8.584 | 1,99 | 18:10 | |
BIST 30 | 10.528 | 2,32 | 18:10 | |
Gram Altın | 2492,6 | 0,21 | 23:58 | |
Çeyrek Altın | 3992 | 0,61 | 23:58 | |
Yarım Altın | 7985 | 0,61 | 23:58 | |
Cumhuriyet A. | 17301 | 0,08 | 13:01 |