“İngiltere’de Tarihi 7 Mayıs Seçimleri”
Avrupa kıtası için kritik gelişmelerden bir tanesi bu hafta İngiltere cephesinde yaşanacak. 7 Mayıs’ta parlamento seçimlerine gidecek olan ada ülkesinde tarihi bir oylama yapılması bekleniyor. Öyle ki, gerçekleştirilen son anketlere göre iki büyük siyasi partinin birbirine çok yakın sonuçlar elde edeceği görülüyor. Uzmanlar, seçimi kimin kazanacağının, ancak oy sayımı bittikten sonra belli olacağını, bunun öncesinde ise net bir görüş bildirmenin mümkün olmadığını
söylüyorlar. 650 milletvekilinin belirleneceği seçimin sonucunu, küresel piyasalar da merakla bekliyor olacak.
“Çoğunluk sağlamak zor olacak”
Anket sonuçları, Başbakan Cameron’un Muhafazakar Partisi ile İşçi Partisi’nin %33 civarında, birbirlerine çok yakın, ya da eşit oy alacağına işaret ediyor. İngiltere’de bir partinin tek başına iktidar olabilmesi için milletvekili sayısının yarısından bir fazla, yani 326 sandalye almayı başarması gerekiyor. Son tabloya göre bunun pek olası görünmediğini ifade edebiliriz. İngiltere’de ikinci dünya savaşından bu yana ilk kez bir koalisyon hükümeti, Muhafazakar Parti
ile Liberal Demokrat Parti tarafından 2010’da kuruldu. Genelde terk partinin yönetimi üstlendiği ada ülkesinde, 1980’lerin başından 2010’a kadar da Muhafazakar Parti veya İşçi Partisi hükümeti kurdu. Ancak iki büyük partiye olan desteğin azalması 2010’dan sonra Cameron’un bir koalisyon hükümetine başbakanlık yapmasına neden odu. 2015 seçimlerinde ise büyük iki parti için durumun daha da kötüleşmesi bekleniyor. Hangi parti yarışı önde tamamlarsa tamamlasın, meclisin alt kanadı olan Avam Kamarası’nda büyük ihtimalle 326 sandalyeye ulaşamayacak. Muhafazakar Parti ve İşçi Partisinin 1960 öncesindeki oy oranları toplamı %90 civarındayken, 2010 seçimlerinde bu oran %65 kadar geriledi. 7 Mayıs’taki seçimlerde de bundan daha iyi olması beklenmiyor. Yani İngiltere’yi büyük ihtimalle yeni bir koalisyon, ya da azınlık hükümeti bekliyor. Siyasi istikrarsızlığın gündeme gelmesine neden olabilecek bir süreç ise, piyasalarda da sert hareketlere neden olabileceği için önem taşıyor.
“Süreç uzayabilir”
7 Mayıs tarihinde İngiltere’de daha önce eşi görülmemiş bir seçim olması bekleniyor. Büyük partilerin oy oranlarının birbirlerine yakın olması, küçük partilerin de nispeten yükseliş kaydetmesi yeni hükümetin kurulması için İngilizlerin daha fazla beklemesine neden olabilir. Muhafazakar Parti’nin seçimden birincilikle çıkması halinde eski ortağı Liberal Demokrat Parti ile koalisyon kurmaya çalışması bekleniyor. Ancak bu formülle 326 milletvekiline ulaşılamazsa,
Cameron 27 Mayıs’a kadar başbakan kalmaya devam edecek ve Kraliçe’nin onayı halinde azınlık hükümeti kurma çalışmalarına başlayacak. 1974’de İşçi Partisi’nin liderlik ettiği yönetimden sonra ülkede bir azınlık hükümeti kurulmamıştı. Ancak Cameron bu adımında da başarısız olur ya da Kraliçe’nin onay vermemesi gibi bir durum ile güvenoyu kaybederse, istifa ederek sırayı İşçi Partisi lideri Miliband’a bırakacak. Diğer bir senaryoda ise İşçi Partisi’nin seçimden lider
olarak çıktığını düşünürsek, mevcut Başbakan Cameron için değerlendirdiğimiz yol haritasının Miliband için de geçerli olacağını ifade edebiliriz. Bu noktada Liberal Demokrat Parti’nin kime destek vereceği de büyük bir önem taşıyor. Ancak, seçimden üçüncü parti olarak çıkma ihtimalleri dışlanmayan İskoçya Ulusal Partisi ve Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi’nin de toplayacağı oy önemli. Bu değerlendirmelerin ardından, İngiltere’yi 7 Mayıs ve sonrasında, oldukça ilginç bir dönemin bekleyeceğini rahatlıkla ifade edebiliriz. Hükümetin kurulma süreci uzarsa, ülkedeki finansal varlıkların ve Sterlin’in üzerinde bir baskı oluşabilir. Şimdilik, gerek ada ülkesinin ekonomik faktörleri, gerekse küresel gelişmelerden kaynaklanan fiyatlamaların dışında, İngiliz piyasalarının kötü bir senaryoyu değerlendirmediğini ifade edebiliriz. Bir şekilde yeni hükümet dünyanın en önemli ekonomilerinden birine sahip olan bu ülkeyi yönetecek. Ancak seçim sonuçlarının, siyasi istikrarsızlık konusunun gündemde daha sıklıkla yer almaya başlamasına neden olacak sonuçlar doğurması halinde, ada ülkesi uluslararası piyasaların gündeminde daha üst sıralara tırmanabilir.