“FED için geri sayım başladı”

Sermet Doğan
Sermet Doğan
Analist / GCM Menkul Kıymetler
14 Ara 2015 Pazartesi

Küresel piyasaların merakla beklediği, ABD Merkez Bankası’nın (FED) iki gün sürecek kritik Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı nihayet bu hafta gerçekleştirilecek. Son olarak 2006’da bir faiz artırım kararı alan FED’in, yaklaşık 10 yıl aradan sonra, 16 Aralık akşamı yine politika faizini artıracağı düşünülüyor. FED’in beyanatı 2015 yılının en önemli gelişmelerinden biri olarak tarihe geçebileceği için tüm dünyanın dikkati bu açıklamalarda olacak. 


“Neden önemli?”


Sermaye piyasalarının, FED’in faiz kararına bu kadar odaklanmasının birçok nedeni var. Ancak politikalarının Dolar üzerindeki olası etkileri, birçok finansal aracın yönünü belirleyebileceği için özellikle önem taşıyor. 


Uluslararası piyasalarda işlem gören emtialar, farklı gelecek sözleşmeleri ve diğer araçlar, Dolar’daki fiyat değişimlerinden etkilenerek değer kaybedebilir, ya da kazanabilirler. Dolayısı ile FED’in faizler konusundaki kararı sadece kendi para birimi üzerinde değil, neredeyse istisnasız tüm enstrümanlarda yönü tayin edebilir. Diğer taraftan FED tarafından gelecek açıklamalar global borsalarda, gelişmiş ve gelişen ülkelerin para birimlerinde, aynı zamanda bu ülkelerin farklı finansal araçlarında da etkili olabilir.


“Piyasalar beklentisi ne yönde?”


FED Başkanı Janet Yellen ve birçok FOMC üyesi geride bıraktığımız aylarda yaptıkları açıklamalar ile piyasaları, FED’in artık bir faiz artırımına yakın olduğu fikrine alıştırmaya çalıştılar. Konu hakkında en yetkili isim olan 


Yellen katıldığı farklı panellerde, bu yıl içerisinde bir faiz artırımının uygun olacağını defalarca dile getirdi. Her ne kadar enflasyon oranı henüz FED’in %2 olan hedefine doğru yükselmekten uzak görünse de, ABD’nin büyüme oranı ve güçlü istihdam verileri, Banka’nın elinde en azından yavaş yavaş faizleri yükseltmeye başlamak için nedenler olduğuna işaret ediyor gibi görünüyor.  FED’in 2008 krizinin bunalımı sırasında %0.25 ile rekor düşük seviyeye çektiği politika faiz oranı, toparlanan ABD ekonomisinin ihtiyaçlarına artık karşılık vermeyebilir ve FED’in de bu paralelde kriz öncesindeki %5 civarına olmasa da, faizleri kademeli bir şekilde yükseltmeyi tercih edebilir.


Yapılan anketler ve vadeli piyasalardaki kontratlara bakıldığında FED’in 16 Aralık’ta 25 baz puan faiz artırımına yakın olduğunun düşünüldüğü görülüyor. Hatta piyasalar politika faiz oranının %0.25’den %0.50’ye çıkarılması ihtimalini %79.4 olarak görüyor. 


 


“Faiz kararının olası etkileri”


Piyasaların beklentisi ağırlıklı olarak (hafta içerisinde önemli bir değişiklik olmazsa), faizin artık %0.50’ye geleceği yönünde… Peki, 16 Aralık akşamı mevcut şartlar altında FED’in faiz konusunda yapacağı açıklama piyasaları nasıl etkileyebilir. Bunu aşağıdaki tabloda kısaca özetleyebiliriz.



*25 baz puan faiz artırım beklentisi mevcut olduğu için, FED’in de bu yönde bir karar almasının piyasaları çok fazla şaşırtması beklenmez. Banka’nın 25 baz puan ile beklentiler paralelinde bir karar alması halinde, piyasalar karar metni ile birlikte yayımlanacak olan diğer dokümanlara odaklanabilir. FED’in ABD ekonomisi için yaptığı tahminleri içeren projeksiyonları ve FOMC üyelerinin politika faizine ilişkin beklentilerini içeren tablo bu noktada öne çıkabilir. Burada yer alacak bilgiler ise FED’in gelecek dönemlerdeki faiz artırım rotası adına bilgiler verebilir.


“FED’in açıklamalarındaki püf noktası ne olabilir?”


FED’in faiz artırımına gidebilecek olması artık büyük bir sürpriz olmaktan çıktı. Hatta 16 Aralık’ta Yellen ve ekibinin bir faiz artırımından kaçınması, uluslararası piyasalar için bir sürpriz olabilir. Yılın son FOMC toplantısında yatırımcıların odaklanacağı bir başka kritik konu ise, ilk faiz artırımının ardından ilerleyen aylarda yeni faiz artışları nasıl bir tempoda ilerleyeceği. Yellen’a göre son derece kademeli ve yavaş…Birçok FOMC yetkilisi, 2016 ve 2017 yükselmeye başlayacağını beklediği ABD’nin enflasyon oranına paralel olarak, faizlerin düşük bir tempoda da olsa artık artırılması gerektiğini düşünüyor. Yani FED art arda hızlı faiz artırımları yaparak finansal piyasaları endişelendirmek yerine, şimdiden faizleri yukarı çekmeye başlayarak, geç kalmadan küçük adımları tercih ettiği için 16 Aralık’ta politika faizini artırmayı planlıyor (Faiz artırımını savunan FOMC üyelerinin açıklamaları bu yönde). Piyasaların da beklentisi 2016’da FED’in bu konuda yavaş bir yol haritası çizeceği yönünde… Tabi ekonomik aktivitelerin gücü ve bunu yansıtan makro göstergeler, “hız” konusunda FED’in tercihlerini değiştirebilir. Ancak şimdilik algı bu şekilde…  16 Aralık’ta ise faiz artırım temposu adına alınacak ilk ipucu, FOMC yetkililerinin faiz konusundaki beklentilerini gösteren tablo olacak. 


Yani faiz artırımının yanında, faizlerin artırım temposu, FED’in açıklamaları arasında Dolar’a yön verebilecek püf noktalarından biri olacak diyebiliriz. 


“Hangi para birimleri ve finansal araçlar, nasıl etkilenebilir?”


FED’in açıklamaları ile birlikte Dolar’da nasıl fiyat değişimleri izlenebileceğine ilişkin yukarıdaki değerlendirmelerimiz ile bir çerçeve çizdik. Beklenenden daha büyük bir faiz artırımı veya ilerleyen aylarda görece daha hızlı bir artırım temposu izleneceği yönünde gelecek açıklamalar, ABD’nin para birimine değer kazandırabilecekken, tersi durumlarda Dolar’da kayıplar öne çıkabilir. Tabi ki Dolar’daki değişimler ile birlikte diğer para birimleri ve finansal araçlar da sert fiyat hareketleri kaydedilebilir. 


Para birimleri


FED’in Dolar’ın değer kazanmasına neden olacak olası açıklamaları, başta Euro, Sterlin, Yen ile Frank gibi gelişmiş ülke para birimlerinin Dolar karşısında değer kaybetmesine yol açabilir. Tersi durumda ise bu para birimlerinin Dolar karşısında yükseliş kaydetmesi beklenebilir. Euro ve Dolar, uluslararası piyasalarda birbirlerinin muadili olarak görülebileceği için, FED ile birlikte Dolar’da görülecek hareketler, Euro’da daha derin etkilere neden olabilir. Bu paralelde örneğin, Dolar değer kazanırken, GBP/USD paritesinin düştüğünü, aynı zamanda EUR/GBP veya EUR/JPY paritelerinin de gerilediğini görebiliriz. Yani Euro, Yen ve Sterlin’den daha fazla düşüş kaydedebilir, ya da değer kazanabilir.


Gelişen ülke para birimleri de, Dolar karşısında gelişmiş ülkelerinkine benzer şekilde yön arayabilir. Bu noktada ayrıca, FED’in kararları ile dünyada daha sıkı, ya da gevşek finansal şartların geçerli olacağına ilişkin algının da, gelişmekte olan para birimlerinde etkili olabileceğini belirtmekte fayda var. Diğer taraftan, örneğin Dolar’ın değer kazanmasına neden olabilecek FED açıklamaları Türk Lirası’nın Dolar karşısında gerilemesine (USD/TRY paritesinin yükselmesine) neden olabilecekken, aynı anda EUR/TRY paritesinin de yukarı yönlü bir eğilim izleyebileceğini unutmamak gerekir (EUR/USD gerilerken, Lira, Euro’dan daha fazla değer kaybedebileceği için…).


Emtia fiyatları


Daha önce uluslararası piyasalarda emtiaların Dolar ile alınıp satıldığını, ABD’nin para birimi ile işlem gördüğünü ifade etmiştik. Yani Dolar’daki olası bir yükseliş eğilimi emtia fiyatlarını aşağı çekebilecekken, ABD’nin para biriminin değer kaybetmesi, emtialarda yükseliş anlamına gelebilir. Ancak her emtia için Dolar endeksi ile aynı oranda değişimler beklemek çok doğru olmaz. Dolar’daki değişimlere, görece daha hassas olan değerli madenler, ki “altın” bunlar arasında en popüler olanıdır, enerji cephesinde ise petrol fiyatları, daha net tepkiler verebilir. ABD tipi ham petrol (WTI) ve Brent petrol ise bunlar arasında nispeten daha yakından izlenenler ve hassas olanlar arasındadır diyebiliriz. 


Borsalar FED’in, düşünüldüğünden daha hızlı bir faiz artış rotası izleyeceği yönündeki olası açıklamalar, daha sıkı küresel finansal koşullar anlamına gelerek, bu şartlara ayak uydurmak zorunda olacak şirketlerin pay (hisse) senetlerinde baskı oluşmasına neden olabilir. Bu durum, global çapta borsa endekslerinin düşüş kaydetmesine yol açabilir. Tersi durumda ise şirketlerin daha uzun süre düşük maliyetli borç bulabilecekleri bir ortamın izleneceği algısı öne çıkarak, FED’in faizleri yavaş bir tempoda artıracağı düşüncesini fiyatlara yansıtabilir. Bu da Nikkei, Dax30, FTSE, Dow Jones ve S&P-500 endekslerde yukarı yönlü bir eğilim yaşanmasına ön ayak olabilir.


“Son olarak FOMC üyelerin beklentileri”


Yukarıdaki başlıklar altında FED’in yapabileceği olası açıklamalar ve sonrasında oluşabilecek fiyat değişimlerini değerlendirdik. Ancak yine de ilgili kararın oldukça kritik bir önem arz ettiğini ve yapılacak açıklamaların piyasalara olan yansımalarının, farklı bir yatırımcı algısı oluşması ile farklı bir yön izleyebileceğini unutmamak gerekiyor. FED’in faiz artırım kararının yanında, ABD ekonomisine ilişkin olarak yapacağı değerlendirmeler ve söz ettiğimiz gibi yayımlayacağı dokümanlar, Başkan Yellen’ın konuşmaları ile birlikte piyasaları sert bir şekilde etkileyebilir. Bu nedenler FOMC tarafından gelecek beyanat öncesinde hazırlıklı ve ana hatları ile piyasaların nelere odaklanacağı hakkında bilgi sahibi olmak büyük bir önem taşıyor. 


 


Yazarın Diğer Yazıları
Piyasa
Hisse Yön Son Fark Saat
Dolar Dolar 32,4155 -0,33 23:58
Euro Euro 34,2863 -0,35 23:58
İngiliz Sterlini İngiliz Sterlini 40,0737 -0,75 23:58
BIST 100 BIST 100 9.693 1,77 18:10
BIST 50 BIST 50 8.584 1,99 18:10
BIST 30 BIST 30 10.528 2,32 18:10
Gram Altın Gram Altın 2492,6 0,21 23:58
Çeyrek Altın Çeyrek Altın 3992 0,61 23:58
Yarım Altın Yarım Altın 7985 0,61 23:58
Cumhuriyet A. Cumhuriyet Altını 17334 0,26 17:00
Altın Çevirici
Türü
TL Miktarı
Altın Türü
Döviz Çevirici
Türk Lirası
Amerikan Doları
Euro
İsviçre Frangı
Yen
İngiliz Sterlini
Serbest piyasa verileri kullanılarak hesaplanmaktadır. Tüm Değerler
BİST endeksleri, haberler, Kapalıçarşı, uluslararası parite verileri eşanlı olarak verilmektedir. BİST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.

SPK’nın 22 Nisan 2002 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan tebliği uyarınca yayımlanması istenen uyarı;
"Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir"