“FED ve faiz artışı”
Uluslararası piyasaların uzun zamandır gündemindeki en önemli konulardan birisi, ABD Merkez Bankası’nın (FED) para politikası tarafında attığı ve atacağı adımlar oldu diyebiliriz. Zaman zaman FED’e ilişkin değişen piyasa algısı birçok finansal enstrümanın değerinde yönü tayin ederken, bu değişimler küresel piyasaların konuyu ne kadar ciddiye aldığının bir kanıtı oldu. ABD’nin kriz döneminden çıkışına destek olmak için para politikasını yıllarca çok genişlemeci tutan FED, artık ülkenin ekonomisinden gelen toparlanmaya yönelik ipuçları ile normalleşme sürecine girdi. Banka geçtiğimiz sene aylık tahvil alımlarını bitirirken, rekor düşük seviyede olan faiz oranını da artırmaya başlayabileceğinin sinyalini vermişti. İşte global varlık fiyatlarında yönü belirleyen FED’in faizi ne zaman artıracağına ilişkin beklentiler, Banka’nın 29 Nisan’da tamamlanacak Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı ile yeni bir boyuta taşınabileceği için kritik bir önem taşıyor.
“Şimdilik faiz artırımı yok”
FOMC toplantısının tamamlanmasının ardından piyasalar 29 Nisan’da bir faiz artırım kararı alındığını duymayı beklemiyorlar. Zaten FED Başkanı Janet Yellen da, Mart ayındaki toplantıdan sonra yapılan basın konferansında, net bir şekilde Nisan’da faiz tarafında bir değişiklik yapılmayacağını söyledi. Ayrıca Mart FOMC toplantısında faiz artışının zamanlamasının yanında, faiz artırımlarının temposuna ilişkin yetkililerin görüşündeki değişiklik dikkat çekmişti. 2014
Aralık ayında 2015 yılsonu faiz oranı tahmini %1,125 olan FED üyelerinin, Mart ayında bu düşüncesinin %0.625’e gerilediği görüldü. Güçlü Dolar konusunda endişeli olan FED’in bu paralelde, hızlı bir faiz artırım sürecinden kaçınacağı sonucu çıkarıldı. Ancak 2006’dan sonra FED’in ilk faiz artırımının olacak adımın zamanlamasına ait beklentiler halen Dolar ve birçok par birimi üzerinde etkili olmaya devam ediyor. Nisan ayında her ne kadar bir artırım beklenmese
de, zamanlamaya ilişkin verilecek ipuçları EUR/USD’deb USD/TRY’ye, altın fiyatlarında borsalara kadar tüm varlık fiyatlarında etkili olabilir. Bu yüzden, Haziran toplantısından önceki son FOMC beyanatı yatırımcılar için oldukça kritik diyebiliriz.
“Piyasa neyi fiyatladı”
Dolar’ın diğer gelişmiş ülke para birimleri karşısındaki değer değişimlerini görebilme adına yakından izlenen Dolar endeksi, geride kalan dönemlerde küresel piyasaların neyi fiyatladığını veya neyi sürpriz olarak algılayacağını bize gösterebilir.
Yukarıdaki tablo ve grafikte görüldüğü gibi ABD’nin para birimi özellikle 2014 ortalarından itibaren yukarı yönlü hareketlerini hızlandırmış, ülkeden gelen makro-ekonomik göstergelerden destek alarak, FED’in faiz artışına yaklaştığı düşüncesi ile değer kazanmış. Dolar endeksi (Cari seviye 97,20 kabul edildiğinde), yükselişlerin ivmelendiği 2014 Temmuz ayından bu yana %21 yükseliş kaydetti. Yılbaşından bu yana da %7 seviyesinde pozitif. Ancak FED’in faiz artış
temposunu daha yavaş ayarlayacağı yönündeki ipucunun alındığı 18 Mart’ta tamamlanan toplantısını da içeren 16 Mart tarihinden bu yana izlenen süreç içerisinde, Dolar endeksinde %3’ün üzerinde gerileme görüyoruz. Mart ayı ortalarında yaklaşık olarak son 12 yılın en yüksek seviyesini gören endeks, FED’in daha düşük bir tempoda faiz artıracağı düşüncesi ile gerilerken, yılbaşından bu yana değerlendirildiğinde halen kazançlarının büyük bir kısmını koruyor
diyebiliriz.
Piyasaların bu noktada, FED’in artık faiz artırımına 2015 ortalarında gideceği beklentisini fiyatladıklarını, Mart ortalarından itibaren ise ABD’den gelen çok iyi olmayan verilerin de etkisi ile artırım temposunun düşük tutulacağını fiyata yansıttığını söyleyebiliriz. Ayrıca son gerilemenin içerisinde, FED’in ilk faiz artışını Haziran sonrasına öteleyebileceği öngörüsünün de dahil olduğunu belirtebiliriz.
“FED Nisan beyanatı ve dolar endeksinde yön”
Dolar endeksinde uzun vadede “temel dinamikler” dikkate alındığında, dönem dönem ABD verileri iyi bir performans göstermese de, bir şekilde FED’in para politikasını artık sıkılaştırma dönemine girdiğini kabul edersek yönün halen yukarı olduğunu ifade edebiliriz. Nisan ayındaki toplantıdan çıkacak sonuçlar ise kısa, orta ve uzun vadede ABD’nin para biriminde rotayı belirleyebileceği için kritik öneme sahip. FED’in 29 Nisan’da yayımlanacak karar metninde, ilk faiz artışının Haziran ayında yapılacağı yönünde işaretler verirse Dolar yükseliş yönündeki ivme hız kazanabilir. Ancak son gelen makro göstergeler sonrasında Banka’nın faiz artışını Haziran sonrasına ertelemeyi planladığı yönünde
ipuçları alınırsa, ABD’nin para biriminde son dönemde izlenen kayıplar genişleyebilir.