Geride bıraktığımız haftalarda petrol üretiminde kısıntıya gidilme ihtimali üzerine yoğunlaşan gündem, petrol fiyatının sınırlı bir toparlanma yaşamasına katkı sağlamıştı. Ancak içinde bulunduğumuz haftada özellikle kurum açıklamaları yüksek arz ve küresel talepte zayıf seyrin devam edebileceğine ilişkin endişeleri canlandırarak tekrar düşüş baskısı oluşmasına katkı sağladı.

- Uluslararası Enerji Ajansı (IEA)

EIA açıklamaları petrol piyasasında denge oluşabileceği beklentilerini destekleyici nitelikte değildi. Kurum, arz yönündeki güçlü seyrin devamına dikkat çekerek, OPEC’in üretimini arttırdığını vurguladı. Talep kısmındaki zayıflıkta ise özellikle Çin, Brezilya ve Rusya ekonomilerinde görülen ivme kaybı öne çıkarıldı.

- Enerji Bilgi Dairesi (EIA) 

EIA da benzer bir trendi işaret edecek rakamlar açıkladı. Rakamlara göre arz fazlası Ocak ayında bir önceki aya göre 650 bin varil artış gösterdi. Arz 370 bin varil gerilese de, tüketim 1,02 milyon varille ön plana çıktı.

- OPEC

Örgüt, hafta içerisinde yayımladığı raporda OPEC günlük petrol üretiminin 130 bin varil artarak 32,33 milyon varil olduğunu açıkladı. OPEC dışı üreticilerde ise 2016 üretiminde günlük 700 bin varillik daralma bekleniyor. 2016 petrol talebinin ise 31,65 milyon varilden 31,61 milyon varile gerilemesi söz konusu.Petrol fiyatında 2014 ortasından bu yana görülen düşüş, geçtiğimiz haftalarda üretimin kısılabileceği beklentisiyle düzeltme hareketi gerçekleştirme fırsatı buldu. Fakat kurum açıklamaları, yüksek arz koşullarının sürebileceğini gözler önüne serdi. Talep de göz kamaştırıcı değil. Çin’de baş gösteren zayıflama, diğer gelişen ekonomilerde de etkisini göstermiş durumda ve sorun sadece bu blokta değil. FED Başkanı Yellen’ın gerçekleştirdiği açıklamalarda küresel ekonomideki belirsizliğin devam etmesi durumunda ABD büyümesinin de negatif etkilenebileceğini gördük. Kısaca, yüksek arz – zayıf talep dengesizliği ve bunun oluşturduğu negatif trendin önümüzdeki süreçte etkin kalma ihtimali korunuyor.