FOMC, Risklerin Farkında Olduğunu Gösterdi
Küresel piyasalar, uzun bir süre Eylül ayında gerçekleşen FOMC beyanatına odaklandı. Banka’nın politikalarında herhangi bir değişiklik gerçekleşmemesinin ardından ise, ileriye dönük ipuçları alınabileceği düşüncesiyle Perşembe akşamı yayımlanan toplantı kayıtlarını takip ettik. Görüldüğü kadarıyla ise FED, piyasaların kriz sonrasında merakla beklediği ilk faiz artırımı konusunda riskleri göz ardı etmiyor.Toplantı tutanaklarının içeriğini bu kadar önemli hale getiren süreci anlamak için çok geriye gitmek gerekmiyor. Özetle aktarmak gerekirse, dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin’de büyümeye yönelik endişeler, Yuan’ın arka arkaya devalüe edilmesiyle panik havasına büründü. Bu gelişmeden sonra ise, FED politikasına yönelik beklentilerin Dolar üzerindeki etkilerinin yanı sıra, birçok varlık fiyatında ve borsalarda sert etkiler görüldü.
“TDİ, faiz beklentisinde hayal kırıklığı oluşturdu”
FED’in faiz politikasına ilişkin belirsizliğin tek nedeni Çin değil. ABD’nin kendi göstergeleri de bu süre boyunca oldukça zayıf bir seyir izledi. Faiz artırımı için şartlar düşünüldüğünde, en güçlü halkalardan olan istihdama ilişkin Tarım Dışı İstihdam verisinin Eylül ayına ilişkin sonuçlarında oldukça hayal kırıklığı yaratan rakamlarla karşılaşıldı. Özellikle de bu rakamın, FOMC toplantısı sonrasında açıklanmış olması, yani faiz değiştirmeme kararının bu zayıf rakamın bile görülmeden alınabilmiş olması, ileriye dönük beklentileri de etkileyebilir. Üye görüşlerine bakıldığında, 2015 yılı içerisinde ilk faiz artırımının gerçekleşmesi gerektiğine ilişkin düşünceler hala mevcut. 28 Ekim’de gerçekleşecek sonraki FOMC beyanatına kadar hala kritik veriler mevcut. Ancak söz konusu düşünceleri değiştirebilecek kadar etkili olup olamayacağı merak konusu. Özellikle önümüzdeki hafta FOMC üyelerinin beyanatları yoğunlaşıyor ve piyasa bu açıklamalardan ipuçları almaya çalışabilir.
Piyasa algısı tarafından bakıldığında ise faiz artırımına ilişkin beklentiler 2015 yılına bazı FOMC üyeleri kadar yüksek ihtimal vermiyor. Fiyatlamalarda oldukça etkili olduğu görülen Chicago Ticaret Borsası’nda (CME) işlem gören kontratlarda, FED’in Ekim ve Aralık aylarında faiz artırım ihtimalinin oldukça düşük olduğunu gösteriyor. Ancak Ekim ve Aralık aylarına bakış açıları, üye beyanatlarının da etkisiyle değişik görünümlere sahip.
Yukarıdaki grafikte, FED’in 28 Ekim’de gerçekleştireceği beyanata ilişkin faiz işlemleri görülüyor. Buna göre, 25 baz puanlık faiz artırım ihtimali Ekim’de 4,6%. Bu oran Çarşamba günü 8%, Eylül ayında ise 23,1%’di.
Aralık ayında basın konferansının da gerçekleşeceği beyanatta faiz artırım beklentisi Ekim toplantısına göre sürekli bir adım öndeydi . Yılın sonuna yaklaştıkça, sınırlı değişimler dikkat çekiyor. Özellikle veri ve açıklamaların önem kazanacağı sürekte, Çarşamba günü Aralık ayında 25 baz puanlık faiz artırımı olabileceğine ilişkin ihtimal 34,1%’ken, tutanaklar sonrasında bu oran 36,3%’e yükseldi. Bu değişimler Dolar endeksinde veya borsalarda değişiklik oluşturabilecek kapasiteye sahip ve genel olarak piyasa beklentisi yansıtmaktadır. Yani faiz artırım ihtimali tüm şartlara rağmen hala ikinci planda kalmayı sürdürüyor.