Kur ve Enerji
Kurdaki artışların Türkiye üzerine en büyük etkisi enerji başlığındadır. Türkiye üretim yapısı olarak ithal girdi ağırlıklı bir altyapıya sahiptir. Bu girdi yapısı içinde en büyük ağırlık ise enerji kaleminden gelir. Yani petrol ve doğalgaz ithalatçısı konumundayızdır. Enerji giderleri üretim maliyetlerimizin ana kaynağını oluşturur.
Son dönemde stabil olmayan bu girdi kalemleri kurdaki artışlar söz konusu olduğunda öngörülemez bir hal almıştır. Enerji maliyetlerinin öngörülemiyor olması piyasa ve yatırım kararları için önemli bir risk olmakla beraber kurdaki artışlar nedeniyle üretim maliyetlerinde artışa neden olmaktadır.
Üretim maliyetlerinde artış enflasyona, enflasyon tüketimde daralmaya, tüketimin daralması üretimi kısmaya, üretimim kısılması işsizliğe ve milli gelirde daralmaya, toptan olarak refah kaybına neden olur. Üstelik bu zincir birbirini tekrar tekrar etkileyen ekonomik bozulmaya yol açar.
Tüm "üretim" sektörleri bu durumdan etkilenecektir. En çok etkilenecek olan ise enerji sektörünün en önemli kolu olan elektrik üretim sektörüdür.
Talep bakımından halihazırda etkilenmiş bulunan sektör kur üzerinden de zor bir döneme giriyor.
Elektrik üretiminde en yoğun kullanılan girdi kömürdür. (Çok kısa süre önce Enerji Bakanımız bu konuda farkındalık için çalışmalar yapmıştı) Kömür ise ithal edilen enerji başlığında önemli yer tutar. Kömür üreten bir ülke olmamıza karşılık neden enerjiye yönelik kömür ithal ediyoruz? Çünkü yerli kömürdeki düşük kalori elektrik üretim maliyetini artırıyor, hatta yerli kömür kalorisinde çalışacak tesisin kurulumu dahi yüksek maliyet arz ediyor. Hal böyleyken kömür ithal ediliyor. Tabiki USD cindinden. Tahsilatlar ise TL ödeniyor. Şirketler kur riski ile karşı karşıya durumdadır. Risklerini hedge etmeleri ise türev piyasalardaki maliyetler nedeniyle çok zor. Enerji sektöründe yaşanabilecek sıkıntılarla ilgili çözüm üretilmeli. EPDK döviz cinsinden satın almaya yönelik bir düzenleme sunabilmelidir.