2026 Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, zirai dona karşı 2026'da elma, kayısı, şeftali, erik ve kiraz gibi dokuz ürün için temel sigorta paketinin uygulanacağını açıkladı. Yumaklı, 2026-2028 yıllarını kapsayan 3 yıllık dönem için ilk defa, Kırsal Kalkınma Yatırım bütçesinin en az yüzde 20'sinin genç ve kadın girişimcilere ayırdığını aktardı. "Gıda güvenilirliği bizim kırmızı çizgimizdir!" diyen Yumaklı, sağlığı riske atan gıdaları üreten ve satanlar hakkında gerekli yaptırımların uygulandığının altını çizdi. Elektronik Bitki Reçete Sistemi'nin hayata geçirileceğini duyuran Bakan Yumaklı, "2026 yılında, hangi ürüne ne miktarda bitki koruma ürünü kullanılacağını belirleyen, Elektronik Bitki Reçete Sistemi’ni hayata geçiriyoruz. Artık zirai ilaç üreten, satan, uygulayan, hepsi elektronik olarak kaydedilecek ve izlenecek." diye konuştu.
(TBMM) - Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, zirai dona karşı 2026'da elma, kayısı, şeftali, erik ve kiraz gibi dokuz ürün için temel sigorta paketinin uygulanacağını açıkladı. Yumaklı, 2026-2028 yıllarını kapsayan 3 yıllık dönem için ilk defa, Kırsal Kalkınma Yatırım bütçesinin en az yüzde 20'sinin genç ve kadın girişimcilere ayırdığını aktardı. "Gıda güvenilirliği bizim kırmızı çizgimizdir!" diyen Yumaklı, sağlığı riske atan gıdaları üreten ve satanlar hakkında gerekli yaptırımların uygulandığının altını çizdi. Elektronik Bitki Reçete Sistemi'nin hayata geçirileceğini duyuran Bakan Yumaklı, "2026 yılında, hangi ürüne ne miktarda bitki koruma ürünü kullanılacağını belirleyen, Elektronik Bitki Reçete Sistemi'ni hayata geçiriyoruz. Artık zirai ilaç üreten, satan, uygulayan, hepsi elektronik olarak kaydedilecek ve izlenecek." diye konuştu.
Bakan Yumaklı, TBMM Genel Kurulunda Tarım ve Orman Bakan Bakanlığı 2026 Yılı Bütçe görüşmesinde konuştu. Yumaklı, şunları söyledi:
"Dünya genelinde iklim değişikliği nedeniyle, aşırı hava olaylarının sıklığı ve şiddetinin arttığı bir dönemi yaşıyoruz. 1991-2023 yılları arasında afetlerin tarım sektörüne verdiği zarar 3,3 trilyon dolardır. Bu zararın yüzde 59'u son 13 yılda gerçekleşmiştir. Diğer yandan, artan kentleşme doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı artırmıştır. Bütün bunlar, pandemi sonrası şiddeti artan gümrük ve ticaret kısıtlamalarıyla birlikte, tarım ve gıda sistemlerinin yeni normali olmuştur. Güçlü bir gıda sistemine sahip ülkeler bu süreçte öne çıkmaktadır. Türkiye'nin sahip olduğu; Kadim tarım kültürü, doğal kaynak zenginliği, deneyimli üretici yapısı, yeni teknolojilere adaptasyonu, geniş ürün yelpazesi ve hükümetlerimizin tarıma verdiği önem, bu süreçteki avantajlarımızdır.
"Sektörel su tahsis modelini önümüzdeki yıl kuracağız"
Dünyada 2,4 milyar insan su stresi altındaki ülkelerde yaşamaktadır. Her ne kadar su varlığı sonsuz gibi düşünülse de, erişilebilir tatlı su kaynağı oranı sadece yüzde 1'dir. Ülkemiz de su stresi altındadır. Bunun için, su politikalarımızı suyun varlığına göre değil, kısıtına göre şekillendiriyoruz. Suyun her alanda etkin kullanımı ve su verimliliği bilincinin artırılması için Su Verimliliği Seferberliği'ni hayata geçirdik. Diğer yandan, 2025-2035 dönemini kapsayan Ulusal Su Planı'nı hazırladık. Bu planın uygulanmasıyla; su kaynaklarımızın korunmasını, verimli kullanımını ve sürdürülebilir yönetimini amaçlıyoruz. Sulama sistemlerinin modernizasyonu, ürün deseni değişikliği, yeraltı suyu kontrolü ve havzalar arası su transferleri gibi tedbirler konusunda çalışıyoruz. Kuraklık riski altındaki göllerimizi kurtarmak için de Eylem Planları hazırladık. Eğirdir Gölü Su Eylem Planı'nı kamuoyuyla paylaştık. Akşehir, Eber, Bafa, Beyşehir, Burdur, İznik, Seyfe ve Sapanca gölleri için de benzer eylem planlarını 2026 yılında uygulayacağız. Kuraklık Tahmini ve Erken Uyarı Sistemi kapsamında, sektörel su tahsis modelini önümüzdeki yıl kuracağız. Ayrıca Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Stratejisi Eylem Planı'nı hayata geçirdik.
"Babakaya Tüneli'nin inşaatına ise bu ay içerisinde başlıyoruz"
Konuşmamın bu bölümünde, suyun gücünü milletle buluşturduğumuz yatırımlardan bahsetmek isterim. Cumhuriyet tarihi boyunca su alanında yapılan tesislerin, yüzde 60'ını son 23 yılda hayata geçirdik. 3,5 trilyon lira yatırımla 10.984 tesisi vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Bu çerçevede; 805 baraj, 522 gölet ve bent, 637 HES, 352 içme suyu tesisi, 1890 sulama tesisi, 6 bin 239 taşkın kontrol tesisi, 26 atık su arıtma tesisi, 148 yer altı depolaması ve suni besleme tesisini ve 365 arazi toplulaştırma projesini tamamladık. GAP'ın en önemli etaplarından, yaklaşık 300 milyar lira maliyetli Silvan Projesi'nin bileşenlerinden Silvan Tüneli'nin inşaatına Nisan ayında başladık. Silvan Projesi'nin diğer önemli ayağı Babakaya Tüneli'nin inşaatına ise bu ay içerisinde başlıyoruz. Projenin tamamlanmasıyla, yıllık 30 milyar lira zirai gelir artışı ve 305 bin kişiye istihdam sağlayacağız. Çukurova'mızın hasretle beklediği Yedigöze Sulamalarının ilk etabı olan 700 bin dekarı tamamladık. Kalan 400 bin dekarın da tamamlanmasıyla, yıllık 13 milyar lira zirai gelir artışı ve 100 bin kişiye istihdam sağlamış olacağız.
"Sulanabilecek arazi miktarı potansiyelini 105 milyon dekar olarak güncelledik"
Ülkemiz tarımı için çok kıymetli olan yeni bir gelişmeyi ilk kez buradan açıklamak istiyorum. 85 milyon dekar olan, ülkemizin teknik ve ekonomik olarak sulanabilecek arazi miktarı potansiyelini, son 3 yılda geliştirdiğimiz projeler neticesinde 105 milyon dekar olarak güncelledik. Sulanan alanlar içerisinde 2002 yılında yüzde 6 olan kapalı sulama sistemi oranını, yüzde 38'e yükselttik. 2028 yılında bu oranı yüzde 45'e çıkaracağız. Bireysel modern sulama sistemleri için yüzde 50 hibe vermeye devam edeceğiz. Bu zamana kadar 61 bin projeye 12 milyar lira hibe verdik. Adana'da başlattığımız yapay zeka destekli sulama otomasyonu uygulamasını, 2026 yılında 22 ilimizde daha devreye alacağız.
2026 yılı, dev su yatırımlarını milletimizin hizmetine sunacağımız bir yıl olacak. Bu kapsamda; 46 baraj, 6 gölet ve bent, 3 HES, 13 içme suyu tesisi, 35 sulama tesisi, 186 taşkın kontrol tesisi ve 1 atık su arıtma tesisi olmak üzere; Toplam 290 tesis ile 10 toplulaştırma projesini hizmete alacağız. Terfili sulamalarda, çiftçilerimizin enerji giderini azaltmak için, ilk etapta Şanlıurfa ve Edirne'de 150 megawatt GES kurulumu inşaatlarına önümüzdeki yıl başlıyoruz. Şimdiden hayırlı, uğurlu olsun.
"Toprağımızı veriye dayalı olarak, daha etkin ve verimli kullanacağız"
Risklere açık bir coğrafyada bulunmasına rağmen Türkiye, tarımsal altyapısı sayesinde gıda arz güvenliğini korumayı başarmıştır. Üreticimizi korumak ve üretimde öngörülebilirliği sağlamak amacıyla üretim planlaması ve yeni destekleme modelini hayata geçirdik. Ayrıca tarımsal kredileri, hibe programlarını, tarım sigortalarını ve kırsal kalkınma desteklerini üretim planlamasına entegre ettik. Bitkisel üretim planlamasını, 2024 yılının Eylül ayında, 13 stratejik ürün ve yem bitkilerinde uygulamaya başladık. Planlamanın kapsamını genişleterek, üçer yıllık dönemler halinde güncelleyeceğiz. Üretim planlamasıyla uyumlu yeni destekleme modeliyle de temel, planlama ve üretimi geliştirme destekleri veriyoruz. Bu kapsamda, üreticilerimize mazot maliyetinin ortalama yüzde 50'si, gübre maliyetinin ise ortalama yüzde 25'i kadar temel destek veriyoruz. Planlama kapsamındaki ürünlerde, mazot maliyetinin tamamını, gübre maliyetinin yarısını; su kısıtı olan ilçelerde ise mazot ve gübre maliyetinin tamamını karşılıyoruz.
Su ihtiyacı yüksek ürünleri, su sıkıntısı yaşayan havzalardan, daha elverişli bölgelere, ilave desteklerle yönlendiriyoruz. Tarım alanlarımızın yüzde 40'ını oluşturan 468 büyük ovayı tarımsal sit alanı ilan ettik. Hedefimiz bu sayıyı 500'e çıkarmak. Arazi toplulaştırma çalışmaları kapsamında ise; 2002 yılında 4,5 milyon dekar olan tescilli alan büyüklüğünü, bu yıl itibarıyla 78,1 milyon dekara ulaştırdık. Hedefimiz 2028 yılında bu rakamı 100 milyon dekara yükseltmek. TAKE Projesi'yle, 512 bin üreticimize 82 bin ton tohum ile 124 milyon fide ve fidan dağıttık. Sürdürülebilir tarımsal üretim için teknolojiyi tarımla buluşturmaya devam ediyoruz. Uydu temelli uzaktan algılama verilerini yapay zeka ile bütünleştirerek; ürün desenini, işlenmeyen tarım arazilerini ve dikili alanları hassas şekilde tespit ediyoruz. Ayrıca dijital toprak haritaları ve Arazi Kullanım Planlarıyla, toprağımızı veriye dayalı olarak, daha etkin ve verimli kullanacağız.
"Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek Projesinin küçükbaş versiyonunu çalışmaları başladı"
Şubat 2024'te 5 yıllık Hayvancılık Yol Haritamızı açıkladık. Üretim, kalite ve verimliliği artırmayı hedeflediğimiz bu haritamızı adım adım uyguluyoruz. Meyvelerini de almaya başladık. Su potansiyeli, mera varlığı, işletme kapasiteleri ve hastalık riskleri gibi kriterleri dikkate alarak, hayvansal üretim planlamasını hayata geçirdik. Besi, süt ve kanatlı yetiştiriciliği bölgelerini belirledik. Hayvancılıkta sağladığımız destekleri, hayvansal üretim planlamasıyla uyumlu bir çerçevede yeniden düzenledik. Yetiştiricilerimize temel, yönlendirici ve verimlilik destekleri veriyoruz. Kadın ve genç üreticilerimize ek destekler sağlıyoruz. Hayvansal üretimde ilk defa aile işletmelerine, genç ve kadın üreticilerimize 3,3 milyar lira destek ödemesi gerçekleştirdik. Verimlilik kriterlerine göre de 2,8 milyar lira destek verdik. Kırmızı et üretimini artırmak, aynı zamanda kırsaldaki aile işletmelerini güçlendirmek için Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek Projesini başlattık. Yetiştiricilerimize uygun maliyetlerde etçi ırk damızlık gebe düvelerini teslim etmeye başladık. Onlar da doğan buzağılarla sürülerini büyütmeye başladı. Projeye başvuran 179 bin kardeşime teşekkür ediyorum. Başvuruların 105 bininin genç ve kadın üreticiler olması ayrıca memnuniyet vericidir. Bu projenin etaplar halinde 2028'e kadar süreceğini açıklamıştık. Bir müjde de küçükbaş üreticilerimize verelim. Aynı projenin küçükbaş versiyonunun çalışmalarına başladık. Üreticilerimize hayırlı olsun.
"Şap ile mücadele kapsamında 23,8 milyon doz SAT-1 aşısını sahaya gönderdik"
Kaliteli besilik hayvan varlığını ve verimliliğini artırmak için de Güçlü Besi Güçlü Üretim Projesi'ni hayata geçirdik. Bu proje kapsamında her yıl 200 bin etçi ırk hayvanı yerli kaynaklardan sağlayacağız. Diğer yandan; hayvan hastalıkları, salgınlar ve değişen iklim koşulları en önemli riskler olmaya devam etmektedir. Yerli ve milli aşı üretim kapasitemizle salgınlara karşı hızlı ve etkin müdahaleler gerçekleştiriyoruz. Şap ile mücadele kapsamında 23,8 milyon doz SAT-1 aşısını sahaya gönderdik. İlk doz aşılama çalışmalarını tamamladık. İkinci doz aşılamayı da en kısa sürede bitireceğiz.
"Ülkemizde bir ilk olacak, Organize Su Ürünleri Tarım Bölgesi'ni önümüzdeki yıl Adana'da hizmete alacağız
Su ürünleri yetiştiricilik üretiminin yüzde 98'ini kapsayan üretim planlamasıyla, kaynaklarımızı daha verimli yönetiyoruz. Yeni yetiştiricilik bölgeleriyle, yıllık 7 bin 500 ton kapasiteli ilave üretim alanlarını sektörümüze kazandırıyoruz. Bu yıl balık popülasyonlarını artırmak ve ekolojik dengeyi korumak için, su kaynaklarımıza 83 milyon yavru balık bıraktık. Marmara Denizi'nde müsilajdan olumsuz etkilenen 3.477 küçük ölçekli balıkçımıza, 2025 yılında ilave destek ödemesi yaptık. Ülkemizde bir ilk olacak, Organize Su Ürünleri Tarım Bölgesi'ni önümüzdeki yıl Adana'da hizmete alacağız. Gururla söylemek isterim ki; burası Akdeniz ülkeleri içinde en büyük merkez olacak.
"İlk defa, Kırsal Kalkınma Yatırım bütçesinin en az yüzde 20'sini genç ve kadın girişimcilere ayırdık"
Tarımda üreticilerin yaş ortalaması dünyada 60 sınırına dayandı. Bu, Amerika Birleşik Devletleri'nde 58, Avrupa Birliği'nde ve ülkemizde ise 57'dir. Bu nedenle gençleri ve kadınları tarımsal üretime yönlendiriyor ve kırsal kalkınmayı güçlendirecek politikalar uyguluyoruz. Kırsal kalkınma programlarıyla 2006 yılından bugüne kadar 98 bin projeyi destekleyerek, 179 milyar lira hibe ve 284 bin yeni istihdam sağladık. Bu hibenin 90,6 milyar lirasını genç üreticilerimiz kullandı. Hibe programlarımızda genç ve kadın üreticilerimize ilave puan ve proje bedelinin yüzde 10'una kadar ek hibe veriyoruz. Genç ve kadın üreticilerimize bir müjdemiz daha var: 2026-2028 yıllarını kapsayan 3 yıllık dönem için ilk defa, Kırsal Kalkınma Yatırım bütçesinin en az yüzde 20'sini genç ve kadın girişimcilere ayırdık.
"Bu yıl 10 bin 867 aileye 2,6 milyar lira ORKÖY desteği verdik"
Deprem bölgesinin tarımsal altyapısını ayağa kaldırmak için de çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Depremden etkilenen 11 il için 11 milyar lira finansman sağladık. Hibe desteği olarak kullanacağımız bu kaynakla bölgede tarımın sürdürülebilirliğini sağlayacak ve altyapıyı iyileştireceğiz. Diğer yandan, orman köylümüzün gelir seviyesini artırmak amacıyla da projeler yürütüyoruz. ORKÖY projeleri kapsamında; kredilerin yüzde 20'sini hibe olarak veriyor, kalan kısmını faizsiz olarak taksitlendiriyoruz. Bu çerçevede bu yıl 10 bin 867 aileye 2,6 milyar lira ORKÖY desteği verdik.
"7 adet Organize Tarım Bölgemizin 2026 yılında altyapılarını tamamlayacağız"
42 ilde toplam 61 Organize Tarım Bölgesini projelendirdik. Ağrı-Diyadin, Aydın-Efeler, Denizli-Sarayköy, Samsun-Bafra ve Zonguldak-Çaycuma olmak üzere, 5 adet Bitkisel Organize Tarım Bölgesinde üretime başladık. Bu bölgelerden 4'ü son 2 yılda faaliyetine başladı. Amasya-Suluova, Ankara-Çubuk, Diyarbakır, Elazığ-Cevizdere, Eskişehir-Beylikova, Gaziantep-Oğuzeli, Kars, Malatya-Yazıhan ve Şanlıurfa olmak üzere 9 Besi Organize Tarım Bölgesi, 160 bin büyükbaş varlığıyla faaliyette. Bunlardan 4'ü son 2 yıl içinde üretime başladı. 14 Organize Tarım Bölgemizin altyapı inşaatları için günümüz rakamlarıyla 6 milyar lira kredi ve hibe verdik. Diğer yandan; Batman, İzmir Bayındır ve Dikili, Kastamonu-Devrekani, Kayseri-Kocasinan, Kütahya-Simav ve Şırnak-Silopi olmak üzere 7 adet Organize Tarım Bölgemizin 2026 yılında altyapılarını tamamlayacağız. 2025 yılında Kasım ayı itibarıyla, 901 bin üreticimize 590 milyar lira düşük faizli kredi tahsisi sağladık. 2026 yılında kredi sübvansiyonlarını geçen seneye göre yaklaşık yüzde 70 artırarak 270 milyar liraya çıkardık.
"Önümüzdeki yıl elma, kayısı, şeftali, erik ve kiraz gibi dokuz ürün için temel sigorta paketini uygulamaya koyacağız"
Üreticilerimizin emeğini koruyan tarım sigortasıyla, üretimin sürekliliğini güvence altına alıyoruz. TARSİM poliçe bedellerinin yüzde 70'ine kadar olan kısmını karşılamaya devam ediyoruz. 2006 yılından bugüne kadar 29,5 milyon adet poliçe düzenledik; üreticilerimize 57 milyar lira devlet prim desteği ve 64,5 milyar lira hasar tazminatı ödedik. TARSİM'de 2026 yılında ilkleri uygulamaya alıyoruz. Önümüzdeki yıl Parsel Bazlı Verim Sigortası uygulamasını, ilk defa Tekirdağ'da başlatacağız. Üreticilerimiz artık kendi tarlasındaki verime göre tazminat alabilecek. Malum bu yıl zirai donla ilgili sorun yaşadık bu yıl. Bu nedenle önümüzdeki yıl elma, kayısı, şeftali, erik ve kiraz gibi dokuz ürün için temel sigorta paketini uygulamaya koyacağız. Narenciyede güneş yanıklığı riskini teminat kapsamına alacağız.
"Gıda güvenilirliği bizim kırmızı çizgimizdir"
Gıda işletmelerine yıllık ortalama 1,3 milyon denetim gerçekleştiriyoruz. Denetim, kontrol ve analiz faaliyetlerimizi, uluslararası kabul görmüş metotlarla yürütüyoruz. Bu amaçla, 41'i Bakanlığımıza ait olmak üzere toplam 138 gıda kontrol laboratuvarında yılda 22 milyon analiz yapılıyor. Buradan bir kez daha altını çizerek söylüyorum. Gıda güvenilirliği bizim kırmızı çizgimizdir! Sağlığı riske atan gıdaları üreten ve satanlar hakkında suç duyurusunda bulunuyor, gerekli yaptırımları uyguluyoruz. Kurallara uymayanlara bu yıl 2,3 milyar lira para cezası uyguladık. Vatandaşımızın sağlığıyla oynayanları; taklit veya tağşişe konu ürün ve işletmeleri, hiçbir taviz vermeden ifşa etmeye devam edeceğiz. Ayrıca, gıda satış noktaları ve toplu tüketim yerlerine, en son ne zaman denetim yapıldığı bilgisine vatandaşlarımızın kolayca ulaşabilmeleri için Karekod Uygulamasını zorunlu hale getirdik. Hasat öncesinde bağ, bahçe, tarla, sera gibi üretim alanlarında; hasat sonrasında ise toptan ve perakende satış noktalarında pestisit kalıntı denetimleri gerçekleştiriyoruz. Yasaklı pestisit kullanımının tespit edilmesi durumunda ürünleri imha ediyoruz.
2025 yılında 2,5 milyon ton taze meyve ve sebze ihracatı gerçekleşmiş ve bunun binde biri gibi bir miktarı geri dönmüştür. Geri dönen ürünler mevzuata uygun değilse, ülkemize girişine izin vermiyoruz. 2026 yılında, hangi ürüne ne miktarda bitki koruma ürünü kullanılacağını belirleyen, Elektronik Bitki Reçete Sistemi'ni hayata geçiriyoruz. Artık zirai ilaç üreten, satan, uygulayan, hepsi elektronik olarak kaydedilecek ve izlenecek. Ayrıca Yapay Zeka ve Tarım Teknolojileri Araştırma Merkezi'ni de önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde kuruyoruz.
"11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü'nde 14,9 milyon fidan dikerek bir rekor kırdık"
Ülkemiz, üç kıtanın kesişim yerinde olduğu için, biyoçeşitlilik ve genetik kaynaklar yönünden oldukça zengindir. Gen bankalarımızda ve enstitülerimizde 383 bin 250 materyal koruma altındadır. Biyo-çeşitliliğimizi korumak için, 2002 yılında 168 olan milli park, tabiat parkı ve tabiat anıtı gibi korunan alanlarımızı 2025 yılında 688'e çıkardık. Orman varlığımızı 2002 yılına göre yüzde 12,5 artırarak, ülkemiz yüz ölçümünün yüzde 30'una ulaştırdık. 23 yılda 7,5 milyar tohum ve fidanı toprakla buluşturduk. 2025 yılı FAO Dünya Orman Varlığı Raporuna göre; Orman varlığını en çok artıran ülkeler sıralamasında altıncılıktan dördüncülüğe yükseldik. En çok ağaçlandırma yapan ülkelerde de dördüncülükten üçüncülüğe çıktık. Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından bu yıl Yeşil Vatan Seferberliği başlatıldı. 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü'nde 14,9 milyon fidan dikerek bir rekor kırdık. Aziz milletimize bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
"Su atma kapasitemizi 462 tona çıkaracağız"
Öte yandan orman yangınları, küresel ölçekte ciddi bir tehdit haline gelmiştir. Ülkemiz ise sıcaklık, kuraklık, düşük nem oranı ve şiddetli rüzgarların etkisiyle yangın riski en yüksek bölgelerden biridir. Bu nedenle, yangınlarla mücadele programımızı, ortaya çıkan bu yeni normal doğrultusunda yeniden şekillendiriyoruz. Bu kapsamda yapay zeka tabanlı karar destek sistemini kullanıyoruz. 14 İHA ve 776 gözetleme kulesi ile yangın tespiti ve yönetimi yapıyoruz. Bu yıl; karadan; 1.786 arazöz, 2.742 ilk müdahale aracı, 831 iş makinası, havadan; 105 helikopter, 27 uçak ve 438 ton su atma kapasitemizle yangınlarla mücadele ettik. Bunlara ilave olarak önümüzdeki yıl; 4 uçak, 12 helikopter, 165 arazöz, 38 iş makinası, 14 ilk müdahale aracıyla filomuzu güçlendireceğiz. Su atma kapasitemizi de 462 tona çıkaracağız. Yangınlarda 7/24 görev yapan 25 bin 894 orman kahramanımız ve 135 bin orman gönüllümüzle büyük mücadele veriyoruz. Hepsine yürekten teşekkür ediyorum. Bu yıl yangınla mücadele ederken şehit olan bütün vatandaşlarımızı ve geçmişten bugüne Yeşil Vatan uğruna şehit düşen bütün kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anıyorum. 2020-2024 yılında yanan alanların tamamını ağaçlandırdık. Bu yıl etkilenen alanları ise 2026 yılı sonuna kadar ağaçlandıracağız. Diğer yandan, 2053 net sıfır emisyon hedefimiz doğrultusunda, karbon tutma kapasitesini artırmak için 'Karbon Yutak Ormanları' tesis edeceğiz.
"Üreticilerimize zirai don ve kuraklık kaynaklı zararlar için 49 milyar lira ödeme yaptık"
Konuşmamın bu bölümünde tarımda makroekonomik görünüme de kısaca değinmek istiyorum. Ülkemiz tarımsal üretim alanı bakımından 33'üncü sırada olmasına rağmen, 74 milyar dolarlık hasılayla, Avrupa'nın birinci, dünyanın 7'nci büyük tarım ekonomisidir. Tarım sektörümüz, son 22 yılın 18'inde büyüme kaydetmiştir. 2024 yılında ise yüzde 5,1'lik büyümeyle ülke ekonomisinin üzerinde bir performans sergilemiştir. 2025 yılının üçüncü çeyreğinde ise, hayvancılık, ormancılık ve balıkçılık faaliyetlerinde büyüme yaşanmıştır. Ancak sektörde baskın bir paya sahip olan bitkisel üretimin, olağanüstü iklim koşullarından etkilenmesi nedeniyle, genel tarım sektörü dönemsel olarak daralmıştır. Bu durum, sektörün yapısal kapasitesinden kaynaklı olmayıp, iklimsel olağanüstü koşulların etkisiyle oluşmuştur. 2025 yılı üretim sezonunu bir önceki yılla kıyasladığımızda; üretici sayımızda yüzde 2 artış, ekilen arazilerde ise yüzde 3 artış yaşanmıştır. Girdi miktarlarında herhangi bir azalış olmamıştır. Dolayısıyla bu konu sadece bitkisel üretimde ve arızidir. Üreticilerimize zirai don ve kuraklık kaynaklı zararlar için 49 milyar lira ödeme yaptık.
"Üreticilerimizin her zaman yanında olmaya ve tüm gücümüzle onlara destek olmaya devam edeceğiz"
Bakanlığımız ve bağlı kuruluşlarımızın 2026 yılında gerçekleştireceği çalışmalar kapsamında; Yatırım bütçemiz 202 milyar lira, tarımsal destekleme ödeneği 168 milyar lira olmak üzere, Bakanlık bütçemiz 542 milyar lira olarak teklif edilmiştir. Sizlerin onayına arz edilen bütçemizi, üreticilerimizin haklarının korunması amacıyla, en verimli ve en etkin biçimde kullanacağımızı belirtmek istiyorum. Üreticimizin yanında, toprağın bereketinde, suyun kıymetinde ve yeşil vatanın emanetinde, gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, üreticilerimizin her zaman yanında olmaya ve tüm gücümüzle onlara destek olmaya devam edeceğiz.
Bu süreçte üretimin sürdürülebilirliği ve güçlü Türkiye hedefleri doğrultusunda bizlere verdikleri destek için Cumhur İttifakı'na şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle tekrar ifade etmek isterim ki, üreticilerimiz ve çiftçilerimiz bizim için birer kahramandır. Sözlerimin sonunda; üreticilerimize, çiftçilerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza, paydaşlarımıza, mesai arkadaşlarıma ve katkılarınız için siz değerli milletvekillerimize teşekkür ediyorum. Bütçemizin ülkemize ve sektörümüze hayırlı olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum."































